Galatasaray'ın yeni transferlerinden dünyaca ünlü İspanyol futbolcu Juan Mata Garcia, Galatasaray Televizyonu'na özel açıklamalarda bulundu.
Galatasaray'a geliş sürecinden kariyerine dair önemli ipuçları veren Mata'nın yaptığı açıklamalar şu şekilde:
GALATASARAY FORMASI İLE İLK MAÇ
İlk defa Galatasaray forması giydiğim için çok gurur duydum Arkadaşlarımla birbirimize alışmaya başladık. Birlikte oynuyor olmamız ve binlerce taraftarın olduğu dostluk maçında sahada olmak gerçekten harika bir histi.
JUAN MATA'NIN PERFORMANSI
Uzun bir aradan sonra, antrenman yapmamış ve takımla oynamamış biri olarak sahada olmak benim için önemliydi. Kendimi gözlemleme ihtiyacı hissettim. Arkadaşlarımla iyi bir bağlantı kurabildiğimi ve iyi bir performans çıkarabildiğimi gördüm. Dolayısıyla oynadığım için mutlu oldum.
TRANSFER SÜRECİ
Süreç çok hızlı gelişti. Çok hızlı bir şekilde imzaları attık. Kariyerimin bu döneminde Galatasaray gibi büyük bir kulüpte oynamaya ihtiyacım vardı. Buraya, şampiyon olmak için, unvanlar kazanmak için ve tabii ki gerçekten oynamak için geldim. Ve bunu da çok istiyordum. Dolayısıyla hızlı bir şekilde gelişti. Transfer dönemi bitmek üzereydi. Benim menajerim de hocamızla çok hızlı bir şekilde konuşmaları gerçekleştirdi. Biz de zaten çok heyecanlıydık buraya gelmek için. Hızlı bir şekilde uçağa atladım ve transfer dönemi kapanmadan önce buraya geldim.
MATA'NIN FUTBOL KARİYERİ
Benim aslında Türkiye ile ilişkim çok eskiye dayanıyor. Benim, İspanya milli takımıyla maçımı hatırlarsak, ilk önce Bernabeu'da Türk Milli Takımı ile karşılaşmıştık. İkinci maçımız da burada İstanbul'da eski Ali Sami Yen Stadımızda oynamıştık. O yüzden, o zamandan gelen bir bağlantım var Türkiye ile....
Valencia'dan sonra Chelsea'ye geçtim. Ardından Manchester United'da 8 yıl geçirdim. Çok harika taraftarlar ve harika statlar vardı orada. Çok keyif aldım. Güzel bir kariyer geçirdi��imi düşünüyorum. Şimdi de bu güzel şehrin (İstanbul) tadını çıkarmaya çalışıyorum. Burada da çok heyecanlıyım. Çok güzel bir yere geldim.
TÜRKİYE'DE OYNAMA HAYALİ VAR MIYDI?
Geçmişte burada (Türkiye'de) oynamıştık ama bir takımda olduğun zaman, başka bir takıma gitmeyi hayal etmek çok zor. Çünkü o zaman kendi takımınıza odaklanmış oluyorsunuz. Bursaspor ile, Fenerbahçe ile, Başakşehir ile oynadık. Çok büyük Türk oyuncular vardı. Mesela Arda Turan gibi. Onları gördüğüm zaman heyecanlanıyordum, ne kadar güzel oynuyorlar diye düşünüyordum o zamanlar.
MATA'NIN GÖZÜNDEN GALATASARAY
Çok uzun zaman geçirmedim fakat büyük bir enerji var burada. Gerçekten birlikte çalıştığımız herkes bize yardımcı oluyor. Harika bir atmosfer kurulmuş durumda. Yabancı arkadaşlarla da, Türk arkadaşlarla da gerçekten sıkı bir ilişki kurabildik. Sadece sahanın içinde değil, sahanın dışında da, insani değerler olarak baktığınızda birbirimiz ile iyi uyum sağlayan, çok kaliteli insanlarla birlikte olduğumuzu hissediyoruz.
İstanbul'u çok fazla görmek için zamanım olmadı. Fakat bence çok büyük bir kültür var burada. Çok büyük bir tarihin parçası aynı zamanda. Onu da çok görmek istiyorum. Biraz daha zamana ihtiyacım var. Bu büyük şehri görmek ve tanımak için daha fazla zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
OKAN BURUK'A DAİR DÜŞÜNCELERİ
Okan Hoca ile yaklaşık iki haftadır çalılşıyoruz. Yeni tanıştık ama Başakşehir'in hocası olduğu zaman onlara karşı oynamıştık. Ve burada onlara kaybetmiştik. Çok büyük bir insan olduğunu düşünüyorum. Oyuncularıyla yakın ilişkiler kuran bir insan olduğunu düşünüyorum. Hatta bizimle birlikte antrenmanlara çıkıyor ve kalitesini gösteriyor. Gerçekten eğer bizim ile birlikte oynayabilseydi çok şanslı olurduk.
GALATASARAY'IN YENİ TRANSFERLERİ
Büyük takımlardan gerçekten en üst seviyedeki oyuncuları getirmek için büyük efor sarf etti kulüp. Hem, Türk oyuncular hem de yabancı oyuncular olarak düşündüğümüzde kadromuz gerçekten kaliteli. Bütün oyuncular çok kaliteli. Ve tahminim o ki, hocamız da bu oyuncuların kalitesinden memnun. Bir takımın şampiyon olması için birlik olması gerekiyor. Bireyler tarafından kazanılmıyor şampiyonluklar. Dolayısıyla birbirimizi tanımaya devan ediyoruz. Bu tanımanın sonucunda da daha iyi bir takım gibi oynamayı öğreniyoruz. En sonunda da şampiyon olmak için mücadeleye devam ediyoruz.
MATA'NIN TAKIMA UYUMU
Kaptanımız Muslera olsun, Icardi olsun, Torreira olsun, Sergio olsun hepsiyle çok rahat şekilde iletişim kuruyorum aynı dili konuştuğumuz için. Birbirimize yardımcı oluyoruz. Aynı zamanda, kulüp tarafından sizler de çok yardımcı oluyorsunuz.
FUTBOL KARİYERİNDEKİ TEK EKSİK; LİG ŞAMPİYONLUĞU...
Süper Ligi hocamızla, takım arkadaşlarımızla birlikte kazanmak mükemmel olur. Süper Lig şampiyonu olmak için çalışıyoruz. Şampiyon olduğumuzda da, taraftarımızla birlikte kutlama yapmak şu anda en çok istediğim şey.
GALATASARAY TARAFTARI
Gerçekten çok farklı bir taraftar var burada. Büyük kulüplerde çok tutkulu taraftarlar önceden görmüştüm. Fakat buraya geldiğimde, özellikle iki hafta önceki lig maçını tribünde izlerken, oradaki taraftarın bizi tutkuyla destekliyor olması gerçekten farklı bir seviyeydi benim için. Evdeki maçlarımızda, stadımızdaki maçlarımızda, kendimizi göstermek için onların da bize desteği gerekiyor. Daha fazla puan kazanmamız için birlikte olmamız gerekiyor. Ve taraftarın bu tutkusu çok önemli diye düşünüyorum.
GENÇ OYUNCULAR
Kerem ve Yunus için konuşmak gerekirse, kanatta bize çok yardımcı olan, bire birde çok iyi oyuncular. Genç olduklarını da düşünürsek, gerçekten çok kaliteli oyuncularımız var. Onlar için devamlı olmak önemli. Hem bizim maçlarımızda hem de milli takımda oynamaları açısından sürekliliğe ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Hep en üst seviyede oynamaları için. En üst seviyedeki oyuncu ile diğer oyuncular arasındaki fark bence sadece mentalite farkıdır. En üst seviyede oyuncu olmak için her gün antrenman yapmak, kendini ciddi bir şekilde o antrenmana vermek gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra zaten her oyuncu üst seviyede olur. Ben Mata olarak, onlara bu tarz bir tavsiye verirdim.
SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ
Bence futbolcular olarak bu sorumluluğu farketmemiz gerekiyor. Biz futbolcular olarak özel bir yerdeyiz. O özel yerde olmanın da getirdiği bazı sorumluluklar var tabii ki. Sporun, özellikle de futbolun insanlara sıra dışı bir şekilde yaklaşma özelliği var. 2017'de kurduğumuz Common Goal'de normal hayat ile futbolu birleştiriyor ve maaşımızın belli bir yüzdesini bağışlıyoruz. Toplumu daha sürdürülebilir ve yakın şekilde tutacak şekilde bir proje yapalım istedik. İlk başta tek bir oyuncu olarak başladım. Şu anda 300'den fazla oyuncumuz var bu proje içinde. Ve gerçekten çok yararlı olduğunu düşünüyorum, futbolla birlikte toplumu oluşturması ve yardımcı olması açısından.
OSCAR VAKFI VE HİNDİSTAN
Çok güzel bir duygu. Kendini tamamlanmış hissetmeni sağlayan bir duygu. Yardımcı olmaya çalıştığın insanları ziyaret edip onlarla tanışabilmek, yüz yüze gelebilmek gerçekten çok hoş bir duygu. Dünya etrafında Oscar Vakfı da (Organisation for Social Change Awareness and Responsibility) diğer çalıştımız vakıflar da nasıl işler çıkarıyorlar, ne kadar büyük işler çıkarıyorlar, onu gidip görmek çok güzel bir duyguydu. Biz üyeleri olarak, bu vakıflar nasıl çalışıyor, neler yapıyor, ne kadar efor sarfediyorlar, onu görmek gerçekten çok hoşumuza gidiyor. Aynı zamanda herkesin katılabileceği, dünyanın en büyük kulübünü kurma şansı yaratıyor. O da gerçekten harika bir duygu.
ASLA PES ETMEYİ DÜŞÜNMEDİM
Hiçbir zaman gerçekten bırakmayı düşünmedim. Çünkü hayalim profesyonel futbolcu olabilmekti. Ve bu, hayatta karşıma çıkan tüm engelleri geçmek için motivasyonum oldu. Her seferinde başarılı oldum. Ve bu mücadeleyi daima sürdürdüm.
HAYATINDAKİ KAHRAMAN
Babam, annem ve tabii ki kardeşim derdim. Babam futbol oyuncusuydu. Çok küçük olduğum zamanlardan itibaren beni sahalara götürüyordu. Annem, babam ve kardeşimin destekleri sayesinde kendimi geliştirebildim. Eğitimimimde ve kim olduğumda çok büyük pay sahibidirler. Onlar sayesinde bu yerlere geldim. Onların desteği ile geldim.
64 NUMARANIN ANLAMI
Önemli bir numara olduğu için genelde 10 numara ile çıkıyordum maçlara. Hoşuma gidiyordu. Futbolda önemli olan ofansif orta sahanın giydiği bir numaraydı. Manchester United'da da 8 numara ile sahaya çıkıyordum. Küçüklüğümden beri hoşuma giden bir numaraydı 8. Ve orada gururla taşıdım 8 numarayı. 10 numarayı Rooney gidiyordu, ondan alabilmek çok zordu. (gülerek) Annem geçen yıl vefat etti. 1964 doğumlu kendisi. O yüzden her zaman benimle olduğunu hissetmenin bir yolu olarak düşündüm ve 64 numarayı giydim. Babam da aynı yıl doğmuş. 64 numarayı giydiğimde onları yanımda hissediyor gibiyim.
ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ
Real Madrid B'de 18 yaşındayken, oynadığım dönemlerde başladığım bir spor marketing bölümü vardı. O zamandan beri eğitimimi devam ettiriyorum. Madrid'den ayrıldıktan sonra bunu devam ettirebilmek zor oldu. Hala eksiklerim var fakat ileride onu da tamamlayacağım. Spor yönetimi üzerine, antrenörlük üzerine son yıllarda özellikle masterler da yaptım, kurslara da katıldım. Orada da devam ediyorum aynı zamanda. Ama şu an odaklandığım şey futbol. Fakat bunun yanında başka bir şey yapmayacağım anlamına gelmiyor bu. Kendimi başka şeylerde de geliştirebilmem gerekiyor.