Spor yazarları Galatasaray-Hes Kablo Kayserispor maçını değerlendirdi

ZEKİ UZUNDURUKAN - FARK ERİDİ BİLE Lider Sivasspor ve Fenerbahçe'nin maçlarını kaybetmesi, Galatasaray'ın Kayserispor maçına ekstra bir motivasyonla çıkmasını sağlamış. Hatta Galatasaray taraftarı da dun tribünleri doldurarak şampiyonluğa inanmışlar görüntüsü oluşturdu. Birinci dakikadan itibaren tek taraflı bir maç izledik. Yani Cimbom, güle oynaya tek kale bir maç oynadı; art arda güzel goller buldu. Hem de Saracchi ve Falcao'nun yokluğuna rağmen... 'GALATASARAY'IN YARIŞA ORTAK OLMASINI SAĞLAYAN İSİM OLDU' Donk'un attığı bir gol var ki; jeneriklikti. Kenarda Fatih Terim de bu güzel golden sonra ilginç hareketler yaparak, şaşkınlığını ifade etti. Gerçekten şahane bir goldü. Daha düne kadar 'Galatasaray yarıştan koptu' diyenler, şimdilerde 'sarı-kırmızılı takımın şampiyonluk yarışının göbeğinde' olduğunu söylemeye başladılar. Düşünsenize her maçtan sonra 'Biz şampiyon olacağız' diyen Fenerbahçe ile Galatasaray arasında sadece 1 puanlık fark kaldı. Arda Turan tartışmaları bittikten sonra Galatasaray kendine geldi ve sahaya döndü. Başkan Mustafa Cengiz, bu kronikleşen Arda Turan krizini bitirerek, Galatasaray'ın yarışa ortak olmasını sağlayan isim oldu. 'ÖMER BAYRAM VE DONK'U KÜRSÜYE ÇIKARIYORUM' Galatasaray daha ilk yarıda 3 puanı cebine koyduktan sonra ikinci yarıda yorulmadan farka gitmeyi hedefledi. Şöyle bir baktığımda maçın en iyileri olarak Donk'u ve Ömer Bayram'ı kürsüye çıkarıyorum. Türkiye'nin en formda ve en başarılı hakemi Zorbay Küçük dün Türk Telekom Stadı'nda iyi bir maç yönetti. Bu farklı galibiyetin ardından zirve yarışına ağırlığını koyan bir Galatasaray var artık. Hem de Onyekuru gibi bir yıldızı da döndü... Maçın sonlarında bulduğu fırsatı Feghouli'ye attırdığı golle iyi kullandı.Kayserispor ise yaptığı hoca değişikliği ve yeni transferlerle oyun olarak biraz ivme kazanmış. Ligin ilk yarısına oranla daha fazla puan toplar bu Kayserispor... SERKAN KORKMAZ - OYUN HALA KÖTÜ Dün akşamın Galatasaray adına en görkemli notu tribünleri dolduran 33 bin taraftardı. Ligin en zayıf takımı karşısıda soğuk havada TT Stadı'nın yolunu tutan bu taraftara layık bir oyun bir kez daha sahne almadı. Diyeceksiniz ki 'Daha ne olsun?', ben de diyorum ki 'Ligde Kayserispor gibi bir rakip bir tane daha yok. Seri, Belhanda, Emre orta sahası ile ancak kendi sahanızda Kaysrispor'la oynarken kazanabilirsiniz. Yedeklerde Ahmet Çalık ve hatta genç stoper Emin varken Fatih hocanın Donk'u savunma bloğunda oynatma lüksü bence yoktu. 'KADIKÖY DEPLASMANINDA AHMET-MARCAO İKİLİSİ MACERA OLUR' Hollandalı, Kayserspor filelerine öyle güzel bir gol attı ki bu takımın kanatları ve kale dışında her mevkisinde oynayabileceğini bir kez daha ispatladı. Donk'un Lemina da varken öncelikli mevkisinin orta saha olduğunu ısrarla vurgulamak isterim. 'BELHANDA İLK 11'DE OYNAMASA KİMSE ONU ARAMAZ' Emre'nin muhteşem dönüşü kadar olmasa da Feghouli'nin görkemli yükselişinin de bir hayli etkileyici olduğunu düşünüyorum. Adem Büyük, abartılı yeteneklere ve üstün fizik özelliklerine sahip olunmasa da iyi bir futbol alt yapı eğitimiyle Galatasaray gibi bir kulübe faydalı futbolcu olunabileceğinin delilidir. Prosinecki'nin Kayseri'sinde bir kıpırdanma var ama o kıpırdanmanın onları Süper Lig'de tutmaya yeteceğini söylemek için erken. Belhanda, bence sadece Lemina değil hem Lemina hem Seri yokken bile ilk 11 oynamasa onu kimse aramaz. Mariano'daki kıpırdanmanın da zirveye bir adım daha yaklaşan Galatasaray için umut verici olduğunu kaydedelim ama Cimbom'lulara şampiyonluk umudu verecek kadar bir futbol hala göremedik. LEVENT TÜZEMEN - COŞKU İLE REHAVET Zirve yarışını sürdürme adına Kayserispor'u yenmek Galatasaraylı oyuncular için çok zor olmadı. Çünkü Kayserispor, tam bir toplama takım görüntüsündeydi. Uyumları, dirençleri yoktu. Adem'in erken attığı golden itibaren Donk'un şık golüne kadar geçen sürede Muslera'ya top bile gelmedi. Galatasaraylı oyuncuların ortaya koyduğu mücadeleye, baskıya ve coşkuya Kayserispor, seyirci kaldı. Ancak skor 2-0 geldikten sonra Galatasaraylı oyuncuların, 'Bu Kayseri bize rakip olamaz. Çok rahat yeneriz' rehavetine kapılmaları büyük hataydı. Terim devre arası ciddiyetsizlik konusunda oyuncularının kulağını çekmiş olacak ki Galatasaray'ın takım olarak 'rakip zayıf' algısından uzaklaşıp 'futbol ciddi iştir' anlayışına dönmeleri seyircilerin keyifli bir futbol izlemelerini sağladı. 'FEGHOULI SAHANIN ÇALIŞKANIYDI' Feghouli, Emre Akbaba, Mariano, Ömer Bayram gibi oyuncuların coşkuları, öne doğru oynamaları Galatasaray'a fazlasıyla pozisyon üstünlüğü sağladı. Marcao dersini almış olacak ki çalışkan ve ikili mücadelelerde kart görmeme adına kontrollüydü. Feghouli'nin hızla form tuttuğunu, geçen sene şampiyonluktaki katkısına benzer bir yükselişe geçtiğini gördük. Cezayirli yıldız, sahanın çalışkanıydı. Etkili kenar ortalar yaptı, mükemmel bir gole de imzasını attı. Saracchi'nin yerine oynayan Linnes, çok fazla hata yapmadı. Gerektiğinde hücuma katkı verip Ömer Bayram'ı destekledi. Galatasaraylı oyuncuların tempoyu hep yüksek tutmaları, oyundan keyif aldıklarının bir göstergesidir. Ancak bazen oyunu tutmak da gerekir. Çünkü hızlı hücum yaparken, dikkat dağılabiliyor. Kayseri'nin attığı gol, defansif bir zafiyetti. Skoru ele geçirdikten sonra oyunu kontrol edememek son dakikalarda Galatasaray'ı gol yeme adına tehdit ediyor. Terim'in bu zafiyete bir çözüm üretmesi gerekir. Çünkü her takım Kayserispor gibi olmaz. ERMAN TOROĞLU - FEGHOULI İYİ OYNAYINCA Galatasaray net bir sonuç aldı. Tamam da rakibi nasıldı, ona bakmak lazım. Rakibe göre Galatasaray'ın oyunu iyi mi? Eh işte... Peki Galatasaray'da kımıldama var mı? Biraz.. Galatasaray'da artık şekiller yavaş yavaş belli olmaya başladı, biraz gecikmeyle de olsa. Orta sahanın kralı Lemina, o belli. Dün oynamadı, oynamadığı da belli oldu. Lemina olsa Belhanda'ya yer yok. Çünkü Belhanda ile Emre Akbaba oynadığında ikisi bir iş yapıyorlar. 'ÖMER VE ADEM BANKO OYNAYACAK DESELER 'HADİ ORADAN' DERDİM' 'Hangisini tercih edersin' derseniz 'Emre' derim. Zaten Belhanda yedek kalmayı kabul etmiş durumda. Öyle isyan eder şekilde futbol oynamıyor. Koca maçta bir iki top atacak, gerisi yok. Bu Galatasaray'da sezon başında 'Adem Büyük ile Ömer Bayram banko oynayacaklar' deseler 'hadi ya oradan' derdim. Ancak ikisinin de futbol ahlakı üst düzey. Kapasitelerini en üst noktasına kadar zorluyorlar. Zaten önemli olan da bu. Feghouli'de kıpırdanma var. O iyi olmaya başladığında Galatasaray'da çok şey iyi oluyor. Muslera her zamanki gibi, bir şey söylenmez. Ancak Lemina'nın olmadığı yerde Donk'u orta sahaya alıp, arkada Ahmet Çalık'ı oynatıp Seri'yi biraz daha ileri sürerek Emre Akbaba'yı kullanmak daha faydalı olurdu. Çünkü Belhanda olduğu zaman Emre'nin yolunu kesiyor, oyununu baltalıyor. Galatasaray için iki maçlık daha iyi bir seri var sahasında oynayacağı. Kasımpaşa'yı da iç saha sayarsak, sonra Malatya, ardından Fenerbahçe... Fenerbahçe, 'Biz çok iyiyiz, şampiyon olacağız' diyor. Onlar da Trabzon'da Başakşehir maçı gibi oynamadılar. Tabii Trabzon da Başakşehir gibi oynamadı, o da başka konu. Bakıyorsunuz şu anki puan cetveline Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 1 puan fark var. Sivasspor da 5 gol yiyince iyice rahatladı. Şu ana kadar geriliyorlardı. Öyle bir gerildiler ki, bence streslerini attılar. Çünkü yedikleri 5 gol zaten son nokta. Yukarı taraf karıştı, çok garip bir futbol var mı? Hayır. Fakat heyecan var. Bakalım filmin sonu ne olacak. REHA KAPSAL - SİGORTA Galatasaray, Kayserispor gibi ligin son sırasındaki zayıf ve devre arası yapılan çok transferle beraber uyum sorunu yaşayan bir takıma karşı çok erken oyunu domine ederek 2-0 öne geçti. Özellikle Saracchi'nin sakat olmasından dolayı dünkü maçta sol kenar oyunlarında ciddi verimsizlik gözlendi. Bu verimsizliği sarı-kırmızılılar, sağ kanatta Mariano ve Feghouli ile kapatmak istedi. Oyun içinde çok basit pas hataları ve top kayıplarının yapılması hem de rakip baskı yapmadan bunun yaşanması büyük sorun. Hataların nedeninin çoğu; atak başlangıçları ve final paslarında futbolcuların arkadaşlarını bulamamasından kaynaklandı. Kayseri karşısında saha içinde rakibe baskı ve pres anlayışında sıkıntılar oldu. Bunun en temel nedeni orta sahada oynayan Belhanda, Seri ve Emre Akbaba üçlüsü birbirini tamamlayan oyuncu profilinde olmamasından kaynaklandı. İkinci yarı rakibe verilen pozisyonlar ve yenilen golde en büyük sıkıntı, bu üçlünün top rakipteyken reaksiyon veren, baskı yapan, rakibi hataya zorlayan oyuncular olmamasından dolayıydı. 'LEMINA GEÇTİĞİMİZ SEZONLARIN FERNANDO'SU GİBİ' Fatih Terim'in ilk 11 tercihinde kupadaki Rize ve ligdeki Konya maçlarında formda olan Ahmet Çalık, Marcao ile birlikte oynamalıydı. Donk ise Belhanda'nın yerine oynamalı, direnç getirme ve savunmaya katkı sağlaması için orta sahada olmalıydı. Tabii futbolda bir şeyleri tercih ediyorsanız, bazı şeylerden vazgeçiyorsunuz. İkinci yarı gol yemeden önce de Belhanda-Taylan hamlesi de olabilirdi. Çünkü Emre Akbaba'nın son maçlardaki verimliliğin azalmasının en büyük nedeni bu orta saha kurgusunun azalmasından dolayıydı. Lemina'nın ne kadar önemli bir oyuncu olduğu bu maçta ortaya çıktı. Galatasaray'da herkesin yeri dolar ama şu anki kadro yapısında Lemina'nın yerinin dolması mümkün görünmüyor. Geçtiğimiz sezonların Fernando'su gibi Lemina, Galatasaray'ın hem savunma hem de hücum bölgesi için takımın 'sigortası'.