EMRE BOL – KLASİK TEHLİKE
Kayserispor deplasmanı artık bütün takımlar için korkulu rüya! Zira sahada ne yaptığını, ne yapacağını çok iyi bilen bir takım var. Bu kadar ucuz maliyetlerle bu takımı kurabilen başkan Ali Çamlı'nın bütün Süper Lig takımı yöneticilerine ders vermesi gerekir. İsmail Kartal birkaç değişiklik ile çıktı Kayserispor karşısına… Tabi bazıları mecburiyetten.
15 milyon Euro ile en pahalı Türk oyuncusu ünvanını elinde bulunduran Cengiz'in ne yapacağını merak ediyordum. Maç kondisyonunun eksik olduğu karşılaşmanın her anında belli oldu. Lakin top ayağına geldiğinde kalitesini gösteriyor. Topsuz oyuna girebilir ve dayanıklılığını arttırırsa şampiyonluk yolunun en önemli oyuncusu olacaktır. Tabi yapabilirse...
Recep hoca Fenerbahçe'nin, "klasik tehlikelerine" karşı iyi önlem almıştı. Mesela Szymanski belki de geldiğinden bu yana en etkisiz futbolunu oynadı. Sol kanatta Tadiç'in de iyi marke edilmesiyle hücum gücü düşmüş görünse de bu kez ortaya yeni kahramanlar çıkıverdi. Ligin bence en iyi bağlantı oyuncusu olan Fred hakikaten büyük oynadı. Eğer dikine verdiği paslar daha iyi değerlendirilebilseydi ortaya daha farklı bir skor çıkabilirdi.
Gol atmayıp, asist yapmadan oyuna bu kadar ağırlık koyabilmek onun nasıl bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Fikstür değişikliğiyle şahkülü kayan ligde; Kayseri deplasmanından çıkan 3 puan çok değerli. Biliyorum herkesin aklı pazar günü oynanacak G.Saray derbisinde… Son dakikada Fred'e kırmızıyı "sinirle" gösteren Zorbay Küçük aslında niyetini belli etti. Hakemlerin daha iyi psikolojik testlerden geçmesi şart. Sonra olan olduğunda ah- vah ediyoruz. Açıkçası ben Zorbay'ın halini pek beğenmedim.
GÜRCAN BİLGİÇ – DERBİYİ DE ZORBAY YÖNETSİN
Sanırım sezonun en kötü ilk 45 dakikasıydı Fenerbahçe için. Fırtınalarestiren o takım yerini kopyasına, topu da rakibine bırakıp seyretti maçı. Açıklanabilir değil bu tavır. "Havaya girdiler" desek, artık karşımızda o tecrübesiz – genç takım yok. Ancak her şeyin kendi kendine olacağını sanan, rakibe saygı duymayan tavırla oynadılar.
Üç gol yediler, üçü de yarım pozisyondan bile gelişmedi. Serdar ile Livakovich seyretti, ilk golü yediler. Djiku itirazsız pozisyonda hem sarı kartı gördü, hem penaltıyı yaptı. Kendi ayaklarındaki topu, birbirlerine girerek rakibe ikram edip üçüncüye "merhaba" dediler. Bu "açık elle gelme" durumu garip.
Serdar Aziz de benzer pozisyonda yakalandı, Djiku da. Birisi ceza alanı dışında. İki stoperin nasıl duracaklarını bilmemesi, "şampiyonluğa oynayan takım" gerçeğine uymuyor. İkinci yarı başlarken farklı bir vücut dili de bekledik. İsmail Kartal kulakları çekecek diye umut ettik. Sanki "aman çok koşmayın, yorulmayın" denmiş gibi devam ettiler.
Recep Uçar rakibini sol kanada yönlendirerek kontrol etmek istedi, başarılı oldu. Tadic'i pas noktası yapıp, iki oyuncuyla kontrol edip, Fenerbahçe'nin atak başlangıçlarını engelledi. Cengiz'in bir golü, asisti var. Maçı döndürdü diyebiliriz. Batshuayi'nin biri penaltıdan üç golü var, damga vurdu maça. Ama Fred'in aklı – organizasyonu olmasa, Ferdi'nin kişisel hamleleri gelmese sahada olacaklar ama oyunda görünmeyeceklerdi.
Maçın hakemi Zorbay Küçük Kayserispor'un penaltısını kıdemsiz yardımcısının da uyarısıyla verdi. Doğru karar. Fenerbahçe'nin penaltısında kıdemli yardımcı dilini yuttu, VAR devreye girdi. Son saniyelerde verdiği faul kararı… Maçın içinde benzer pozisyonları devam ettirdi, iki ayağı yerde olan oyuncuya yapılan şarja faul çaldı.
Ardından dilini tutamayan Mert Hakan ve Fred derbi öncesinde kırmızı gördü. İyi giden bir şeyi, berbat etmekte ustalar. Madem bu kadar cesur ve adaletli Zorbay Küçük, MHK'ya çağrım, derbiyi de O'na yönettirsinler. Görelim bakalım; Büyükekşi'ci diğer takıma da Aynı yüreği taşıyacak mı?
