SERKAN KORKMAZ – 90 DAKİKA
Hafta sonu derbide kötü oynamasına rağmen kazanan bir Galatasaray izlemiştik ama dün gece Alman devi Bayern Münih karşısında muhteşem oynayıp kazanamayan bir Galatasaray izledik. İlk yarı en az iki farklı önde girmeliydik soyunma odasına. Sarıkırmızılılar kalelerinde yaşadıkları ilk pozisyonda topu filelerinde görmüş, bu gole Icardi'nin Panenka'sıyla karşılık vermişti. Kerem ile Icardi'nin ilk yarıda adeta boş kalelere kaçırdıkları iki pozisyonun bedeli ağır oldu.
Sayısız şut çektik, pozisyona girdik ama ikinci golü bir türlü atamadık. En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz; Galatasaray'ın mücadelesini ve kararlılığını tüm dünyadaki futbolseverlerin özet görüntülerden idrak etmesi çok zor. Gel de anlat onlara "skorun 1-3 olduğuna bakmayın, aslında maç bizim hakkımızdı" … Bla bla bla… Futbol (maalesef) sonuç oyunu. Resmen yazık oldu.
"Buldun mu atacaksın", "atamayana atarlar", "yenildik ama ezilmedik"… Ne derseniz deyin. Maç bitti fakat gruptan çıkma mücadelesi sürüyor. Sonuçtan hoşnut değiliz elbette ama unutmayalım; Bayern Münih'e yenildik. Ortaya koyduğumuz oyunla gruptaki ikincilik koltuğunun en güçlü adayı olduğunu gösterdiğimizi düşünerek avunabiliriz.
Bu kadar iyi oynayıp da kaybetmemizin gerekçesini uzakta aramamak lazım. Adamlar maçlarda kötü oynadığında bile ayakta kalıyor ve 90 dakika koşunca bunu yapamayan her rakip karşısında bir şansları muhakkak oluyor. Adamlar malesef bizimkiler gibi yorulmuyor.
LEVENT TÜZEMEN – YÜREKLİ OYUN
Galatasaray'a bu yenilgi hiç yakışmadı. 70 dakika boyunca Bayern'e karşı üstün oynayan, pozisyon zenginliğini elinde bulunduran Galatasaraylı futbolcular, hak etmedikleri bir yenilgi ile karşılaştılar. Bayern Münih'in bu zamana kadar ki oynadığı maçlarda bir rakipten bu kadar çok gol baskısı yediğine tanık olmadık. Torreira'nın yıldızlaştığı, İcardi'nin fedakarca mücadele ettiği, defansın 70 dakika dikkatli oynadığı oyunda bazı oyuncular taşın altına elini sokamadı.
Tete çok etkisizdi, Zaha verimli bile olamadı. Ama en kötüsü Kazımcan'a bu kadar uzun süre tahammül edilmesiydi. Bir teknik adam maçı izlerken kararlarında geç kalmayacak. Yaptığı değişikliklerin hepsi doğruydu ama Zaha, Kerem, Tete, Kaan Ayhan ve Kazımcan'ın tükendiğini gördüğü halde bu değişikliklere Okan hoca çabuk karar veremedi.
Pozisyon zenginliği Galatasaray'daydı ama vuruş becerisi olarak Bayern üstündü. Kerem inanılmaz pozisyonları harcadı, birinde kaleciyle karşı karşıyayken topun dibine gireceğine aşırtma vuruş yapıp kaçırdı. Okan hoca Türkiye Ligi'nde Kazımcan'ı oynatır ama Avrupa'da Kazımcan o görevi kaldıramaz. Çünkü fizik olarak zayıf, düşünce olarak titrek, sadece uzun taç attığı için forma giyemez.
Galatasaray iki golü de Kazımcan'ın hatasından yedi. Tribünlerin Kazımcan'ı alması konusunda önceden yaptığı uyarıya maalesef Okan hoca müdahale etmekte geç kaldı. İnsan şuna üzülüyor, en kötü bir puan alacakken üstün ve etkili oynadığı oyundan mağlup ayrılıyor. 70 dakika ortaya konan mücadele gücünün, pozisyon arayışlarının, yürekli oyunu kutlamak lazım.
ZEKİ UZUNDURUKAN – BALMANYA
Galatasaray, Bayern Münih karşısında oynadığı muhteşem futbolla bir dünya devi olma yolunda hızla ilerlediğini belgeledi. Dakikalar 65'i gösterdiğinde Panzerler'in kalesinde tam 20 şut göndermiştik. Bunların büyük bölümü de net pozisyonlardı. 2003-2004'ten bu yana bir Şampiyonlar Ligi maçının ilk yarısında Bayern kalesine en çok şut çeken (16 şut) takım oldu Galatasaray. Bayern Münih, Şampiyonlar Ligi gruplarında 6 sezondur (36 maçtır) maç kaybetmiyordu. Alman Panzerleri'ne karşı öyle bir ilk yarı oynadı ki Galatasaray. Şutlarımızla Ulreich'in koruduğu kaleyi adeta dövdük... Tottenham'dan 95 milyon euro'ya transfer edilen Harry Kane'e top göstermedik. Üç kez geldiler... İlk yarıda Coman, ikinci bölümde de Harry Kane ve Jamal Musiala ile golleri buldular.
Yaptıkları sadece bu... Galatasarayımız ise Aslanlar gibi mücadele etti. Sahadaki her futbolcumuz, adeta iki kişilik oynadı, oyuncularımızın formalarından kilolarca ter aktı. Tribünlerdeki muhteşem taraftarımızın sahaya verdiği enerji olağanüstüydü. Maalesef futbolun adaleti yok! Biz oynadık, Almanlar kazandı! Çok ballısın Bayern Münih çok! Bayern Münih'e yenilirken, onları sahadan silen takımın adına 'Galatasaray' denir! Evet Bayern Münih, bu sezon Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olabilmek için Harry Kane'i transfer etti. Maç boyunca Abdülkerim Bardakçı'nın nefes bile aldırmadığı Kane, golünü attı. 110 milyon euro'luk Jamal Musiala, Almanlar'a farkı getirdi. 1 milyar euro'luk Bayern'e kaybederken, sahadan silerek kaybettik. Rakibe futbol dersi verdi Galatasaray!
Galatasaray, dün oynadığı tahrip gücü yüksek futbolla Şampiyonlar Ligi'nde, Bayern'in ardından ikinci olup bu gruptan çıkacağını gösterdi bizlere. Maçtan önce iğne olarak sakat sakat oynayan Mauro İcardi'nin Rams Park'ın önüne heykeli dikilmeli... Yaptığı çok büyük bir fedakarlık. Sahada adım attığı her an, canının yandığı gözlerinden okunuyordu. O yine büyüklüğünü gösterdi, Galatasaray'a penaltı kazandırdı. Olağanüstü güzellikle bir panenka penaltısı ile kaleci Ulreich'in aklını başından aldı. Gel de üzülme! 75 dakika sahadan sildiğimiz Bayern Münih'e 3-1 kaybettik. Futbolun adalet terazisi, dün Rams Park'ta şaştı. Kaybettik ama gururluyuz! Teşekkürler Okan Buruk! Teşekkürler Sarı-Kırmızılı Aslanlar! Teşekkürler Galatasaray taraftarı!
