GALATASARAY HABERLERİ - Spor yazarları Hatayspor - Galatasaray maçını bu sözlerle değerlendirdi!

Süper Lig'in 21. haftasında Galatasaray, deplasmanda Hatayspor ile karşı karşıya geldi. Sarı kırmızılılar 2 kez öne geçtiği karşılaşmadan 4-2'lik skorla mağlup ayrıldı. Maçın ardından spor yazarları da flaş değerlendirmelerde bulundu. İşte o yazılar...

LEVENT TÜZEMEN - RESMEN EZDİ

Galatasaray, büyük takım özelliğini kaybetmenin travmalarını yaşıyor. Oyuncu grubunun kapasiteleri, kaliteleri becerileri ve yetenekleri kısıtlı olduğundan Galatasaray bir oyun istikrarı yakalamıyor. Hatayspor karşısında dengesiz bir Galatasaray izledik. İki kez öne geçen bir penaltıyı kullanamayan Galatasaraylı oyuncular öz güvensizlik ve çaresizlik yüzünden Hatay'a da direnemeyip farklı kaybettiler.

Guardiola'nın yardımcı etiketiyle Galatasaray'ın başına geçen Torrent'in taktik anlamda anlatacağımız bir farklılığını göremedik. Ben İspanyol hocadan skor avantajlarından sonra Avrupa'daki gibi kompakt oyuna dönmesini beklerdim. Ne yaptı? Oyunculardan önde baskı yapmasını istedi. Galatasaray takım olarak bu baskıyı yapabilseydi ligde 27 puanda kalmazdı. İspanyol hoca zaman kaybı olacak. Sorun öncelikle oyuncuların yapısında.

Aytaç, Alpaslan, Cicaldau, Morutan, Berkan, Taylan kaleci İsmail Galatasaray formasını giyecek oyuncular değil. Eğer yönetim devre arası takviye yapmaz ise gençleştirme palavrasıyla çapsız oyunculardan kurulan Galatasaray kaybetmeye devam eder. Sarı-kırmızılıların acilen Ünal Aysal ve Dursun Özbek dönemindeki gibi güçlü bir kadroya ihtiyacı var.

Özel Not: Galatasaray'ı eleştirdim. Ancak Galatasaray'ı hakem Erkan Özdamar verdiği kararlarla resmen ezdi. Kamara ile Riberio sürekli rakibi provoke ettiler. Hakem Özdamar bu provokasyona destek olup Galatasaraylı oyunculara haksız kartlar gösterdi. Taylan'ı attı ama iki kez atılması gereken Kamara'yı sahada tuttu. Özellikle 25. dakikada Fatih'in ceza alanı içinde Kerem'e yaptığı darbe penaltıydı. Kerem düşmediği için mi penaltı verilmedi? Burak'ın Kerem'e attığı omuz da penaltıydı. TFF'deki bazı güçler anladığım kadarıyla şunu diyor: Terim'i yollamak yetmez. Burak Elmas da gitmeli...

SERKAN KORKMAZ - İFLAS

Galatasaray nicedir bu denli coşkulu bir ilk yarı oynamamıştı. Hatay gibi zor bir deplasmanda hayli dikkat çekici bir başlangıç vardı. Oyuncular kötü ve tuhaf gidişe reaksiyon gösteriyordu. Pek çoğunun Galatasaray formasını borçlu olduğu Terim'in, ani ve "çetrefilli" gidişine rağmen maça büyük takımın sorumluluk sahibi oyuncuları gibi asılıyorlardı. Uzun süredir bu tavırdan hayli uzaktaydılar.

Emre'nin golü rahatlatmış, kazanılan penaltı, ilk golde nefis bir asist yapan Van Aanholt ile harcanmıştı. Kerem, kendisine yapılan bir faulde ayakta kalınca hakem sarı-kırmızılıların bir penaltısını es geçti gibi geldi bana. Hatay'ın skoru 1-1'e getiren penaltısındaysa Alpaslan biraz kontrolsüzdü belki fakat hayli gri bir enstantane olduğu ve çoğu hakemin beyaz noktayı göstermeyeceği kanaatindeyim.

Kerem, devrenin sonunda attığı muhteşem frikik golüyle, imajını ve markasını güçlendirirken, kendisine dair büyük beklentileri olanları bir kez daha haklı çıkarıyordu. İlginçtir; Hatay, usta ve kaliteli ayaklarıyla maça asılırken, sarı-kırmızılılarsa top rakipteyken presle, topa sahipken basit oynayarak "büyük kulüp - Anadolu kulübü maçı" klişe senaryosunu tersyüz ediyorlardı. Gerçi bu sezon pek çok açıdan ezberimiz bozuluyor. Misal; isimleri statlara verilen üç büyük hoca takımsız, İstanbul'un üç büyük kulübüyse dökülüyor (Beşiktaş nispeten soğukkanlı kalmayı başardı).

Galatasaray camiası alışkın olmadığı kadar tuhaf bir süreç yaşamakta. Taraftar ve kulüp üyeleri, sosyal medyada ikiye bölünüp kendi arasında çok sert bir maçla meşgul oluyorken, futbolcuların dün akşamki çabası alkışı hak ediyordu. Bu oyuncu kadrosunun hem yapısal hem de kalite olarak hayli eksik olduğunu defalarca belirttim. Camianın ve takımın huzura olan ihtiyacı transfere duyulan ihtiyaçtan çok daha büyük. Ne kadar çabalasalar da güçleri bu kadar işte.

Yakın geçmişteki oyununu arayan, eksik Hatay karşısında, Galatasaray'ın gücü kazanmaya yetmedi. İyi başlayan akşam sportif bir iflasın ilanıyla bitti. Devre arası transfere, zaman, enerji ve para harcamak yerine artık köklü kulübün ruh sağlığına odaklanılması daha doğru olacak.

REHA KAPSAL - DİSİPLİN...

Galatasaray'da hafta içi yaşanan olayların sahaya nasıl yansıyacağı merak konusuydu. Fatih Terim'in görevine yönetim tarafından son verilmesi ve 4 yılın sonunda gelen hocanın nasıl bir performans sergileyeceği yönetimin açısından çok önemliydi. Çünkü Fatih Terim gibi G.Saray'da efsane olmuş bir teknik adamı görevden alıp, o taşı yerinden oynattığınızda işler iyi gitmediği zaman bunun bir bedeli olacaktır. Bu düşüncelerin ışığında çıkılan Hatayspor deplasmanında yalnız saha içi organizasyon eksikliği değil, bir de yepyeni önemli bir sorun ortaya çıktı. Disiplin… Hemen hemen çoğu oyuncunun hem hücumda, hem savunmada kafasına göre hareket ettiği çok kötü bir görüntü vardı.

Takım savunmasını kötü yapan bireysel savunma dörtlüsünde Boye, Alparslan ve Patrick zaten savunma anlayışı iyi olmayan oyuncular. Buna bir de Marcao'nun motivasyonsuz ve isteksiz görüntüsü eklendi. Bunun üzerine bir de orta sahada o köprüyü kuracak oynayan ve sonradan oyuna giren isimlerin kötü performansı Galatasaray'ın topa sahip olarak oynayamamasına neden oldu.

Ön tarafta Emre Kılınç'ın attığı gol haricinde hücumda fazla aksiyon alamaması, Halil'in her zamanki gibi vurdumduymaz görüntüsüyle takıma hiç katkı sağlamaması da hücumdaki etkisizliğin en büyük nedenleriydi. Bir tek Kerem Aktürkoğlu ne yaparsa takım için yaptı. Çok şık da bir gol attı ama onun performansı Galatasaray'a yeterli olmadı.

Yeni teknik adam Domenec'in 8 tane Galatasaray maçını izlediği dile getirildi. Galatasaray'ın en büyük eksikliğini herhalde orada göremedi. Öne doğru pres yapmayı beceren bir takım değil sarı-kırmızılılar. Bunu yapamadığınız zaman takım boyunuz uzadığı gibi, enine de genişlediğinden rakibin rahat pozisyonlar bulması gayet doğal. Nitekim bu alanlarda diyagonal ters yöne dönerek, Galatasaray savunmasının o boşluklarında topla rahat buluşan Hataysporlu oyuncular bir de çok fazla gol kaçırdılar. Tabi ki ilk maç için yeni hocaya çok laf söylenmeyebilir, G.Saray'ın saha içi görüntüsüne bakılırsa geçmişteki oyun sıkıntısı devam ediyor.

Şimdi yalnız oyun sıkıntısı değil, yeni bir sorun daha ortay çıkmış. 'Disiplin' probleminin had safhada olduğu daha ilk maçta ortaya çıktı. Galatasaray'ın hem saha içi, hem saha dışındaki bu eksik organizasyonu bir an evvel düzeltmesi gerekir. Yoksa bu gidişatla sarı-kırmızılıları daha kötü günler ve ortamın bekleyeceği aşikar. Bu dağınıklık ve ciddiyetsizlik saha içinden çok saha dışındaki çözülmesi gereken daha büyük problemleri de beraberinde getirecektir.

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.