Spor yazarları Hatayspor - Beşiktaş maçını değerlendirdi

SİNAN VARDAR – YİNE OLMADI!

Beşiktaş, Süper Lig'in 14. haftasında Mersin Stadyumu'nda Hatayspor ile karşılaştı. Oyunun ilk 20 dakikalık bölümünde oldukça istekli bir oyun ortaya koyan Beşiktaş maalesef hem girdiği iki güzel pozisyonu değerlendiremeyince 29. Dakikada Hatayspor Görkem ile 1-0 öne geçmeyi başardı.

Geçen sezonun muvaffak olamayan takımına 9 yeni transfer yapıldı ve bu transferlerin sadece 3 tanesi sahada yerini aldı. Yani ne kadar kötü bir kadro mühendisliği yapıldığı ortada. Gol sonrası oyundaki tempo biraz düşse de 41. dakikada Masuaku'nun kullandığı korneri kafa ile ağlara gönderen Immobile skora dengeyi getirdi. İlk yarı bu skorla tamamlandı. İkinci yarıya Beşiktaş daha hırslı ve istekli başladı. 65. dakikaya kadar toplam 7 sarı kartın çıktığı oldukça sert bir mücadeleye sahne olan ikinci yarıda ilk oyuncu değişikliği Beşiktaş'tan geldi.

Bütün gece serum yiyerek ilk 11'de yerini alan Rashica yerini Al-Musrati'ye bıraktı. 71. dakikada Beşiktaş, Gedson ile bulduğu net pozisyonda Gedson kaleye şut çekmek yerine pas vermeyi tercih edince yüzde yüz golde kaçmış oldu. Bu maçın en önemli notlarından biri sezon başından beri ortalarda görünmeyen Chamberlain, Baktiyor ve Can Keleş'in oyuna dahil olmasıydı.

Özellikle Emirhan ve Tayyip Talha'nın performansları gelecek açısından ümit verdi. Sonuçtan bağımsız olarak özellikle son 15 dakikada Beşiktaş'ın hırslı, kazanma arzusuyla ortaya koyduğu mücadele Fenerbahçe derbisi için beni biraz umutlandırdı. Ama yine galibiyeti getirecek gol bir türlü olmadı. Beşiktaş bu deplasmandan da 1 puanla döndü. İnşallah tez zamanda toparlanma olur ve artık hiçbirimiz üzülmeyiz.

TURGAY DEMİR – PİANO PİANO!

Bin bir vaatle gelip tam bir kaos oluşturup kaçan Hasan Arat, Beşiktaş'a çok büyük zarar verdi. Tarih onu affetmeyecek. Beşiktaş büyük bir camiadır. Arat'ın açtığı yaklaşık 150 milyon dolarlık borç yükünün altından kalkacağı gibi Giovanni ve Friedel'in tüm dengelerini bozduğu takım da yavaş yavaş toparlanacak şüphesiz.

Bunun ilk işaret fişeği Hatay deplasmanında atıldı. Kartal'ın havası değişti, adeta üzerindeki ölü toprağı kalktı. Haftalar sonra, kazanmak için oynayan, toptan kaçmayan, yardımlaşan, mücadele eden bir Beşiktaş izledik. Tayyib Talha, Emirhan, Svensson tüm güçleriyle savaştı, Masuaku'nun bindirmeleri, net ortaları bir çok pozisyon yaratılmasına sebep oldu. Salih hem orta sahada mücadelesiyle dikkat çekti, hem de rakip kale önünde gol aradı. İmmobile ve Rafa haftalar sonra ilk kez bu kadar gayretliydi.. Serumla sahaya çıkan Rashica dışında, on bir başlayan olsun, sonradan giren olsun, mücadele etmeyen etmeyen bir Beşiktaşlı yoktu.

Serdar hocanın da kaderi bu galiba. Geçen sezon da Rıza hocanın görevi bıraktığı hafta Hatay'a karşı Beşiktaş'ın başında sahaya çıkmıştı. Yine Serdar hocaya görev verilmiş ve karşısında yine Hatay var, üstelik başında da Rıza Çalımbay… Nereden baksan çarpıcı buluşmalar bunlar. Zor maç olacağı belliydi. Öyle de oldu.

Savunmanın boş anında Görkem golü atınca tam anlamıyla Rus ruletine döndü oyun. İki kalede çok sayıda pozisyon yakalandı, direklerden dönen toplar oldu, kaleci Mert ve Erce'nin müthiş kurtarışları vardı. Dedim ya, önemli olan Beşiktaş takımının üzerindeki ölü toprağını atmasıydı. Kazansalar daha iyi olurdu elbet ama sezon başındaki hallerine döndüler ya, şimdilik bu da yeter. İtalyanlar'ın dediği gibi, piano piano (yavaş yavaş) küllerinden doğacak Kartal ve yine yükseklerden uçacak..