Çebi, yaptığı açıklamada, güreşe 1992 yılında Trabzon Aralıklı İmam Hatip Lisesi'nde başladığını belirterek, "Sporumuzu dolu dolu yaşadık. Artık yapmış olduğumuz sporun sonuna geldik. Bizden sonra yetenekli genç kardeşlerimizin al bayrağı en iyi şekilde temsil edeceklerine inandığım için artık güreş kariyerimi sonlandırma kararı aldım." dedi.
Dünya şampiyonalarında grekoromen stilde Hamza Yerlikaya ile üç kez altın madalya kazanan iki güreşçiden biri olarak tarihe geçen Selçuk Çebi, "Dönüp arkama baktığımda gurur verici bir tablo bıraktığıma inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Kariyeri boyunca örnek bir sporcu olmaya çalıştığını dile getiren milli güreşçi, şunları söyledi:
"Allah'ın verdiği yeteneklerle bir insan başarılı sporcu olabilir ama eğer bunu kişiliğiyle, ahlakıyla, inancıyla, bayrağına, milletine, örf ve adetine sahip çıkmasıyla birleştirse o zaman sadece şampiyon değil efsane olur. İnşallah, biz bunun başarabilen sporculardan olmuşuzdur. Rahmet her daim dağlara yağar ama rahmet denizde toplanır. Umarım, büyüdükçe alçalmayı bilen sporculardan olmuşuzdur. Genç kardeşlerimize inşallah harita olabilmişizdir. Bizleri izledikleri zaman başarıya gidebilecekleri yolu onlara bir harita olarak bırakabilmişizdir. Önemli olan hayattaki bana göre en büyük başarı budur."
"Rabia, yapmak istiyordum"
Macaristan'da devam eden Dünya Güreş Şampiyonası'nı takip etmek için Budapeşte'de bulunan Çebi, Rio 2016'da mücadele ettiği için bu organizasyona katılamadığına dikkati çekti.
Selçuk Çebi, 4. dünya şampiyonluğunu hedeflediğini ama Dünya Güreş Birliği'nin (UWW) aldığı bu karar nedeniyle Budapeşte'de güreşemediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Dünya şampiyonalarına 6 kez katıldım. Beşinden madalyayla döndüm. Üç şampiyonluk, birer ikincilik ve üçüncülük elde ettim. Bu gurur verici bir tablo. Gençlik ve Spor Bakanımıza söz vermiştim. 'Burada da dünya şampiyonu olup "rabia" yapmak istiyorum' demiştim. UWW'nin kararı, bu başarıyı belki elde etmemize engel oldu. Kısmet, nasip değilmiş ama üç kez dünya şampiyonu olarak al bayrağımızı göndere çektirmek, İstiklal Marşımızı tüm dünyaya ezberletmek ve o gururu 80 milyon Türk halkına yaşatmak, benim için ayrı bir mutluluk. İleride evlatlarıma, torunlarımıza anlatacak çok güzel şeylerimiz oldu."
- Unutamadığı şampiyona
Çebi, büyüklerde 2009 yılında kazandığı ilk dünya şampiyonluğunun kendisi için ayrı bir yere sahip olduğunu dile getirdi.
Danimarka'da 1999'da yıldızlarda dünya şampiyonluğuna ulaştığını belirten Çebi, "10 yıl sonra Danimarka'da bu kez büyüklerde ilk kez dünya şampiyonasına katıldım. Finale kaldığımda Danimarkalı rakibime altın madalyayı vermeleri için prensi çağırmışlar. Allah bize öyle bir güç nasip eyledi ki herkes Danimarkalı sporcunun şampiyon olacağını beklerken ilk kez katıldığım bir dünya şampiyonasında açık arayla altın madalya kazandım." diye konuştu.
- "Olimpiyat madalyası içimde ukde kaldı"
Selçuk Çebi, 2012 Londra ve 2016 Rio Olimpiyatları'nda yarıştığını ama madalya kazanamadığını hatırlatarak, "O heyecanı yaşamak, tatmak bize nasip oldu. İki şampiyonaya çok iyi hazırlandık ama bazen sporda başarısızlık da var. Bazen nasip olmuyor. Kader, kısmet diyoruz. Sporu sonlandırırken içimde ukde olan tek şey olimpiyat madalyası alamamak." ifadelerini kullandı.
Kariyer planlamasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan milli sporcu, Gençlik ve Spor Bakanlığında spor müşaviri olarak görev yaptığını söyledi.
Çebi, güreşin en alt kademesinden geldiğini, 24 yıldır bu spora hizmet ettiğini vurgulayarak, "Bilgi birikimimizi tabii ki genç kardeşlerimize aktarmayı, başarıya ilerleyebilmeleri için bir nebze yardımcı olabilmeyi canı gönülde isteriz. Aynı zamanda yönetim bilimlerinde yüksek lisans yaptım. Hedefim hep yönetici olabilmekti. 25. dönemde Ak Parti'den Trabzon milletvekili aday adayı olmuştum. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, siyaset uzun bir maraton. Siyasetin içinde veya Gençlik ve Spor Bakanımız öngördüğünde bakanlıkta göreve her zaman hazırız." şeklinde görüş belirtti.
Son olarak teşekkürlerini ileten Selçuk Çebi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her zaman sporun, sporcunun yanında oldu. Desteğini hep hissettik. Kendisine teşekkürü bir borç bilirim. Bize emeği olan kulüp başkanlarımıza, milli takım antrenörlerimize, bize yardımcı olan partner arkadaşlarımıza, bu zamana kadar spora hizmet eden tüm Gençlik ve Spor Bakanlarımıza, şu anki bakanımız Akif Çağatay Kılıç'a teşekkür ederim. Ayrıca her başarılı insanın arkasında başarılı bir aile ve başarı bir eş vardır. Eşime çok teşekkür ediyorum. 13 yıldır evliyim, eşim uzun yıllar kahrımı çekti. Beni her daim bekledi."