Spor yazarları Fenerbahçe-Başakşehir maçını değerlendirdi
- Fenerbahçe Galerileri
- 08 Ekim 2018 Pazartesi, 09:22:36
Erman Toroğlu: 'Var' olsa ofsayt değildi
Fenerbahçe-Başakşehir maçının en çok tartışılan konusu Başakşehirli Elia'nın verilmeyen golüydü. Konuya direkt oradan girelim. Pozisyonu televizyonda izledik, arkadaşlarla inceledik çok tartıştık, ölçtük, biçtik. Karar veremeyince bir de VAR merkezindeki arkadaşlara soralım dedik.
.
Ekranlar devre dışı kalmış, VAR o anlık kullanılamaz vaziyete gelmiş. Merkezden gelen bilgiyi veriyorum; VAR devrede olsaydı pozisyon ofsayt değildi. Ama öyle Elia ileride, son adam Isla geride değil. İki oyuncu da eşit hizadaymış. VAR olsa gol geçerli olacaktı. Başakşehir'in şanssızlığı... Gelelim Fenerbahçe'ye...
Kadıköy'de ilk yarıda oynanan oyuna bakıyorum. Şaşırdığım şu; Sahaya daha iyi yayılan, istediğini yapan, arzu ettiği şekilde top çeviren taraf Başakşehir. O kadar rahat şekilde oynadılar ki Fenerbahçe hiçbir şekilde direnç gösteremedi.
Topla oynamaya baksan Başakşehir'e 3'e 2'ye, 3'e 1 öndedir. Ama pozisyona giren taraf da Fenerbahçe oldu. 3-4 tane net pozisyon kaçtı. Ama oyuna bakıp da "Kim galibiyete oynuyor?" diye sorsalar "Başakşehir" dersin.
Bakınız! Daha önce de söyledik, yineleyelim. Cocu ile zor gözüküyor. Ali Koç, Cocu'dan dolayı çok rahat değil, hatta Comolli'den dolayı da rahat değil. Vücut dili mutlu olmadığını gösteriyor. Şu aşamada kararlar çok önemli. Bir anda karar verip ikinci hatayı da yapabilirsin. Benim düşüncem Comolli ve Cocu, Türkiye'ye uymadı.
Emre Bol: Kabul edilemez
Fenerbahçe böyle oynasın; canımı yesin! Etkili, koşan, kazanmak için yırtan Fenerbahçe'yi özlemişiz. Lig şampiyonluğu hayali artık sadece güzel bir rüya zaten. Bu saatten sonra aranın kapanacağını düşünmüyorum. Bari ağzımızda güzel bir tat bıraksınlar. Esame listesini gördüğümde, "kazanması zor bir takım" olduğunu düşündüm. Lakin sahadaki kazanma arzusuna bakınca yanıldığımı anladım.
Demek ki yapılan operasyon bazılarının akıllarını başlarına getirmiş! Bunu söylememin en önemli nedeni deli dana gibi pres yapmalarıydı aslında... Bu kadar prese inanın can dayanmaz. Çok yüksek dayanıklılık ister. Ya da çok yüksek konsantrasyon... Fizik olarak düşerler zannettim ama neredeyse 80 dakika pres yaptılar. Topun rakipten kazanılma süresi anlamında rekor kırılmış olabilir.
Reyes'in neden oynadığını anlayan varsa beri gelsin! Yahu sadece yeni transfer diye bu adamı oynatmak futbolun gerçeklerine ihanettir. Elinde alternatifin olmasa hadi neyse! Ama Topal'la Reyes kıyas kabul etmeyecek farklı kalitede futbolcular. Biz transfer ettik, oynatalım düşüncesi Fenerbahçe'ye zarar veriyor, verecek.
Mert'in maçın adamı olduğu karşılaşmada galibiyeti kaçıran tarafın Fenerbahçe olduğu muhakkak... Lakin "VAR kesintisiyle" 1 puanı alabildiği gerçeğini de es geçmemek gerek. Başakşehir'in attığı gol temizdi. Tam o sırada VAR bağlantısının kesilmesi bize özgü bir durum sanırım!
Bu maç şampiyonluk ya da küme düşmeme karşılaşması olabilirdi. Böylesi bir hata kabul edilemez. Eminim Fenerbahçe taraftarı da hak edilmeyen puanı kabul etmez. Yönetime de bir tavsiyem var; artık rica ediyorum ah almayın. Zaten yeterince kişinin ahı var bu kulübün üzerinde... Şampiyonluk bekleyen yok zaten, hiç değilse başımızı öne eğdirmeyin!
Dr. Gürkan Kubilay: Ancak bu kadar
4-4-2 başladı F.Bahçe. Geçen sene deplasmanda Başakşehir'i yenen Aykut Hoca taktiğini de kullanarak, yani önde basmaya çalışarak. Sadece ilk 5 dakika olabildi bu. Sonra; ayağa pas yapmayı iyi beceren Başakşehir, kenarları kullanıp geldi. İlk organize atakta Ayew, ilk iyi ve şanslı şutta İrfan kaçırdılar. F.Bahçe çok koşuyordu ama baskıları yanlış zamanlı yapınca, topu rakipten alamıyordu. Hücumda da İsla ve Hasan Ali desteği yoktu, Eljif zaten kenar adamı değildi. Frey ceza alanından uzaktı.
İş, Slimani'nin şutu gibi bireysel beceriye kalıyordu. Pas yaparak gelen, oyun oynayan, duran topları kullanan Başakşehir idi. F.Bahçe ise ritim ve akordu olmayan, taraftarını sıkan taraftı. Buna rağmen Eljif'in ve Hasan'ın şutlarını kaleci Mert çıkarmasa ilk yarıyı önde bitirebilirdi. İlk yarıda akan oyunda, 8 kenar ortasının hiçbirine vuramamak da, ceza alanında kalabalıklaşamamanın sonucu idi.
İkinci yarının başında, iki ortaya da Slimani ve Eljif'in vurma nedeni ise 4 adamın birden ceza alanında olmasıydı. İstasyonlar arası pas alışverişi, Roman-Jailson ve Reyes gibi kısıtlı yetenekteki oyuncular nedeni ile yavaş olunca, Frey-Benzia değişti. Başakşehir Önce Elia, sonra Jojic karşılığı verdi. İkinci yarı daha istekli ve pozisyon bulan F.Bahçe, Eljif'le yine kaçırıyordu. Eljif-Soldado ile yeniden 2 santrafora döndü Cocu, ofsayt nedeni ile sayılmayan Elia'nın golünde ben net olamadım. F.Bahçe'nin yetenekleri kısıtlı, morali düşük bu kadro ile aslında kötü zamanlar geçiren Başakşehir karşısında bile bundan daha iyisini, kısa vadede yapabilmesi zordu, olmadı.
Gürcan Bilgiç: Bu takımdan olur / Sabah
Golsüz bittiği anda "ne maçtı ama" dedirtecek kadar heyecanı da içinde barındıran bir maç izledik. Maç öncesinde üçlü oynaması beklenen, teknik direktörünün o yönde açıklamalar yaptığı takımın, maça "dörtlü defans" ile başlaması da kenara yazılmalı.
Her şey bir tarafa hem Ali Koç'un, hem de Cocu'nun vadettiği oyunu oynamak istedi.
Fenerbahçe. İyi-kötü yaptı tartışırız, ama rakibin sürekli üstüne giden, bir an önce rakip ceza alanına varmak isteyen, rakibe baskı yaparak topu kapmaya çalışan, bunu başardığında öne oynayan bir takım izledik. Başakşehir'in bildiğimiz akıl dolu oyunu ortalarda kalmadı. Pas zinciri "paslandı". Kadıköy'de bir kontratak takımı haline geldiler ve rakibin bu isteğine cevap veremediler. Tek kişi ile oynadılar sanki maçı; Mert Günok, ilk yarıda kurtardı, ikincisinde kalesini kapattı.
Frey-Slimani ikili forveti orta saha zaafı yarattı mı? Evet... Ama öylesine istekli geri koştu ki Fenerbahçeli oyuncular, hiçbir atağını olgunlaştıramadı Başakşehir... Yüzde 60 topa hakimiyet ile oynayan takımın, aklı karışmış gibiydi. Fenerbahçe'nin avantajı ise kazanma isteğine karşın, belli bir oyun kurgusuna sahip olmamasıydı. Sahadakiler kendi yeteneklerine göre kararlar vererek, oyun aklı üretmeye çalıştı. Kaçan her pozisyonun ardından "Niye bana vermedin?" diyen iki-üç Fenerbahçeli'nin olması da bu yüzden.
Başakşehir'in buz gibi golü sayılmadı. Tabelacılar için bunu yazalım. Maçı Fenerbahçe kaybedebilirdi. Ama Başakşehir'in puan kaybı, başka takımların (!) işine yaradı. Dünün ruhunda "işte bu" dedirten coşku ve heyecan vardı. Öncekilerde çok eleştirdiğimiz için, dünkü oyunun hakkını da Cocu'ya vermeliyiz. Bu sezon ilk defa "bu takımdan bir şey olur" dedirtti.