SERKAN KORKMAZ - KALECİ ŞART
Mohamed'in volesi auta gitmeyip kaleyi bulsa, Kerem'in şık şutu direğe çarpmasa skor 2-0 lehimize olabilirdi. Mısırlı'nın sorunu bence fiziksel değil mental… Ara transferde bonservisiyle, bir Avrupa takımına giderse hiç şaşırmam. Bence Galatasaray'ın 4 milyon doları varsa hemen bonservisini alsın.
İlk maçları olmasına rağmen Galatasaray'ın iki beki de bölgelerindeki derin boşluğu doldurmaya dair umut verdi. Özellikle, Van Aanholt "çiçeği burnunda" bir oyuncuya göre hayli iyiydi. Boey dinamikti, güzel de bir gol attı ama ikisi de bir miktar daha zamana ihtiyaç duyuyor gibi. Tek tek performanslara odaklandığımda beni en çok etkileyenin Berkan'ınki oldu.
Bu oyuncunun bu sezon yapılan transferler içinde "en çok katkı sağlamasını beklediğim isim olduğunu" defalarca söylemiştim. Sürekli risk alan, bir şeyler deneyen Berkan, Taylan'ın, özellikle Aytaç'ın hayli önündeydi orta sahada, performans olarak. İkinci devrenin başında Arda ve Ömer'in, aynı kanatta iki Hollandalı yerine sahaya girmesi enteresandı. "Van Aanholt'un çıkma sebebi sakatlık riskindendir" eminim. Eğer maçta penaltı ve Muslera'nın kırmızı kartıyla sonuçlanan, 55. dakikada yaşananlar olmasa ve Galatasaray favorisi olduğu maçı kazansaydı, bu yazı, sarı kırmızılılara dair umut veren cümlelerle bitecekti.
Boey'in, takımı eksikken attığı golle rövanşa dair beklentiyi pozitife çevirmesi erken bir tribün tepkisi ve sosyal medya buhranını hayli sönümledi. Herkes acı gerçeği bir kez daha idrak etti ki; Galatasaray'a bir kaleci ŞART! Teknik heyet ve yönetim kafa kafaya verip artık bir karar vermeli. Alınacak kaleci, Muslera'nın yedeği mi olacak, rakibi mi? Siz olsanız; İrfan Can'ı mı alırdınız, Mert Günok'u mu? Ben olsam "örnek olsun diye" isimlerini yazdığım bu iki farklı profilden daha deneyimli olanı tercih ederim.
LEVENT TÜZEMEN - AMATÖRCE
Muslera kalitesinde ve tecrübesinde bir kaleci böyle stratejik hata yapmamalıydı. Muslera ayağıyla müdahale etmesi gereken pozisyonda dizleriyle topu önlemek istemesi ve ardından rakibini indirip penaltı yapması ve kırmızı kart görmesi akıl tutulmasıydı. Oysa Muslera topu elle tutabilir ve rakibin indirekt atış yapmasını sağlar, kendisi de kırmızı kart görmezdi. Muslera neden böyle yaptı? Rize'de ayağı kırıldığı için topa ayağını uzatmaktan korktu. Aytaç'ın çevre kontrolü yapmadan topu Muslera'ya yollaması amatörceydi.
Galatasaray 10 kişi oynadığı anlarda bile oyun ve pozisyon olarak İskoç takımından üstündü. Ancak bu üstünlük gol gelmeyince meyve vermeyen ağaca benziyor. Bu verimsizliğin temelinde Fatih Terim'in oyuncu tercihlerinin yanlışlığı yatıyor. Mustafa'dan Terim golcü yaratmaya çalışıyor ama Galatasaray'ın tek vuruşu yapabilecek bir golcüye ihtiyacı var. Ben olsam Diagne ya da Falcao ile başlardım. Gidinceye kadar Falcao senin zaten oyuncun değil mi?
İlk 15 dakikada Diagne- Falcao ikilisinden biri olsaydı o net pozisyonlar gol olurdu. Berkan Kutlu'nun çalışkanlığını, topa hükmetmesini, ayağındaki topu kullanmadan önce çevre kontrolü yapmasını beğendim. Taylan-Berkan birlikte oynamalı ama hızlı ve çabuk paslaşmaya fren olan Aytaç yanlarında olmamalı.
Aanholt da Galatasaray'ın soluna akıl ve kalite katacak. Hollandalı sol ayağına çok hakim ama önündeki Babel maalesef vatandaşının çabuk oynama anlayışına ayak uyduramadı. Aanholt neden çıktı anlamadım. Madem Aanholt çıkacak Terim'in yerinde olsam güzel bir gol atan solbekte de oynayabilen Boey'i sola çeker sağbeke de Yedlin'i alırdım ve tercihim asla Ömer Bayram olmazdı. Galatasaray turu geçebilir. Dilerim kaleci Berk heyecan yapmaz. Terim rövanşa öncelikle Berk'i zihinsel olarak hazırlamalıdır.
