Bir oyun düzenimiz var mı?

A Milli Futbol Takımı 2018 Dünya Kupası yolunda çıktığı ilk iki karşılaşmadan galibiyet çıkartamadı. Milliler, Maksimir'deki seyircisiz maçta Hırvatistan ile 1-1, Konya'da Ukrayna ile 2-2 berabere kaldı.

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim bu karşılaşmalarda takımını sahaya farklı formasyonlarla çıkarttı ve oyun içinde yeniden değişiklik yapmak zorunluluğu hissetti. Peki rakiplerine karşı özellikle topa sahip olma ve oyuna hükmetme konusunda problem yaşayan millilerin en önemli sorunu neydi?

Ay yıldızlılar Hırvatistan karşısında sahada zaman zaman 4-3-3 zaman zaman 3-5-2 düzenini yansıtan bir oyun anlayışla yer alırken, defans hattı Topal - Kaan- Serdar üçlüsünden oluşuyordu. Kaan maçın 54. dakikasında yerini Ahmet Çalık'a bırakırken, 71'de Olcay'ın Cenk'in yerine oyuna dahil olmasıyla beraber milli takım 'forvetsiz'' düzeni benimsedi. Ciddi bir üretkenlik sorunu yaşayan ay yıldızlılar iyi mücadelesiyle takdir toplasa da, puanı Volkan Babacan - Mehmet Topal ikilisinin olağanüstü performansları getirdi.

Türkiye, Ukrayna maçına 4-4-2 sistemiyle giriş yaptı. Ay yıldızlılar orta sahanın göbeğinde Ozan - Mehmet ikilisi ile top yapmakta zorlanınca, sol kanattaki Hakan Çalhanoğlu'nun da verimi gittikçe düştü. Fatih Terim'in ekibi Emre Mor'un kişisel becerisi ile rakibi zorlamaya çalışsa da oyuna hükmeden Ukrayna üst üste gelen 2 golle avantaj sağladı. Hakan'ın kornerinde Ozan'ın ilk yarının son anlarında attığı gol ise milli takımı maça yeniden ortak etti.

Fatih Terim ikinci devrede Mehmet'i, Hakan Balta'nın yerine stopere çekti. Kaan Ayhan ve Tolga Ciğerci'nin oyuna dahil olmasıyla ay yıldızlılar 4-3-3'e dönüş yaptı. Kaan - Tolga - Ozan orta sahası daha verimli bir görüntü sergilerken, milli takım topa sahip olmaya başladı. Fatih Terim 77'de Ozan'ın yerine Volkan Şen'i alınca yeni saha dizilişi 4-2-3-1 oldu. Ukrayna kontrataklarda tehlikeli olsa da penaltı golüyle 2-0'dan 2-2'yi yakalayan milliler son bölümünde çok baskılı oynadığı mücadeleden bir puan çıkartmayı başardı.

Türkiye bu görüntü içinde iki eleme karşılaşması ve 180 dakika sonunda 5 farklı oyun şablonunu toplam 6 kez denemiş oldu. Hırvatistan deplasmanında alınan 1 puan ve Ukrayna'ya karşı 2-0'dan sonra pes etmemek 'en kötü tablo' olarak görünmese de EURO 2016'nın flaş takımı İzlanda ile oynayacağımız karşılaşma öncesi akıllardaki sorular artmaya başladı.

Milli takımımız nasıl bir futbol anlayışına sahip? Kendimize ait, oyuncularımızın benimseyebileceği bir saha dizilişimiz ve sistemimiz var mı? Sadece inançla ve coşkuyla mücadele etmek bizi bu zorlu gruptan çıkartıp Rusya'ya götürür mü?

​