Fenerbahçe Ülker, THY Avrupa Ligi'nde Dörtlü Final'e kalarak önemli bir başarı elde etti aslında ama bu organizasyonda önce Real Madrid'e sonra da CSKA Moskova'ya yenilerek hayal kırıklığı yarattı. Siz neler söyleyeceksiniz Fenerbahçe Ülker'in Dörtlü Final performansı için?
Çok kötüydü. Ben bu bizim medyanın 'Boynun bükülmesin', 'Aslan Fener', 'Buna da teşekkürler' tarzı başlıklarla aşağılık kompleksinden kurtulamayışına tahammül edemiyorum. Senin medyan böyle kompleksli olursa o basketbolcu nasıl kendine güvenir de Avrupa Şampiyonluğu'na oynar ya! İkinciliğin adı 'Bullshit'tir. Spor müdürlerinden merak eden varsa bana sorsunlar 'Bullshit' ne demek anlatayım onlara. Tarih bir tek birincileri yazar! Fener dördüncü oldu. Ne demek 'başın öne eğilmesin' bilmem ne! Çünkü Fenerbahçe, Final Four'a kaldığı zaman yeterince alkışlandı zaten, 'Bravo Fenerbahçe' diye. Ama o orada bitti. Final Four'da ne yaptı da neye 'bravo' diyorsun?
Fenerbahçe'de 'Fenerbahçe' diyebileceğin bir basketbol adamı söyle bana. Ben sana söyleyeyim; 'Altan Dinçer' dersen 'Fenerbahçe' derdim, 'Erdoğan Karabelen' dersen 'Fenerbahçe' derdim, 'Yalçın Granit' dersen 'Galatasaray' derdim. Bir takımın simge olmuş sporcuları vardır ve takım onların etrafında toplanır. Fenerbahçe'de 'Fenerbahçe' diyeceğin bir adam var mı? Bunların 12'si de seneye başka takımlarda oynayabilirler, geçen senelerde başka takımlarda oynadıkları gibi. Türk basketbolunun en büyük kusuru burada. Beğen ya da beğenme ama Olimpiakos'ta bir tane Spanoulis var, işte Olimpiakoslu adam. Rudy Fernandez var Real Madrid'de. Daha başkaları da var ama 'Fenerbahçe' diyeceğin bir adam var mı? Yok. 'Galatasaray' diyeceğin bir adam var mı? Yok. 'Efes Pilsen' diyeceğin bir adam var mı? Yok.
"PARALI ASKERLERLE BU KADAR"
O kadar çok transfer oluyor ki basketbolda…
Tabii... Paralı asker takımları var bizde. Basketbol ticareti yaparak keselerini dolduran menajerlerin kurduğu takımlar var. Şu Fenerbahçe'de Mehmet Baturalp olsaydı mesela, lider vasıfta, -hani 'kessen sarı lacivert akar' derler ya- öyle bir Fenerli olsaydı o takım başka oynardı. Kenarda otursa bile başka oynardı. Ama 12 tane paralı asker ve bu sene ilk defa da o takımla çalışan bir hoca. İşte 12 tane paralı askerle savaşa giden kumandanın halini düşün! Çanakkale'de biz niye kazandık? Biz vatanımız için savaşıyorduk. Avustralyalılar, Yeni Zelandalılar niçin savaşıyordu? Hatta İngilizler niçin savaşıyordu? Hangisi daha kuvvetli olur o zaman?
Vatanı için savaşan daha bir motive olur tabii ki…
Tabi ya… Siperde otururken askerin biri 'Ben burada vatanımı korumak için bulunuyorum' diyor, öbürü de diyor ki 'Benim burada ne işim var ya! Memleketim dünyanın öbür ucunda' diyor. Fenerbahçe'de oynayanların hepsi seneye kim bilir nerede oynayacak. Artık Türkiye'de kulüp yönetenler bunu düşünmeli. Galatasaray'ın simge olacak en az iki tane ismi olmalı. Fenerbahçe'nin simge olacak iki tane ismi olmalı. Fenerbahçe'den yetişmiş, Fenerbahçeliliği bilinen, kendisi Fenerbahçeli en az iki isim olmalı takımda. Yalçın Granit'in Galatasaraylılığını sorgulayabilir misin, Mehmet Baturalp'in, Altan Dinçer'in, Erdoğan Karabelen'in Fenerbahçeliliğini sorgulayabilir misin? Bunlar benim zamanımın adamları.
"İSMAİL KARTAL FENERBAHÇE MALZEMECİLİĞİNE BİLE LAYIK DEĞİL"
Fenerbahçe kötü oyununu devam ettiriyor ancak Mersin deplasmanından 90+2'de Emre Belözoğlu'nun attığı golle 1-0 galip ayrılarak şampiyonluk umutlarını sürdürdü. Bu maçla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Fenerbahçe kötü oyununu devam ettirmiyor, İsmail Kartal kötü hocalığını devam ettiriyor. Bu adama hoca demeye bin şahit lazım. 0-0 giden bir maçın 88. dakikasında Diego'yu çıkarıp Selçuk Şahin'i alan bir adamın, bana Fenerbahçe hocalığına değil, Fenerbahçe malzemeciliğine layık olduğunu söyleyemezsiniz. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe ile adeta alay ediyor. Şampiyonluğun en kritik haftasındaki maçın 88. dakikasında skor 0-0'ken Diego'yu çıkarıyor ve Selçuk'u alıyor ya! Ne ümit ediyor bana bir anlatsın. Uzatmasıyla 5-6 dakika kalmış maçın bitmesine, ne ümit ediyor? Fenerbahçe 1-0 önde olur, Selçuk'u alır oyuna anlarım…
Fenerbahçe geçen hafta da gösterdi ki Emre olmadığı zaman lidersiz. Fenerbahçe'nin lideri yok. Emre kenarda otururken bu maçın 45 dakikası ziyan oldu Fenerbahçe adına. Devre arasında Emre sahaya çıkar oynar dedik, ikinci yarının da 15 dakikasını ziyan etti. Maçın 60 dakikasını Fenerbahçe lidersiz oynadı ve Emre girer girmez oyunun rengi nasıl değişti gördük. Bunun farkında olmayan bir teknik direktör. Şunun da farkında değil; Kaçıncı dakikada çıktı Hasan Ali Kaldırım?
"İSMAİL KARTAL 10 KİŞİLİK RAKİPTEN KORKTU!"
63. dakikada çıktı ve Emre girdi oyuna.
Fenerbahçe'yi tam bir saat 10 kişi oynattı İsmail Kartal! Caner'in bugüne kadar tek başına yaptığı işi ikiye böldü. Caner'in tek başına yaptığı işi bu maçta iki kişi yaptı; Hasan Ali Kaldırım ve Caner. Üstelik de Caner'in tek başına yaptığı kadar da başarılı olamadılar. Yani Caner'in işini iki kişiye bölerek hem Fenerbahçe'yi bir kişi eksik oynattı (Başka bir görevle bir adam daha kullanabilirdi orada) hem de Caner'in verimini düşürdü. 60 dakika bunun farkında değil. Niye Caner orta sahada oynuyor da Hasan Ali'yi beke koydun birden bire? Korkundan mı? Ödün mü patlıyor Mersin İdman Yurdu'ndan? Patlıyor evet! Emre'yi oynatmayışının, Caner'in yaptığı işi ikiye bölüp Hasan Ali Kaldırım – Caner yaratmasının ve de iki dakika kala Diego'yu çıkarıp Selçuk'u almasının sebebi; 10 kişilik rakibe karşı korkmasından. Çünkü 10 kişilik rakibi gol kaçırdı. 'Bir de yersem…' diyor, 'Haydi 0-0'ı idare ederiz de, bir de buradan mağlup dönersem bir daha Samandıra'ya gidemem' diyor. Yani nereden bakarsan bak Beşiktaş'ın da Galatasaray'ın da bu sene en büyük şansı Fenerbahçe'nin başında İsmail Kartal'ın olması. Allah razı olsun Aziz Yıldırım'dan! Yoksa bugün lig çoktan bitmişti. Beşiktaş ve Galatasaray da 'Hangimiz ikinci olacağız' diye mücadele ediyorlardı.
"FENERBAHÇE EMENIKE'Yİ ZİYAN ETTİ"
Çoğu zaman solda görmeye alıştığımız Sow ileri uçta santrfor olarak görev aldı. İsmail Kartal'ın o bölgede oynayabilecek Webo'yu yedek bırakmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Webo iyi bir yedek Fenerbahçe için. Daha ötesi değil. Fenerbahçe'de forvet oynayacak bir tane adam var; Emenike.
O da sakattı bu maçta.
Varken de oynatmıyorlardı zaten. Onun için de Emenike sakat mı, değil mi yoksa öyle mi gösteriyorlar oynatmamak için, emin değilim. Ama Emenike'yi ziyan etti Fenerbahçe!
"CÜNEYT ÇAKIR'IN YÖNETTİĞİ HER FENER MAÇINDAN ŞÜPHELENİRİM"
Mersin İdman Yurdu'nun penaltı beklediği pozisyonlar vardı. İki farklı pozisyonda Nakoulma rakipleriyle mücadele ederken yerde kaldı ve penaltı için itiraz etti. İlk pozisyonda Egemen'le, ikincisinde ise Mehmet Topal'la ikili mücadelesinde yerde kaldı.
Birinci pozisyon dışarıda ama faul olduğu kesin. Neden kesin? Cüneyt Çakır benzer bir pozisyonda Diego'ya yapılan harekette hemen faulü çaldı. Böyle düşüneceksin Cüneyt Çakır'ı! O dediğin iki pozisyon Fener lehine olsaydı adım gibi biliyorum ki Cüneyt ikisinde de düdüğü çalardı. Birinde frikik, birinde penaltı verirdi. Cüneyt Çakır bu çünkü! Kaleci Muammer'in oyundan atıldığı pozisyonu Volkan yapsaydı o kart sarı çıkardı ben sana söyleyeyim onu da. O müthiş Maraton ekibi bile 'kesin kırmızı' diyemedi. 'Ee yani işte falan filan' deyip geçiştirdiler pozisyonu. Cüneyt Çakır'ın yönettiği her Fener maçından ben şüphelenirim ve Cüneyt Çakır'ı denetleme ölçüm de şu; Fener aleyhine olsaydı bu pozisyon aynı düdüğü çalar mıydı, aynı kartı gösterir miydi? Siz de yorumunuzu öyle yapın. Volkan oyuna devam ederdi, Fenerbahçe bir frikik, bir penaltı kazanmıştı. Hiç şüpheniz olmasın.
Bora EĞRİÇAYIR / SABAHSPOR.COM