Spor yazarları Galatasaray - Fenerbahçe maçını yorumladı!

Galatasaray ile Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig'in 25. haftasında karşı karşıya geldi. İki takım sahadan golsüz beraberlikle ayrılarak puanları paylaştı. Fotomaç Gazetesi yazarları da Galatasaray - Fenerbahçe mücadelesini flaş sözlerle değerlendirdi. İşte ayrıntılar... | Son dakika Galatasaray ve Fenerbahçe haberleri (GS FB spor haberi)

Spor yazarları Galatasaray - Fenerbahçe maçını yorumladı!

ZEKİ UZUNDURUKAN – SONUÇ 0-0 KAZANAN GALATASARAY!

İki takım da kaybetmemek için sahaya çıkınca derbiden gol sesi çıkmadı. Gözlerimizin pasını silecek bir oyun beklerken, uykudan önce tadında bir derbi izledik. Hakem Slavko Vincic iyi bir maç yönetti. Otoritesini hiç kaybetmedi. Kart ise kart, faul ise faul. Kimsenin gözünün yaşına bakmadı. Eyyam yapmadı, tribünlerden ve yıldız isimlerden etkilenmedi. Okan Buruk'un yenilmemek için sahaya çıkmasını anlayabilirim. Çünkü kaybetmeyince aradaki 6 puanlık farkı koruyacaktı, öyle de oldu.

Şampiyonluk için çok büyük bir kadro yatırımı yapan Fenerbahçe'nin bu maçı kazanması gerekiyordu. Çünkü 6 puanlık bir maçtı. Ama Mourinho kazanmak için hiç risk almadı... Mourinho, derbiden 3 puan çıkarabilseydi belki de şampiyon olacaktı Fenerbahçe! Galatasaray'ı bu kadar formsuz ve düşük enerjili yakalamışsın! Elinde müthiş bir kadro var ve her oyuncun çok formda!

Ama Galatasaray'a kaybetmekten korktu Mourinho... Rams Park'tan bir puan çıkardı Fenerbahçe! Korkaklar asla zafer kazanamaz! Fenerbahçe, Mourinho'nun korkak futbol anlayışının kurbanı oldu. Bu maçta santranç oynanmaz Mourinho! Okan hoca, satranç oynayabilir ama sen kazanmak zorundasın! Galatasaray ise bu kadar formsuz kadrosu ile çok formda Fenerbahçe'yi durdurmayı başardı. Derbinin aslında kazananı Galatasaray oldu. Lider yine kaybetmedi...

Sahanın en iyisi atom karınca gibi savaşan Lemina'ydı. Sahanın her metrekaresinde, topun olduğu her yerde Lemina vardı. Defansa o kadar yardım etti ki Lemina... Abdülkerim'den de Sanchez'den de daha fazla kademeye girdi, tehlike önledi. Devre arasında transfer yapılacaksa Lemina gibi oyuncular alınmalı... Galatasaray'ın kanayan yaralarına ilaç oldu Lemina... Fenerbahçe adına ise Skriniar ve Yusuf müthiş savaştı. Skriniar sert futbolu ile Osimhen'e göz açtırmadı.

Bu arada derbinin ilk yarısını nasıl anlatayım bilemiyorum. Koca 45 dakikada iki takımın da kaleyi bulan isabetli şutu yok. İki takım korneri bile yok. Oyun tamamen ikinci bölgede oynandı. İlk yarıda sadece mücadele vardı. Hücum zenginliği neredeyse sıfırdı. Maçın ikinci yarısında yine çok net bir pozisyon izleyemedik iki takım adına. Oğuz Aydın'ın ve Barış Alper'in kaleye giden birer ortasında kaleciler müthiş birer kurtarış yaptı. Derbi adına, 90 dakika için nefes tutulan iki pozisyon buydu. Bana göre 1 puan Galatasaray'a yaradı. Fenerbahçe ise Galatasaray'a puan olarak yaklaşma fırsatını değerlendiremedi.

GÜRCAN BİLGİÇ – BERABERLİĞE OYNADILAR

İki takımın da "anların" peşine düşmesi sürpriz olmadı. Mourinho kendi sahasında kalmak yerine ön baskıyla rakibinin oyun boyunu uzattı. Akıl pasları yerini uzun toplara bıraktı. Szymanski ve Fred orta sahayı kapatarak rakibi merkezden uzaklaştırdı. Sonuçta ilk yarıda tek şutta kalan, pas koridorları tıkanan Galatasaray karşısında, ustalarının "doğru kararlarını" bekleyen Fenerbahçe vardı. İhtiraslı tribünlerin tutkusuna karşılık veremeyen Galatasaray vardı sahada. Buna karşılık sağdan ve soldan yüksek toplar ile santrforlarını devreye sokmak istedi Fenerbahçe. Hücum planında ceza sahasına pas ile girmenin olmadığını da anladık böylece.

Okan Buruk'un Mertens yerine Lemina tercihi ile "mücadele" taktiği yaptı. "Yenilmemesi" gerektiğinin farkında olarak, topu aldı ama pozisyonlarından vazgeçti. Fenerbahçe'nin iki hücum aklı vardı; Fred ve Tadic... Dzeko ise kriz olan her bölgede pasa kendisini gösterdi. Kostic anahtar oyuncu oldu. Hem defansta, hem de hücum geçişlerinde aranan isimdi. Etkili de oynadı. Böylesine bıçak sırtı maçta iki kalecinin de güven veren performansı da vardı.

Muslera iki, İrfan Can ise bir net hamlenin sahibi oldu. İki tarafın da esas istediğini aldığı, iki cesaretsiz hocanın yönettiği maçta Sloven hakem Vincic'in yönetimi de bu yöndeydi. Kurt hakem takım tavırlarının farkında, kritik pozisyonlardaki faul kararları maçın dengede kalmasını da sağladı. Belli ki tembihlenmiş, her pozisyonu "acaba beni aldatıyorlar mı?" gözüyle seyretti. Ters kararları vardı ama çok tartışma olmadan maçı bitirdi. 13 hafta kaldı, heyecan devam ediyor.

LEVENT TÜZEMEN – KIRAN KIRANA

Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, prangalı bir düelloya dönüştü. İki hoca da savunma güvenliğini ön plana çıkardı, temponun yükselmesine izin vermediler. G.Saray için kazanmak çok değerliydi, ama kaybetmemek aranın kapanmaması ve ikili averajı korumak adına önemliydi. Futbolda kazanamıyorsan kaybetme kuralı her zaman geçerlidir.

G.Saray taraftarını kutluyorum, sahaya yabancı madde atmadılar, rakibe kafayı takmayıp tamamen kendi oyuncularını desteklediler. G.Saray yönetimi, taraftarlarını taşkınlık yapmaması konusunda uyarırken maç sonu oluşabilecek iki takım arasındaki sataşmaları önlemek adına mükemmel bir güvenlik önlemi sağlandı. Kıran kırana bir mücadele izledik.

Maçın hakemi Vincic, Şampiyonlar Ligi standartlarında bir maç yönetmedi, çok fazla faulleri çaldı, ne şiş yansın ne de kebap zihniyeti ile derbiyi yönetti. G.Saray topa daha fazla hakim oldu ama gol yollarında yeterli pozisyonları üretemedi. Çünkü Osimhen kenardan etkili ortalar alamadığı gibi hücumda yalnız kaldı. Lemina G.Saray adına maçın en iyisiydi.

Arkadaşlarını bir maestro gibi yönetti, savunmaya yardıma gelip tehlike yaratabilecek F.Bahçe ataklarını çabukluğu ile önledi. Bazı maçların hikayesi vardır. 33. kez F.Bahçe derbisine çıkan kaptan Muslera, kalesinde büyüdü üç tane net pozisyonu önledi. Bu arada İrfan Can Eğribayat'ı da kutluyorum o da F.Bahçe adına kalesinde çok dikkatliydi.

Tehlike olabilecek pozisyonları erken davranıp engelledi. G.Saray iki şampiyonluk yolunda yara almadı, elindeki avantajı devam ettirdi, bu beraberlik takım üzerindeki stresi aldığı gibi Okan hoca ve öğrencilerinin önlerine daha güvenli bakmalarını sağlayacaktır.

MUSTAFA ÇULCU – ALIN SİZE YABANCI HAKEM

Fenerbahçe pusuda Galatasaray'ın hata yapmasını bekliyor. Her iki takım da kontrollüydü. Galatasaray rakip ceza alanında topla buluşmakta zorlandı. Topa daha fazla sahip ama sonuç yok. İlk yarı her iki takım içinde gol beklentisi düşük korner atılmayan orta alan mücadelesi içinde geçti. İkinci yarı özellikle 60'tan sonra Fenerbahçe kulübe zenginliğini kullanarak oyunda daha fazla pozisyon bulan taraftı. Her iki takım da Muhammed Ali gibi ayak dansı yapıyor, tek yumruk hakları var vuran nakavt yapacak. Ama o yumruk gelmedi. Berabere bitti.

55 yıl sonra ligde yabancı hakem görmekten dolayı eski bir hakem olarak çok üzüldüm. Vincic maçın ilk dakikalarında sözlü ikazlarla oyunu kontrolüne aldı. Fenerbahçe'nin attığı gol öncesi Szymanski kaleci Muslera'ya faul yaptı. Gol iptali doğru. Galatasaray'ın 33'te penaltı beklediği Osimhen- Skriniar-Yusuf pozisyonunda devam kararı doğru. Kaleci İrfan ile mücadelesinde Osimhen'e çıkan sarı doğru.

.

Sloven hakem, dandik, kabul görmeyen fauller çaldı. Beklenti içinde olunan bazı net faulleri pas geçti. Oyuncuların hakeme tepkileri itirazları Türk hakemlere yaptıkları gibi değildi. Frenli ve temkinliydiler. 66'da Skriniar-David hava topuna çıktılar. Hemen arkalarında Lamina'nın koluna gelen kısa mesafede beklenmedik top penaltı olmaz, devam kararı doğru.

Bu pozisyonda hakemin ismi Selahattin, VAR'ın ismi Ali olsaydı bu maçtan sonra hakemliği bitmişti. Vincic ve Alen olunca kimsenin sesi çıkmaz. 88'de Sallai'ye çıkardığı sarı kartta bekleyip avantaj oynatıp dönüp gösterebilirdi. Barış'ın ceza alanı kenarındaki atağında Mert yerdeki topta önce destek kolu sonra da oynayan kolu ile oynuyor. Mert'e sarı kart ve frikik vermeliydi. Gösterdiği sarı kartlar doğru. Türk hakemleri oyunu salmıyor, oynatmıyor, çok faul çalıyor diye eleştiriliyorlardı. Buyurun; elit kategori usta yabancı hakem Vincic, 35 faulle maçı tamamladı

EMRE BOL – G.SARAY KAZANDI!

Üç sonucun ikisinin Galatasaray'a yaradığı karşılaşmada Okan Buruk, geçmişi arkasında bırakarak bu kez savunma ağırlıklı bir kadroyla sahaya çıkardı takımını… Mourinho ise her zamanki oyununda ısrar etmişti. Tek anlayamadığım şey Amrabat'ın yerine Çağlar Söyüncü'yü tercih etmesi oldu. Sanırım ceza sahası içinde Osimhen'in vurması muhtemel yüksek topları Çağlar'ın daha doğru savunabileceğini düşündü. Hem Fenerbahçe hem de Galatasaray ilk yarıda birbirlerini tartarak, dikkatli ve risksiz oyunu tercih etti. Hazır değil diyerek Avrupa kadrosuna yazılmayan Lemina gerçekten mükemmel oynadı.

Mourinho ikinci yarı sarı kartlı Çağlar'ı çıkarıp Amrabat ve Djiku'yu alınca orta saha üstünlüğü Fenerbahçe'nin eline geçti. Oğuz Aydın bu dönemde daha çok ileri çıkmaya başladı. Dostlar sonuç olarak dağ fare doğurdu! RAMS Park'taki karşılaşma berabere bitmesine karşın bence kazanan Galatasaray oldu. Zira aradaki puan farkını korudu.

Mourinho hiç risk almadan oynattığı futbol Fenerbahçe'ye gelecekte pahalıya mal olacak. Bundan sonra senin kazanamadığın maçı başka takımlardan bekleyeceksin. Oysa kendi işini kendin görebilirdin. Hakem Vincic harika bir yönetim gösterdi. Bütün hakemlerimize ders olsun. Sadece sarı ya da kırmızı kart göstererek otorite sağlanmaz. Şunu söyleyeyim; Galatasaray'ın fikstürü zor olmasına karşın Fenerbahçe için şampiyonluk artık çok zor.

DİĞER HABERLER