Spor yazarları Kasımpaşa-Galatasaray mücadelesini değerlendirdi!
- Galatasaray Galerileri
- 05 Ekim 2020 Pazartesi, 08:15:17
LEVENT TÜZEMEN - TUZAKLI KAYIP
Fatih hocanın maç öncesi şu iki sözü dikkatimi çekti:
1-Bazı oyuncular hiç durmadan oynadı. Fiziğimizi ekonomik olarak kullanabiliriz.
2-Sorgulanmayacak bir şey, o da benim tercihim.
Kasımpaşa sezon başından beri yaslanarak oynuyor ve rakiplerini kontratak silahıyla yıpratıyor. Galatasaray geniş alanda oynayınca Kasımpaşa'nın hücum tuzağına düştü. Taylan-Etebo ikilisinin mücadele etmekten, rakipleri kovalamaktan hatta boğuşmaktan dilleri dışarı çıktı.
"ŞOVA DÖNÜK PASLAŞMALARI ARKADAŞLARINA SAYGISIZLIKTI"
Belhanda, Arda, Diagne, Feghouli takım savunmasına destek olmadı. Özellikle Galatasaray'ın etkili olacak hücumlarında Belhanda-Feghouli'nin çevre kontrolü yapmadan şova dönük paslaşmaları arkadaşlarına karşı yaptıkları saygısızlıktı.
Sezon başından beri Terim tüm değişiklik hamlelerini yerinde yaptı. Kasımpaşa maçına gripten yeni çıkmış Arda ile Rangers maçının iki kötüsü Belhanda-Feghouli ikilisiyle başlamak bir tercih hatasıydı. Arda ayağındaki topları kötü kullandı. Omar'ın kanadını Yusuf dağıttı, Feghouli yardıma bile gelmedi. Galatasaray, Diagne ile bulduğu pozisyon dışında Kasımpaşa'ya net pozisyonlar verdi.
Yusuf da haftanın golüne aday bir vuruş yaparak kaleci Fatih'i avladı. Peki; Fatih hocam ikinci yarı ne yaptın? Devre arası üçünü de oyundan aldın ve Emre Kılınç, Babel ve Falcao'yu sokup ikili forvete döndün. Bu değişikler Galatasaray'a hareket, hızlılık getirirken daha dengeli hücum etmesini sağladı.
Paşa da takım halinde savunmayı çok iyi yapan bir takım. İyi kapanıp pozisyon vermemeye direndiler. Özellikle Babel'in getirdiği toplar tehlike yarattı. Falcao, son vuruşlarda etkisizdi. Terim, 11'i değişiklik yaptığı oyuncularla yapsaydı, Galatasaray daha etkili olurdu.
"YUSUF GALATASARAY'DA OLSAYDI KASIMPAŞA FARKLI KAYBEDERDİ"
Eğer Yusuf Erdoğan, Galatasaray'da olsaydı maçı Kasımpaşa farklı kaybederdi. Çünkü Aslan'ı rakip sahaya hızlı götürecek oyuncusu yok. 33 yaşındaki Arda, bitik Diagne, motivasyonu kaybolmuş Feghouli ile hızlı hücum edemezsin.
ERMAN TOROĞLU - KRAL ÇIPLAK
Yusuf Erdoğan, Taksim Meydanı'ndan vurdu, Kasımpaşa'dan gol oldu. Öyle bir vurdu ki Fatih Terim'i 90+1'de soyunma odasına yolladı. Çok enteresan sezon başı Beşiktaş yönetimiyle Sergen Yalçın, Galatasaray yönetimiyle Fatih Terim papaz oldular. Kulüp olarak bu işlerin böyle yürümeyeceği kesin.
"SERGEN AĞLAYABİLİR AMA TERİM'İN BUNA HAKKI YOK"
Hadi Sergen Yalçın'ın elinde fazla malzeme yok. Fatih Terim'in elinde bayağı malzeme var. Yani eğer ağlayacaksa Sergen ağlayabilir ama Fatih Terim'in buna hakkı yok. Şu bir gerçek; iki tarafın yöneticileriyle teknik adamları oturacaklar, tamam mı devam mı diye bakacaklar.
"KUSURA BAKMAYIN DERİM GİDERİM"
Sergen ile bu sezonun artık devamı zor. Ben Fatih Terim'in yerinde olsam bu seneyi ıskalarım. Kusura bakmayın derim giderim. Çünkü iki tarafın hem Sergen'in hem Fatih'in bir konuşursak havaları var. Peki yöneticiler de bir konuşurlarsa ne olur! Kasımpaşa son derece akıllı oynadı. Top Galatasaray'da fazla gözüktü ama hikaye. Yan top geri top. 1-0 öne geçince bu sefer Galatasaray çok adamla hücuma kalktı.
İyi güzel de rakip de çok adamla defans yapıyordu. Kasımpaşa ceza alanının üstü sebze çorbasına döndü. Sarı-kırmızılıların hareket alanı kayboldu. Birkaç sefer yandan tehlikeli geldiler o kadar. Aslında şu gözüküyor; Eski çamlar bardak oldu. Küçük dediğimiz takımlar makul transferlerle doğru işler yapıyorlar. Büyükler de kendilerini hala dev aynasında görüyorlar. Gittikçe kral çıplak olmaya başladı.
Bir sözüm de MHK'ye. Önceki gün ve dün iki tane aynı pozisyonu yaşadık. Birinde Cisse'ye faul yapıldı, hakem devam ettirdi. Sonunda penaltı oldu. Fenerbahçeli oyuncu gelecek hafta oynamayacak. Geriye dönüp bakıldı nedense faul görülmedi VAR'da. Ki çok net bir fauldü. Rakip Cisse'ye bakarak yükseldi. Peki dün ne oldu. Kasımpaşa net bir gol attı. Yardımcı hakem bayrak kaldırdı, ofsayt diye. Baktılar pozisyon gol, bu sefer bu golü nasıl iptal ederiz diye döndüler 60 metre geriye.
"MHK BU İŞE NE DİYECEK MERAK EDİYORUM"
Çok tartışılır bir pozisyonda faul yarattılar. Amiyane bir tabir: Bademcikten gol oldu, 6-7 tahlil yaptılar. Kalın bağırsak, ince bağırsak, mide, kan tahlilleri sonuçta anüste basur buldular. İki akşamda olan komik iki pozisyon. Acaba MHK bu işe ne diyecek merak ediyorum.
SERKAN KORKMAZ - FOTOĞRAF
Kasımpaşa'nın, öncesinde faul olduğu gerekçesiyle sayılmayan golünde Yusuf ofsaytta değildi. VAR'ın devreye girmesi ve faul tespiti (zannımca) doğruydu ama Cüneyt Çakır'ın burnunun dibindeki bu faulü çalmamış olması çok dikkat çekiciydi. Keza; VAR, "hakem, faul enstantanesini gayet iyi gördü ve devam ettirdi" diyerek devreye girmeyebilirdi.
"SARI-KIRMIZILI FORMAYI ANCAK FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK İÇİN GİYEBİLİYOR"
Aytaç'ın çok önemli iki şutunu kurtaran Fatih, bir kornerde boşa çıkarak yine Muslera'yı arattı. Pek çok önemli fırsatı değerlendiremeyen Paşa, öne geçmek için Yusuf'un muazzam golünü bekledi. O Yusuf ki; Galatasaray'ın tüm hücum kanat oyuncularından iyi ve ne gariptir ki sarı-kırmızılı formayı ancak fotoğraf çektirmek için giyebiliyor.
"OYUNDAN ÇIKANIN FEGHOULI DEĞİL DIAGNE OLMASI DAHA MAKULDÜ"
Golde kaleci Fatih ve Emre Taşdemir'in hatası olduğunu düşünmüyorum. Hatta Emre Taşdemir, Etebo ile birlikte Galatasaray'ın en iyi iki isminden biriydi. Oyundan erken alınmasına tek şaşırdığım isim Emre Taşdemir değil. İkinci yarının başında Belhanda ve Arda ile birlikte oyundan çıkan üçüncü ismin Feghouli değil de Diagne olması daha makuldü.
Altıncı resmi maçın ardından; Fatih, Marcao, Luyindama, Etebo ve Emre Kılnç dışında benim izanıma göre "ideal 11"e yazılacak birinci ve ikinci isim Taylan ile Donk olur, doğrusunu söylemek gerekirse... Berbat bir orta saha kimyası zikrettiğimin farkındayım. Bunun bir suçlusu varsa, alamayanlar ve satamayanlar arasındadır. İlla kanat bekleri hakkındaki fikrim gerekiyorsa; Linnes'i sağda, Emre Taşdemir'i solda düşünürdüm.
"EMİNİM Kİ DIAGNE VE FALCAO'DAN DAHA KÖTÜ OLAMAZ"
İşkence zoruyla bir isim daha söyletilecek olsa, ağzımdan "Babel" ismi çıkardı.
Yani; Fatih Hoca illa Arda'yı oynatacaksa (ki illa oynatmak istiyor), Babel'i bence santrafor olarak kullansın. Eminim ki; Diagne ve Falcao'dan daha kötü olamaz. Terim ve teknik heyeti, oyuncu satılmayacak ve de alınmayacaksa, mevcut rotasyon ilkelerini ve forma adaletlerini sorgulamak zorunda.
REHA KAPSAL - OYUNUN DETAYLARI
Sezona iyi başlayan Galatasaray'ın, Fenerbahçe derbisinde 2 puan kaybedip Rangers'a elendikten sona Kasımpaşa maçında göstereceği performans merak ediliyordu. Kasımpaşa gibi hem hücum hem savunmada dengeli olmayan takıma karşı ilk yarıyı 3-0 bile geride kapatabilirlerdi. Yusuf'un attığı güzel golde savunmanın sol kenarında oynayan Emre'nin de bireysel hatası vardı.
Rakibe alan vermeden yönlendirmesi gerekirdi. Galatasaray, Etebo ve Taylan haricinde hücum oyuncularıyla final paslarında ve son vuruşlarda istenilen beceriyi gösteremedi. Özellikle orta sahada oyunun yönlendirecek, maçın temposunu ayarlayacak oyun aklına ihtiyaç var. Taylan iyi niyetli fakat bu oyunda istenilen teknik beceriye sahip değil. Oradaki isim hem hücum hem savunmada güvenlik oyuncusu olur. Bunun sıkıntısı da sahada net gözüktü. İkinci yarı iki santrfora dönüldü. İkisinin de performansı kötünün de altında.
"FATİH HOCANIN KONSANTRASYONU YOK"
Galatasaray'ın en büyük sıkıntısı Onyekuru gibi bir hızlı kanat oyuncusundan önce santrfor ve orta sahadaki oyun aklındadır. Fatih hocanın konsantrasyonu yok, yönetim ve takımla ilgili yaptığı konuşmalarla odaklanmasının ciddi anlamda eksik olduğu gözüküyor. 'Oyunun detayları' vardır. Özellikle Galatasaray -şampiyon olduğu sezon da dahil olmak üzere- hiçbir zaman sonucu ve sonuçları oyun üzerinden değil oyuncu üzerinden almaya çalışması hem son yıllardaki Avrupa başarısızlığını etkileyen en büyük faktörlerden biridir.
Eğer böyle oyunu günlük ve anlık, oyuncunun bireyselliğiyle çözmek isterseniz o zaman da seyirciye ihtiyaç var. Pandemide bu sıkıntıyı en fazla çeken kulüplerden biri Galatasaray olmuştur. Yaşanılan şampiyonluklarda taraftarın da çok büyük emeği şimdi daha da iyi anlaşılmaktadır.