Spor yazarları Galatasaray - Başakşehir maçını değerlendirdi
Son dakika spor haberi: Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 25. haftasında Başakşehir'e konuk oldu. Sarı-kırmızılı ekip mücadeleyi 2-0 kazandı. Fotomaç Gazetesi yazarları da mücadeleyi çarpıcı sözlerle değerlendirdi. İşte o yazılar... (GS spor haberleri)
Başakşehir kadro olarak G.Saray'a kafa tutabilir, zorlayabilir dedik ama olmadı. Yaşlı bir takım, dinamik değiller. Takım ağır, defansları daha da ağır. G.Saray 2-0 yapınca biraz rahatladı ama 3 olmadığı için de hep huzursuz oynadılar. Nitekim bir gol yediler, ofsayttan iptal olunca hem takım hem tribün nefes aldı. Bu şunu gösteriyor; gerginlik hala devam ediyor. Herhalde sezon sonuna kadar da öyle gidecek.
Kerem yine duygusal gözüktü sahada. Futbol duygusallığı fazla kaldırmaz. Burası anaokulu değil, yetiştirme yurdu da değil. Onun için elinden geleni yapacaksın, seyirciyle muhatap olmayacaksın, işini yapacaksın. Bakıyorum son zamanlarda Barış Alper, Kerem'den çok daha faydalı işler yapıyor. İki yönlü çalım atabiliyor, çabuk oynuyor, toplara da iyi vuruyor.
Demek ki senin istediğin kadar havan olsun eğer ayakta kalıp iyi antrenman yapar, yere sağlam basarsan formayı teknik adamdan çatır çatır alırsın. Barış Alper'in şu andaki konumu da aynen böyle.
Mertens bu takımın futbol aklı. İyi işler yapıyor. Şu sıralar fizik olarak da bayağı düzeldi ama 90 dakikalık oyuncu değil. Zaten belli bir müddet sonra da hoca onu oyundan alıyor. Ancak birinci dakikada sarı kart görmesi Mertens'e hiç yakışmadı.
Böyle bir maçta ve böyle bir seyircinin önünde hakem çok rahat görüntü verdi. Ufak tefek hatalar yapmadı değil ama bu kadar kusur kadı kızında da bulunur. Ben razıyım bu kadar papazdan sonra. Yalnız ona bir tavsiyem var, düdüğüne bir ip bağlayıp onu da bileğinde gezdirsin, ağzında değil. Bir gün istemeden cart diye basarsın, bütün yaptıklarını yakarsın.
LEVENT TÜZEMEN - BURUK EL KOYMALI
Okan Buruk acilen G.Saray'daki bireysel laubaliliğe el koymalı. Çünkü oyuncular birbirlerine gol attırmak adına net pozisyonları kolayca harcadılar. Özellikle Icardi'ye servis yapmak adına final vuruşlarından kaçıp pas vermeyi tercih ettiler.
Başakşehir gibi takımlara karşı skor avantajını farklı bir noktaya getirdikten sonra "Al sen golü at" anlayışını sergileyebilirsiniz. G.Saray'daki yaşanan bu gol attırma laubaliliği skorun büyümesini engelledi.
Barış Alper'in destek aldığı o kadar çok belli ki fizik gücü ile özellikle ilk yarı Başakşehir savunma hattını dağıttı. Attığı golü resmen yoktan var etti, inatçılığı, mücadeleci yapısı sayesinde mükemmel bir vuruş yaptı. Barış'taki bu yükselişi kutlamak gerekir. Davinson Sanchez ile Muslera, oyunu geriden çok akıllı başlattılar, mümkün olduğunca ayağa isabetli pas attılar.
Muslera'nın efsane kaleci Taffarel'den öğrendiği degaj yapma stili sayesinde G.Saray Başakşehir kalesine çok çabuk hücum etti. Torreira çalışkanlığı ile orta alana ambargo koydu, Icardi istediği topları yine alamadı ama sürekli iki Başakşehirli savunma oyuncusu tarafından marke edildi.
Zaha G.Saray'ın oyun düzenini bozuyor. Çalım atma sevdasından vazgeçmiyor en kötüsü topu kaptırdığında rakibi kovalamıyor, rakip ceza alanına girdiğinde pas vermeyip gelişi güzel vuruşlar yapıyor. Arkadaşlarını da attıkları kötü paslardan sonra vücut dili ile eleştiriyor. Zaha takım oyuncusu asla değil.
Barış'ın attığı golün formülü Okan Buruk'tan geldi… Okan hoca, golden kısa süre önce Kerem ile Barış'ın yerlerini değiştirdi ve Başakşehir savunmasının dengesini bozdu. Barış Alper de fizik gücünün de etkisi ile ağları buldu.
ZEKİ UZUNDURUKAN - 'MAURO' BARIŞ!
Galatasaray, maça öyle tahrip gücü yüksek bir futbolla başladı ki... Sanki şampiyonluk maçına çıkıyormuş gibi bir oyun iştahı vardı sarı-kırmızılı futbolcularda. Galatasaray, adeta Kandilli akıntısı gibi gümbür gümbür, dalga dalga gitti Başakşehir'in üzerine. Galatasaray'ın bu ihtişamlı futbolu daha ilk yarım saatte 2-0'lık skor üstünlüğü getirdi Aslan Cimbom'a.
Galatasaray'da artık bir Barış Alper Yılmaz gerçeği var. Bu sezon önce Kerem Aktürkoğlu farkını ortaya koydu. Son haftalarda da Barış Alper, Aslan'ın pençeleri oldu. Barış, savaştıkça savaşıyor, kale hariç neredeyse her mevkide başarı ile oynuyor, skor üretiyor, Aslan'ı bu zor dönemeçlerde sırtlayıp taşıyor. Artık Icardi'ye bağımlı bir Galatasaray yok. Icardi'nin etkisiz kaldığı dönemlerde Galatasaray'ı gaza basıp hedefe götürecek çok futbolcu var.
Mertens mesela, sezon başında bitik bir görüntüsü vardı. Şimdilerde Okan hocanın vazgeçilmezi oldu yine. Gol atıyor, takımı bir orkestra şefi gibi yönetiyor Mertens. Çok büyük futbolcu. Barış Alper ilk golde Lima'ya çalım atarken adeta başını döndürdü ve muazzam bir vuruşla ağları havalandırdı. Mertens'in attığı golün atak başlangıcında da Barış Alper'in imzası vardı. Galatasaray'ın müthiş futbolu, Rams Park tribünlerini de coşturdukça coşturdu. Okan Buruk, ilk yarının son anlarında sakatlanan Kerem Aktürkoğlu'nu kenara alıp, ikinci yarıya Zaha ile başladı.
Barış Alper rüzgarı ikinci yarıda da devam etti. Barış, süper futboluna bir de yeşil sahalarda alışık olmadığımız centilmenliği ekleyince, hakem Cihan Aydın da Barış'ı tebrik etti. İkinci 45'te Nelson da sakatlandı. Abdülkerim'den sonra Nelson'un da sakatlığı Okan hocayı tedirgin etti. Son haftaların çıkıştaki takımı Başakşehir'in en başarılı ismi Volkan Babacan'dı. Kurtarışları ile tarihi farkı önledi. Neler kurtardı neler... Galatasaray neler kaçırdı neler...
Kaan Ayhan'ın kendi kalesine attığı golde VAR devreye (Koray Gençerler) girdi ve pozisyonun başlangıcında Deniz Türüç'ün ofsaytta olduğu tespit edildi. Galatasaray, 70'ten sonra oyunda tempoyu düşürdü. Kerem Aktürkoğlu'nun Galatasaray'ın oyununda ne kadar büyük rol oynadığını maçın ikinci yarısında görmüş olduk.
Kerem'siz Galatasaray'ın hücum gücünde düşüş, seyir zevkinde azalma oldu. Sonradan giren oyuncular, Galatasaray'a yeteri kadar katkı veremedi. Galatasaray, ilk yarıda sonuca gidip, şampiyonluk yolunda bir engeli daha kayıpsız geçti.
SERKAN KORKMAZ - KALBİ OLAN İZLEMESİN
Maç önündeki seremonide İstiklal Marşı söylenirken, şampiyon yaptığı iki takımı yan yana gören kaç Türk teknik direktör var biliyor musunuz; sadece iki... Mustafa Denizli ve Okan Buruk. Galatasaray için bir dönem çok zor geçen Başakşehir maçları son yıllarda güzel hatıralar olarak anımsanıyor. Başakşehir nitelikli oyunculara sahip olmasına rağmen ciddi şekilde tempo sorunu yaşıyor. Galatasaray ise özellikle orta sahada Torreira ve hücum hattındaki avuç içinden sabun gibi kayan oyuncularla çok dinamik bir takım.
Sarı-kırmızılar ilk dakikadan itibaren maçın favorisi olmalarının hakkını verdi ve neredeyse hiç zorlanmadı. Hakem Cihan Aydın zannımca iyi bir maç izlememize, iki teknik adamdan daha çok katkı sağlayan bir yönetim sergiledi.
Cimbom son üç maçında rakip fileleri havalandıran Barış Alper'le perdeyi açtı. Genç golcü (bek ya da kanat forveti de diyebiliriz) harika bir takip ve şık bir vuruşla tribünleri ayağa kaldırdı. Futbol kariyerine yeni başlamış, genç bir oyuncu kadar hırslı, hızlı ve enerjik Mertens ile fark ikiye çıktı. Okan hoca yeni iki bekini henüz kullanmaya başlamadı ama elinde o kadar çok joker var ki bu durumu çok da umursadığını sanmıyorum.
Aklımda kalan en enteresan şey Çağdaş hocanın beklerini ters kanatlarda kullanmasına, Okan hocanın Barış ve Kerem'in yerlerini değiştirerek tepki göstermesi ve Başakşehir hocasının buna (sanki çok beklenmedik bir aksiyonmuşçasına) cevap vermemesiydi. İkinci yarıda da oyunun hakimi Galatasaray'dı. İlk yarıya göre daha çok keyif almama rağmen iki takım da gol kaydedemedi
Güçlü bir rakip karşısında ortaya konan oyun ve galibiyet şampiyonluk umutlarını perçinledi. Maç sonunda Mertens, Sanchez, Demirbay ve Muslera ailelerinin minik üyeleriyle tribünlerin bütünleşmesi şampiyonluk kutlaması provası gibiydi. Bu sezonu kalbi sağlam olmayan Galatasaraylılar ve Fenerbahçeliler -bence- takip etmemeli.