Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Nef Stadı'nda soruları cevapladı.
Galatasaray'a ilk adım attığı günden, teknik adamlığa geçişine dek olan süreci özetleyerek sözlerine başlayan Buruk, babasının kendisine Galatasaray sevgisini aşıladığını vurguladı.
Babasıyla gittiği Galatasaray maçının ardından sarı-kırmızılı kulübün seçmelerine girip altyapıya seçildiğini ifade eden Buruk, şunları söyledi:
"Uzun yıllar altyapı, sonrasında A takım... A takımda yaşadığım başarılar var, çok fazla kupa var. Burada 7 şampiyonluk var, UEFA Kupası, Süper Kupa var. Çok fazla başarı içinde yetişen ve bu ortama hazırlanan bir futbolcu oldum. Teknik direktörlük kariyeri başlayınca da devamlı aklınızda Galatasaray oluyor. Sizi yolda görenler de 'Hocam ne zaman Galatasaray'ın başına geçeceksiniz?' diyor. Bunun da bu sene nasip olması, zamanlama olarak doğru oldu. Yeni bir yönetim geldi, kafa olarak uyuştuğumuz Erden Bey'le birlikte hareket ettik. Yönetim ve başkanımızla beraber yola çıktık. Buraya gelmeyi bekliyordum ama ne zaman olacağını bilmiyordum. Sezon başında Galatasaray serüveni başladı. Florya'ya ilk gittiğimde futbolculuk dönemindeki zamanlar aklıma geldi. Çok heyecanlıydım. En üst kattaki teknik adam odasında olmam çok farklı bir duyguydu. İlk konuşmamda hedefimizin şampiyonluk olduğunu söylemiştim. Galatasaray'ın başka bir hedefi olamaz."
"HEDEFE ULAŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUM"
Sezon başında sıkıntılı bir süreç olduğunu, transferlerin geç yapıldığını, geçen sezonu 13. bitirmenin verdiği psikolojik çöküşün olduğunu aktaran Buruk, zaman içinde bu durumu çok iyi şekilde düzene soktuklarını belirtti.
Kadro planlamasının çok doğru şekilde gerçekleştiğini de dile getiren Galatasaray Teknik Direktörü, şöyle devam etti:
"Burada bir emek vardı. Sadece benim değil, Galatasaray camiasının verdiği bir emek vardı. Sportif anlamda kurduğumuz ortam çok değerliydi. Sadece saha içi değil saha dışındaki ortam, gelen transferleri karşılamaya gidiş bile önemliydi. İlk geldiği andan itibaren Galatasaray'ı sahiplenen oyuncular oldu. İyi bir hazırlık, iyi bir program oldu. Transferler aslında çok geç geldi. Lig başladıktan sonra büyük bir bölüm geçtikten sonra oyuncuları oynatabildik. Hedef şampiyonluktu ve sonu da güzel bitti. Hedefe ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Üzerimizde çok büyük sorumluluk vardı ama insanların yüklediği sorumluluğu, onların gülen yüzünü, arabanın üzerine çıkıp bayrak sallamasını gördüğümüzde, sorumluluğu yerine getirdiğimiz için Galatasaray teknik direktörü olarak ayrıca mutluyum."
"REKORLARI KIRMAYA ÇALIŞMADIK AMA ŞAMPİYONLUK YOLUNDA KAZANDIKÇA REKORLAR KIRDIK"
Sezon içinde elde edilen rekorlarla ilgili Buruk, en etkileyici olanının 14 maçlık galibiyet serisi olduğunu vurguladı.
14 maçlık seri sırasında 3 Türkiye Kupası maçıyla birlikte sayının 17 olduğunu da dile getiren Buruk, "Bu çok etkileyici. Bu dönemlerde bunları yapmak, 20-30 yıl önceye göre çok daha zor. Son 30 yılın en yüksek puan ortalamasına da ulaştık. Bu yılların rekorunu net bir şekilde kırdık. Hedefimiz şampiyonluk dedim her zaman. Rekorları kırmaya çalışmadık ama şampiyonluk yolunda kazandıkça rekorlar kırdık. Bunu hep benim adımı söyleyerek söylediler ama biz bu rekorları Galatasaray camiası olarak kırıyoruz. Her galibiyette herkesin çok büyük emeği var. Tribündeki taraftarın, başkanın, yönetimin, camianın bunda çok büyük payı var. Bu rekorları kırmak da bizi mutlu etti ve bir sonraki maça daha büyük motivasyonla çıkmamızı sağladı." değerlendirmesinde bulundu.
Sezon içinde 3-0'lık skorlarla kazandıkları iki Fenerbahçe derbisi hakkında da konuşan Buruk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Galatasaray-Fenerbahçe derbisi çok önemlidir. Bazen şampiyon olan takım derbilerde yenilmiştir, bunun burukluğunu yaşar. Biz bu sene 2 maçta 6 gol atıp gol yemedik. Oyun olarak da rakibimizi domine ettik. Belki daha farklı skorlar da çıkabilirdi. Şampiyonluk maçının ardından kutlama öncesinde Fenerbahçe'yi yenmek, hem benim hem oyuncularımızın hem de camianın sevincini iki katına çıkardı. Tek mağlubiyetimiz Beşiktaş deplasmanında oldu. Genel olarak lige hükmeden ve sezonu domine eden bir Galatasaray vardı. Şampiyon olabilirsiniz ama bazen çok zorlanıp, rakipleriniz hata yapınca şampiyon olursunuz. Bu sene kimse hata yapmadı. Fenerbahçe ve Beşiktaş da şampiyonluk puan ortalamasını yakaladı. Biz 88 puana ulaştık. Bu durum ligin çok önemli, çok değerli bir lig olduğunu da gösteriyor. Kadro kalitesi olarak Galatasaray'ın Süper Lig'e kalite kattığını düşünüyorum."
"EN ZORLU DÖNEM DÜNYA KUPASI ÖNCESİNDE OYNAYACAĞIMIZ MAÇLARDI"
Sezonun ilk 10 haftalık fikstürünün çok zor olduğunun altını çizen Okan Buruk, transferlerin geç gelmesi, takımın birbirine adapte olması ve teknik ekibin oyuncuları tanımasının süreci etkilediğini ifade etti.
İlk 10 haftada yalnızca 3 iç saha maçı oynadıklarını hatırlatan Buruk, şunları kaydetti:
"Yeni bir takım, deplasman maçlarının çok olduğu bir dönem oldu. İlk 10 haftada liderle aramızda 5 puan fark oluştu. Daha fazla puan toplayabilirdik. Genel olarak kötü bir senaryo değildi. Bizim için en zorlu dönem Dünya Kupası öncesi oynayacağımız maçlardı. Üç maç bizim için çok önemliydi. Deplasmandaki Fatih Karagümrük maçı, iç sahadaki Beşiktaş derbisi ve dış sahadaki Başakşehir mücadelesi oyun ve skor olarak etkileyiciydi. Dünya Kupası arasına girerken Galatasaray kendinden emin, taraftarlarını mutlu eden, Fenerbahçe'yle arasındaki farkın 2'ye düşmesiyle araya motive girdik."
Sezon boyunca çok fazla sakatlık yaşamadıklarını ve bu durumun da kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Buruk, "Yener hoca ve sağlık ekibi, oyunculara çok şey kattı. Bu seneyi bu kadar az sakatlıkla geçirmek önemliydi. Dünya Kupası arasında Icardi'nin ve Sergio Oliveira'nın sakatlıkları oldu. Aranın ardından ritme girdikten sonra deprem felaketi oluştu. Buradaki psikolojimiz de farklı bir noktaya gitti. Genel olarak zor bir lig oldu. Performans olarak yine de en üstü hep yakaladık." açıklamasını yaptı.
"KAZANDIKÇA OYUNCULAR BİRBİRİNE ÇOK YAKLAŞTI"
Geride kalan sezonda sevgi ve saygı ortamının başarıda çok önemli olduğunu ifade eden Buruk, "İyi insanların olduğu bir ortam çok önemli. Birbirini seven, birbirine değer veren insanlar var. Burada yapacağınız transferler de çok önem taşıyor. Alacağımız her oyuncu için Erden Bey'in yurt dışında çalıştığı bir firma vardı. Karakter analizi de yaptırdık. Avrupa'da ve dünyanın her yerinde rahat ulaşabileceğimiz insanlar var. Burada karakteri, kişiliğiyle ilgili geri dönüş alıyoruz ve bu çok önemli. Bunların hepsine bakınca beklediğimiz şeyler çıktı." diye konuştu.
Florya'da bütün personelin takıma sahip çıktığını belirten Buruk, şu değerlendirmede bulundu:
"Ben kişisel olarak sevgi ve saygı üzerine genel hayat felsefemi kuran bir insanım. Oyuncum benim için çok değerlidir, tesisteki herkes değerlidir. Burada başkanımızın oluşturduğu ortam, Erden Bey'in Florya'nın hep içinde olması, kulüp olarak yaptığımız organizasyonlar bu durumu ortaya çıkardı. Bunun dışında kazandıkça oyuncular birbirine çok yaklaşıyor. Kazanmanın rolünü de bir taraftan kullanıyoruz. Beni en çok mutlu eden, maça giderken takım otobüsündeki şarkılar, camlara vurulması... Gerçekten inanılmazdı."
Futbolcuların sezon genelinde yüksek performans sergilemesiyle ilgili de Buruk, şunları söyledi:
"Tabii ki her şey sevgi iklimiyle olmuyor, burada taktiksel düşünce de ortaya çıkıyor. Antrenmanda yapmadıklarınızı oyuncudan isteyemezsiniz. Mata da oynadığında önde baskıyı net şekilde çıkardı, Icardi de çıkardı. Kerem'in iyice yükselen bir performansı vardı. Takımın performansı yükseldikçe kendi performansı yükseldi. Burada Icardi ile iletişimi, ne yapacaklarını bilmeleri çok önemliydi. Gol atmak ya da attırmak değil, Galatasaray'ın kazanması ön plana çıktı. Kerem takımın artık liderlerinden oldu. Türk oyuncuları yönetmesi, maç sonu sevinmesiyle, aldığı kaptanlık rolünü çok doğru şekilde kullandı. Kerem umarım aldığı kaptanlık rolüyle uzun yıllar Galatasaray'a hizmet eder."
Spor Toto Süper Lig'in sportif gerçekliğinin olmadığını öne süren Jorge Jesus'un açıklamalarına cevap veren Okan Buruk, "Okan hoca hakemlerle ilgili konuşuyor, bakın Jesus hiç konuşmuyor' diyorlardı. Daha sonra işin rengi değişti. Jorge Jesus, çok fazla lig görmüş bir teknik adam değil. Icardi, Zaniolo, Mertens veya Avrupa'nın büyük liglerinde oynayan oyuncular veya görev yapan teknik adamlar değerlendirse bir nebze anlarım ama Portekiz, Brezilya ve Suudi Arabistan'da görev yapan, Avrupa'nın hiçbir büyük liginde çalışmamış bir teknik adamın Türkiye ligini değersiz bulması komik geliyor." ifadelerini kullandı.
Değerli bir lige sahip olduklarını kaydeden Okan Buruk, "İyi oyunlar çıkıyor. Buna Fenerbahçe'nin Sevilla maçlarındaki başarısını da katabiliriz. İki maçı da kazanabilecek şekilde oynadı. Sonrasında Sevilla, Avrupa Ligi'ni kazandı. Ligde bu puana ulaşmış bir takımın başarılı bir performansı var. Ligle ilgili sadece Jesus özelinde okumamak lazım. Gelen yabancı hocalar her zaman Türkiye'yi küçümsemişlerdir. Hiçbiri de başarılı olamamıştır. Son 16 şampiyonlukta da Türk teknik adamlar var. Kendi içimizde de başarılar küçük görülmüştür. Bunu da kırmamız gerek. 'Yurt dışından kim gelecek? Oradan kimi alalım? Sonra Türkiye'deki hocalara bakarız' yaklaşımı var. Bu Türk futbolunun yaralarından biridir." diye konuştu.
Kalite ve oyun olarak birçok ligi izlediğini ifade eden Buruk, "Premier Lig'i farklı bir yere koymak gerekiyor. İspanya bile eski havasında değil. İtalya'yı takip ediyorum ama aynı zevki vermiyor. Almanya ligi de aynı. Premier Lig hepsinin dışında. En iyi oyuncu, teknik adamlar, hakemler ve en fazla para orada. Türkiye ligi de Avrupa'daki değerli ve önemli liglerden biri." değerlendirmesinde bulundu.
"ICARDİ VE RASHİCA GİBİ KİRALIK OYUNCULARI TEKRAR KADROYA KATMAK İSTİYORUZ"
Kadrolarını korumayı hedeflediklerini belirten Okan Buruk, "Bazen önemli teklifler geliyor. Bazen oyuncular ayrılmak istiyor. Ligi uzun süre aynı 11 ile devam ettirdik. Icardi ve Rashica gibi kiralık oyuncuları tekrar kadroya katmak istiyoruz. Onlar bizim ilk hedeflerimiz. Avrupa maçları çok erken başlıyor. En iyi kadroyla orada olmamız gerekiyor. Transferleri hızlı bir şekilde oraya yetiştirmemiz gerekiyor. En büyük sorunlardan biri, ön elemelerin kadro oluşmadan oynanmasıdır. Bunu yaşamak istemiyoruz. En hazır kadroyla başlamalıyız ki eleme turlarını geçelim." ifadelerini kullandı.
İstedikleri oyuncular olduğunu ve görüşmelerin sürdüğünü kaydeden sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, "Geçen seneden çok daha avantajlıyız. Transfer işi, zor bir iş. Her istediğiniz oyuncuyu buraya getiremiyorsunuz. Premier Lig'deki bir oyuncunun ilk tercihi, Premier Lig'den bir takım oluyor. Verdikleri kararlar bazen zaman alıyor. Geçen sezon Torreira ilk istediğim oyuncuydu ama 15 milyon avrolardan bahsedilirken bir ay sonra daha uygun bir rakama kadromuza kattık. Bu tür geciken transferler de oluyor. İstediğimiz mevkiler için çalışmamız var. Her mevkiyle ilgili çalışma yaptık. Yarın ayrılan olur, transfer teklifi gelen olur. Bazen elinizde olmuyor." diye konuştu.
"SUUDİ ARABİSTAN RÜZGARI, FUTBOLU NASIL ETKİLEYECEK BİLEMİYORUZ"
Takıma katkı sağlayacak, önemli oyuncular almak istediklerini aktaran Okan Buruk, "Sadece isim olarak değil, çok yetenekli genç oyuncu da alabilirsiniz. Camiayı heyecanlandıracak transferleri yapmak istiyoruz. Bütçe olarak bizi rahatsız etmeyecek oyuncular almayı hedefliyoruz. Şu anda bir Suudi Arabistan rüzgarı var. Bu, futbolu nasıl etkileyecek bilemiyoruz. Yüksek rakamlara transferler başladı. Daha önce Çin futbol piyasasını etkilemişti. Youri Tielemans, tabii ki çok iyi oyuncu. Herkesin isteyebileceği bir oyuncu ama özellikle Suudi Arabistan, bütün oyuncuların kafasında oluşmuştur." şeklinde görüş belirtti.
Kadrodaki Türk oyuncu sayısının iyi olduğunu aktaran Buruk, "Son maça ilk 11'de 5 Türk ile çıktık. Yunus kenardan 6. Türk olarak geldi. Önümüzdeki sene bu oyuncularla devam etmek istiyoruz. Altyapımızdan 10-12 oyuncu, A takım antrenmanlarına çıktı. Onları takım içerisinde tuttuk. Baran, Hamza, Efe, Ali, Caner gibi oyuncular oynadı. Kendi akademimizden oyuncuları da takıma sokmak istiyoruz. Taylan, Emre, Mustafa Muhammed, Morutan, Cicaldau kiradan dönecek. Bu oyuncuları geldikten sonra değerlendireceğiz. Şu an forvette Mauro Icardi ve Bafetimbi Gomis ayrıldı. Farklı bir şey çıkmazsa Muhammed'i değerlendirmek istiyoruz." yorumunda bulundu.
"HEDEFİMİZ AVRUPA"
Galatasaray'ın gelecek yılki hedeflerinden bahseden Okan Buruk, "Hedefimiz Avrupa. Galatasaray'ı tekrar Şampiyonlar Ligi'nde görmek birinci hedefimiz. Devamında lig başlıyor. Hedefimiz tekrar ligde şampiyonluk. Türkiye Kupası var. Bu sefer üç kulvarda daha yoğun bir tempo olacak. Kadro genişliği olarak da doğru planlamamız gerekiyor. Hedefimiz Galatasaray'ı bundan önceki yıllarda olduğu gibi Avrupa'da başarılara sürüklemek." değerlendirmesini yaptı.
"HAKEMLERİMİZE DESTEK OLMAMIZ LAZIM AMA ONLARIN DA GELİŞİMİ ŞART"
Türkiye'de hakemlerin çok tartışıldığını aktaran Okan Buruk, "Net hatalar yapıldıkça çok fazla tartışılır oldu. Nedeni sadece kulüplere, futbolculara, teknik adamlara, taraftara bağlayamayız. Hakemlerimize destek olmamız lazım ama onların da gelişimi şart. Gelecek sene inşallah daha iyi olacaklardır. Federasyonun iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalıştığını düşünüyorum. Bu çok önemli. Uzun vadede bir şeyler yapılıyordur tabii ki ama çok kısa vadede hakemleri rahat ettirecek yol bulmak gerekiyor." şeklinde konuştu.
Geçmiş yıllarda derbileri yönetmeye aday en az 3-4 hakemin çıktığını belirten Buruk, "Bu sene bunların sayısının azaldığını düşünüyorum. Genç hakemlerin de havuza katılmasını umuyorum. Hatalar yapıldıkça canınız yanıyor. Takımlar, canları yandığı için bağırıyor. Bir maçta yaşadığınız net hata, 3 puanı alıp götürüyor. Büyük zararlar veriyor. Hakemlerin daha çok çalışması, daha çok kendilerine güvenmeleri gerekiyor. Avrupa'daki hakemler kendilerine daha çok güveniyor. Maçlara daha hakimler. Bu kadar çekişmeli ligde hakem hataları her zaman tartışılacak. Telefondan net şekilde gördüğüm şeyi VAR hakeminin görmemesi bize garip geliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"KULÜBÜME TEŞEKKÜR EDİYORUM, MADDEYİ KULLANDILAR"
Geçen sene sözleşmesiyle ilgili hiçbir detaya bakmadığını da vurgulayan Okan Buruk, "Sözleşmede artı bir uzatma opsiyonu varmış. Kulübümüz bunu kullandı. Tekrar oturup sözleşmeyle ilgili konuşacağız. Erden Bey'le görüşmüştük. Şampiyonluk sonrasına bırakıp detayları görüşmek istediğimizi konuşmuştuk. Kulübüme teşekkür ediyorum, maddeyi kullandılar. Ben de burada olmak istiyordum. Hep beraber bu başarıların devam etmesini istiyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.