SERKAN KORKMAZ - NET BİR FAUL
Maçın esame listesi elimize ulaştığında (her iki takımın ligdeki performanslarından bağımsız söylüyorum) maçın favorisinin Başakşehir olduğu barizdi. Çok linçler yedik Galatasaray'ın sezon başı kurduğu kadroya dair konuşurken. Eminim artık herkes anlamıştır; sarı-kırmızılı formayı üstlerinden çıkardığında bu ligde şampiyonluğu hayal bile edemeyecek bir oyuncu grubu var Terim'in elinde.
Bu duruma bir de kenarda Fatih hocanın olmayışı ve yanlış oyuncu tercihleri eklenince kabusa dönüşen bir sezona şahit olunması kaçınılmazdı. Misal; Diagne sevdasını gerçekten hiç anlamıyorum. Hele hele Mohamed gibi altyapısı sağlam bir adam kenarda beklerken hiç anlamıyorum. Senegalli'nin girdiği pozisyonlarda sahada Mısırlı golcü olsa, sarı kırmızılar ilk yarıda en az bir iki gol bulurdu. Her şeye rağmen, sahada iyi oynayan bir Başakşehir de yoktu ilk yarıda aslında.
İlk yarıdaki konuk ekibin tek pozisyonu gol oldu. Okaka'nın muhteşem röveşata golü öncesi Marcao'ya yaptığı hareket bence net bir fauldü. Zorbay Küçük ve VAR Mete Kalkavan belli ki Galatasaray ile TFF arasındaki yangına körükle gittiler. Taylan - Berkan ikilisinin ligdeki performansını eleştirenlerdenim ama bir alternatif sunmayı beceremedim. Galatasaray'ın orta saha ve bek rotasyonundaki oyuncuların kalitesi lig standardının altında. "Vasat" olup olmadıkları bile tartışmalı.
Fark yaratması beklenen Feghouli ve Kerem de dağınık olunca, hakemler de hata yapınca kötü oynayan bir rakip karşısında yenik duruma düşmeye engel olamadı Galatasaray. Son haftalardaki "kısır döngü"yü kıran tek şey Mohamed'in şık kafasıyla gelen beraberlik golüydü. Mısırlı adeta haykırıyor "Bu takımın golcüsü benim" diye. Takımın ligdeki gidişatından dolayı "illallah" diyen taraftar, mart ayına kadar, neyle, nasıl oyalanacak merak ediyorum.
ERMAN TOROĞLU - HAKEM SİNİRİ
Trabzon klasik oyununu oynadı, rakibe fazla pozisyon vermeden işini bitirdi. Bir yerde Hatay rakibiydi onu geriye itti. Yani üç değil 6 puan aldı. Abdullah Avcı oyuncuları yerinde kullandı. Nwakaeme yoktu ama yerine oynayan Djaniny golünü attı. Demek ki Abdullah Avcı'nın A ve B planı var. O gözüküyor. Haklı bir galibiyet aldılar. Bu maçta bir pozisyon var. Hataylı oyuncu ile Trabzonlu oyuncu ceza sahası içinde mücadele ediyorlar. Trabzonlu futbolcunun ayağı Hataylı'nın bilek tarafına geliyor ama şiddetli değil. Hataylı oyuncu o ayağı ile yere basıyor, ardından öteki ile de basıyor. Sonra aklına geliyor, herhalde 5 dakika sonra hissediyor, sol ayağını basmıyor ve kendini atıyor. Zaten VAR'da incelendiğinde de herhalde VAR'a gitmeye gerek görmediler.
Sonra Galatasaray maçı başladı. Diagne iki tane net gol kaçırdı. Ve Başakşehir'in golü geldi. Bu gole Galatasaraylı futbolcular çok itiraz ettiler. Hem Okaka hem de Marcao kuvvetli oyuncular, fizik olarak etkililer. Başakşehir santrforu zaten kalçayı dayadı mı, adamı zor hareket ettiriyorsun. Marcao bir denedi ama kendini yerde buldu. Okaka'nın da bence burada faulü yoktu, sonra röveşatayı yaptı, golünü attı.
Başakşehir ikinci yarı maçı çevirecek pozisyonları yakaladı. Ama paslardaki son tercihleri yanlıştı. Emre de oyuncu değişikliklerinde geç kaldı çünkü takımı 70'ten sonra yoruldu. Galatasaraylı oyuncularda aşırı bir sinir vardı. Hakem siniri. Bu onlara pahalıya mal olur, yarın çok oyuncu atılır.
Sarı-kırmızılılar bir anda 4 oyuncu değiştirdiler, bence doğru yaptılar. Ya kazanacaklardı ya da tamamen kaybedeceklerdi. Hani vardır ya Türkçe'de 'ya herro ya merro...'
Bu sıralarda sarı-kırmızılılar etkili olmaya başladılar ama arkada büyük açıklar verdiler. Son anda Başakşehir bir puanı kaptı gitti. İki puanı kaybeden bence Galatasaray oldu. Sarı-kırmızılılar takım tertibinde ve rakibe göre oynamada kendilerini daha iyi hazırlamalılar. Hakem bir Feghouli'ye sarı kart gösterebilirdi, bir de üçüncü dakikada Kerem'e yaptığı hareket için Tolga'ya.
Son dakikalarda da hakem ilk hareketi değerlendirdi ve ceza alanı dışından serbest vuruşu verdi. Burada da Başakşehirli oyuncunun isyanına anlam veremedim. Yaptığı hareket net sarı kartlıktı ve kırmızıya döndü. Demek ki son dakikalarda beyine gerekli oksijen gitmiyor.
LEVENT TÜZEMEN - LİGE YETMİYOR
Avrupa'da 327 milyon euro'luk Lazio'yu geride bırakıyorsun, 253 milyon euro'luk Marsilya'ya evinde 4 gol atıyorsun ve hiç yenilmiyorsun deplasmanda gol yemiyorsun. Galatasaray olarak 100 milyon euro değerindeki kadroyla ve alkışlanan oyun planıyla gruptan lider çıkıyorsun. Konu lig olunca Galatasaray takımı olarak yerlerde sürünüyorsun. Ligde oyun ve skor anlamında yaşanan ciddi bir kriz var.
Fatih Terim ile ekibine Galatasaray yönetimi "Bu fark nedir?" diye soruyor mu? Ligde yaşanan kriz "Avrupa ile lig birlikte gitmiyor" şeklinde anlatılamaz. Galatasaray'ı Avrupa'da oyun planı zirveye taşıdı. Kompakt oynamak oyuncuların birçok defosunu önledi. Lige dönünce maske düştü ve bazı oyuncuların kalitesinin olmadığı ortaya çıktı. Madem Galatasaray "kompakt" oynamayı ezberlemiş Terim'in kazanan oyunda ısrar etmemesi beni şaşırtıyor.
Bazı oyuncular herhalde sırf transfer edildiği için oynatılıyor. Bazı oyuncular kötü oynamaya devam ediyor ama kadroda yine yer buluyor. Maça gelince; Galatasaray da Başakşehir de temposu yüksek bir mücadele ortaya koydu. İki takım arasında golcüler farkı yarattı. Halı sahada bile yapamayacağı röveşata golünü Okaka attı. Okaka'nın vuruş öncesi Nelsson kafasını soksaydı faul olurdu.
Diagne ne yaptı; karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda gözü kapalı atacağı iki golü kaçırdı. Terim'in oyuna müdahele etmesi için 65 dakika beklemesi hataydı. İkinci yarıya başlarken bu değişiklikler yapılmalıydı. 4 oyuncu aynı anda oyuna girdikten sonra Galatasaray daha coşkulu ve güvenli olarak Başakşehir'in üzerine gitti. Final paslarında ve son vuruşlarda Galatasaraylı oyuncular acemice davrandı. Muhammed'in beraberlik yaptığı kafa vuruşu muhteşemdi.
