Spor yazarları Beşiktaş - Yukatel Adana Demirspor maçını yorumladı!
Beşiktaş, Trendyol Süper Lig'in 22. haftasında evinde Adana Demirspor'u ağırladı. Tüpraş Stadyumu'nda oynanan maç 0-0'lık beraberlikle sonuçlandı. Fotomaç Gazetesi yazarları da Beşiktaş - Adana Demirspor müsabakasını flaş sözlerle yorumladı. İşte ayrıntılar... | Son dakika Beşiktaş haberleri (BJK spor haberi)
ERMAN TOROĞLU: Beşiktaş takımının iyi futbol oynaması, iyi mücadele etmesi, biraz zaman alacak. Çünkü bu takım, geçen yönetim zamanında saçma sapan transferler, teknik adam değişiklikleri ile bir türlü kendine gelemedi. Beşiktaş, iki yönlü de oynayamıyor tek yönlü de!
Yani mesela bir takım biraz daha iyi hücum eder, defans yapamaz. Bazı takım defansta biraz daha iyidir hücum yapamaz gibi… Beşiktaş'ın ikisini de yapması zaman alacak. Yeni teknik direktörün işi zor. Çünkü fizik olarak da iyi olmayan bu takıma, maç trafiği artınca idman olarak da yüklenemezsiniz. Beşiktaş seyircisinin biraz sabretmesi lazım.
Adana Demirspor, bu kadar eksiğine rağmen kapasitesi nispetinde mücadele etti, beraberliği aldı. Onlar da iyi değiller. Eski Adana Demirspor yok. Onlar da gittikçe geriye gidiyorlar. Başkanları, 'ben yabancı teknik adam ile daha iyi anlaşırım' diyordu o da Türkçe'ye döndü.
Şöyle bir geriye dönüp bakın; Beşiktaş'ın fizik ve teknik olarak 'iyi oynadı bu maçta' diyeceğiniz bir karşılaşma var mı? Şenol Güneş zamanından bugüne kadar… Başkan, teknik direktöre 'ağabeyim' diyordu, o da ona 'kardeşim' diyordu. Ağabey-kardeş Beşiktaş'ı duman edip gittiler. Seyirciye sabır lazım o kadar! Hakemin sahada verdiği çoğu kararı anlayamadım. Yayıncı kuruluş da bazı kararları çözmek için çok tırmaladı ama onlar da bulamadı. Hakem fizik olarak maçtaydı da kafa olarak değildi.
TURGAY DEMİR:Beşiktaş için çok şey söylemek mümkün; eksikleri var, kadrosu vasat oyuncu dolu, sakatlıklar denk geldi vs... Hangi mazereti öne koyarsanız koyun, acı gerçek şu; Beşiktaş'ın o eski halinden eser yok şimdi. Herkes yerinde çakılı, sanki langırt masasındaymış gibi sabit siyah-beyazlı oyuncular. Boşa kaçan yok, kaçan var mı diye bakan yok, kırk yılda biri boşa kaçsa ona top atan hiç yok. Ağır çekim paslaşıyor koca takım, göstere göstere. Seyirci takmış Tayfur Bingöl'e, o da bu stres altında yapacaklarını da yapamaz hale geldi.
Peki ya diğerleri! Genç Semih, Gedson, Rashica ve sonradan giren Rebic dışında top ayağına geldiğinde sizi heyecanlandıran kimse var mı!? Muhtemelen cevabınız hayır, benim de öyle. O zaman bu takım maç kazandığında iyi irdelemeli ve "Bunu nasıl başardılar" diye kafa yormalıyız. Puan kaybettiklerinde böyle bir zahmete girmeye gerek yok! Yönetim sözde hazır gelmişti, vasat Swensson dışında alınan tek oyuncu yok. Yazık. Çok yazık. Öte yandan maçı yöneten Atilla Karaoğlan tek kelimeyle Allah'lık Ali bey misali takıldı… Nasıl hakem olmuş, hangi kriterlere göre faul çalıyor ya da çalmıyor belli değil.
Ceza sahası içinde iki kez Beşiktaşlı oyunculara bir kez de konuk takım oyuncusuna benzer fauller yapıldı. Üçünde de dönüp bakmadı bile Karaoğlan. Oysa maç boyu, o pozisyonların çok daha hafiflerine defalarca düdük çaldı, hatta kart çıkardı… Çünkü onlar ceza sahası içinde değildi… Garip bir hakem. Kırmızı kartı neden çıkardı onu da anlamadık.
FIFA, kafa çarpışmalarında oyunu durdurun der, bizim Karaoğlan ayağına kramp giren (ya da numara yapan) oyuncu için atak kesiyor. Futbolcu uyanık, takımı ataktayken oyuncu da ayakta, topu Beşiktaş kaptığı anda bırakıyor kendini yere ve Karaoğlan durduruyor maçı! Pes! Hakikatten pes!
CEVDET ÜNÜVAR: Ligimizde 22.hafta itibariyle üç ayrı grup oluştu. Yukarıda Fenerbahçe Galatasaray arasında, rakipleri ile arayı açmış, zirvede yalnız giden bir "Şampiyonlar Ligi…"Arkasında Trabzonspor, Beşiktaş, Ç.Rizespor ve Adana Demirspor'dan oluşan, "Avrupa Bileti Peşindekiler Grubu"Sonrasında da; 10. Kayserispor ile 19. İstanbulspor arasında son haftaya kadar korku tüneline yakın olmamak ve ligden düşmemek çabasında olan, "Ateş Hattında Olmayalım Yeter Grubu…" Soluksuz süren ligimizin, artık trafiğine ulaşmak mümkün değil.
Beşiktaş Pendikspor karşısında çok farklı mağlup oldu. Travmasını, tartışmasını yapmadan Beşiktaş- Adana Demir maçını konuşuyoruz. Ama şu iki takımın maçlarında neyi konuşabiliriz; iki takımın arasındaki maçların gol vaat ettiğini mesela… Son 5 maçta iki takımın maçlarında 20 gol atılmış… İki takımında hoca değişikliğine gittiğini, iki takımında takımdan gönderdiği çok oyuncu olduğunu… Yani bugün, "Havasını kaybetmiş iki takımın maçını", toparlanma maçına çıktıklarını konuşabiliriz… Başlayalım bakalım… Neler yazacağız…
Maça Emrecan, Demir Ege ve Semih gibi üç genç oyuncusu ile çıkan Beşiktaş,oyunun ilk dakikasından son anına kadar tüm dinamizmini, ileriye taşınmasını, topa hakimiyetini elinde tutmayı başardı. İlk yarının en önemli pozisyonu ise 44.dakikada Cenk'in yakaladığı ama Megomedaliev'in müthiş kurtarışı ile etkisiz kıldığı pozisyon oldu diyebiliriz… İkinci yarının hemen başında, dizin dize çarpmasına kasti faul zannıyla Barasi'ye çıkan kırmızı kartta hakemin kartı önce Stamboli'ye giderek çıkarttığını gördük. Süper Lig hakemlerinin büyük takım, Anadolu takımı ayrımı yaptıklarını görüyoruz… 11'e 10'a dönünce Beşiktaş baskılı oyun üstünlüğünü ele geçirdi. Maç başladığı gibi golsüz sona erdi.
SİNAN VARDAR: Bugüne kadar oynadığı maçlarda oyuna direkt etkisi olan bir çok oyuncusunu kaybetmiş Adana Demirspor karşısında yine üretemeyen bir Beşiktaş izledik. Üstelik rakibini 10 kişi yakalamışken bile yine beklentileri karşılayamadı. En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi kapanan defansı bir türlü açamıyoruz. Rakip sahaya topu taşımakta sıkıntı yok fakat, gol yollarında ve altı pas içerisinde özellikle Cenk artık basiretsizlik mi diyelim, beceriksizlik mi diyelim sonuca bir türlü gidemiyor.
Beşiktaş'ın artık bu kadar vasat bir futbol ortaya koymasını kabullenemiyorum. Hocamızında elindeki oyuncularla elinden geleni yaptığına inanıyorum. Fakat bir türlü anlam veremediğim şeylerde var. Mesela bence rakip 10 kişi kaldıktan sonra Muleka'yı oyuna alıp çift santrafora dönmesi lazımdı. Sistemi değiştirmekte geç kaldı. Sarı kartı olduğu için Tayfur'u çıkarması doğru karar oldu.
Zainutdinov'un neden 8 numara pozisyonunda bugüne kadar bir türlü oynatılmadığını merak ediyorum. Oyunda skoru değiştirebilecek tek oyuncu Semih ama neden oyundan çıkıyor bunu da hiç anlamış değilim. Beşiktaş'ın bu hakemlerle ligi bitirmesi çok zor. Oyuncular vasat olabilir, futbol vasat olabilir ama hakemlerin bu kadar vasat olduğunu neredeyse ilk kez bu kadar gördük. Sene başından beri kaç oyuncumuz sakatlandı, sezonu kapatanlar oldu rakibin darbeleriyle.
Bırakın kart vermeyi faul bile vermedikleri bir sürü pozisyon oldu. Daha ikinci yarının başında Rashitsa'ya yapılan faule nasıl penaltı vermezsin. Bu penaltı değilse nedir? Artık yeter kendşnize gelin ve hak yemeyi bırakın. Bu kadar olumsuzluğun içerisinde bir müjde vererek yazımızı noktalayalım. Taraftarlarımız umutsuzluğa kapılmasın, toparlanacağız. Haftasonuna kadar dört numara ve altı numara pozisyonlarında iki oyuncu transferi geliyor.