Spor yazarları Beşiktaş - Antalyaspor maçını yorumladı!

Süper Lig'de erteleme maçında Beşiktaş ile Antalyaspor kozlarını paylaştı. Vodafone Parkt'a oynanan karşılaşma başladığı gibi 0-0 sona erdi. Fotomaç Gazetesi yazarları da Beşiktaş-Antalyaspor müsabakasını flaş sözlerle yorumladı. İşte detaylar... | Son dakika Beşiktaş haberleri (BJK spor haberi)

ÇOK ZOR – SİNAN VARDAR

Maçın en güzel hareketi; mücadelenin 04:17 dakikasında Beşiktaşlı taraftarların sahayı oyuncak diyarına çevirmesiydi. O kadar güzel atmosferde sahadaki oyuncular, biz tribündekiler ve ekran başındakilerin gözyaşlarını tutamamasına ne yazılır bilemiyorum.

Beşiktaş mücadeleye baskılı başladı ama bunu uzun süreye yayamadı. Siyah-Beyazlılar yürüyerek kazanmak istedi. Çok eksikli Antalyaspor da Beşiktaş kalesine gitmeyi aklından geçirmeyince tadı tuzu olmayan, tek kale bir 90 dakika izledik.

Ama Beşiktaş ne oynadı ben bir şey anlayamadım! Hele hele son dakikalarda şişirme topların dışında bir oyun planının olmaması üzüntü vericiydi. Beşiktaş'ın en iyisi harika bir kurtarış yapan kaleci Mert Günok'tu.

Redmond da dün gayretiyle takımını ayakta tutmaya çalışırken yaklaşık 40 dakika forma giyen genç Semih de gösterdiği başarılı performansla kalitesini gösterdi. Tribünleri tıklım tıklım dolduran Beşiktaşlı taraftarlar dün 90+13 dakikasının sonuna kadar takımlarını harika desteklerken başta Muleka olmak üzere bazı oyuncuları protesto etmeleri sabrın sonuna geldiklerini gösteriyordu.

Antalyaspor kalecisi Ataberk genç ve yetenekli bir eldiven. Çok iyi bir maç çıkardı, kurtardığı penaltıyla da maça damga vurdu Ama maçın başından sonuna kadar vakit geçirmesine hiç de doğru değildi. Düşme potasına girmek istemeyen Antalyaspor'a 1 puan ilaç gibi geldi.

Hakemler aynı... Palabıyık, Bitigen... İsimler ayrı ama aslında her şeyleriyle aynılar... Bunlar sistemin adamı... Geçen sezon Nihat Özdemir başkanlığındaki TFF'nin hakem kurulu sistemin adamlarını temizlemişti. Ama yine kabus gibi yeniden ortaya çıktılar. Bitigen trafik polisi gibi Beşiktaş her atağa çıktığında düdüğünü gereksiz yere çalarak görevini iyi yaptı.

YİNE HEDEFSİZ! – REHA KAPSAL

Kahramanmaraş merkezli 'asrın felaketi' olarak nitelendirilen deprem saati olan 04.16'da Beşiktaş tribünleri aynı dakika ve saniyeler içerisinde stada getirdikleri peluş oyuncakları sahaya attı. Oyunun durduğu 9 dakikalık sürede 90 milyon olarak gözyaşlarına boğulduk. Çocuklar onlar melek, onlar bizim geleceğimiz. Allah hepsine sağlıklı, mutlu ve güzel bir gelecek nasip etsin.

Bu atmosferde oynanan maçta her iki takım da maçın oynandığı tarihten dolayı yeni transferleri oynatamadı. Saha içinde özellikle Antalyaspor bunu daha fazla hissetti. Rakibin neredeyse 90 dakika kalesine gelemediği maçta Beşiktaş, kötü olan Antalyaspor'dan daha kötü bir oyun oynadı.

Siyah-beyazlıların top ayağındayken organizasyonu ve planı olmadığından devamlı yan ve geriye paslarla oynadı. Öne doğru gidip hücum aksiyonları geliştirmekte ve pozisyon bulmakta çok zorlandılar.

Dele Alli ve Salih'in kazanılacak bir tarafları kalmamış. Şenol hocanın onlar yerine Kerem Atakan ve Berkay gibi oyunculara daha fazla süre vermesi gerekir. Ligde hedefi olmayan bir takımın sonraki süreçte genç oyuncuları gelecek senenin yatırımı açısından oynatması gerekir.

"Premier Lig kadrosu kurduk" diye sezon başı söylemlerle lige fark getireceğini düşünenlerin, giden Weghorst ve Roman Saiss haricinde yaptıkları transferler yanlıştı.. Beşiktaş saha içinde ne oynadığını bilmeyen, içgüdüsel oyun oynadığı gibi bu kadar kötü oynamayı da başarabilmek çok zordur.

Günümüz oyunlarında top ayağındayken en büyük özellik, bir takım oyuncuların saha içinde konumlarını kaybetmemesi gerekir. Beşiktaş takımının hücumda o kadar kombinasyon eksikliği var ki kimin nereden nasıl pozisyon aldığı, girdiği, çıktığı belli değil.

Bunları da düzeltecek olan Şenol Güneş'tir. Beşiktaş'ın son iki sezonunda ligin bitimine 5 ay kala tüm kulvarlarda 'hedefsiz' kalması izah edilecek ve kabul edilecek bir durum değil. Bunu kurgulayan insanlar da "Nerede hata yaptım, neyi nasıl yapmamam gerekir?" diye kendini sorgulamalı. Beşiktaş yönetiminin ve teknik kadronun alacağı bu derslerle önümüzdeki seneye daha doğru, sağlam ve kalıcı hazırlıklar yapması gerekir.

İLAHİ ADALET – ERMAN TOROĞLIU

Böyle bir deprem atmosferinde futbol oynamak gerçekten zor... Diyelim ki bizler ve yerli oyuncular deprem hattında yaşamaya alışkınız ama yabancılar için yaşananlar kolay değil. Çünkü her kafadan ses çıkıyor.

Kimi diyor ki 'İstanbul'da yüzde 1 bile deprem ihtimali yok', kimi de diyor ki 'Yüzde 99 olacak.' Yabancılar bu tartışmaları tercüme ettirip okuyunca da psikolojik olarak etkileniyor. Biz Türk insanı olarak yaşananlardan bu kadar etkilenirken, onların etkilenmesi anormal olur zaten. Bu durum da ister istemez sahaya yansıyacaktır.

Beşiktaş son maçlarda ilk 15-20 dakika iyi pres yapıyor. Kazandığı toplarla da hücuma çıkıyor ama sonra aynı presi gösteremiyor. Halbuki şampiyonluğa oynayacaksan, 20 dakika pres yapıp, 10 dakika rölantiye alıp sonra yine pres yapmak gerek ama işte onu yapamıyor.

Maç ilerledikçe de bu sefer inisiyatif rakip takıma geçiyor. Psikolojik olarak da rahatlayınca daha iyi top yapıyorlar, bu sefer Beşiktaşlı futbolcular daha fazla enerji sarf etmek zorunda kalıyorlar. Rakipler zaman ilerledikçe Beşiktaş'ın arka tarafına sarkmaya başlıyorlar. O zaman da siyah-beyazlı oyuncular, defansa yardıma gelince hücum güçleri zayıflıyor.


Dün son derece zevksiz bir maç oldu. Tehir maçı olduğu için sonra transfer olanları iki tarafta da oynatamadı. İki taraf da iyi işler yapamadı. Ama şunu not etmekte fayda var; siyahbeyazlı takım şampiyonluğa oynayacaksa, liderliği sonuna kadar kovalayacaksa daha farklı mücadele etmesi lazım.

Daha bir futbol kavgası vermesi lazım. Maç sonlara doğru hareketlendi. Bir penaltı pozisyonu var ama demeyeceğim. Çünkü pozisyon var ama penaltı yok. VAR'a gittiler ofsayta baktılar. Penaltıyı net gösterseler belki hakem iptal edecek.

Ama VAR'daki TOKAT, hakemi çağırmadı. Antalya'yı tokatlamaya kalktı. Ama bir de ilahi adalet var. Dünkü maçın en güzel görüntüsü Beşiktaş seyircisinin sahaya attığı oyuncaklardı.

ÇOCUKLAR İÇİN – TURGAY DEMİR

Deprem bölgesinde kaç çocuk izleyebildi bilmiyorum, keşke şu maç, o illerimizde şifresiz yayımlansaydı. Çocuklar o muhteşem görüntüleri izleseler çok daha güzel olurdu. Her neyse, yüreğine sağlık bu görüntüyü oluşturan herkesin; çocuklar geleceğimizdir..! Duygu yüklüydüm, ben maçın havasına giremedim, sanırım futbolcular da aynı şeyi yaşadılar.

Kötü bir maç oldu. Oyun çok geniş alana yayıldı, kimse, kimseye baskı uygulamadı, tesadüfler dışında gol beklemiyordum açıkçası. Bununla birlikte kaleciyi yatırdıktan sonra topu kucağına atmasını da Tosun Paşa'dan beklemiyordum. Canı sağ olsun.

Penaltı demişken kaleci topa vurulmadan çizgiyi terk etti sanki, belki de yanılıyorumdur bilem ama VAR kontrolü neden yapılmadı ki!? Beşiktaş'ta bugüne kadar pek beğenmediğimiz Redmond sahanın en iyisiydi, varın gerisini siz düşünün.

Biraz da Sais ayakta durdu, sonradan giren Kerem, genç Semih de gayretliydi. Diğerleri benim gibiydi, maçın havasına bir türlü giremediler. Ghezzal'ı izleyecektim asıl niyetim buydu, o da nasip olmadı, ısınırken sakatlandı. Vardır bunda da bir hayır…

Sonucu çok önemli değildi bu maçın, en azından benim açımdan. Yaralı yüreklere merhem olmak, "Siz orada üşürseniz, biz burada donarız" demek, yalnız olmadıklarını bir kez daha hatırlatmak çok güzeldi.

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.