Spor yazarları Fenerbahçe - Corendon Alanyaspor maçını değerlendirdi!
Trendyol Süper Lig'de 4. hafta maçında Fenerbahçe sahasında Corendon Alanyaspor'u konuk etti. Jose Mourinho'nun öğrencileri evinde rakibini 3 golle mağlup etti. Fotomaç Gazetesi yazarları dikkat çeken ifadelerle maçı değerlendirdi. İşte o sözler...
Aslında test maçıydı. Beş gün önce Rize'deki müthiş oyun ve skor sonrasında bir tekrar izleyecek miydik? Sonuç; izledik... Mourinho söz verdiği gelişme periyodunu aynen bize gösteriyor. İlk haftalardaki "tutuk" oyun için, "Henüz fizik olarak iyi değiliz" demişti. Ne zaman ki oyuncu grubu gücünü topladı, istediği seviyeye geldi, topu rakibe bırakan Fenerbahçe gitti, önde basan – "tehdit" edenler geldi. Pozisyon oyununda sıkıntı yok. Herkes doğru yerde. Ancak dün gece için performanslar tartışmaya açık. Ancak ilk kementin, en kötüye (Maximin) gelmesi tesadüf değil elbette. Yeni transfer falan dinlemedi Mourinho, İrfan Can Kahveci ile ilk hamlesini yaptı.
Sonrası; iki gol daha geldi. Fatih Tekke maç öncesinde kendi oyunlarını oynayacaklarını ifade etti. 45 dakika buna izin vermediler. İlk 20 daha şiddetliydi, sonrasında temposu geriye geldi Fenerbahçe'nin. Ama Alanyaspor'un yarı sahayı geçmesi ancak kaleci degajı veya anlık pozisyonlardaydı. Fred etkisiz, Symanski ortada yok. Baskı var ama o özenle belirtilen "son pas" ortalarda yok.
İki usta; Dzeko ve Tadic bu verimsizlik içinde açılış golünü yaptılar. 30 Ağustos Zaferini nefesiyle yaşayan bir atmosferde, tribünlerin de tekrar sahaya dönmesiydi bu dakika... Şimdi ne olacak? Amrabat gibi gövdeli bir altı numaraları var artık. İrfan Can öyle oynuyor ki, Tadic için sol ön yolları göründü. Maximin hamle oyuncusu haline de gelebilir. Gelişiyor ve ideale yürüyorlar. Bir de genç hakem Mehmet Türkmen; bozma yolunu evlat, aslan gibisin.
EMRE BOL: SERSERİ KANAT!
Fenerbahçe'nin sağ kanadı akıllı, uslu, ne yaptığını bilen bir çocuk gibiyken; sol kanadı serseri, ne yapacağı belli olmayan yaramaz bir çocuk gibi! Organize diyebileceğimiz her doğru düzgün atak Tadiç, Mert ve daha ziyade sağa evrilen Dzeko'nun olduğu kanattan geldi.
Maximin çok değişik bir oyuncu. Topu ayağına aldığında profesyonel bir futbol müsabakasında olduğunu unutuyor sanki… Takım oyununu değil kendi kafasındaki oyunu oynuyor. Adam eksiltmesinde bir sıkıntı yok, süratiyle ilgili diyecek hiçbir şey yok. Ama gelin görün ki takıma pek bir faydası yok.
Mourinho'nun ona, "Nasıl takım oyuncusu olunur?" konusunu öğretmesi gerekiyor. Dağınık oyuncu şöyledir; ya her şeyi yapar, ya da hiçbir şey! Fenerbahçe bu riski alamaz. Bu yüzden daha takım oyuncusu olmaz zorunda!
Alanyaspor oyunu geriden kurup Fenerbahçe'yi üzerine çekerek kontra ataklarla pozisyona girmeye çalıştı. Belki bu taktik başka rakiplerde işe yarayabilir ama Fenerbahçe'nin presle topu geri kazanma süresi çok kısa. Hal böyle olunca aslında çok daha erken gelmesi gereken goller biraz da beceriksizlikten geç geldi. Livakoviç az da olsa gelen pozisyonlarda çok iyi hamleler yaptı.
Çağlar geride bekleyen rakiplerin ilacı adeta! Süratiyle bütün pozisyonları savuşturuyor. Mourinho'nun neden onu tercih ettiğini anlamak zor değil! Amrabat transferiyle orta sahadaki sıkıntı büyük ölçüde çözüldü. Ama takımın sanki bir stopere daha ihtiyacı var. O problemde çözülürse Fenerbahçe bambaşka bir noktaya gelir.
MUSTAFA ÇULCU: KARTLARDA STANDARDI KAÇIRDI!
Alanyaspor günün mana ve önemine atıfta bulunarak, "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır" anlayışı içinde maça başladı. Fenerbahçe ilk yarıda rakip yarı alanda değil, rakip ceza alanı içinde sanki antrenmanda 5'e 2 oynar gibi oynadı. 43. dakikada Tadic'in golü ile Alanya kilidini açabildi. Bu tür savunmaları açabilecek oyuncu İrfan Can'ın oyuna daha ilk yarıda alınması gerekirdi.
İrfan Can girince Fenerbahçe'nin golleri geldi. Maçın hakemi Mehmet Türkmen bir önceki hafta yönettiği BJK-Antalya maçında bazı hatalarına rağmen skor şansı yaver gidince MHK bundan güç alarak, nefessiz hemen FB-Alanya maçına atadı. MHK'nın altın çocuğu bu hızlı ve destekli maç trafiği ile yeni yılda FIFA listesine girerse kimse şaşırmasın...
17.Dk'da Serdar Dursun'un Çağlar'a kontrolsüz faulü net sarı kart olmalıydı. 30.Dk'da Fenerbahçe rakibin elle oynadığını düşünerek penaltı bekledi ancak Alanyalı oyuncunun kolları doğal konumdaydı. Devam kararı doğruydu. 37.Dk'da Tadic tam kaleye şut atacak Yusuf'un topla oynama niyeti yok. Faulü verdin kart niye göstermiyorsun?
38.Dk'da Alanya faul atacak, atışının yeri konusunda Fenerbahçe kulübesi hakem, 4. hakem geniş bir açık oturum ve pazarlık yaptılar ve nihayet yeri belirlediler. Hakemliğin otoritesinin yerle bir olduğu acınası bir durum yaşandı. Hakem ilk yarıda kart göstermemek için direndi. İkinci yarıya 46. dk'da İsmail'e kontrolsüz girişine Richard'a çıkardığı kart doğruydu.
Sonra tuhaf sarı kartlar çıkmaya başladı. Alanyalı Serdar Dursun'a çıkan sarı karta anlam veremedim. Alanya'nın 57. dk'da avantajını kesti. Oyunu okuyamadı. Avantajı oynat kardeşim. 65.Dk'da havadan inen top Alanyalı oyuncunun koluna çarpıyor devam ve gol kararı doğru. Maç 3-0 olunca maç rahatladı, hakemi zora sokan pozisyon olmadı ancak hakemin sarı kart standardı yoktu. Koşuyor ama nereye gideceğini bilmiyor dağınık koşuyor. Muhtemelen milli maç aralığından sonra Türkmen'in maç trafiği Galatasaray maçı ile başlar.