Ligin ilk yarısını değerlendiren Başkan Ay, "Puan durumuna baktığımızda, lider takımdan sonra ligin en az yenilen 5 takımından biriyiz. Ligin en az gol yiyen üçüncü takımıyız. Ancak attığımız gol sayısının düşük olması, oynadığımız futbol ve ortaya koyduğumuz mücadelenin karşılığını almamıza engel oldu. Gol sayısındaki azlığın bir sebebi de, VAR uygulaması nedeniyle golleri en fazla iptal edilen takım oluşumuzdur" dedi ve hakemlere eleştirilerde bulundu.
"TEMASSIZ FUTBOL OYNANMAZ"
"Sıkıntı VAR'da değil" diyen Başkan Ay, "Sıkıntı uygulamada. Bunları dün federasyon yetkilileriyle yaptığım görüşmede de söyledim. Video Yardımcı Hakem Uygulaması, sistem olarak doğru ama uygulama olarak bizim açımızdan tam bir felakete dönüşmüş durumdadır. En basit örneği de Latovlevici'nin son olarak attığı goldür. Oyunun doğal akışı içinde bakıldığında orada asla bir faul yoktur. ama siz eğer o pozisyonu, videoda ağır oynatarak izleyip karar verirseniz, her maçta en az buna benzer 40 temasın 40'ında da faul kararı vermek zorunda kalırsınız. Futbol bir temas oyunudur. Temassız futbol oynanmaz. Attığımız tertemiz golü faul diye iptal edenlere sesleniyorum. Sizin verdiğiniz bu kararın; bir boks maçında, hakemin maçı durdurup, boksöre, rakibine niye vuruyorsun demesinden bir farkı yoktur. VAR kazasıyla tamamladığımız beşinci maçtır… Altıncısında tepkimiz daha farklı olacaktır, bunu da buradan söylemiş olayım" diye konuştu.
"BURSASPOR'UN ASETLERİ VAR"
Son derece enteresan bir futbol sezonu yaşadıklarını belirten Başkan Ali Ay, Divan Kurulu üyelerine seslenerek "Devre bitti ve puan durumuna baktığımızda, kendi takımımızın kapasitesini de dikkate alarak, birkaç isabetli transferle, aslında zirvede yer alabilirdik diye aklınızdan geçiriyorsunuz… Ancak şu gerçeği de görmemiz lazım. Sadece bu sene değil, önümüzdeki iki üç yıl, bu tablo da herhangi bir değişikliğin olması mümkün görünmüyor. Yani bugün ağır ekonomik kriz yaşayan, özellikle köklü kulüplerin ekonomik göstergeleri, öyle kolay kolay düzelecek gibi değil. Dolayısıyla biz eğer, oyuncu konusunda altyapı kaynağını etkin biçimde kullanmaya yönelik stratejimizden bir sapma yapmazsak... Takım bütçesini, bu sezon yaptığımız gibi makul ve mantıklı seviyede tutmaya devam edersek… Şu anda olduğu gibi kontrol altına aldığımız harcama politikamızı, disiplinli bir şekilde sürdürebilir hale getirebilirsek… Sırtımızdaki borç kamburundan kurtulabilir ve sportif hedeflerimize sağlam temeller üzerinden yürüyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Bursaspor Kulübü'nün asetleri olduğunu ve en büyük avantajlarının da yine bu olduğunu söyleyen Başkan Ay, bugün transfer tahtalarının açılmasını sağlayabilecek ve Mayıs sonuna kulübü rahatlıkla götürebilecek kısa vadeli asetler olduğunu sözlerine ekledi.
"TRANSFERİN DOĞASINDA RİSK VARDIR, DAİMA OLACAKTIR"
Transfer konusuna da değinen Başkan Ay, "Transferde size değer katanlar, düşük bedelle alıp, değer kattıklarınız ya da yüksek rakamlara sattıklarınız değil. Takıma faydası olmayanlar akılda kalır. Bu işin doğasında bu gerçek var. Kabul etmeliyiz ki, şu anda ligin birincisinden son sırasındaki takıma kadar herkesin transfere ihtiyacı var. İnsan için nefes ne anlam ifade ediyorsa, futbol için de transfer odur. Ama biz, nefesi doğru almak ve doğru vermek zorundayız. Hatalarımız olmadı mı? Oldu tabi. Ama bu hatalardan dersler çıkardığımızı açıkça ifade etmek istiyorum. Bugün hepimizin hata olarak gördüğü bazı oyunculara, ismi gündeme geldiğinde ya da transfer edildiğinde kimse en küçük bir itirazda bulunmamıştı. Buna hocalar da dahil. Transferin doğasında risk vardır ve daima olacaktır" şeklinde konuştu.
"İKİ SENE ÖNCE YAŞADIĞIMIZ TRAVMA BİZİ GEÇEN SENE YANLIŞLARIN İÇİNE İTTİ"
Türk futbolunda birçok kulübün, kendileri gibi ekonomik kriz ile karşı karşıya olduğuna işaret eden Başkan Ay, "Onlarca yıl öncesine dayanan ve bugüne kadar gelen kötü alışkanlıklarımızla da yüzleşmek zorundayız. Değer futbolu yönetenler olarak biz, sırf taraftar istiyor diye, sırf medya baskısı var diye, hesapsız kitapsız transfer yapmaya, ödeyemeyeceğimiz kontratların altına imza atmaya devam edersek, bu işin altında kalkamayız. İki sene önce yaşadığımız travma, bizi geçen sene bazı yanlışların içine itti. Kariyerli ve maliyetli hoca ve oyuncularla bu işin üstesinden gelebiliriz fikri, bizi ekonomik olarak yıprattı. Ancak bu hatadan, bu sezon başında ciddi biçimde döndüğümüzü ifade etmek istiyorum. Ben gerek hocamız ve gerekse transfer ve altyapı kaynağının kullanımı konusunda, geçen sene, şu anda yaptığımız hamleleri hayata geçirmek istemiştim" açıklamalarında bulundu.
"BURSASPOR, MİLLİ TAKIMLARA EN FAZLA FUTBOLCU VEREN KULÜPTÜR"
Tecrübeli ve genç oyuncuların bir araya geldiği potansiyeli yüksek bir kadroya sahip olduklarını ifade eden Başkan Ay, "Türk futboluna kazandıracağımız son derece yetenekli çocuklarımız var. Vakıfköy'de büyük bir değişim gerçekleştirdik. Bu değişim sadece yapısal bir değişim değil. Oyuncu gelişimi noktasında zihinsel bir devrim gerçekleştiriyoruz. Biz bu kaynağı yukarı taşımaya ve artık kendi evlatlarımızla sportif hedeflerimize yürürken, finansal olarak da Türkiye'deki bütün kulüplerden önce düzlüğe çıkmaya odaklandık. Dolayısıyla transfer konusundaki politikamızı, transfer tahtasının açık ya da kapalı oluşundan bağımsız bir şekilde belirledik. Bursaspor Kulübü, şu anda bile kadrosunda en fazla altyapı oyuncusu bulunduran, en az yabancıyla oynayan ve milli takımlara en fazla futbolcu veren bir kulüptür" dedi.
"STANCU AYRILMAYI KAFASINA KOYMUŞ"
Samet Aybaba ile her konuda hemfikir olduklarının altını çizen Başkan Ay, ayrıca takımdan ayrılan Bogdan Stancu ve Boban Jovic içinse, "Önceki senelerde yaptığımız ve maalesef verim alamadığımız bazı oyuncularımız oldu. Biz bunlarla yollarımızı ayırmak için her yolu denedik. Kendilerine onları mağdur etmeyecek öneriler sunduk. Hatta bazılarını yeniden kazanabilme konusunda çaba sarf ettik. Ama hepsi, kontratların arkasına saklandılar ve bize doğru hiç bir adım atmadılar. Mesela Stancu… Takıma dönmesi için hem parasal hem de teknik anlamda adeta seferber olduk ama o, buradan ayrılmayı kafasına koymuş bir şekilde Nuh dedi Peygamber demedi. Biz de Stancu ile birlikte John ve Boban Jovic'e de güle güle dedik. Kamuoyunda şöyle bir algı oluştu. Biz bu oyuncuların parasını ödemedik ve onlar da bizi Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'na (UÇK) verip, takımdan ayrıldılar. Hayır böyle bir şey yok. Hem burada oynamak istemeyeceksin, hem de hak etmediğin halde bütün paranı alıp gideyim diyeceksin. Biz sadece buna razı olmadık. Bizi UÇK'ya veren İsmail Konuk, Bilal Kısa, Harun Tekin, Paul Le Guen ve birkaç oyuncu daha var. Toplamı 11 milyon TL, halledebiliriz diye düşünüyorum. Şuna karar vermemiz lazım transfer yapalım mı yapmayalım mı? Transfer yaparsak daha önceki seneler gördük. Maalesef bu işin garantisi yok. Jires'i aldık 5-6 maç süper performans gösterdi, şu an da Jires'i herkes görüyor. Bunun yanında alıp kazandığımız da futbolcular oldu. Çok şükür bu sene yanılma payımız herhalde sıfır. Çok irdeledik" sözlerini kullandı.
KULÜBÜN BORCU 413 MİLYON TL
TFF'nin altyapıya olan desteği ile ilgili TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile görüştüğünü dile getiren Başkan Ay, "Milli takımlarda Bursaspor'un yetiştirdiği 4-5 oyuncu var, altyapıya en fazla önem veren Bursaspor, diğer kulüplerden en fazla bizim bu paraya ihtiyacımız ve hakkımız var ne olursunuz bu işi artık bitirelim dedim. Büyük ihtimalle ocak ayının ilk yönetim kurulu toplantısına koyacaklar, güzel bir meblağ alacağız diye düşünüyorum" dedi.
Başkan Ay, Mayıs ayı sözleşmeleri hariç 413 milyon TL kulübün borcu olduğunu ve 2 tane arsadan bir kaç ay içerisinde 50-60 milyon TL gelir sağlamayı planladıklarını belirterek borcu aşağılara çekeceklerini söyledi ve "Bunu da düştüğümüzde borcumuz aşağı yukarı 60 milyon Euro'lara düşüyor. Aldığımızda rakam 100 milyon Euro'ydu" ifadelerini kullandı.