Spor yazarları Galatasaray - Fenerbahçe maçını değerlendirdi!
Süper Lig'in 37. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Galatasaray ile kozlarını paylaştı. Kritik maçı 1-0 kazanan sarı lacivertliler, 3 puanın sahibi oldu ve şampiyonluk şansını son haftaya taşıdı. Fotomaç Gazetesi yazarları da dev derbiyi flaş ifadelerle değerlendirdi. İşte ayrıntılar... | Son dakika Galatasaray ve Fenerbahçe haberleri (GS FB spor haberi)
Djiku, "Gurur maçına çıkacağız" demişti; çıktılar… "Hakemi de yeneceksiniz" demişlerdi; yendiler… "Hesabı son hafta görürüz" diye yola çıktılar; yaptılar… 18 yaşındaki çocuklara gol atıp, sevinç kulesi kuranlara aslında ne olacağını söylemeleri lazımdı; anlattılar. Fenerbahçe daha inanmış, daha isteyen ve "oynayan" takım olarak çıktı sahaya. Kolay değil 50 bin rakip taraftar önünde, "her şeyle" mücadele edeceksiniz. Ders verdiler, konum belirlediler, maç bittiğinde de ilan ettiler; "Ligin ağabeyi biziz…" Sonrası; "Kimin şampiyon olacağını göreceğiz"…
Böyle maçların teknik-taktik eleştirisi boşunadır. Elbette planlar vardır saha içinde ama yüreklerin konuştuğu, topa vurduğu, siper olduğu maçlardır bunlar. Yanılmadım; Okan Buruk'un beraberliği önceleyeceğini, oyuncularını da buna göre kurgulayacağını yazdım, söyledim. Çünkü Okan Hoca bugüne kadar çok Fenerbahçe maçı kazandı ama hiç birinde saldırmadı, hep savundu. Yine aynısını yaptı.
21'de Arda Kardeşler "sezon geleneğini" yerine getirdi, Fenerbahçe'yi 10 kişi bıraktı. Zaten Fenerlilerin itirazı, 2 Nisan toplantısı, Süper Kupa protestosu bu yüzdendi. Galatasaray'ın şanssızlık yaşamasına bile izin vermeyen sistem, uzatmalar dahil 82 dakika Fenerbahçe'yi eksik oynattı. Hem de rakip sahada… Hem de eksiklerine rağmen. Çağlar'ın golü bir yerde "adalet"in tecellisi.
Fenerbahçe takım olarak kendini taraftara affettirdi. Stadında fark bekleyen, tur için toplanan Galatasaray taraftarını evine buruk gönderdi. Fred'e bir parantez. Kadıköy'de onu da sahaya çıkarmamışlardı Galatasaray maçında. Anladınız mı hesapları, nakış nakış işlemeleri, verilmeyen-verilen kartları. İsmail Kartal'a, takımın üstünden elini çekmeyen Ali Koç'a, dimdik duran Fenerbahçe takımına ve Rams Park'a gelip susmayanlara selam olsun. Şimdi anlatsınlar mayıslar'ın kimin olduğunu, nasıl olduğunu…
ERMAN TOROĞLU: KARİZMA ÇİZDİ
Galatasaray bu maçı kazanacak hiçbir şey yapmadı… Hem de Fenerbahçe uzun süre 10 kişi oynamasına rağmen. Mert Hakan Yandaş seyirciyi tahrik edip, hakemi ve Galatasaraylıları bozayım derken kendi takımını bozdu. Ne zaman oyundan alındı Fenerbahçe daha rahat oynamaya başladı. Mert Hakan'ın düşünce tarzı milattan önceki futbolun içinde kaldı. Rakip sahada oynuyorsan; ayağa top yapacaksın, rakibi hem yorup hem sinirlendireceksin. Galatasaray bunu engelleyecek bir şey yapamadı. Demek ki biraz fazla havaya girmişler.
Fenerbahçe iyi mücadele etti, akıllı oynadı. Maçın hakemi çok kötü bir idare gösterdi. Daha maçın çok başında arkadan hareket yapan futbolcuya sarı kartını gösterse olaylar bu duruma gelmezdi. Futbolcular sonraki bütün pozisyonlarda "Orada bize verdin, burada onlara niye vermiyorsun" diye itirazda bulundular. İsmail Kartal bu maça çıkardığı kadro ve aldığı netice ile şimdiye kadar nerelerde hata yaptığını herhalde anlamıştır. Verdiği taktik, çıkardığı kadroyla İsmail sınıfı geçti, yaptığı işlerle oyuncu değişiklikleriyle Okan Buruk sınıfta kaldı.
Galatasaray öyle bir futbol oynadı ki İcardi'ye bir tane gol atacak pozisyon gelmedi. Fenerbahçe mi çok iyi defans yaptı yoksa Galatasaray'ın çok kötü taktiği ve oyunu mu var. Biz ikisi de var diyelim. Hani bir laf var ya Türkçe'de yemek kursağında kaldı derler; Şampiyonluk Galatasaray'ın kursağında da kalırsa şaşırmayız. Galatasaray haftaya Konya ile oynayacak. Puan cetveline bakınca bir puan Konya'yı ligde bırakıyor, Galatasaray'ı da şampiyon yapıyor. Galatasaray şampiyon olacak görünüyor ama Fenerbahçe, Galatasaray'ın kendi sahasında karizmasını çizdi.
ZEKİ UZUNDURUKAN:Sezon Galatasaray'ı hiç bu kadar kötü oynarken görmemiştim. Maçtan önce Mert Hakan'ın çıkardığı gergin havanın tuzağına düştü Galatasaray! O muhteşem taraftar da haftalardır makine gibi oynayan Galatasaray da bir anda o kadar gerildi ki… Fenerbahçe'nin istediği tam da buydu… Fenerbahçe, maçın başından sonuna kadar Galatasaray'a futbol oynatmadı. Muazzam savaştılar. Adım attırmadılar Galatasaraylı oyunculara… Düşünün ki Livakovic hiç yere yatmadı, en kolay maçını oynadı. Hatta 21. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen hiç oyundan düşmedi İsmail Kartal'ın öğrencileri… Her oyuncu iki kişilik mücadele etti sahada. Galatasaray golü bulamadıkça gerildi de gerildi… Kenar yönetimi de bu gerginlikle mücadele edemedi. İlk yarıda Galatasaray, rakip kaleye isabetli şut atamadı, korner bile kullanamadı. Hem de Fenerbahçe 10 kişi kalmışken…
İsmail Kartal'ı tebrik etmek lazım. Sezon sonunda gönderileceğini bilmesine rağmen takımını o kadar iyi hazırlamış ki… Dersine o kadar iyi çalışmış ki… Mourinho seslerinin gölgesinde 'gecenin şövalyesi' oldu İsmail Kartal… A Spor'daki yayınlarımda hep şunu söyledim. Gazetemde de yazdım… 'Galatasaray'daki seçim atmosferi, Erden Timur var mı, yok mu soruları şampiyonluğa koşan Galatasaray'ı saha dışına çıkarıyor. Motivasyonu bozuluyor takımın' diye… Bir anda Galatasaray'ın en büyük rakibi Galatasaray oldu. Oyuncuların motivasyonu adeta tuzla buz oldu. Dünkü sonuç, bunun en büyük göstergesi… Hatta tribünler bile Galatasaray'ı ateşleyemedi.
Dünkü maçta Galatasaray'a 1 puan yeterken, 'kazanamıyorsan, kaybetme' anlayışına dönmeliydi Okan Buruk! Çünkü 1 puan yetiyordu Galatasaray'a. Galatasaray dün ne savunma yapabildi, ne de hücum! Okan Buruk, bu stresli havayı iyi yönetemedi. İcardi iki haftadır sahada yok! Neden böyle? Galatasaray'da ilk kez iyi oynayan futbolcu yoktu sahada. Muslera'nın amatörce hatası, Köhn'ün Çağlar'a ikramı… Derbide felakete sürükledi Galatasaray'ı.
Şampiyonluk düğümü son hafta çözülecek. Konyaspor karşısında Galatasaray'a 1 puan yetiyor şampiyonluk için… Son hafta Galatasaray o bir puanı alır ve şampiyonluğunu ilan eder. Ama Fenerbahçe, şansını son haftaya taşıdı. Büyük bir zafer elde etti Fenerbahçe! Bu statta, bu atmosferde Galatasaray'ı yendiler. Suda ateş yaktılar adeta. Bence Fenerbahçe hiç hoca aramasın! Çünkü Mourinho da gelse, İsmail Kartal kadar puan toplayamaz!
EMRE BOL: RAKİBİNİN HEVESİNİ KURSAĞINDA BIRAKTI 30 yıldır medyadayım. İnanın Arda Kardeşler denen hakem gibisini pek az gördüm! Bu kadar kötü bir hakeme inanın rastlamadım. Bakın kim şampiyon olursa olsun önemli değil. Bugün biri yarın öbürü olur. Lakin rezaleti bu kadar insanların gözüne sokmayın. Maçın ilk yarısında ayağa basmaları görmeyen "hakemciğin" Djiku'ya, gözü kapalı kırmızı vermesi belki de sezonun özetiydi. Sanırım bazıları; "futbol oyunculuğuyla" başka oyunculuğu karıştırıyor! Birinde şampiyon olursun diğerinde Oscar alırsın! Bu maça özel söylüyorum; Galatasaraylı bazı oyuncular şampiyonluğu değil Oscar almayı hak ediyor! Girdikleri her pozisyonda hakemleri etkilemek için çalıştılar. G.Saray markasına yakışıyor mu?
Bakın dostlar; şampiyonluk dediğiniz şey öyle kolay değil. Haftalarca süren bir mücadele… Maçın neredeyse başından sonuna 1 kişi eksik oynayan, zaten sakatlıklar dolayısıyla eksikleri olan Fenerbahçe haklı bir galibiyet aldı. Maçın hakeminin olağanüstü çabasına karşın! G.Saray'ın puan alarak yaşayacağı şampiyonluk hevesi kursağında kaldı. Keşke İsmail Kartal ilk maçta bunun farkına varabilseydi! Kadıköy'de alınacak galibiyet matematik hesaplarını değiştirecekti. Tek maç kaldı. İpler Fener'in elinde değil ama en azından rakibinin hevesi kursağında kaldı.