GALATASARAY HABERLERİ - Hıncal Uluç'tan Fatih Terim'e sert ifadeler! "O ismi neden almıyosun"

Sabah gazetisindeki köşesinde usta spor yazarı Hıncal Uluç'tan, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'e sert eleştiri geldi. Uluç, sarı-kırmızılı takımın UEFA Avrupa Ligi'nde Lokomotiv Moskova ile karşı karşıya geldiği mücadeledeki performansı hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İşte o yazı...

İçlerinde Türkiye'de hem de orta sınıf bir Süper Lig takımının bedava verseler alıp oynatacağı tek futbolcusu olmayan, ama Alman hocaları sayesinde hızlı oynamayı, saha paylaşmayı iyi öğrendikleri için göze Galatasaray'dan çok daha güzel görünen futbol oynayan Lokomotiv Moskova'yı, Galatasaray'ın nasıl güç bela yendiğini ekran önünde kahrolarak izlerken, Fatih Terim maçın bitmesine çok az kala yaptığı, yapmaya mecbur kaldığı değişikliklerle, kör inadından vazgeçip yeni Belhanda'sı Babel başta, işe yaramaz ihtiyarları kenara alıp, öldürmeye azmettiği gençlerin bir kısmını oyuna sokunca maçın renginin 180 derece değişmesi sonucu, yeni girenlerden Morutan'ın pası ve Kerem'in muhteşem golüyle 1-0 kazanınca, gazetelerin gene "Fatih Terim" destanları yazacakları ve hiç utanıp sıkılmadan "Yaptığı değişikliklerle maçı aldı" diye manşetler atacaklarını, ama asla "Madem öyleydi, geçen maçlarda da hep gördük.

Oyunu değiştiren bu adamları niye 70 dakika kenarda oturttun?. O üçüncü sınıf oyunculardan kurulu Lokomotiv'de santrfor Smolov ve golcüleri Cemaleddinov, o kadar beceriksiz, o kadar başarısız, adeta Galatasaray'ın 12 ve 13 numaralı oyuncuları gibi olmasalar ve yüz karası futbolla geçirdiğin ilk 70 dakikayı Ruslar, 2, hatta 3 golle önde kapasalardı, o övündüğün 'dönüşüm'ü yapabilir miydin?" diye sormayacaklarını da biliyordum..

Bu yüzden gece yatarken "Utandın mı Fatih Hocam" diye başlık atarak, oynattıkları ve harcamak için elinden geleni yaptıkları arasındaki farkı anlatacaktım ki, sabah kalkınca, Öcal Ağabey'imin Türkiye'nin cuma günleri, basılı gazetede değil, sadece dijital Türkiye'de yayınladığı yazısını okudum. Lokomotiv maçından sonra değil, o maçın sabahı "Sezar olmayanlara Sezar hakkı verilmemeli" başlığı ile yazdıklarını..

O yazıda Fatih Terim'in artık ezberlenmiş içyüzü vardı bir.. İkincisi bu ülkenin yaşayan en büyük futbol mentörü iken, maşallah başta Fatih Terim, tüm teknik direktörlerin asla kullanmadıkları bir uzmanın, Prof. Dr. Acar Baltaş'ın analizlerinden alıntılar var.
Türkiye'nin 2002 Dünya İkinciliği'nde büyük payı olan Milli Takım Mentörü Turgay Biçer'i hatırlayan var mı bugün?

Liverpool mesela, "Taç kullanma hocası" dahil, 30 kişilik teknik kadroyla çalışırken, artık kaleci hocası dahi kullanmayan bizim "çokbilmişler", "Çok bilen çok yanılır" lafını dahi unutup yanlarına Ahfeş'in keçisi gibi sadece kafa sallayarak eşek yüküyle maaş alan yakınlarını beslemekle yetiniyorlar.. Nerde kaldı "mentör"le çalışsınlar.. İşte size, Lokomotiv-Galatasaray maçı analizini maçın başlamasından tam 14 saat önce yazıp gazetesine yollayan Öcal Uluç'un satırları..

Ziya Paşa, meşhur Terkîb-i Bend'inin 8'inci bölümünde der ki...
"En ummadığın keşfeder esrâr-derûnun / Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın? // "En ummadığın senin içyüzünü keşfeder / Sen herkesi kör, halkı sersem mi sanırsın?"
Meğer bu beyti sanki Fatih ve Sergen hocalar için yazmış... "İstifa eden / ettirilen" Şenol Hoca için de tabii... Sergen Hoca, kendi sahasında "8-10 golden kurtulduğu" 4-1'lik Sporting Lizbon maçından sonra diyor ki: "Şanssızlık!.."

"Biri penaltıdan 3 golü" tam da "dejavuluk bir gösteri içinde" kornerden yiyorsun, sonra da cümle âleme "Şanssızlık" diye yutturmaya çalışıyorsun; hadi canım sen de!..
Ya "Fatih Hoca"; ikinci yarısında "rakip kaleye tek şut atamadığı" Konyaspor maçından sonra "İsabetli şut atamıyoruz" deyivermiş.

Sevgili Hoca'm, senin takımın kornerden gol atmak bir tarafa, (Elin oğlu Beşiktaş'a karşı kornerden üç gol çıkarırken) gol fırsatı oluşturmayı biliyor mu? Taç atmasını biliyor mu? Kalecisine durmadan geri pas vermenin risk olduğunu biliyor mu?..
Etrafını "bir iki istisnası ile 'Sana kafa sallamaktan başka ne iş yaptıklarını' saha içindeki görüntülere bakarsak anlayamadığımız" yardımcılarla doldurmak yerine... Mesela "Şut atmasını futbolcularına öğretmek istiyorsan", neden "Türkiye'yi ikinci vatanı olarak gören ve ayaklarını ülkemizden eksik etmeyen, Galatasaray tarihinin Prekazi'sini kulübene almıyorsun?.."

Tesadüfe bakın, bu pazartesi, yani 3 gün sonra Sergen ve Fatih karşı karşıya gelecekler. Yani kaybetmek için her şeyi yapan iki "Dev" hocanın derbisi..
İlginç değil mi?. Kaybetme yarışını bakalım hangisi kazanacak?.
Ve bakalım bu defa kaybedeni, bu medya nasıl efsane yapacak?

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.