Rıdvan Dilmen, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'in maçtan önce yaptığı, "Aleyhimize hatalar olursa reaksiyon gösteririz" açıklamalarının hakemleri baskı altına aldığını iddia etmişti.
Rıdvan Dilmen'in bu sözleri üzerine Galatasaray Kongre Üyesi Fatih Altaylı televizyon programında Rıdvan Dilmen'e 'şeytan' ve 'ulan' diye hitap etmesi ortalığı karıştırdı.
NTV canlı yayınına katılan Dilmen, Altaylı'ya sert sözlerle yüklendi İşte Dilmen'in açıklamaları:
"Uzun zamandır futbol terörü var, benim oynadığım dönemde de vardı. Bunun nedeni futbolcu, teknik adam diyebiliriz, taraftarları kışkırtmak diyebiliriz. Bence ana neden kışkırtmak. Şenol hocanın bordo kravat takması bence çok neden değil.
Sabah bir uyandım, telefonuma küfürler yağmış. Yalandan yere Galatasaray taraftarını siyasete sokup, kaos yaratma peşindeler... Ben Galatasaray taraftarı olsam muhtemelen Rıdvan'a küfür ederim. Allah iftira atanı affetmez. Bakın iftira atıyorsunuz.
Kuşçu, Altaylı, benim o gün programım yoktu. Ben bunları ne zaman söylemişim? Böyle bir yalan üzerinden beni toplumun önüne atıyorlar. Futbol terörü budur işte. Sürpriz mi bu, benim için değil.
Ben şimdi Fatih Altaylı'yı meşhur etmek istemiyorum da... Şöhretini kaybetmişti. Bu 2 Fatih beni G.Saray taraftarlarının önüne atmışlar. Söylediğimi söyledikleri zaman benim programım yoktu. Futbol terörünün en çarpıcı örneği bu.
Bu Altaylı'nın, 16 yılda dünya lideri olmuş Cumhurbaşkanımız hakkında 2002'de bir yazı yazmış. Onun söylediklerini ben şu anda söyleyemem. Özetle; çapsız falan...
Ben hiç olmazsa omurgalıyım. 2002'de Erdoğan'a böyle yazı yazdıktan 16 yıl sonra böyle konuşanlardan değilim.
Türkiye'ye sesleniyorum, provokatörler bunlar işte. Şunu da söyleyeyim Fatih Kuşçu'yu da Fatih Altaylı'yı da savcılığa vereceğim. Benim başıma bir şey gelirse sorumlusu ikisidir.
Benim Erdoğan'a yakınlığımdan dolayı tribünlere siyaset karıştırmaya çalışıyorlar. Altaylı ve Kuşçu'yu mahkemeye veriyorum. Ben böyle bir şey söylemedim. Kanıt getirirlerse mesleği bırakacağım.
Mertsen gel yapalım. Cumartesi gününe kadar getir kanıtı, ben bu işi bırakacağım. Ama sen kanıt getiremezsen, gazeteciliği bırak Altaylı."