Haberler
Fenerbahçe Haberleri
Spor yazarları Fenerbahçe - Union Saint-Gilloise maçını değerlendirdi! "Mağlubiyet gibi galibiyet.."
Spor yazarları Fenerbahçe - Union Saint-Gilloise maçını değerlendirdi! "Mağlubiyet gibi galibiyet.."
Son dakika spor haberi: UEFA Avrupa Ligi'nde temsilcimiz Fenerbahçe, ilk maçta Belçika ekibi Union Saint-Gilloise'yi konuk etti. Sarı-lacivertli ekip, bu mücadeleyi 2-1 kazandı ve 3 puanın sahibi oldu. Bu karşılaşmayı Fotomaç Gazetesi yazarları değerlendirdi. İşte detaylar... (FB spor haberi)
Saint Gilloise, kan kokusunu alan köpekbalığı gibi başladı maça. 20 dakikada nefes aldırmadan baskıyı yaptı, pozisyonları buldu. Maçın başlamasına saatler kala hala Passo'dan isteyen bilet bulabiliyordu. Galatasaray yenilisi taraftarın hevesini de dibe çekti, heyecanını da. Bu sinerji sahaya da yansıdı. Oyuncuların eli – ayağı kesilmişti sanki.
Belçikalılar hissetmişlerdi bu bulanık havayı. Golü attıklarında, karşı tarafı da kırabileceklerinin farkında – isteğinde oynadılar. Amrabat – Fred acemiliği orta sahayı çaresiz bıraktığında, Cengiz ve İrfan Can hemen merkeze yaklaştılar. Fred top rakibe geçer geçmez tüm gedikleri onarmaya, her bölgeye koşmaya başladı. Toparlandılar bir anda. Duran toptan Çağlar golü de geldi.
Rahatladılar… Artık maçı kazanmanın dışında ikinci hedef de oluştu; En Nesry'i golle buluşturmak. Faslı oyuncu golle burun buruna oynamayı başardı. Bir kafa şutu çizgiden de çıkarıldı. Rakibin 10 kişi kaldığı pozisyonunda kahramanıydı. Fizik olarak kendini bulmuş, maç eksiğini ise her pozisyonda hissediyor. "Kan kokusu" diyerek başladık. Mourinho'nun da, takımın da galibiyete ihtiyacı vardı. Daha sezonun altıncı haftasında "şampiyonluk" tartışılır hale gelmişti çünkü. "Kırılgan" taraftar psikolojisi işi "yürüyüş" yapmaya kadar abarttı. Artık her maçları "final" oldu. Mourinho ve ekibi de nereye geldiklerini anlamıştır, Samandıra'nın diğer "yenileri" de…
REHA KAPSAL - DOĞRU ADRES!
Fenerbahçe'nin Avrupa mesaisinde yakından tanıdığı Belçika temsilcisi Union Saint-Gilloise, bu sene formsuz, lige iyi başlamadı ve 12. sırada şu an. Geçen seneki hocasını ve de üç önemli oyuncusunu transfer döneminde kaybettiler. Bu durumun sarı-lacivertliler lehine olduğu kesin ve özellikle son derbi mağlubiyetinin kötü izlerini silmek adına da çok önemli bir karşılaşma olacaktı şüphesiz.
Jose Mourinho, bu maçın ilk 11'inde 5 farklı oyuncuyla oyuna başladı. Herkesin gözü hem oynanacak oyunda ve bu oyuncuların göstereceği performanstaydı. Fenerbahçe maça, rakip ön alan baskısıyla başlayınca bunu doğru pas şablonları ile kıramadıkları gibi rakiplerine ilk 15 dakikada üç net fırsat verdi. Bu yarıda top ayağında hücum etmekte sıkıntı yaşadıkları gibi topa ritim veremediler ve top ayaklarında iken az temaslı oynamadıklarından dolayı çok pres yediler.
Buna rağmen duran toptan golü bulmaları ikinci yarıdaki oyunun daha iyi olmasının en temel nedeniydi. Çünkü takımın motivasyonunu net bir şekilde yukarıya çektiği sahada görüldü. İkinci yarı oyunu dengeleyen, rakibine ön alan baskısı yapan, daha top ayağındayken çabuk oynayıp oyun hareketliliği ve oyun iştahı iyi olan Fenerbahçe'nin, Avrupa macerasına hak ettiği üç puanla başlaması, özellikle mental anlamda sıkıntılı günler geçiren sarı-lacivertli futbolcular adına özgüven ve moral açısından önemliydi. Bunun yanı sıra taraftarının gönlünü alması açısından da çok önemliydi. Fenerbahçe'nin saha içinde yaptığı doğru şeyler olduğu gibi eksik yaptığı işlerde var. Bunu çalışarak düzeltecek iki doğru adres; Samandıra ve Jose Mourinho.
EMRE BOL - NET OL MOURINHO!
Fenerbahçe maça inanılmaz kötü başladı. Bunun başlıca sebebi geride bekleyerek oynamayı tercih etmesiydi. Mourinho dediğini yaparak 3. bölgeyi tamamen değiştirmesi aslında kâğıt üzerinde olumlu görünüyordu. Gel gör ki oyunu bu kadar geride kabul edince; santrforu beslemesi gereken kanat oyuncuları bek oyuncusu gibi rakibi kovalamak zorunda kaldı. İrfancan'ın da Cengiz'in de etkili olabilecekleri parsel belli.
Tamamen geride kalınca En- Nesyri'yi topla buluşturamadılar. Dolayısıyla o da ileride çok yalnız kaldı. Ancak ikinci yarı sarılacivertliler fabrika ayarlarına geri döndü. Hal böyle olunca iki takım arasındaki kalite farkı ortaya çıktı. Cengiz Ünder mental olarak yerlerde! İnsanın kendine güveni olmayınca yapacağını da yapamıyor. Kendisini sadece fiziksel değil kafa olarakta hazırlamalı maçlara…
Yeni transfer Amrabat'ı gerçekten çok beğendim. Özellikle savunma hamleleriyle başarılı bir iş çıkardı. Çağlar ise hiç şüphesiz maçın yıldızıydı. Hem öne çıkarak ilk golü kaydetti hem de maçın başından sonuna rakip forvetlerle savaştı. Fakat Mourinho'nun sürekli takımın ayarlarıyla oynaması inanın can sıkmaya başladı. Takım önde olduğunda da geride olduğunda da tuhaf oyuncu değişiklikleri yapıyor.
Hep zora sokarak oynatıyor. Kafasını artık netleştirmesi lazım. Özellikle bazı mevkilerle fazlaca uğraşmayacaksın. Bu mağlubiyet gibi galibiyet ders olsun. Kötü oynanan karşılaşmada alınan 3 puan gerçekten çok değerli. Lakin uyumlu bir takımı ne zaman izleyeceğimiz konusunda endişeliyim. Umarım hedeflerden sapmadan başarabilir.