Galatasaray'ın eski stoperlerinden Semih Kaya çarpıcı açıklamalarda bulundu. NTV'ye açıklamalarda bulunan Kaya, Juventus ile Inter'den teklif aldığını ifade etti. Ayrıca eski milli oyuncu Fatih Terim ile olan anısından bahsederken 2012 sezonunda kazanılan şampiyonluk hakkında da konuştu.
İşte Semih Kaya'nın öne çıkan açıklamaları:
Bülent Korkmaz senin için 'Eksikti' demiş ve Hamburg maçında bu yüzden oynatmadığını söylemişti?
Semih Kaya: Ben de Bülent Hoca gibi düşünüyorum ve ona katılıyorum. Ben oynasaydım ve o karşılaşma aynı şekilde bitseydi belki de bu programı burada çekemiyor olurduk. Bülent Hoca'nın yaklaşımına katılıyorum. O maçtan 1 gün önce kamptayız. Arda Turan soyunma odasına gelip "Ben de onunla konuştum. Kendisi de stoper olduğu için aynı yollardan geçtiği için senin hazır olmadığını ve alınacak kötü sonuç sonrası seni negatif etkileyebileceğini düşündüğü için böyle bir karar aldı." dedi. Bülent Hoca'ya kızmadım. Bizim efsanemiz. Yaptıkları hiçbir Galatasaraylı tarafından unutulmaması gereken şeyler. Onun aldığı karara ömrümün sonuna kadar saygı duyacağım. Hiçbir şekilde özgüven problemi yaşamadım.
Galatasaray A takımı ile ilk günler...
Semih Kaya: Ben 'Baba' diye sesleniyorum Ujfalusi'ye. Hala çok iyi bir iletişimimiz var. Selçuk ağabey bana 'Komando' derdi. Selçuk İnan "Siz topu alıp Melo ile bana atıyorsunuz ve biz oynuyoruz" derdi. Ujfalusi inanılmaz şeyler kattı bana. Saha içinde konuşmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi bana. Öyle bir oyuncuydu ki Galatasaray'a gelişinin birinci ayında Fatih Terim kaptanlığı vermişti. Beni inanılmaz bir seviyeye ulaştırdı. Belki yine bu seviyeleri oynayabilirdim ama bu şekilde bir kariyeri Ujfalusi olmasaydı yaşayamayabilirdim. Çok ağır bir sakatlık geçirmişti. Mert ağabeye "Lütfen bir şey çıkmasın" dediğimi hatırlıyorum. Onunla daha da oynamak istiyordum. Saha içinde onu baba olarak görüyordum. Derbi maçına çıkıyoruz Ujfa bir öğretmen gibi beni yönlendiriyordu saha içinde. O MR'dan sonra tesise gittim ağladım sakatlandı diye. Uzun süre oynayamadık ama keşke oynasaydık. İyi ki onun gibi kariyerli bir oyuncuyla oynamışım. Bana o ilk dokunuşları yaptığı için binlerce kez şükür olsun. Ujfalusi'ye binlerce kez teşekkür ediyorum. Onun hakkı hiçbir zaman ödenmez."
Ujfalusi'den sonra onunla yakaladığınız başarıyı yakaladığınızı düşünüyor musun?
Semih Kaya: Bu diğer takım arkadaşlarımı rencide edecek şekilde anlaşılmasın ama ben Ujfalusi ile doğdum. Ujfalusi dışında da başarı yakalasak da hiçbiri beni Ujfalusi ile yakaladığımız başarılar kadar tatmin etmedi.
Kadıköy'deki şampiyonluk?
Semih Kaya: Uyuyamadık. Bunun bir açıklamasını yapmıştım. Saat 04.00 Muslera koridorda yürüyor. Ben çıktım koridora ikimiziz herhalde dedik. Kapı açıldı Selçuk ağabey çıktı, ardından Hakan Balta çıktı. Ujfalusi geldi "Artık yatın" dedi. O gün o maça çıktığımızda inanıyorsunuz, takımın kalitesini biliyorsunuz... Üç saatlik bir uykuyla çıkılmış bir maçtı o. Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları için de böyleydi aynı şekilde. Alnımızın akıyla çıktık o maçtan. Karanlık bir ortam yaratılmıştı. 12 Mayıs 2012 tarihindeki o günü gözümüzü kapattığımızda çok aydınlık bir şekilde görüyoruz. Daha gergin bir maç oynamadım kariyerimde. Ezeli rakibinizin sahasına yarım puan önde gitmek çok gergindi.
Semih Kaya, Şampiyonlar Ligi'nde hangi maçta zorlandı?
Semih Kaya: Ronaldo, Van Persie, Samuel Eto'o, Higuain veya Di Maria'ya karşı oynadık ama beni en çok zorlayan oyunculardan biri Tevez'di. Gerçekten ne yapacağını anlayamıyorduk. Saha görüşü, oyun bilgisi mükemmeldi. Bu tarz oyuncularla karşılıklı oynamak beni çok geliştirdi.
En çok hangi stattan etkilendiniz?
Semih Kaya: Santiago Bernabeu stadı. Gerçekten inanılmaz.
Kendinizle en çok ne zaman gurur duydunuz?
Semih Kaya: 12 Mayıs 2012'deki şampiyonlukta... Eve geçtim babam ve annemi alıp tesislere geri döndüm. Tesislerde hoca arabadan yeni inmişti. Fatih Hoca, annem ve babama bakarak "Helal olsun" dedi. Babamın Fatih Hoca'yı ne gözle gördüğünü bildiğim için o an benim için tarif edemeyeceğim bir şeydi.
Juventus haberleri?
Semih Kaya: Juventus haberleri doğruydu. Masaya da oturmuştuk hatta Nedved'le de görüşülmüştü. Oradaki statü gereği benim başka bir Serie A ekibinde yarım sezon geçirmem söylendi. Ardından yabancı statüsünden çıkacaktım. Ben bunu kabul etmemiştim. İnsanın içinde her zaman bir ukde kalır. Inter de istemişti.
Beşiktaş maçında 'Top benden' çıktı demiştiniz?
Semih Kaya: Aslında çok basit bir şeydi o. Bu kadar büyütülecek, ödüllerin verilmesi gereken bir olay olduğunu düşünmüyorum. O yaklaşımı yaptıktan sonra TFF 1. Lig'de ve Süper Lig'de bu tarzda fair-play olayları da oldu. Ne kadar tuhaf bir durum olduğunu gösteriyor. Ne olacak gol yesek, yenilsek. Neyi değiştirecek? Futbol ve camialardan daha önemli kişilikler var. Siz orada ailenizi temsil ediyorsunuz. Motive olabilirsiniz, hırçın olabilirsiniz ama günün sonunda futbolu bıraktıktan sonra benim hakkımda neler konuşulacağı daha önemliydi. Şu anda futbolu bıraktıktan sonra bir yere gittiğimde Galatasaray, Fenerbahçe Beşiktaş taraftarları inanılmaz derecede sıcak karşılıyor beni. Benim için önemli olan buydu.
Kadıköy'deki şampiyonluk maçında olsa yapar mıydınız?
Semih Kaya: Evet, yine yapardım. Gol olmayacağını bilirdim ama... Orada deli gibi mücadele edeceğimizi bilirdim. Nando var kalede. Semih var, Ujfalusi var... Üstesinden gelirdim. Beşiktaş maçının Fenerbahçe maçından bir farkı yok. Yine yapardım onu.
Futboldan en çok ne zaman soğudun?
Semih Kaya: İstemiyordum artık o mücadeleyi vermeyi... Hayatımda başka bir yere yönelme isteği gelmişti. Eşime de bunları anlattığımda "İçten bir şekilde istiyorum bırakmayı" demiştim. Galatasaray'a son geldiğimde antrenmana giderken ağlıyordum. Ben orada olduğum sürece alttan gelen bir çocuğun önünü de kestiğim hissiyatına kapıldım. Orada genç bir kardeşimin olması gerekiyordu. Bir kayıp yaşadım. 3 Şubat'ta Galatasaray'a imza attım. 4 Şubat'ta dedemi kaybettim. Ondan sonra da bir soğuma geldi. Hiçbir pişmanlığım yok. Çok keyifliyim.
Sparta Prag'a transferi?
Semih Kaya: Sparta Prag tarihinin en fazla bonservis bedeli ödenerek alınan futbolcusu oldum. Baya sükse getirmişti bu durum. Bana verdikleri maaş da bana verdikleri değeri gösteriyordu. Sakatlıklarla çok uğraştım. Farklı konular da oldu. Onların da üstesinden gelmeye çalıştık. Galatasaray'daki kariyerim gibi ilerlemedi ama ülkemi Çekya'da temsil ettiğim için bunun gururunu yaşadım.