''Ucuz.. Safça... Berbat"

Bilic, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Fenerbahçe karşısında aldıkları yenilginin ardından tekrar bir derbi mağlubiyetini kabul etmenin zor olduğunu belirterek, "İlk yarıyı bu şekilde bitirmek mutsuzluk verici" dedi.
Galatasaray karşısında aldıkları sonucun Fenerbahçe derbisini hatırlattığını vurgulayan Hırvat çalıştırıcı, "Tipik bir derbi maçıydı. İlk yarı iyi oynadık. Tehlikeli alanlara girdik ama bize golü getirecek ekstra kaliteyi veya final hareketlerini yapamadık. Önce basit gol yedik. Sonra oyuna dönmemiz için yeteri kadar zaman vardı. Veli safça kırmızı kart gördü. Topu koruma becerisi olan Galatasaray'a karşı zorlandık. Elimizden geleni yaptık. Direkten dönen topumuz var. Daha fazlasını hak etmiştik. Bu tip hataları tekrarlamamamız gerekiyor. Özellikle böyle büyük ve belirleyici maçlarda" diye konuştu.
Maçın devre arasında Galatasaraylı futbolcu Melo ile yaşadığı gerginliğe değinen Slaven Bilic, "Konuşmaya değer bir şey yok. Yakışıksız ve uygunsuz bir şey söylemedi. Bu maçla ilgisi olmayan şeyler söylüyordu" ifadelerini kullandı.
"Kaybettiğimiz için kızgınız"
Siyah-beyazlı takımın çalıştırıcısı, derbi maçını kaybettikleri için kızgın olduklarını ve kişisel olarak da bu mutsuzluğu yaşadığını dile getirdi.
Derbilerde 10 kişi kaldıkları bölümlerde bile rakibin gerisinde görünmediklerini hatırlatan Bilic, "Düşük seviyedeki takımlara karşı bu tip hataları yaptığınızda üstesinden gelebilirsiniz. Rakip bu durumlarda duran toplarda becerikli olmaz. Siz becerikli oynarsınız. Eksik kalmamızın avantajını kullanamaz. Üst düzey takımlar bu avantajı kendi lehlerine kullanırlar" diye konuştu.
Çok sık kart görmeleri
Slaven Bilic, oyuncularının, eksik kalmalarına rağmen cesurca davrandığını ancak vurgulanması gereken konunun 62. dakikada 1-0 gerideyken bir kişi eksik kalmaları olduğunu ve bu şekilde işi daha da zora soktuklarını ifade etti.
Oyuncuların kart görmesi konusunda çözüm üretememeleri ile ilgili soruyu yanıtlayan Hırvat teknik adam, şunları söyledi:
"Onlarla sürekli bu konuyu konuşuyorum. Cezalar veriyoruz. Belirli ve sert disiplin yönetmelikleri var. Bu tip maçlar öncesinde, sabırlı olmaları konusunda uyarılarda bulunuyoruz. Daha dikkatli olmaları yönünde uyarılar yapıyoruz. Geçen hafta da Konya'da bir benzeri olmuştu. Bazen hakemler adeta kırmızı kartı göstermek ve oyuncuyu cezalandırmak için fırsat kolluyor. Bu kesinlikle Veli'nin masum olduğu anlamına gelmez. Yaptığı hareket tamamıyla felaket."
Galibiyet serisi yakaladıkları dönemde bu sıkıntıların üstesinden geldiklerini anlatan Bilic, şunları kaydetti:
"Galibiyet serisinin devam ettiği dönümde bu sıkıntıları halının altına süpürdüğümüz anlamı çıkmasın. Gördükleri kırmızı kartların ardından oyunculara, 'çıldırdınız mı, neden böyle yapıyorsunuz? Konsantrasyonunuzu koruyun ve işinize odaklanın' şeklinde konuşmalar yapıyoruz. Konuşmaya devam edeceğiz, bu tip davranışlar devam ederse ceza vermeyi sürdüreceğiz. Onları bundan dolayı terapiye ya da tedaviye gönderecek değilim. Bununla ilgili kesin çözüm olsaydı Fenerbahçe maçının hemen sonrasında bunu devreye sokardım. Kesinlikle kabul edilebilir bir durum değil."

Oğuzhan'ın performansı
Galatasaray karşısında Sosa ile birlikte orta sahada görev yapan Oğuzhan Özyakup'un performansına değinen Bilic, şunları söyledi:
"Onu bazen 10 numara olarak kullanıyoruz. Bazen de bu akşam olduğu gibi Sosa ile birlikte orta sahanın merkezinde oyunu tutan biri olarak görevlendiriyoruz. Atiba ve Necip'in oynamadığı maçta Kerim ile birlikte bu rolü yapacak iki oyuncudan biriydi. O da son dakikada fiziksel düşüş yaşadı. Çok yetenekli bir oyuncu. Öğretilmeyecek doğal bir yeteneği var. Sokak futboluna yakın yeteneği var. Fiziksel yeterliliği de üst seviyede. Onunla ilgili yaşadığımız en önemli sorun çok sık ve kolay şekilde sakatlanması. Bu sakatlıklar uzun süreli olmamasına rağmen onun ritmini bozacak şekilde oluyor."