Spor yazarları Çaykur Rizespor - Fenerbahçe maçını yorumladı
Trendyol Süper Lig'in 26. hafta karşılaşmasında Fenerbahçe deplasmanda Çaykur Rizespor'un konuğu oldu. 1-0 öne geçtiği maçta rakibini 3-1 mağlup eden sarı-lacivertliler, kritik deplasmandan 3 puanla döndü. Fotomaç Gazetesi yazarları, Çaykur Rizespor - Fenerbahçe maçını çarpıcı ifadelerle yorumladı. İşte o sözler... (FB spor haberi)
Fenerbahçe HaberleriYayın Tarihi: 18.02.2024- 08:45 Güncelleme Tarihi: 18.02.2024- 10:02
ABONE OL
EMRE BOL – ÇAMURDAN ÜÇ PUAN
Atan için zor, tutan için zor, koşmak için bile çok çok zor bir zemin… Böyle bir sahada maçı oynatmanın, sakatlığa davetiye çıkarmaktan başka bir izahı yok! İnanın seyredene de eziyet. Ağır sahalarda; karşılaşma illaki oynanacaksa güçlü oyunculara formayı vereceksin. Teknik futbolcular, çamur deryasında ayakta kalamazlar. Dövüşken, yere sağlam basan, zemine çok aldırmayan oyuncular ağır sahalarda daha çok iş yapıyor. Bunu ben değil, istatistikler söylüyor. Şiddetli hava şartları güçleri farklı olan takımları dengeler. Yağmurlu havalar, kötü zeminler oyuncuların sakatlanmamak için kendilerini sakınmalarına yol açıyor.
Türk futbolunu geliştirmek istiyorsak meteoroloji biliminden de azami faydalanalım. Ama zeminleri bile doğru düzgün yapamayanlara bunu söylemek aslında biraz komik kaçıyor! Sonuç olarak bu havada ve zeminde maç oynatan hakemi, "Rize'nin yağmurlarında yıkasınlar, yıkasınlar!" İsmail Kartal ilk yarıda ısrarla kanatlardan gitmeye çalıştı. Oysa zeminin en ağır yeri oralar… Merkez hücumu, yağmurun fazlaca toplanmadığı bölgelerde daha doğru bir seçenek olurdu.
Neyseki ikinci yarı itibarıyla "Ramboları" sürdü sahaya… Kötü zeminde oynamayı bilen, sadece güçlü oyuncular… Bu havada kimin neyine teknik adamlar! Ayakta duranlar maçı aldı. Çaykur Rize karşılaşması İsmail Kartal'ın dönüm maçıydı. Yaptığı değişiklikler direk sonuca etki etti. Çamurun içinden çıkan 3 puan önemli. Kimse kusura bakmasın; bu sahadan sonra herkes her statta maçını oynayacak. İltimas yok!
GÜRCAN BİLGİÇ – HER ŞEYİ YENDİLER
İkinci yarı başlarken İrfan Can, Mert Hakan ve Serdar Dursun değişiklik için kenara geldiler. Teslim olunan ilk 45'in ardından İsmail Kartal sadece oyuncu değiştirmiyordu; sahaya yürek de attı. Maçın aklı da değişti böylece, fikri de… İrfan Can yönetimi ele aldı, Mert Hakan ise mücadeleyi aşıladı etrafına. Takımın çehresi değişti. Golün ilk dakikalarda gelmesiyle birlikte Rizespor'un da direnci örselendi.
Sonrasında kaos vardı. Rize'de hiç durmayan yağış, zemini "pas yapamaz" hale getirdi, ağırlaştırdı. Yani; daha yetenekli değil, daha güçlü olan son sözü söyleyecekti. İşin başka tarafı, stratejilerin boşa çıkmasıydı. Kenarlarda biriken sular nedeniyle, Fenerbahçe'nin "bek bindirmeleri" devre dışı kaldı. Bunun üstüne saha yüzde 30 küçüldü. Hem pasla oyun kuramıyorsun, hem de daralan alanda rakibin kontrolüne giriyorsun.
Bunlara rağmen kazandı Fenerbahçe… Yani; aslında "her şeyi" yendi. Geçen haftaki beraberlikten gelen baskıyı, tam oyunu kontrole almışken ters fauller ile ritmini bozan hakemi, mükemmele yakın mücadele eden Rizespor'u, tüm yeteneklerini yok eden zemini… Peki bu maçın ertelenmiş dersleri var mı? Symanski ile Mert Hakan arasında bir seçim zamanı gelmedi mi? Ya da formüller arasından Cengiz ile İrfan Can'ı beraber oynatmak olur mu? Ferdi sağ beke geçtiğinde "sıradan" olmuyor mu? Fred'in yokluğunda Krunic'e güvenilir mi, İsmail'in temposuna "yazık" değil mi? İsmail Kartal, geçen dört maçın karnesini doğru çıkarmalı. İyi bir takımı, iyi oyuncuları var. Ama futbolda "duygusallık" yok…
ERMAN TOROĞLU – ARDA KARDEŞLER TUTARSIZDI
İsmail Kartal bir kadro çıkarmış herhalde Cengiz Ünder manevi evladı ki onu 11'den kesmiyor. Kesinlikle İrfan Can Kahveci'nin oynaması lazım. İlk yarı, Rizespor istediği gibi oynadı. Pozisyonlara girdi, golünü attı. Fenerbahçe'de bir tepki yok… Öylemesine oynuyorlar. Çünkü burada verilecek iki puan hem moral olarak hem de puan olarak çok büyük kayıp. Yani bu karşılaşma tam bir köşebaşı maçı.
İsmail Kartal bunu hissetti ki ve baktı ki yolun soru görünüyor üç değişiklik birden yaptı. Giren 3 oyuncu da oyunu dinamitlediler. Tabii Fenerbahçe açısından. Tabii o hava, o tempo, meyvesini vermeye başladı. Çünkü sahada yeni girenlerin ateşi ile birlikte Fenerbahçe futbol kavgası yapmaya başladı. Bu kavgayı yapınca, kalite olarak da rakipten iyi olunca sonuca da gitti.
Saha çok ağır… Bazı yerler çamur, bazı yerler sulu çim. Sahanın her yerinde aynı şartlar yok. Şöyle tarif etmek lazım. Bazı yerlerde otobanda gidiyorsunuz, bazı yerlerde tek şeride düşünüyorsunuz, bazı noktalar ise keçi yolu… Hep ona göre oynayacaksınız. Yani çok zor bir ortam ve maç. Hakemler için de bu maçlar zordur. İkili mücadeleleri kestiremeyebilirsiniz. Bir futbolcu diğerini tutar da yere indirirse bunun mazereti ve aması olamaz.
Arda Kardeşler dün akşam tutarsız kararlar verdi. Mert Hakan, yedek kulübesinde sarı kart görüyordu ama oyuna girdikten sonra Fenerbahçe'yi ateşleyen isimlerin başında geldi. Tam diyorduk ki "Aferin Mert bir şeye karışmayınca ne güzel oluyor" ama yutkunduk çünkü sarı kartı gördü. Bu maç geçen hafta içeride kaybedilen iki puandan sonra sarı-lacivertlilere ilaç gibi geldi. Şampiyonluğa oynayan takımın havası, ikinci devredeki Fenerbahçe gibi olmalı. O zaman başarı gelir.