Süper Lig'de Beşiktaş, F.Bahçe ve G.Saray dahil hiçbir takım şu anda maalesef Milli Takım'ın oyun felsefesinde ve kalitesinde oynamıyor. Ayrıca Milli Takım'da görev yapan oyuncular oynadıkları futboldan keyif alıp izleyenlere güven veriyorlar. Oyuncunun belki kağıt üzerinde konumu belli ama oyun içinde her isim yer değiştirebiliyor. Bu durum Fatih Hoca'nın oyunculara tanıdığı özgürlüğün göstergesidir.
Fatih Hoca; "Sistemler maç kazanmaz. Stratejiler önemlidir" der. Dikine oynamak, yana ve geriye pas yapmamak, çevre kontrolü yapmayı unutmamak, kademe anlayışından ödün vermemek, savunmayı ve yardımlaşmayı takım halinde yapmak, garanti pas oynamaya özen göstermek, doğru pozisyon almak Fatih Hoca'nın olmazsa olmaz kurallarıdır. Milli Takım'ın bu anlayışa sadık kaldığını 2015'te kaybetmediğimiz maçlarda görmüştük. Alışkanlıkların kaybolmadığını İsveç maçında da gözlemledik. Bu anlayış körü körüne sahaya yansımıyor. Çünkü rakip analizleri o kadar mükemmel yapılıyor ki; Milliler'in oyun tercihi rakibe göre doğal olarak da değişiyor. Örneğin, Hollanda ile Konya'da, Çekler'le deplasmandaki maçlarda topu rakibe bırakıp "Kompakt" anlayışla rakiplere geniş alan vermeyip akıllı hücumlar yaptık.
Konya'daki İzlanda maçı ile dün gece 2-1 yendiğimiz İsveç önünde de oyunun ve topun kontrolünü hep elimizde tuttuk. Savunmayı takım halinde düşündük, hücuma çabuk çıktık. Topu yere indirdiğimiz her dakika etkili olduk. Guidetti'nin röveşatasında müthiş kurtarış yapan Volkan babacın gecenin yıldızıydı. Fatih Hoca'nın Milli Takım'da oluşturduğu kadro istikrarının oyuncularda oluşturduğu birbirleriyle oynama alışkanlığının başarıda önemli yer tuttuğuna inanıyorum. Almanya, İspanya, Brezilya, İtalya gibi ülkeler hep kadro istikrarıyla başarılı oldu. Değişikler sonrası Milli Takım'ın ritmi ve dengesi bozulur gibi oldu. Fatih Hoca uyum ve güven kazanmaları için yeni isimlere daha uzun süre vermeli.
Sonuç; Fatih Terim'in önderliğinde Arda Turan ve arkadaşları bize kazanmayı alıştıran bir Milli Takım yarattı..