Spor yazarları Antalyaspor - Fenerbahçe maçını yorumladı!
Fenerbahçe, Süper Lig'in 7. haftasında Antalyaspor'u deplasmanda 2-0 yendi. Sarı lacivertliler, bu galibiyetle birlikte puanını 16'ya yükselterek lider Galatasaray'la arasındaki puan farkını 3'e indirdi. Fotomaç Gazatesi yazarları da Antalyaspor - Fenerbahçe müsabakasını flaş sözlerle değerlendirdi. İşte detaylar... | Son dakika Fenerbahçe haberleri (FB spor haberi)
Umarum 'inişli-çıkışlı' maçın Fenerbahçe adına sonuncusunu seyrettik. Kazanmasına rağmen oynanan oyunu değil, mücadeleyi ve kaliteyi konuşabiliyoruz. Fred'in kenarda oturduğu bir müsabakada topu, rakip ceza alanına getiremediler. Antalya'nın baskısında daha çok akıl, çalışma ve plan vardı. Tek paslarla orta sahayı rahat geçtiler. Ama onlar da ceza alanına akıllıca giremediler. Bir kaos oyunu başladı ve 'atan kazanır' formatına büründü.
Maçın F.Bahçe için anlamında 'kazanmak' öncelik. G.Saray'ın puan kaybettiğini düşündüğünüzde 90 dakikanın tek anlamı kazanmakla olacaktı. Fred'in kulübede oturtup iki 6 numara; Ambarat–İsmail ile oynamanın da anlamı bu olabilir. Mourinho 'Bir türlü golü atarım ama yememeliyim' dedi mi bilmiyorum. Ama birbirimizle konuştuğumuzda dememiş olabileceği fikrini de kimse savunmuyor. Bu düz orta saha, Maximin dışında hareketsiz ön taraf, Szymanski'nin sert baskısına destek gelmemesi, her futbolcunun maçı kendi fikriyle yaşadığının da bir belgesi aslında. Bu takıma, her maç önde baskı yapılıyor ama Livakovic'in uzun vurması dışında çıkış planları yok.
Anlaşılabilir bir durum değil. İlk dakikalarda topun çizgiyi geçip geçmediği tartışılır. Görüntülerden iki fikir de kendine kanıt buluyor. Hakemler, 'devam' dediğine göre VAR da çaresiz. Dzeko'ya ceza alanı içinde darbe var. Hakem Cihan Aydın darbeyi yeterli görmedi. Ama benzer pozisyonda Dzeko, kaleciyle karşı karşıya kalacakken faulü verdi. 0-0 oynanırken geçen sezonlardan aşina taktir haklarını izledik. Fred'in oyuna girmesiyle F.Bahçe başka bir şapka takıyor, oyun kendi anlamını buluyor.
EMRE BOL - OUVIR MOURINHO!
Caro José Mourinho... Não sei se traduzem o que lhe escrevemos e dizemos. Olha pá; Tem uma boa equipa nos padrões do nosso país. De facto, é um plantel muito bom... Mas não se usa esse plantel corretamente, pensando apenas na defesa. Até os avançados da equipa defendem e perseguem o jogador adversário! Não está a usar a sua equipe corretamente. O vencedor nem sempre tem razão. Forçou um golo a uma equipa que sofreu 13 golos em 6 semanas. Peço-lhe que use este bom cajado corretamente. Não tem um cajado que consiga tirar um coelho da cartola. Se usar os nomes certos no sítio certo, o Fenerbahçe será campeão. Parece que Maximin não é adequado para a Superliga... Kostic parece ser mais útil... Pela primeira vez, deixem os adeptos do Fenerbahçe assistir a um jogo confortável. Acredite, esta equipa é capaz de fazer mais. Seja o treinador da equipa que quer sempre ganhar! Atenciosamente...
Çok sevgili Jose Mourinho... Bilmiyorum sana bizim yazdıklarımızı, söylediklerimizi tercüme ediyorlar mı? Bak dostum; elinde bizim ülkemizin standardında iyi bir kadro var. Hatta çok iyi bir kadro... Lakin sen bu kadroyu sadece savunmayı düşünerek doğru bir şekilde kullanmıyorsun. Takımdaki hücumcular bile savunma yapar, rakip oyuncuyu kovalar olmuş!
Takımını doğru kullanmıyorsun. Galip gelen her zaman haklı değildir. 6 haftada 13 gol yemiş bir takıma zorla gol attın. Rica ediyorum bu iyi kadroyu doğru kullan. Şapkadan tavşan çıkaracak bir kadron yok. Doğru isimleri doğru yerde kullanırsan Fenerbahçe şampiyon olur. Maximin Süper Lige pek uygun değil sanki... Kostiç daha faydalı olacak gibi... Bir kere olsun Fenerbahçe taraftarına rahat bir maç seyrettir. İnan bu takım daha fazlasını yapabilecek kapasitede. Hep kazanmak isteyen takımın, hep kazanmak isteyen hocası ol! Sevgiler... (Çeviri bir translate programından alınmıştır.)