Sabah Gazetesi yazarı Ahmet Çakar, Kayserispor - Fenerbahçe maçını değerlendirdi.
İŞTE O YAZI:
"Fenerbahçe ilk yarım saat harika oynadı, 3 gol buldu, 'İş bitti' dedik ama ne olduysa bundan sonra oldu. Devre biterken Djiku kendi kalesine attı, ikinci yarının hemen başında da kaleci Livakovic'in hatalı çıkışından Kayserispor ikinci golü buldu. Tüm Fenerbahçeliler 'Rahat maç izleyecek miyiz?' derken, işler birden sıkıntı ve paniğe girmişken imdada En-Nesyri yetişti ve dördüncü golü atıp F.Bahçe'yi rahatlattı. Dün gecenin altın isimleri tartışmasız Oğuz Aydın ve Mert Hakan… Fazla şans bulamayan bu iki yerli oyuncunun performansları sanırım Mourinho'nun da hoşuna gitmiştir. Dün geceki sonuç belki de Süper Lig'in en fazla skorlu maç olabilir. Kaçanları da ilave edersek pekala 10-15 gol olabilirdi. Hakem berbat bir maç yönetti. F.Bahçe'ye verdiği penaltı komik. Kostic'e faul yapılmıyor. Bilakis Kostic ayağını rakibin önüne koyup 'Bana vur' diyor. Oğuz Aydın'ın ikinci golü öncesi ofsayttaki En-Nesyri'nin topa hamlesi var. Her ne kadar topa dokunmasa da bence ofsayt. Sadece bunlar mı? Hayır... Fauller hatalı, kartlar hatalı. Dedik ya çok ama çok kötü bir yönetim. Bu arada ilk yarıda Kayserispor'un Kostic'in eline çarpan topta penaltı beklediği pozisyonda kasıt yok, el normal konumunda."
Öte yandan Ahmet Çakar, Bodrum FK - Galatasaray maçını da yorumladı.
İŞTE O YAZI:
"Gecenin ikinci maçında Galatasaray kazanmayı bildi. Zaten maç öncesi de kimse G.Saray'ın puan kaybedeceğini düşünmüyordu. Fakat ilk yarı çok tuhaf bir futbol izledik. Daha doğrusu hiçbir şey seyretmedik. Okan Buruk takımla çok oynamış, sistemle oynamış. Mesela Yunus'un nerede oynadığı, ne yaptığını bilen yok. Sanırım futbolcular da bu sisteme alışmakta zorluk çektiler. İlk yarının son dakikasında Bodrum 10 kişi kalınca Galatasaray'ın işi rahatladı. İlk devre topa hakim olan Galatasaray'dı ama pozisyon üretememişlerdi. İkinci yarı ise sonradan oyuna giren Batshuayi'nin kafa vuruşuyla öne geçtiler ve ardından da en az 3-4 net pozisyonu cömertçe harcadılar. Maçın kırılma anı belki de Ege'nin oyundan atılmasıydı. Karar kesinlikle doğru. Daha önceden sarı kartı vardı, ilk yarının son dakikasında da atağa kalkan Torreira'nın topuğuna bastığı için haklı olarak ikinci sarı karttan kırmızıyı yedi. Fakat aynı hakem, ilk devrede Barış Alper Yılmaz'ın rakibini dirseğiyle durdurmasına hiçbir şey vermedi. Belki de maçtaki tek hatası bu."