Galatasaray-Kayserispor maçı sonrası çarpıcı yorum! "3 puandan daha fazlasıydı"
Trendyol Süper Lig'in 20. hafta karşılaşmasında Galatasaray ile Mondihome Kayserispor kozlarını paylaştı ve mücadeleden sarı-kırmızılılar 2-1'lik galibiyetle ayrıldı. Fotomaç Gazetesi yazarları çarpıcı ifadelerle bu mücadeleyi değerlendirdi. İşte o yazılar... | Galatasaray haberleri (GS spor haberi)
Mertens 85'te Galatasaray'ın kazandığı penaltıda topun başına geçtiğinde sahadaki taraftarların, televizyondaki izleyenlerin bence duyguları kilitlendi. Çünkü iki yol vardı; Mertens penaltıyı gol yaparsa Galatasaray şampiyonluk yarışında yara almayacaktı. Ya da Mertens penaltıyı kaçırdığında fark 4 puana çıkacak ve psikolojik bir dağınıklık olacaktı. Napoli'nin de penaltıcısı olan Mertens taraftarın sevgi seli içerisinde öyle bir vuruş yaptı ki top ağlarla buluştuğunda taraftarlar bir anda çılgına döndü.
Okan Buruk artık Halil'i santrfor oynatmayı bırakmalı. Ben Halil kadar gamsız bir oyuncu görmedim. Rakibi kovalamıyor, arkadaşlarıyla konuşmuyor, pozisyonu takip etmiyor, buluştuğu topları kolay kaybediyor. Genç Baran iddia ediyorum Halil'den çok daha fazla faydalı olur. Çünkü topa hükmedişinin pozisyon alışının, mücadele gücünün ve büyükleriyle kurduğu iletişime tanık oldum. Galatasaray'da iyiler, vasatlar, kötüler diye 3'lü bir grup vardı.
Penaltıyı kurtaran Muslera başta olmak üzere Nelsson, Boey, Mertens sonradan oyuna giren Kaan Ayhan, Baran ve Berkan çok çalıştılar. Ndombele yoruluncaya kadar iyiydi. Torreira ve Abdülkerim vasat oynadılar. Barış Alper elekle su taşır gibiydi. Çok koşup iyi mücadele etmesine rağmen yerini çok kaybetti. Ceza alanı içerisinde pas vermesi gereken pozisyonlarda egoist davranıp isabetsiz şutlar attı.
Zaha, Halil ve Tete üçlüsü resmen Galatasaray'ı eksik oynattılar. Adamın içinden geçer denilen Tete rakip savunmaları aşamadı. Avrupa'nın en güçlü sprinterleri arasında gösterilen Zaha rakip defansı arkasına takacak hızlı bir atak bile yapamadı. Sonuç Galatasaray mehter takımı gibi oynadı. Ama kazanılan galibiyet şampiyonluk yarışında 3 puandan çok daha değerliydi. Olası bir beraberlik herkesi olumsuz olarak etkiler, yönetimin direncini kırardı. Yönetim sol beki bir an önce halletmeli. İcardi'nin sıkıntısı devam ediyorsa bir santrfor da alınmalı.
ZEKİ UZUNDURUKAN – BU MAÇI TARAFTAR ALDI
Galatasaray'ın ilk yarıda Mertens'le bulduğu gol öncesinde faul kararı çıktı. Yanlış karar! Halil topu alırken Attamah'a faul yapıyor mu? Görüntülere baktığımızda Halil topa dokunuyor ve top Mertens'in önüne gidiyor. Bu pozisyonda gol kararı verilmeliydi. Kayserispor'un kazandığı penaltı öncesinde Bahoken'in estetik dokunuşunda top, Abdülkerim'in eline çarpıyor. Atilla Karaoğlan, VAR'a giderek penaltıyı verdi.
VAR'a gitmeye bile gerek yoktu. Çünkü net penaltıydı zaten. Ama Bahoken'in yavaş ve köşeyi göstererek yaptığı vuruşu, Muslera kurtardı. Galatasaray'ın neredeyse bütün pozisyonlarının altında Mertens'in imzası vardı. Zaha, Gökhan'ı bir türlü geçmeyi başaramadı ilk yarıda. Galatasaray, duran toptan Nelsson'un kafa vuruşu ile (Attamah'a da çarptı top) golü buldu.
Ndombele, iyi niyetli ama çok ağır. Takıma katkısı çok sınırlı. Kayserispor mütavazi kadrosuna rağmen çok iyi mücadele etti. Galatasaray kalesinde pozisyonlar da buldu. Halil diğer maçlarına oranla daha etkili ve hareketliydi. Ama ne Halil ne de Bakambu, İcardi'nin boşluğunu dolduramaz. Aylardır buradan yazıyorum, A Spor'da söylüyorum: 'Galatasaray iyi bir santrfor transfer etmek zorunda. Yoksa şampiyonluk hayal' diye... Galatasaray dünkü maçta Kerem Aktürkoğlu'nun yokluğunu çok hissetti. Tete o kadar kötü bir maç çıkardı ki, Okan hoca, Tete'ye nasıl 76 dakika sabretti onu da anlayamadım.
Sarı-kırmızılılar, 2. yarıda rakip üzerinde tam baskıyı kurmuşken, kalesinde golü gördü. Torreira'nın hatasında topu önünde bulan Aytlon, fileleri havalandırarak skora dengeyi getirdi. Mertens'in maçtaki iki süper şutunu Bilal, muazzam reflekslerle çıkarmayı başardı. Boey ise bal yapmayan arı gibi, çok çalışıyor, savaşıyor ama bitiriciliği zayıf. Yaptığı ortalarda isabet yok. 82'de Hasan Ali'nin Barış Alper'e ceza sahasında yaptığı hareket penaltıydı. Hakem, yine VAR'a gitti ve penaltıyı verdi. Doğru karar...
Galatasaray, Mertens'in penaltısıyla 86'da skoru 2-1 yaparak maçı kazanmasını bildi. Bu arada Galatasaray taraftarını tebrik etmek lazım. Maçı Galatasaray taraftarı aldı. Hasan Ali'nin penaltı pozisyonunda öyle bir uğultu çıkardılar ki, hakemi baskı altına aldılar. VAR Odası da mecburen pozisyonu izlemek zorunda kaldı. Yoksa penaltı da galibiyet de güme gidecekti.
ERMAN TOROĞLU – MUSLERA OLMASA…
Galatasaray iyi mi, değil... Peki Kayserispor iyi mi, o da değil... İki takım da mücadele ediyorlar, pozisyonlara da giriliyor ama öylesine.. Maçta kalite yok. Mücadele var, fakat top kullanma yok. Çünkü topu kapmak için bir hayli zorlanıyorlar, topu kapar kapmaz da bu kez rakibe kaptırıyorlar. İki takım için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Biz Galatasaray'ın o iyi oyunlarına alıştığımız için bu oyunları bize oldukça yavan geliyor.
Şimdi diyebilirsiniz ki; işte Galatasaray gol pozisyonlarına girdi. Evet, girdiler; girdiler de öyle bir hazırlanış, verkaç, göze hoş gelen şeyler yok. Çoğu bireysel yetenekten... Sonunda olmuyor ve Okan da deve dişi gibi isimleri dışarıya alıp, gençleri oyuna alıyor. Şu bir gerçek, Galatasaray da Fenerbahçe de gerilmiş durumdalar. Ama Fenerbahçe'deki kaliteli oyuncuların adedi sahada daha fazla. Onun için de rakiplerine karşı çok daha tehlikeli oluyorlar.
Bu maçları idare etmek hakemler için bayağı zor. Çünkü herkes sarı kartlara bakıyor, her şeye bakıyor. Hakemin sarı kartını kolay kullanmaması da dikkat çekti. Bu aslında iyi bir şey. İstanbul'a gelen Anadolu takımları için söylüyorum, buraya geldiğinizde rakip fileleri en az 2 kez havalandırmanız gerekiyor Yoksa atacağınız bir golle buradan zor çıkarsınız. Galatasaray seyircisi bence galip geldikleri için mutlular. Ama oyundan memnun olmadıklarını biliyorum.
Hasan Ali Kaldırım'ın yaptığı penaltı pozisyonuna gelirsek, hiç gereksiz yerde rakibinin sol göğsünden formadan çekiyor. Kayserispor kalesi için sıfır tehlike olan bir pozisyon. Hasan Ali Kaldırım için demek ki yolun sonu gelmiş. Öyle bir penaltıyı ancak bitik futbolcular yapar. Sarı-kırmızılılara bu oyunla şampiyonluk zor görünüyor. Acilen kendilerini toparlamaları gerekir. Muslera olmasa ne olurlar, Allah bilir.
SERKAN KORKMAZ – ICARDI NEREDE?
Forvet Halil, Ndombele orta saha, Zaha sol açıkta değil Galatasaray standardı, lig standardını dahi altında oynadılar. İşin acısı; bu durum ben dahil pek çoğumuz için son derece beklendik bir durumdu... Yine de transfer yasaklarını arka arkaya eklemesine ve yıldızı Thiam'ı satmasına rağmen Kayserispor, bu haftaya kadarki performansından uzaktı. Duran topta Nelsson ile gelen gol sarı-kırmızılılara ilaç gibi gelmişti.
Bir ara işi-gücü, maçı bıraktım sadece Ndombele'yi hayretle zaman zaman gülümseyerek izledim. Belki Ndombele size çok kötü oynamamış gibi gelebilir ama bunun sebebi, Zaha, Tete ve Halil'e kıyasla daha işe yarar bulmanızdan kaynaklanmıştır.
Bir penaltıdan faydalanamayan Kayserispor beraberliği yakaladıktan sonra Demirbay ve Kaan'ın oyuna girişiyle Galatasaray biraz toparladı ancak "sabaha kadar oynasa atamaz" görüntüsünü sürdürdü. Umutların tükendiği bir anda sarı kırmızıların imdadına Hasan Ali Kaldırım yetişti. Hasan Ali, Barış Alper'i çekip düşürmese Kayseri kalesi için hiçbir tehlike yaşanmayacak pozisyonda VAR devreye girdi ve penaltı kararı çıktı.
Galatasaray'ın sahadaki en iyi iki isminden biri olan Mertens net bir vuruşla skoru 2-1'e getirip takımını adeta ipten aldı. İcardi, Davinson hala piyasada yok. Zaha, Tete ve Afrika Kupasındaki Ziyech'ten artık kimsenin umudu kalmadı. Berkan'ın dönüşü hayırlı oldu. "Keşke Yunus Akgün ve Dubois da dönse" diye düşünen Galatasaraylılar eminim çoğunluktadır. Hadi Sanchez'in yokluğu bir süre daha idare edilebilir, Aktürkoğlu cezası bitince döner de herkesin hasretini çektiği İcardi ne zaman sahadaki yerini alacak? Esas merak konusu olan bu... Galatasaray kadro olarak da oyun olarak da güçleneceğine daha çok zayıflıyor. Trabzon deplasmanında Halil ve Ndombele'li bir takımın puan kaybetmemesi mucize olur.