Fenerbahçe Kulübü, resmi internet sitesinden önemli bir açıklama yayınladı. Sarı lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, kulüp başkanı Ali Koç'a ve eski yöneticilerinden Alper Pirşen'e tayin edilen cezalara yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuruda bulunulduğu ifade edildi.
F.Bahçe'den yapılan açıklama şu şekilde;
Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulunca 18.6.2020 tarihinde yapılan değerlendirmeler sonucunda Kulübümüz ve Başkanımız Sayın Ali Koç hakkında sportmenliğe aykırı açıklamalarda bulunulduğu gerekçesiyle bir takım cezalar tayin edilmiş ve bu cezalar Kulübümüzce yapılan itirazlara rağmen Tahkim Kurulu tarafından 19.6.2020 tarihinde onanmıştır.
Yine benzer şekilde o dönem Yönetim Kurulu Üyemiz olan Sayın Alper Pirşen hakkında da TFF Tahkim Kurulu 10.12.2020 tarihinde, PFDK tarafından 03.12.2020 tarihinde verilen ve benzer içerikli ceza tayini kararlarını onamıştır.
İlgili Kurul verdiği her iki karar ile T.C. Anayasası'nın 26. maddesi ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama hürriyetini, aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkını güvence altına alan 6. maddesini ve ifade özgürlüğünü güvence altına alan 10. maddesini ihlal etmiştir.
Bilindiği üzere Tahkim Kurulu'nun sporun disiplinine ilişkin tesis etmiş olduğu kararlar kesindir ve T.C. Anayasası'nın 59/3 maddesinin "Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz." hükmü uyarınca T.C. Mahkemeleri ve T.C. Anayasa Mahkemesi nezdinde herhangi bir şekilde itiraza konu olabilecek başvurulara kapalıdır. Bu doğrultuda yukarıda belirtildiği üzere ülkemizde yargı yolu açık olmadığından, haklılığımızın ispatı ve TFF Kurullarınca gerçekleştirilen keyfi uygulamaların önüne geçilebilmesi amacıyla, Kulübümüze, Başkanımız Sayın Ali Koç'a ve eski yöneticimiz Sayın Alper Pirşen'e tayin edilen cezalara yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde iki farklı başvuru yapılmıştır.
Söz konusu AİHM başvuruları; daha önce kulübümüz tarafından defalarca dile getirildiği üzere geçmişte yaşanan haksız TFF uygulamaları, bağımsız ve tarafsız oldukları tartışmaya son derece açık TFF kurulları ve sindirme amaçlı kararları nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetler neticesinde zorunlu bir hale gelmiştir.
AİHM süreçlerinin bir parçası olarak, her iki başvurumuzla da ilgili AİHM yargılamasının olağan prosedürü kapsamında, çekişmeli yargılamaya geçilmeden yapılan nizasız yargılama çerçevesinde tarafların uzlaşmaya davet edilmesi üzerine; Türkiye Cumhuriyeti her iki dosya kapsamında da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. ve 10. maddelerinin ihlal edildiğini kabul ederek tazminat olarak hem ölçülebilir zararları (PFDK cezalarına karşılık gelen tutarları), hem ölçülemeyen zararları, hem de yargılama esnasında yapılan masrafları karşılayacağını taahhüt etmiştir.
Konuyu en başından beri büyük hassasiyetle takip eden Yönetim Kurulumuzun görüşleri doğrultusunda Kulübümüz, her iki dosyada da uzlaşmayı nihai olarak kabul etmiştir.
Anılan başvuruların her ikisiyle ilgili olarak da uyuşmazlığın AİHM'de henüz hakimler önünde yargılama süreci başlamadan kayıttan düşmesi ve sonuçlanması sağlanmış oldu. Böylelikle ihtilaflı bu durum AİHM nezdinde daha önce yine ülkemizle ilgili tesis edilen 18 Mayıs 2021 tarihli Sedat Doğan/Türkiye kararından, 28 Ocak 2020 tarihli Ali Rıza ve Diğerleri/Türkiye kararından ve başkaca örneklerden farklı olarak; ihlal olduğuna dair kararlar tesis edilmeden uzlaşma ile çözüme kavuşmuştur.
Nitekim Kulübümüzün AİHM'e yaptığı başvurular henüz sonuçlanmadan;
TFF tarafından, talimat ve düzenlemelerinde kararların gerekçeli verilmesine, kurulların seçim esaslarına, ifade özgürlüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin gözetilmesi gereğine ilişkin bir takım güncellemeler ve değişiklikler yapıldığı da kamuoyunun malumudur.
Yukarıda yer verdiğimiz açıklamalarımızdan da görüldüğü üzere temennimiz; başvurularımız sonucu varılan uzlaşmanın da bundan böyle ne Kulübümüzü, ne başka kulüpleri veya futbol dünyasının paydaşlarını, ne de Devletimizi bir kez daha TFF uygulamaları yüzünden maddi ya da manevi herhangi bir zarara uğratmayacak şekilde sonuçlar doğurmasıdır. Söz konusu uzlaşıdan hareketle; mevcut ve gelecek TFF Yönetim ve Kurullarının, Devletimizin değerli tutum ve iradesine halel getirecek subjektif, gayri hukuki tutum ve kararlardan kaçınacağını beklediğimizi vurgulamak isteriz.
Bu vesileyle konuya adil ve hızlı çözüm getirerek, spor camiasına en güçlü mesajı vermiş olan Türkiye Cumhuriyeti Devletine bir kez daha içtenlikle teşekkürlerimizi sunarız.
Fenerbahçe Spor Kulübü kendisinin kuruluşundan bu yana 115 yıldır ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana tam 100 yıldır, başta futbol olmak üzere birçok olimpik spor branşında ülke sporuna öncülük ve hizmet etmiş hem de her durum ve koşulda ülkesinin ve devletinin yanında olmuş, menfaatleri, iyiliği ve birliği için çalışmıştır.
Bu ilke ve hedefler doğrultusundaki çalışmalarımız ilelebet devam edecektir.