ZEKİ UZUNDURUKAN - ALTIN SÜRAHİDEN SARI-KIRMIZI ŞELALE
Galatasaray, Nef Stadı'nda yeni bir çılgınlık daha üretti. Tribünleri tıklım tıklım dolduran 50 bin taraftar, hat-trick yapan Icardi'nin gollerinden sonra 'Aşkın Olayım' şarkısı ile Seyrantepe'yi bayram yerine çevirdi. Maçın 45 dakikalık ilk yarısı, tam 62 dakika sürdü. Evet yanlış okumadınız, 62 dakika. Ama sahada ve VAR Odası'nda mükemmel iki hakem performansı izledik bu 62 dakikalık ilk yarıda.
Hakem Mustafa Kürşat Filiz de VAR hakemi M. İlker Coşkun da usta işi bir yönetim gösterdiler. Helal olsun! Eyyam yapmayınca, sahaya ve monitöre odaklanınca demek ki oluyormuş. Maçın ilk 10 dakikalık bölümünde önde baskı yapan, hızlı top çeviren bir Kayserispor izledik. Ama 10. dakikadan sonra Aslan, adeta kükremeye başladı. Bu kükremenin ilk kıvılcımını Galatasaray'ın 'gaz pedalı' Kerem Aktürkoğlu yaktı.
Icardi'ye harika bir derinlemesine pas attı. Gollerin Prensi Icardi de çalımları ve zekası ile Kayserispor savunmasını darmadağın ederek harika bir gol attı. Daha 18. dakikada başladı 'Aşkın Olayım' şarkısı... Sonrasında orta sahadan aldığı topla rakip kaleye ışınlanan Rashica, Bilal'in koruduğu kaleye bir füze göndererek skor tabelasını adeta otomatiğe bağladı.
Rashica, sağ kanattan yaptığı etkili bindirmeler ile o bölgeyi bir otobana çevirdi. Bu golden sonra oyunu tek kaleye çeviren Galatasaray'ın atakları dur durak bilmedi. 62 dakika nasıl geçti gerçekten anlamadık. Galatasaray'ın kazandığı iki penaltı da doğruydu. İkinci penaltıda kırmızı kart da vardı. VAR Odası'nın uyarısı ile penaltı + kırmızı kart çıktı.
Icardi art arda attığı 2 penaltıyla 'Aşkın Olayım' şarkısını adeta bir nakarata çevirdi. Galatasaray taraftarı, ilk yarıdaki 4-0'lık skorla erken bayram yaşadı. Dün gece Nef Stadı'nda bir destanın ayak izleri vardı. Tribünlerden sahaya altın bir sürahiden sarı-kırmızı bir şelale akıyordu adeta... Hafta içinde izlediğimiz Şampiyonlar Ligi maçlarındaki lezzetin bir başka versiyonunu dün bize lider Galatasaray izletti. Şampiyon bir takım gibi oynadı Galatasaray...
Boey, ligin ilk yarısındaki şaşaalı futbolundan kesitler sundu. İkinci yarıda da tahrip gücü yüksek bir Galatasaray izledik. Kerem Aktürkoğlu, olağanüstü bir serbest vuruş golü ile tarihi farkı getirdi. Galatasaray'ın en az kazanan futbolcularından biri olan Kerem, dünkü futbolu ile Avrupa devlerinin gözünü kamaştırmıştır. Galatasaray yönetiminin yerinde olsam, yarın hemen Kerem'i çağırır 'Yıllık ücretini 2 milyon euro'ya çıkardık' derdim. Sonuna kadar hak ediyor bu parayı...
Bu arada Icardi'nin hat-trickine en çok sevinen PSG yönetimi olmuştur. Icardi için zaten sırada bekleyen takımlar vardı. Şimdi kulübü bonservisine hemen zam yapar... Galatasaray'ın sezon bitmeden Icardi'nin tapusunu alması gerekir. İş uzadıkça, Icardi'yi tutmak daha da zorlaşacak gibi görünüyor. Çünkü Icardi, daha çok gol atar Galatasaray'da...
Zaniolo'nun füzesi, Bilal'in koruduğu kaledeki örümcek ağlarını yerle bir ederken, tribünlerden yükselen 'gol' sesi, Mars gezegeninden bile duyulmuştur dedim kendi kendime... Galatasaray, Kayserispor'u muhteşem bir futbolla yenerek şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı. Galatasaray, o kadar jeneriklik bir futbol oynadı ki dün o statta Kayserispor değil de Manchester City, Barcelona, Real Madrid bile olsa diz çökerdi!
ERMAN TOROĞLU - G.SARAY ZEVK VERDİ
Kayserispor, Fenerbahçe'ye de aynı şekilde oynadı, Galatasaray'a da. Fenerbahçe'den 4 yedi, Galatasaray'dan ise 6. İstanbul'da büyük takımlarla oynuyorsan bu taktik işe yaramaz.
Ailece hücuma kalkmayacaksın; adam yakaladı mı yapıştırır golü. Daha çok alan daraltacaksın, katı defans yapmayacaksın, kontra toplarla hücuma çıkacaksın, rakibin zayıf anını bekleyeceksin.
Maalesef maçın ilk yarısına hakem Mustafa Kürşad Filiz damgasını vurdu. Bir pozisyon var, önce Galatasaray'ın aleyhine faul verdi, sonra Galatasaray lehine penaltıya döndü, Kayserisporlu Hosseini'ye kırmızı kart çıkardı. Ondan 5 saniye önce bir pozisyon var, 'acaba ona mı verdi' dedik ilk önce ama pilot kameradan ona vermediği ortaya çıktı.
İlk yarı biterken bu sefer Kayserispor hücumunda Nelsson çok net rakibini indirdi. Kesinlikle kırmızı kart olması gerekir, ama hakem devam ettirdi. VAR devreye girdi, sonuç değişmedi, ne konuştukları meçhul. Her maçta hakem var. Olması da normaldir çünkü bu hakem olayı öyle 3-5 ayda çıkan bir olay değil. Bu alemin temeli çürük. Aynı depremde önce yıkılacak evler gibi. Bu hakemlerin binası onarım tutmaz. Kentsel dönüşüme gitmeli. Yıkılıp yeniden yapılmalı. Vücudu kanser sarmış, siz hala iğneyle, hapla, serumla geçiştirmeye kalkıyorsunuz.
Galatasaray, rakibinin arka tarafını yakaladı, doğru zamanlarda doğru paslar yaptılar. Alan boşaltıp oraya adamlarını soktular ve maçı farka götürdüler. İştahlı oynadılar. Kendileri de zevk aldı, seyredenlere de zevk verdiler. Zaten kendin oynarken zevk alıyorsan olay bitmiş demektir. Maçtan önce otel polemiği vardı. Son derece gereksiz işler. Eğer bir takımı, bir futbolcuyu ya da antrenörü bu tip işlerle satın alacaksanız yazıklar olsun.
Yalnız bu konuyu ben bir espri ile sonlandırmak isterim. Bakın bunu sakın ciddiye almayın, böyle bir şeyin olması tabii ki imkansız. 'Bence Galatasaray başkanının otelinde Kayserispor değil, hakem kalmış.' Bir kez daha vurgulayayım, bu bir espridir.
LEVENT TÜZEMEN - DUR DURAK OLMAYACAK!
Kerem'in enfes pasını kovalayan ve Icardi'nin mükemmel golü ile sonuçlanan atağa kadar, Kayserispor önde yaptığı baskıyla Galatasaray'ın oyuna hakim olmasını engellemişti. Icardi Galatasaray taraftarını sahanın içine coşkulu bir şekilde çekerken arkadaşlarını da müthiş ateşledi. Oyunun kontrolünü eline geçiren G.Saray, Kayseri'yi sahasına hapsedip müthiş pozisyonlar yakaladı. Rashica kanatlar için vazgeçilmez olduğunu gösterdi. Etkili ayaklarıyla rakip savunmayı bitiren çalımlar atarken mükemmel bir gole imza attı.
Galatasaraylı oyuncuların inancı, öz güveni, coşkuları ve kazanma duyguları oyuna keyif olarak yansıdı. Torreira orta sahada ahtapot görevi yaparken rakipten müthiş top çaldı. Hücuma çıkıp bir de penaltı yaptırdı. Gecenin çalışkanı gol için çırpınan Kerem frikikten Messivari bir gol attı. Oliveira nihayet sorumluluk alarak oynadı. Orta alanı maestro gibi yönetti. Mertens'e hareket alanı sağladı. Sürekli tek top oynayarak ve doğru pozisyon alarak Galatasaray'ı yönetti.
Icardi'yi 3 gol attığı için alkışlamak yetmez. Arjantinli yıldız bazen 10 numara gibi oynuyor. Zaman zaman kanatlara geliyor sırtı dönük kazandığı topları rakipten uzaklaştırırken arkadaşlarına pas olarak servis yapıyor. Galatasaray için artık dur durak olmayacak.
Oyuncular kalan maçlar için Kayserispor önünde mükemmel bir start verdiler. Sadece gol şovu yapmadılar futbol resitali de sundular. Oyun ve alınan farklı galibiyet rakiplerini psikolojik olarak olumsuz etkileyecektir. Zaniolo, Mancini'ye "Beni milli takıma al" mesajını yollayan harika bir gole imza attı.
SERKAN KORKMAZ - PANSİYON VE MANSİYON!
Maç öncesinde Fenerbahçe Kulübü'nün resmi hesaplarından yapılan otel açıklaması, bir başka enteresan marifetimiz olarak tarihe altın harflerle kazındı. Ankaragücü, Fenerbahçe başkanının ailesine ait bir otelde kalsa da aynı şekilde gündeme getirilebilirdi belki de, kabul etmek lazım. Bunların mevzu olması bile çok acayip; yazık bize!
Kifayetli ve önemli bir rakip karşısında bir kez daha görüldü ki sarı-kırmızılılar şampiyonluğa doğru en hızlı adımları atıyor. Rakip kulüp başkanı Koç'un, Özbek'i canlı yayına davet etmesi de benzer bir tezahür. Kayseri maçında Buruk'u en çok takdir ettiğim şey; hakemlerin kendilerini doğramak için ant içtiğine inanan futbolcular görmemekti. Resmen oyuncularını maça odaklatmayı başarmış.
Gerçi; suratına krampon yiyen Torreira'ya yapılanın cezasının penaltı ve kırmızı kart olduğu, hakemlerce ancak beş dakikada idrak edilebildi. Bu enstantane skor 0-0 iken 85'te yaşansa çok acayip sahnelere tanıklık edebilirdik.
Yani; ideal onbirini bulan Okan hoca saha dışında da çok zor bir işi başarmış, önce kendini, sonra da takımını gündemin tuzaklarından korumayı fazlasıyla başarmış. Bu çok farklı skorla kazanmaktan çok daha önemli bir kazanım şu aşamada.
Keza bu mahareti gösteremeyen, rakibin oteliyle, pansiyonuyla ilgilenen takımlar ancak mansiyonla yetinebilirler. Alkışların büyüğü bocalayan, hedefe konan takımının ruh halini elinde tutan Okan Buruk'a.
