Spor yazarları Sivasspor - Galatasaray maçını değerlendirdi! "Bu durumun sorumlusu..."
Son dakika spor haberi: Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 16. hafta erteleme maçında Sivasspor ile 1-1 berabere kaldı. Fotomaç Gazetesi yazarları, Sivasspor - Galatasaray maçını dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar... (GS spor haberi)
Galatasaray'ın kaçırdığı galibiyetin sorumlusu kritik karşılaşmalarda oyunu yeterince okuyamayan Okan Buruk'tur. Mesleğe yeni başlamış bir teknik adam bile oyundan en erken Zaha'yı alırdı. Arkadaşlarına yardım etmeyen, topu kaptırınca rakibi kovalamayan, sorumsuz Zaha'yı 83 dakika oyunda tutmak ihanetti. Mertens'i çıkarmak dengeyi bozdu. Hâlâ niçin alındığını bilmediğim ve 10. maçında da 0 gol 0 asiste imza atan, güçsüz, ayakta duramayan Halil, bırakın sahada kalmayı ilk 11'de bile olmamalıydı. Zaha-Halil ikilisinin yerine keşke genç Eyüp ile Baran görev yapsaydı inanın çok koşup mücadele ederlerdi.
Eyüp'ün kornerler ve duran toplarda yapacağı ortalar Sivas kalesinde pozisyon yaratırdı. Büyük hoca, büyük kararlar alarak olunur. Skor 1-1'e geldikten sonra Okan hocanın Eyüp ile Baran'ı oyuna alması, kadroda tercihinde yanlış yaptığının belgesiydi. Konya maçının iyilerinden Ndombele'yi kulübede oturtmak, oyuna geç sokmak Okan Buruk'un zafiyetiydi. Kırmızı kart gören Kerem Aktürkoğlu kendisiyle yüzleşsin. Ezbere vuruşlar yapacağına akıllı vuruşlar yapmayı öğrensin. Maçtan önce 'delikanlı, cesur ve yürekli adaletli bir hakem istiyoruz' diyen Sivasspor'un felsefeci hocası Bülent Uygun'un herhalde ağzı kulaklarındadır.
Zorbay Küçük ile VAR'daki Alper Ulusoy, kasap gibiydiler. Fernandes'in atılmasını, Abdülkadir'in topa elle yön vermesini geçiyorum. Camara'nın Halil'e attığı tekme tartışmasız penaltıydı! Şimdi Bülent Uygun, bu iki 'delikanlı!' hakemi Sivas köftesi yedirdikten sonra uğurlasın!
ERMAN TOROĞLU – GÜNAHLARI BOYNUNA
Galatasaray çok eksik… Bir de deplasmanda oynuyor. Seyirci gücü yok. Ne de olsa hava da sert. İlk yarıda iki topları direkten dönüyor. Kötü oynamıyorlar ama şampiyonluğa oynayan bir takım havası yok. Diyecekler ki, 'çok eksik var.' Kabulüm ama daha farklı mücadele etmeleri gerekiyordu. 1-0'dan sonra ikiyi bulamazsan sıkıntıdır. Öyle de olsa. Hatta Sivas biraz akıllı topu oyuna soksa 2-1'i bulurdu. Demirbay çok güzel bir gol attı, çok kötü bir penaltı yaptı. Ceza alanı içinde büyük takımda oynayan bir futbolcu Ankara oyun havası oynamaz. Oynarsan adamı yalelli yaparlar. Süre ilerledikçe Galatasaray'da panik başladı. Nitekim golü de yediler. Penaltı, net penaltı…
Ama bir pozisyon var. Sivaslı oyuncu kendi ceza sahası içinde sırt üstü yere düşüyor. Düşerken topun nerede olduğunu görmüyor. Hissediyor mu bilemem, yere düştükten sonra kollar açık top koluna geliyor. Son anda topu görüp oynuyor mu oynamıyor mu? Günahı boynuna. Öyle bir pozisyon ki hakem çok yakın, bunu en iyi çözecek adam o.
Biz kamerayla ne kadar uğraşsak, yerdeki futbolcunun vücut dili ve ne yaptığını en iyi o hisseder. Bu pozisyona net penaltı ya da penaltı değil deme şansımız yok. Bir tek şey deriz, hakemin de futbolcunun da günahları boynuna. Yalnız G.Saray'da tuhaf sakatlıklar var. Sen Şampiyonlar Ligi'nde üst tura kalacağım diyorsun, sezon başından beri sol bekin yok. Hayatta arkanı sağlam tutmazsan başarılı olma şansın yok.
Defansın iyi olursa yolunda yürürsün. Hala sol bek arıyorlar. Fenerbahçe'ye bakıyorsun adamlar transferin ilk gününde havalimanına stoper indiriyorlar, çünkü mecburlar. Böyle bir maçta hakemlik işler de olmadı. Bir pozisyonun dışında. Bu pozisyonda bence VAR da devreye girmemeli. Çünkü VAR pozisyona hakem kadar etkili değil. 43. dakikada öyle bir pozisyon var ki Kamara Halil Dervişoğlu'nun arkadan bileğine vuruyor. Net penaltı. Hakem görmeyebilir, VAR'ın çağırması gerekir. Bir gün evvel Fenerbahçe'nin kazandığı penaltının yerde olanı. Bu pozisyon havadaki ayağa darbe geliyordu burada da yerdeki ayağa.
SERKAN KORKMAZ – 'VAR' NEDEN DEVREYE GİRMEDİ!
Maç erken saatte oynandığı için bu yazıyı son düdüğün ardından yazmaya başladım. İlk değinmek istediğim kişiler; o düdüğü çalan Zorbay Küçük ve VAR olarak görev yapan Alper Ulusoy. Benim futbol anlayışıma göre; Galatasaray'ın iki penaltısı verilmedi. Hadi Zorbay Küçük görmedi, VAR neden devreye girmedi; gerçekten anlamadım!
G.Saray iki mükemmel (Aktürkoğlu ve Mertens) şutunun direkten döndüğü, iyi oynadığı zorlu deplasmanda puan kaybını bence hiç hak etmedi. Şampiyonluk yolunda, ezeli rakibi her geçen gün kadrosunu güçlendirirken, Galatasaray ise zayıflıyor. Hafta içi oynamak istediği iddia edilen İcardi, Meksika'dan "story" atıyor. Kadronun vazgeçilmezi Sasha Boey'in, 'PSG'ye gideceği' dedikodusu ayyuka çıkmış durumda. Fenerbahçe ise önceki gün Bonucci'yi İstanbul'a indiriyor.
Ligin ilk yarısını sarı lacivertlilerin iki puan gerisinde kapayan sarı-kırmızılılar için yine de vahim bir tablo sergilendiğini düşünmüyorum. Bu kadar eksikle, Halil Dervişoğlu ile dünkü hakem performansıyla dahi kazanmayı hak etmişti Galatasaray. Yani henüz "kırmızı alarm" durumuna geçmek için erken. Ancak; Sasha Boey gidiyorsa, sol bek alınmıyorsa, İcardi form tutmayacaksa, işte o vakit sarıkırmızılılar için psikolojik üstünlüğü rakibe kaptırmaktan bahsedebiliriz. Ligin ilk yarısı geride kaldığında bence umutsuzluğa kapılacak, hocayı eleştirecek bir manzara olduğunu hiç zannetmiyorum. Hem ligde hem Avrupa'da gelinen nokta (bence) tatminkar.
Icardi sakat, tatilde... Bence tatilde değil takımın yanında olması lazımdı. Sakat olabilirsin ama tatil fotoğrafları paylaşarak takımın motivasyonunu bozamazsın! Sen bu takımın liderisin İcardi! Galatasaray'a acil bir santrfor lazım. İcardi'siz Konyaspor engeli farklı bir skorla aşıldı ama Sivasspor deplasmanında iki puan bırakıldı. Eğer takımında İcardi'nin alternatifi bir golcü olsaydı, Galatasaray yine kazanırdı. Direkten dönen toplar, sonlandırılamayan ataklar...
Başta Kerem Aktürkoğlu olmak üzere hücuma giden her oyuncunun İcardi'ye top taşıma alışkanlığı, Sivas'ta puan kaybını getirdi. İcardi üzerinden oynama alışkanlığı olan Galatasaray, İcardi'siz bir oyun ezberi oluşturamadı. Galatasaray, bu sezon da şampiyon olmak istiyorsa acilen bir golcü transferi yapmak zorunda. İcardi yokken bu iş Halil ve Bakambu gibi sıradan forvetlerle olmaz...
Dün takıma liderlik yapan Mertens neden çıktı onu da anlayamadım. Zaha bal yapmayan arı misali, çırpınıyor ama tabelaya bir katkısı olmadı. Galatasaray'da problem çözebilen oyuncu sayısı az. Yaz transfer döneminde kadroya katılan oyuncuların verdikleri katkı ortada. Yok denecek kadar az. Takımı yeteri kadar sahiplenmiyorlar. İcardi yokken, bütün yük Kerem Aktürkoğlu'nun omuzlarında. Kerem dün çırpındı çırpındı, yetmedi bir de kırmızı kart gördü. Hiç dinlenemeden sürekli oynayan bir oyuncu Kerem. Gördüğü kırmızı karttan sonra saha kenarında Okan hocası ile yaşadığı diyalog ve verdiği görüntü, Kerem Aktürkoğlu'na yakışmadı. Olmadı Kerem, sen bir yıldızsın ve öfkeni kontrol edeceksin!
Fenerbahçe, maçlarını kazanırken hiç zorlanmıyor. Üstelik de takımın en çok eleştirilen mevkisine Bonucci hamlesini yaptılar. Galatasaray, Sivasspor deplasmanında puan kaybedeceğinin sinyallerini günler öncesinden vermişti. Kötü oynayarak her zaman kazanamazsınız. Dün skor 1-1 olduktan sonra Ali Şaşal aynı dakika içinde iki mucizevi kurtarış yaparak Galatasaray'a 'dur' dedi. Sadece Ali Şaşal değil, hakem Zorbay Küçük de 'dur' dedi Galatasaray'a.
Çünkü Mertens, Abdulkadir Parmak mücadelesinde Sivassporlu oyuncu ceza sahasında topa elle müdahale ediyor. Net bir penaltı. VAR Odası yine uyudu. Hakem de ya göremedi ya da penaltıyı veremedi. Olan Galatasaray'ın penaltısına oldu. Artık zirve puan puana değil, puan farkıyla yol alıyor. Puan ve oyun farkıyla üstelik! Galatasaray'ın takımı sahiplenmeyen oyunculardan kurtulması lazım. Ve nokta atışı transferler yapması şart. Yoksa şampiyonluk hayal olur.