Spor yazarları Galatasaray - Rizespor maçını değerlendirdi
Son dakika spor haberi: Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 29. haftasında Çaykur Rizespor'u 6-2 mağlup etti. Bu mücadeleden 3 puanla ayrılan sarı-kırmızılı ekip liderlik koltuğunda oturmaya devam etti. Fotomaç Gazetesi yazarları ise Galatasaray - Rizespor maçını dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar... (GS spor haberi)
Lider Galatasaray, Süper Lig'de yeni bir çılgınlık üretti. Maçın ilk yarısına tam 4 gol sığdıran Galatasaray, bir o kadar da gol kaçırdı. Topu alan her oyuncu, jet hızıyla Çaykur Rizespor kalesine gitti. Galatasaray, dün akşam suda batmayan akşam güneşi gibiydi. Futbolu ile büyüledi. Gol perdesini Derrick Köhn açtı. Köhn, rakip savunmanın uzaklaştırdığı topa ceza sahası dışından öyle muazzam bir vuruş yaptı ki; Rams Park tribünlerini tıklım tıklım dolduran Galatasaray taraftarı gözlerine inanamadı, top bir anda ağlara yapıştı. Bu golden sonra adeta bir yanardağ ordusu gibi rakibi prese boğan Galatasaray, Çaykur Rizespor kalesini gol yağmuruna tuttu.
Her maçta atom karınca gibi mücadele eden Lucas Torreira, sonunda golünü attı ve Galatasaray'ın galibiyetine mührünü bastı. Çaykur Rizespor oyunu çirkinleştirmeden açık oynadı; İlhan Palut'un öğrencileri de Galatasaray kalesinde pozisyonlar buldu. İlk yarıda Çaykur Rizespor adına Hojer ceza sahası dışından muhteşem bir gol attı. Top, füze gibi gitti ve gol oldu. İki takımın da sol bekleri, dün ceza sahası dışından harika birer gol attı.
Kerem Demirbay, son maçlarda adeta içine İcardi kaçmış gibi oynuyor. Gollerini art arda sıralıyor. Dün de sahada olağanüstü işler yapan Demirbay, 3 kez (hat-trick yaptı) fileleri havalandırdı. Attığı ilk gol, bir Hagi golüydü. Sezonun en güzel gollerinden birini izletti bizlere. Maçı izleyenlerin gözlerinin pası silindi. Maçın ilk yarısında iki tartışmalı pozisyon vardı. Birinde Gökhan Akkan'ın topu dışarıda kontrol ettiğini iddia eden Galatasaraylı futbolcular uzun süre itiraz ettiler. Burada topun izdüşümü çok önemli. Ben izlerken içerde veya dışarda diyemedim.
Ama 22'de Olawoyin, yerdeki Torreira'nın bacağına bastı. Net bir kırmızı kart. VAR uyudu bu pozisyonda. Hakemi neden çağırmadı anlayamadım. TFF, salı günleri VAR kayıtlarını açıklıyor. Hep bilinen şeyler açıklanıyor. Önemli olan bu pozisyonda VAR, hakem Bahattin Şimşek'e ne dedi? Bahattin Şimşek'in kararında ne etkili oldu? Önemli olan bu detaylar. Yoksa salı günleri açıklanan şeyler, zaten az-çok tahmin edilen konuşmalar.
Galatasaray, ikinci yarıda da tahrip gücü yüksek bir futbol ortaya koydu. Ama ilk yarıdaki gibi açık futbolunu sürdüren Çaykur Rizespor, ikinci golünü bir duran toptan buldu. Ardından Mertens yerde kaldı. Hakem Bahattin Şimşek penaltı noktasını gösterdi. Kerem Demirbay skoru 5-2'ye getirdi. İcardi sonunda suskunluğunu bozdu ve dönüşü muhteşem oldu. Skor tabelasında 6-2 yazarken, Seyrantepe'de 50 bin kişilik dev koro, 'Aşkın Olayım' şarkısını söylüyordu. Soğuk bir cuma akşamı olmasına rağmen, tribünleri dolduran yaklaşık 50 bin Galatasaray taraftarı, tarihi bir maça yakından tanıklık etti. Farklı skor ile birlikte coşan Galatasaray taraftarı; tam bir görsel şölen eşliğinde jeneriklik, yılbaşı kartpostalları gibi harika görüntüler verdi. Sarı-kırmızılı taraftarların mutluluğu ve coşkusu, Binbir Gece Masalları gibiydi. Dün Rams Park'ın çimlerinde muazzam bir galibiyetin ayak izleri vardı…
SERKAN KORKMAZ – BÜYÜK EĞLENCE
Okan Buruk dört jokerli bir on birle başladı. Yerinde oynayan tek joker Barış, bir diğer joker Kaan sakatlanınca sağ beke konumlandığında skor 1-0'dı. Köhn'ün muhteşem golünün ardından farkı ikiye çıkaran gol Torreira'dan geldi. Uruguaylı'nın haftalardır hak ettiği golün sevincine kaptan Muslera'nın 100 metrelik deparla katılması çok dikkat çekiciydi.
Bence maçın jesti skor 4-2 iken kazanılan penaltıyı Demirbay'a bırakan Icardi'den geldi. Bir önceki golde Demirbay'a asist yapan Arjantin'li için "iki asist yaptı" yazsak yanlış olmaz. Farklı kazanarak genel averajı düzeltme fırsatı varken yenen goller biraz tat kaçırsa da ilk düdükten son düdüğe kadar eğlenen ve eğlendiren bir takım vardı sahada. Berkan ile yan yana oynayan Nelsson, gol atan Torreira, hat trick yapan Demirbay, Mertens, Barış hepsi sahaya yüreklerini koydular. Köhn, performansıyla Galatasaraylılar'ın taktirini toplamaya devam ediyor. Dün akşam oyuna sonradan giren Zaha bile Türkiye'deki ortalama performansının hayli üzerindeydi.
Sakatlar iyileştiğinde, Aktürkoğlu ile Icardi biraz daha vites büyüttüğünde sarı kırmızılılar yola kayıpsız devam edip yeni bir rekora daha imza atabilir. Bunun için önce Kasımpaşa'yı yenip, milli maç arasını verimli değerlendirmek şart. Stata giderken "bu havada, bu kadar eksikle ve jokerle Okan Hoca için zor bir maç olabilir" diye düşünen ben bir kez daha vurguluyorum; deplasmanlarda ne olur bilmem fakat Cimbom kendi evinde uzun bir süre daha puan kaybı yaşamaz. Sarı kırmızılıların öyle muhteşem bir tribünü var ki, on kişinin arasına kaynayarak sahaya çıksam ben bile alkışlık top oynarım sanki. Ölmeden önce herkes Aslantepe'de bir kez maç izlemeli. Gerçekten çok acayip.
ERMAN TOROĞLU – KEYİF VERDİLER
Bir cuma akşamı İstanbul'da güzel lig maçı oldu. Sebebi iki takım da açık bir futbol oynamayı tercih etti. Bol gol seyrettik... Türkiye liginde oynanan bu kadar kısır futboldan sonra dün gece atılan bu kadar gol insana keyif veriyor. Çok kalite var mıydı? Yoktu…
Ama Çaykur Rizespor çıktı, geldi İstanbul'a, Rize'de nasıl oynayacaksa Galatasaray'ın sahasında da öyle oynadı. Galatasaray da bildiğimiz gibi baskılı, presli ve coşkuyla oynayınca aradaki fark meydana çıktı. İki takım arasında bayağı bir kalite farkı var. Nitekim bu sahaya da yansıdı. Hakem Bahattin Şimşek, maçı tempolu oynatayım, iyi niyetli davranayım dedi ama birkaç tane pozisyonu kaçırsa razıyız, çok pozisyon kaçırdı. Kaçırdığı pozisyonlar neticeye tesir etti. VAR ile AVAR da devreye girmeyince, hakeme yardım etmeyince hepsi sınıfta kaldılar…
Galatasaray oturmuş bir takım, bu senenin takımı değil. Geçen sene kurulan bir takım. Başta Zaha, Ziyech ve Ndombele olmak üzere aslında bu sezon alınanlar da geçen seneki futbolculara gerekli yardımı göstermediler. Zaten çoğu da oynamıyor. İstanbul'da Galatasaray ve Fenerbahçe'den puan alacaksan kontrollü defans yapacaksın, çok geriye gömülmeyeceksin, orta sahayı kalabalık tutup enerjini çabuk yapacağın kontrataklara harcayacaksın. Yani az gol yiyeceksin. Yakalayınca gol atamaya bakacaksın. Rize gibi oynarsan sonun dün geceki gibi oluyor.
LEVENT TÜZEMEN – KALİTE VE TEKNİK
Rekorlargecesine G.Saraylı oyuncular güzel futbolla ayak uydurdu. Penaltıda İcardi'nin hat-trick yapması için topu Kerem Demirbay'a vermesi çok güzel bir jestti. Gol sonrası sevinç yumağının içinde Arjantinli yıldız baş köşede yer aldı. Köhn'nün muhteşem erken golü ile maça başlayan G.Saray, oyunun kontrolünü hiç elinden bırakmadı. Okan hoca, dar kadro ile adeta şapkadan tavşan çıkarıyor.
Berkan, sol stoper oynadı, başarılıydı, riske girmeden 1-2 hata dışında basit oynamayı tercih etti. Kaan'ın sakatlanması sonrası Barış Alper sağ beke geçti. Sahada mücadele eden kadronun çoğu şampiyonluk yaşamış oyunculardı. Yani Okan hoca final haftalarına girilirken bu havayı koklamış oyuncuları tecrübeyi, uyumu ve kaliteyi sahaya sürdü.
Bir haftalık ceza Zaha'ya yaramış ki daha istekliydi, takım oyununa ayak uydurmaya özen gösterdi. İcardi belki çok topla buluşamadı ancak 10 numara gibi orta alana gelip oyunu yönlendirme konusunda liderlik yaptı. Mertens, yaş almayan oyuncu grubuna giriyor. Koşuyor, basıyor mücadele ediyor. Ve en önemlisi aklı ile oynayıp arkadaşlarını yönetiyor.
Kerem Aktürkoğlu, etkili görünmese de oyunun savunma yönünde takıma çok destek verdi. Koştu, rakibi kovaladı özellikle ikinci yarı bazı takıntılarından vazgeçip topu en yakın arkadaşına pas olarak kullandı. İki gol yemesine rağmen Muslera, tam bir denge kalecisi. Rakip hızlanınca oyunu yavaşlatıyor, G.Saray hücuma kalkacaksa topu hızlı sokuyor. G.Saray, psikolojisini güçlendiren farklı bir galibiyet aldı. Şunu eklemek lazım; özellikle Kerem Demirbay'ın attığı ilk iki gol, kalitesinin, tekniğinin ve vuruş becerisinin bir gösterdi.