Usta yazardan şok sözler! "Fikret Orman ve Abdullah Avcı el ele gider"

Ronaldo Sörloth | ZEKİ UZUNDURUKAN İki takım için de adeta komadan çıkış maçıydı. Kazanan hayata dönecek ve zirve yarışına yeniden ortak olacaktı. Trabzonspor'un en büyük artısı, büyülü bir atmosfere sahip Şenol Güneş Stadı ve bu sahada muhteşem maçlar çıkaran kaptan Sosa idi. Dün Sosa takımını yine bir maestro gibi yönetirken, olağanüstü bir de gol attı. İlk yarıda özellikle 20. dakikadan sonra çok baskılı oynayan taraf Trabzonspor'du. Bordo-mavililer, 2 farklı skorla soyunma odasına giderken, Sörloth ve direğe takılan Nwakaeme net fırsatları kaçırdı. Kongre sürecine giren ve fırtınalı günler geçiren Beşiktaş ise ilk 45'te Oğuzhan ve Burak Yılmaz ile 2 pozisyondan yararlanamadı. Ayrıca yenilen 2 golde Dorukhan ve Necip, gecenin şanssız isimleriydi Beşiktaş adına. Ünal Karaman, Sivasspor maçında yenilen 2 golün de sağ taraftan gelmesi nedeniyle bu maçta Pereira'nın önüne Avdijaj yerine Kamil Ahmet'i koymakla doğru bir hamle yapmıştı. İlk yarıda Trabzonspor gereksiz yere çok sarı kart gördü. Hem de bu kartları tehlike hunisinin dışında gördüler. Abdullah Avcı, dökülen Boyd'un yerine Diaby hamlesi ile 2. yarıya başladı. Sörloth dün çok çalıştı, Trabzonspor'un önde kalmasını sağladı. Rakip defansı çok zorladı. Ronaldo gibiydi zaman zaman... Dört dörtlük oynadı. Nwakaeme, göze hoş gelen futbolunu Beşiktaş karşısında da sürdürdü. Nwakaeme, geçen sezon daha sonuca odaklı bir oyuncuydu, goller atıp, asistler yapıyordu. Bu sezon bunları görememiştik düne kadar. Ancak derbilerde bir başka oynayan Nijeryalı futbolcu, önce Sörloth'a asist yaptı, ardından da gözlerimizin pasını silen harika bir gol atarak geri dönüş sinyali verdi. Sosa dün jeneriklik futbol oynadı, ince pasları, akıl dolu hamleleri ile Trabzonspor taraftarına 'Ah Sosa ah, 25'li yaşlarda gelseydin bu kadar şampiyonluk özlemi çekmezdik' dedirtti. Sörloth'un attığı muhteşem gol tam derslikti. Nwakaeme, en sonunda yaptı yapacağını ve Sörloth'a 'al da at' dedi. Trabzonspor, bu sezonun en coşkulu maçını oynadı. Beşiktaş'ın Güven Yalçın ile bulduğu gol de güzeldi. Trabzonspor için 3 puandan ötesi bir maç oldu. Lütfen istifa sayın Avcı | TURGAY DEMİR Lafı uzatmadan en son söyleyeceğimizi en başa çekelim; Abdullah Avcı görevde kalırsa Beşiktaş ligte kalamaz! Bir sistem inadıyla resmen takımın kimyasını bozdu. Bu kadronun ölüsü bile bu kadar kötü olamaz. Ben PASPAS Sistemi diyorum siz istediğiniz adı koyabilirsiniz. Ayağında topu üç kere sektiremeyecek savunma oyuncularına kendi aralarında onlarca pas yapma görevi veriyorsunuz... Akıl tutulması! Defalarca uyardım bu takım savunmadan topu en kısa sürede çıkarmalı dedim... Orjinali varsa devşirme kullanmamalısın diye bas bas bağırdım... Misal Roco sakatsa kulübede ne işi var, sağlamsa Necip'in sahada ne işi var! Yine söylüyorum bu sadece oyuncu performansları ile ilgili bir durum değil... Abdullah Avcı Beşiktaş'ın kimyasını bozdu kimyasını. Oyuncular 'Hocanın istediğini yapalım gerisine karışmayalım' modundalar. Sorumluluk alan yok, adam eksilten hak getire, topla dripling yapanı ara ki bulasın, şut atan bir Beşiktaşlıyı gördünüz mü diye sormuyorum bile. Üstelik bu söylediklerim geride kalan haftalar için de aynen geçerli... Allah'tan Trabzonspor da korkmuş ve maça çok çekingen başladı... Korkuyu üzerlerinden atmaları yarım saat falan sürdü. İlk dakikadan itibaren cesur oynasalar Beşiktaş'ı hizmete uğratmaları işten bile değildi. Sen nasıl bir Beşiktaş'sın; karşındaki Trabzonspor panikte, orta sahası bomboş, bu şartlarda kaleye gitmek aklından geçmiyor, kendi yarı sahanda pas yapıyorsun. Dedim ya uzatmanın anlamı yok; Abdullah Avcı'nın uydurma sistem ısrarı Beşiktaş'ın koca sezonuna mal oldu... Yazık, çok yazık... Takımı mahvettin | SİNAN VARDAR Öncelikle kazananı tebrik ederim Ünal Karaman ve öğrencileri Beşiktaş'ı farklı yenerken haklı bir galibiyete imza attı. Bordo-mavili takım birçok sakatına rağmen Sosa'nın önderliğinde; özellikle kalecisi Uğurcan, Mikel, Nwakaeme ile güzel bir futbol resitali ortaya koydu. Beşiktaş ise darmadağındı. Fotomaç'ta son 4 yıldır Beşiktaş'ın kötü yönetildiğini söylüyorum. Bunu iki sezon üst üstte gelen şampiyonluk yıllarında bile belirttim. Maalesef tablo ortada. Kartal kötü yönetim nedeniyle felakete sürükleniyor. Dün Beşiktaş ilk şutunu 79 dakikada Güven'in kazandığı golde attı. Yediği son golde ise ev sahibi ekibin gol asistini kaleci Uğurcan yapması kötü durumu çok iyi anlatıyor. Beşiktaş mahalle takımı gibiydi. Sevgili hocam bir sözüm sana... Olmuyor, olmuyor, olmuyor. Sezon başından bu sistemin oturmasını bekliyoruz. 5 hafta bitti ortada çok kötü bir tablo var. Abdullah Avcı, Güneş'in alışılmış sistemine dönmeye ve doğruyu bulmaya karar verene kadar Beşiktaş'la yolları ayrılacak. Seba'nın görevi bırakmasının ardından olmayacak kişilerin başkan olmasıyla koca çınar bu duruma düştü. Beşiktaş kimlerin eline kaldı? Ama artık yolun sonundalar... Şimdi Beşiktaşlıların çok sevdikleri kulübe sahip çıkma zamanı... Beşiktaş'ı artık gerçek Beşiktaşlılar; doğru, dürüst, yolsuzluklara bulaşmamış, beyaz yalanlar söylemeyen, sözüne güvenilir insanlar yönetmeli. Bak arkadaş lafım sana! Hak etmek | REHA KAPSAL Maçtan önce bir tarafta kongre kararı alan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, diğer tarafta Trabzonsporlu teknik kadro ve oyuncalara güven aşılayan Ahmet Ağaoğlu. Bu gelişmelerin sonucunda bir yanda hafta sonu oynanacak maçtan önce, derbiyi kaybetmeye yakın Beşiktaş, diğer yanda da maçı kazanmaya yakın Trabzonspor. Bunun yansıması da net bir şekilde Trabzonspor lehine görüldü. Bu ister istemez hem teknik kadroların, hem de oyuncuların motivasyonu açısından çok önemliydi. Burada da Trabzonspor, Sosa'nın liderliğiyle, Nwakaeme'nin klasıyla, Sörloth'un da golcülüğü ve enerjisiyle hücumda fark yarattı. Takım olarak da belki uzun süredir bu kadar taktik disipline bağlı savunma, daha önce yapmamışlardı. Burak'ın fiziksel yetersizliği ve de Necip'in Roko varken stoperde oynatılması, Oğuzhan'ın son iki senedir formsuzluğu, Caner'in savunma dağınıklığı, 4 ayda hücumda çizgilere çok oyuncu almak yerine, Burak sakatken bir tane santrfor alınmaması, Quaresma'nın profilinde hücumda çizgi oyuncusu olmayışı, Ljajic'in cezalı olmasının yanı sıra sezona istenilen seviyenin altında başlaması, Abdullah Avcı'nın aynı şeyleri deneyip, farklı sonuçlar beklemesi yanlışlığı, transfer planlamasının geç ve doğru yapılmaması Beşiktaş'ın şu andaki içinde bulunduğu durumu net bir şekilde anlatıyor. Bir takım mağlubiyeti hak etmeli. Beşiktaş taraftarını en çok üzen; oyuncuların saha içindeki oynadığı oyun, yaptığı mücadele, mağlubiyeti hak edecek seviyede bile değildi. Diğer yandan Trabzonspor takımı, coşkusuyla, oynadığı oyunla ve verdiği mücadeleyle galibiyeti fazlasıyla hak etti. Doğru kurgu doğru hamleler | OLCAY ÇAKIR İki takımın hafta başlarken 6 ve 5 puanları vardı. İstim üstündelerdi özetle. Sıkıntı çok büyüktü iki tarafta da. Trabzonspor tribünleri adeta sakat oyuncularının yerine tribünleri tıklım tıklım edip eksik kapatma telaşındaydı. Şehrin dar sokaklarında maç öncesi müthiş bir kalabalık gözlemlemek mümkündü. Özetle şehir kazanmaya odaklanmış, takımını da bu açmazdan çıkarmak nihetindeydi adeta. Topu biraz daha rakibine verip pozisyon alan bir başlangıç yaptı Ünal Karaman ve oyuncuları karşılamaya. Kontrollü oyun sayesinde kalesinde pozisyon vermezken rakip kaleyi de ara ara yoklayan bir Trabzonspor izledik, sonra gol geldi. Gol sonrası öne ve riskli gelen Beşiktaş ve daha öz güvenli sahaya yayılan bir Trabzonspor izledik. Sosa takımını müthiş yönetirken, attığı gollerle adeta gecenin yıldızı oldu. Karaman'dan gelen Kamil Ahmet kurgu hamlesi sürpriz gibi değerlendirilse de müthiş 'doğru' olarak tabelaya da yansımış oldu. Kurgusal anlamda iyi bir Trabzonspor maç başında daha rahat, başkan krizli Beşiktaş ise daha stresliydi saha içi görüntüsüyle. Bu durum skoru artıran, belirleyen önemli bir faktör olarak değerlendirilmeli. Trabzonspor yokluktan bir önemli kurgu çıkarmış oldu içe yönelerek. Kurgu doğru, hamleler ondan da doğru gelince bir büyük maç, bir krizi fırsata çevirme maçı olarak daha tarihte yerini aldı. Karaman ve öğrencileri yoklukta çok doğru işler ve sempati ürettiler. Yine o yola giriliyor. Bundan taviz verilmemeli. Orman-Avcı elele gider | ERMAN TOROĞLU Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki muazzam (!) dünya derbisinden sonra, o rezil futbol maçından sonra dün gözlerimizin pası silindi. İki takım da açık futbol oynadılar. Trabzonspor çok istedi. Çok istemesine rağmen hala tam profesyonel oynayamıyor. Son dakikalarda yedikleri gollerden hala akıllanmamışlar. Kardeşim 3 farklı öne geçiyorsun. Rakip oyunu hızlandırmak istiyor. Bunun başka yapacak şekli yok. O hızlandırırken, sen yavaşlayacaksın. Top yapacaksın onu sinirlendireceksin. Sen hızlı oynayarak maçı 3-0 yaptın. Hala hızlı oynamana gerek yok. Rakibin düşünsün. Zaten bu yüzden geçen hafta son dakika golü yiyip puan kaybettiler. Bordo-mavililer çok iyi yardımlaştılar. Daha da önemlisi maçı çok istediler. Her topun arkasına geçtiler ve 11 kişi birden mücadele ettiler. Yani yük bütün Trabzonsporlu futbolculara eşit bindi. Böyle olunca da tecrübeli ayaklarıyla Beşiktaş'ın işini bitirdiler. Sosa için söylenecek tek şey var: Adam hem profesyonel hem de çok kaliteli bir sporcu. Ve de kalender. Her takıma bir tane horoz lazım. Trabzonspor çok doğru bir kararla kendi horozunu Sosa olarak seçti. Emre de bu işi Fenerbahçe'de yapıyor. Çünkü bu tip adamlar teknik adamların sahadaki uzantılarıdır. Ama bakın Galatasaray'a sahada horoz yok. Onların horozu Fatih Terim. Kenarda olsa iş değişir. Kenarda da yok. Yani Galatasaray'ın horozu ötmüyor. Trabzonspor takım olma yolunda ilerliyor. Ama daha kat edecek yolları var. Bu galibiyetle havaya girmemeleri gerekir. Çünkü şu sıralar Beşiktaş'ı her takım yenebilir. Bunu derken de Trabzonspor'u başarısını küçümsemeyelim. Ben bir futbolsever olarak dünkü maçtan çok keyif aldım. Oynayan Trabzonsporlu futbolcular da keyif aldılar, seyircileri de. Beşiktaş teknik direktör Abdullah Avcı ve futbolcuları için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Başkan Orman 'Artık yokum' dedi. Artık olmasan bile bu jübile maçlarına gel. Beşiktaş'ta bir şeylerin ters gideceği 3 sene önceden belliydi. Ama o zamanlar Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde namağlup üst tura çıkmıştı. İyi giderken bir şeyleri göremezsen kötü giderken işleri halledemezsin. Futbolda dün yok. O maçın keyfini o gece süreceksin. Ertesi gün yeni baştan devam. Beşiktaş büyük bir çöküntünün içinde. Atiba ile Caner ile Oğuzhan ile Gökhan ile yola devam edemezsiniz. Bunların Beşiktaş'ta forma şansı olmamalı. Yeni transferler nasıl? Onlar da Beşiktaş kalitesinde değil. Bakın 4-5 sene öncesinin Beşiktaş takımı nerelere geldi. Yazık! O zamanlar bunları çok söyledim ama çok küfür yedim. Karadenizlilerin dediği gibi: Beşiktaş için yazacak bir şey yok. Şenol Güneş yönetimle seyirci arasında bir tampon oluşturuyordu. Çünkü Şenol'u seyirci sevmişti. Fikret Orman'ı seyirci hiç sevemedi. Orman gönlündeki aşkını yani Abdullah Avcı'yı 4 sene sonra Beşiktaş'a getirdi. Artık ikisi de elele kolkola gidecekler. Bodrum'da mı tatil yaparlar başka yerde mi bilemem. Giderler orada aşklarını tazelerler. Ali Palabıyık'ı uzun zamandır ilk defa düzgüne yakın maç yönetirken gördüm. Ama yine topla çarpıştı. Eyyam yapmadı. Gördüğünü çaldı. Beşiktaşlı futbolculardan fazla koştu. Pozisyonları yakından takip etti. İşte bu kadar | NECMİ PEREKLİ Trabzonspor da Beşiktaş da bulundukları kötü durumdan çıkmak için mücadele edeceklerdi. Fakat maça baktığımızda bu Beşiktaş'ın içinin tamamen boşaltılmış olduğunu gördük. Geçmiş yıllardaki Beşiktaş ile uzaktan yakından alakası yok. Trabzonspor oyuna temkinli başladı. İlk 30 dakikada rakibini tartarak geçirdi. Sonrasında Sosa'nın golü gelince zaten ayakta zorla durmaya çalışan Beşiktaş maçtan umudunu kesti. Kalan dakikaları adeta zorunlu olduğu için oynadı. Peşinden gelen Trabzonspor golleri ise zaten maçın başından sonucu belli olan mücadelenin galibini çoktan ilan etmişti. Burada şu noktayı önemle belirtmek isterim ki bundan önceki maçlarda Hüseyin'i oynatmayan daha doğrusu oynattırmayan aklın yanlış yolda olduğunu gördük. Tüm eksiklerine rağmen müthiş bir Trabzonspor vardı sahada. Futbol adına taraftarına çok şeyler vererek galibiyetle de iyi bir hafta sonu keyfi yaşattı. Bu arada Obi Mikel'in son iki maça ek olarak bu hafta da takıma katkısını takdir etmek gerekir. Ayrıca Sörloth'a gelince son maçlarda kullanamadığı pozisyonları bu hafta boş geçmedi. Nwakaeme'nin pasında harika bir gol kaydetti. Hakem Ali Palabıyık'a gelince bu denli kritik bir mücadeleyi sıfır hata ile yönetti. Bize de özlenen hakem tablosunu sunmuş oldu. Maçın sonlarına doğru Beşiktaş golü bulsa da atı alan çoktan Akyazı'yı geçmişti. Trabzonspor müthiş bir galibiyet elde etti.