Süper Lig'in 25. haftasında MKE Ankaragücü deplasmanda Beşiktaş'a 2-1'lik skorla mağlup oldu. Müsabaka sonrası basın toplantısında konuşan Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay, puana şiddetle ihtiyacı olan bir takım haline geldiklerini belirterek, "Ama elimiz boş dönüyoruz. Tebrikler denilecek bir müsabaka oynamak beklentimizdi ama sahada ayakta durduk. Belki beraberliği yakalamış olsak farklı şeyler doğabilirdi. Ama yine de mağlup olarak evimize dönüyoruz. Görüntüde Beşiktaş bizim rakibimiz gibi görünmese de, ligin oyunun kısalması, bizi her müsabakada bütün takımları kendi rakibimiz olarak algılamamıza neden oluyor. Bu anlayışımızı sürdürüyoruz ama dediğim gibi bu müsabakada da belki genel olarak baktığımızda iyi oynamış bir takımın mahcubiyetini yaşıyoruz. Beşiktaş'ı kutluyorum" dedi.
"En iyisini yapmaya çalışıyoruz"
Oyuncuların gösterdiği performanslar hakkında konuşan Akçay, "Fenerbahçe maçına kadar 4-5 maç birikim oldu. Bence esas şey Gençlerbirliği müsabakasında rakibimiz olarak görülen takıma karşı bütün takımın performansının aşağıda olması, bizi belki güveniz bir ortama itti. Yoksa Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve Fenerbahçe gibi takımlarla oynarken oyuncular kendilerini ifade etmede daha yüksek bir konsantrasyona uğruyor. Ama dediğim gibi buradaki durum bir enerji boşalımı olabilir. Fiziksel olan değerleri bulabilirsiniz ama ruhsal olanları takip edip, yakalama şansınız zor. Biz ondan korkar endişe duyarız. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Rize, Antep ve diğer müsabakalarda kendimizi iyi ifade edebiliriz diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"Bize ya idamlık ya da bayramlık çantayı verirler"
Antrenörlük mesleği ile ilgili konuşan Reşit Akçay, şunları söyledi:
"Antrenörlük benim için çok kolay. Bir şeyleri çok kötü gibi zamansız göstermek, kendime bir takım avantaj edici konuşmalar yapabilirim. Bence gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Ben sorun çözmek için buradayım. Elime verilen her türlü oyuncuyu antrene etmeliyim. Benim görevim bu. Elimden gelenin en iyisini yapmakla sorumluluk alıyorum. Mazeret üretmeyi hiçbir zaman yapmadım. Antrenör de bunu yapmaması gerekir. İyi ücret alıyoruz, iyi şeyler sunuluyor. Zamanlama ile ilgili yönetimsel bazı hataları da söyleyip önümüze koyup kendimizi arkaya gizleyemeyiz. Eğer başaramazsam zaten 2 tane çantamız var; bir idamlık, bir bayramlık çantası. Bize ya idamlık ya da bayramlık çantayı verirler."
"Bakış açımızı değiştirmeliyiz"
Kazanılan paralar hakkında fikir belirten Mustafa Akçay, "Bence bakış açılarımızı değiştirmek lazım. Futbolcular 10 yıl, 15 yıl sürdürüyorlar sonra kalp hastalığından ölüyorlar ve binlerce hastalık oluyor. Beyinlerdeki hücre sayıları kafa vuruşlarında ölüyor. Çalışma sonrası içler organlarında zarar oluyor. Bu adamların pek çoğu ya Alzheimer ya da kalp hastası oluyor. Bu adamların aldığı paralarla ilgili çok takıntıya düşmemeliyiz. Saygı duymalıyız" ifadelerini kullandı.
"Umut'un bizim cebimizde olması lazım"
Futbolda her daim umudun kendi ceplerinde olması gerektiğini söyleyen Akçay, "Çalışmalarla da yapabilecek olduğunuz bir takım değişimleri de sıralamaya koyuyorsunuz. Bunların bir kısmının fiziksel olduğunu psikolojik katkı vereceğinizi düşünüyorsunuz. Sonra oyuncularla konuşma yapıyorsunuz. Orada oyuncuların size yaklaşımlarına geri bildirimlere bakıyorsunuz ve bir umut oluşuyor. Yoksa başaramayız. Biz burada Ankaragücü ve çocuklarla bir enerji aldık. Antrenman biliminin bize verdiği tüm avantajları kullanıyoruz. Ama dediğim gibi sonuçta maçın sonucu size belirleyici oluyor" diyerek sözlerini tamamladı.