Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Salgınla ilgili bilgilemede artık bir yeterlilik elde ettiğimize inanıyorum. Bu sebeple buluşmalarımızı eski sıklıkla yapmıyoruz.
Sürecin yönetiminde ne denli önemli olduğunu bildiğimiz Bilim Kurulu toplantılarımız devam ediyor.
Vaka sayılarımız bir süredir yükselişte. 1 Temmuz'da hasta sayımız 1192 idi. Bu sayı dün 1263 olarak gerçekleşti. Her artış uyarıcı olmalıdır. Artışlar yılgınlığa, yenilgi duygusuna yol açmamalıdır.
12 Haziran'da yeni hasta sayısının 1592 olduğunu güç birliğine bunun altına çektiğimizi unutmayın. Gereken başarıda ısrardır. Çeşitli sebeplerle zaman zaman vuku bulacak artışlar bizi yıldırırsa zafer uzar, alacağımız yara büyür. Sizleri dirayetli, inançlı olmaya davet ediyorum. Yarınlara bakmaya davet ediyorum. Salgınla mücadelemiz başarıyla sürüyor. Bundan kuşkunuz olmasın. Türkiye'nin mücadelesine başarısızlık neticesini etiketlemeye çalışan varsa salgının ne anlama geldiğini bilmiyor ya da siyaseten unutmayı tercih ediyor.
Önemli olan mücadalede istikrardır. Koronavirüse karşı geldiğimiz noktayı özetlemeye çalışayım. Günlük tabloda test sayısı, yeni hasta sayısı, ağır hasta sayısı başlıklarda öne çıkan üçüdür.
"TEST SAYIMIZ 100 BİNİN ÜZERİNE ÇIKACAK"
Test sayımız dün 82 bin olarak gerçekleştirdi, birkaç gün içinde 100 binin üzerine çıkabilecek. Kronik hastalığı olmayan kişiler evlerinde izole olarak istirahat edip tedaviyi uygulamaktadırlar. Sağlık ekiplerimiz bu kişilerle birinci, üçüncü, yedinci, ondördüncü günlerde irtibat kurmaktadır.
Önümüzdeki günlerde hekimlerimiz tele tıp denilen sistem sayesinde hastalarıyla doğrudan görüşme yapacak. Türkiye hastaların Kovid19 tedavisini erken aşamada başlatmaktadır. Tedaviye erişim kolaylaşmıştır. Riskli gelişmelerin önü alınmaktadır. İlaç tedavilerinde sıkıntımız yoktur. Antiviral ilacın yerli üretimine 4 firma tarafından başlanmıştır. İlaç ve tedavi giderlerinin devlet taraf��ndan karşılandığı nadir ülkelerden biriyiz.
Dün ağır hasta sayımız 686'ya ulaştı. Bu gruptaki hastalarımız kronik hastalığı olanlarla büyüklerimizden oluşmaktadır. En üzücü sonuçları bu hasta gruplarında görmekteyiz. Tedavileri gerçekten büyük güçlüklerle gerçekleşiyor. Vaka tablosunda her gün karşımıza çıkan vefat sayılarının arkasında sağlıklı bir insanın asla bilemeyeceği çırpınışlar var.
Kontrollü sosyal hayatın üç basit kuralı olan maske, mesafe, temizlik kuralına uyarken bizler sadece hastalığın yayılmasını önlemiyoruz. Ağır hasta sayılarını, vefat sayılarını azaltıyoruz.
Türkiye salgınla mücadelede filyasyon çalışmasının çok büyük yararlarını gördü. Filyasyon ekiplerimiz dünya televizyonlarına konu aldı. Filyasyon ekibi sayımız 9 bin 344'e çıktı. Her ekipte bir hekim görevlendirdik. Temaslı kişilere ulaşma oranımız yüzde 98.9'dur. Sivas ve Urfa'da kısa bir süre yaşanan yoğun bakım yoğunluğu haricinde bir sorun yaşanmamıştır. Servis yatağı doluluk oranı yüzde 51,3'dür.
Sağlık çalışanlarımız, hastanelerimiz ihtiyaca cevap verecek güçtedir. Günler geçtikçe tanı konmuş kişi sayısı, temaslı sayısı artıyor. Süreçte her bölge kendisine has özellikler gösteriyor. Biz de salgınla bölgesel şartlar içinde mücadele yöntemini seçtik. Salgınla mücadele yerelde mücadele özelliğine ulaştı.
Her şehirde valilerimiz başkanlık ettiği kurullarda kararlar alıyoruz. Vaka artışların dikkat çektiği illerde ortalama haftada iki toplantı düzenledik. 10 şehirde vaka sayısı düştü, 12 şehirde stabil hale geldi, 7 ilde mücadelemiz devam ediyor.
HES KODUNDA 25 MİLYON RAKAMI AŞILDI
Teknolojinin gücünden yararlanmak isteyen her yurttaşımızın heyecan duyacağı haber vereceğiz. Bakanlığımız hes adlı mobil uygulama geliştirmişti. Şu anda pilot bölge olan Kırıkkale'de denenen bu özellik ay sonunda tüm yurtta hizmete gidecek. Gittiğiniz toplu mekanlarda kare kod uygulamasıyla size bilgi verecek. Yakın tarihte orada kovid hastası veya temaslı bulunmuş mu veya bulunuyor mu onu öğreneceksiniz.
Hes kodu üreten vatandaş sayısı 25 milyonu geçti. Hastalığı veya teması sebebiyle izolasyonda olması gereken 95 bin kişinin kuralı ihlal ederek uçak, tren, otobüse binmeye çalıştığını bu uygulamayla tespit ettik, engelledik.
Ev izolasyonları da hes adlı mobil uygulamayla denetlenmektedir. Eksikler, yanlışlar elbette olacaktır. Geçen haftalar içinde bazı şehirlerimizde hatalardan kaynaklanan şikayetleri aldık. İnsanlar yorulabilir, insan kaynaklı sorun tespit ettiğimiz yerlerde değişikliklere gittik, altyapımızı güçlendirdik.
Sağlık çalışanlarımızdan hizmet alırken onlara güvenimiz, saygımız tam olsun. Altına girdikleri yük, taşınması kolay yük değildir. Hastaları için mücadele ederken birçoğu hastalığa yakalanıyor. Başka bir meslekte bunu göremezsiniz.
Toplum olarak bir mutabakat sağladık, amacımız insan sağlığını korumak, bu süreci en az acı ve ızdırapla atlatmak, gözümüzde tüten normal hayata dönmek oldu. Zayıflama işaretleri veren birlik ve beraberliğimizi, mücadele dostluğumuzu bozmayalım.
Hayatın nasıl alt üst olabildiğini görebiliyoruz. Nefes almanın mucizevi bir keşfe dönüşebileceğini keşfedebiliyoruz. Savaşın kayıpları karşısında kazandırdıkları da var. Gelişen insanlık hassasiyetlerimizi, ödev duygularımızı aramızda kalıcı kılalım. Bizi başarılı kılacak olan ahlak, diğergamlık ve başkasının hayatına saygıdır.
Bizim için endişelenler var, aynı endişeyi biz diğer insanlar için yaşıyoruz. Her insanın biricik olduğunu hatırlıyoruz. Salgınla mücadele unutulmuş, hasletleri geri getiriyor. Savaşı yeniden öğrendiğimiz hasletlerle kazanacağız. Bizler sağlık ordusu olarak sizler için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bundan sonra da yapacağımız her hasbihalde devletimizin, bilim insanlarımızın, bakanlığımızın yaptıklarının bir konuşmaya sığmayacağını göreceksiniz.
Sizden istediğimiz maske, mesafe, temizlik tedbirlerine uymaktır. Mücadeleyi kazandığımız güne kadar hayat tarzımız kontrollü sosyal hayat olmalıdır. Sizleri tedbirlerde yeniden dayanışmaya davet ediyorum.
YENİ VAKA SAYISI 1303!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, corona virüsünde güncel rakamları da açıkladı. 19 Ağustos itibarıyla ülkemizdeki corona virüsü tablosu şu şekilde:
Zatürre oranımız giderek azalmakta. Önemli sebeplerden birisi son dönem antiviral ajan olan prolovir artık Türkiye'de üretebilir olduk. 4 firma şu an bu ilacı Türkiye'de üretebilmekte. 4 firma ile de ihaleleri yapıldı, bir sabit rakam üzerinden 4 firmanın da bu tedarikte katkı sağlaması planlanmış oldu. Elimizde bu anlamda yeterli miktarda Türkiye'de üretilen ilacın olduğunu çok rahat söyleyebilirim.
Ağır hasta sayımız da artıyor. Son 1 ay boyunca sürekli bir artış içinde artmış oldu. Bugün ağır hasta sayımız 719. Ağır hasta sayımızın azalıyor olması bizim için önemli olacak. Bu oranın da önümüzdeki haftalar azalmasını bekliyoruz.
Vaka sayımız, 1.300'ün üzerine çıktı. Düne kıyasla, pozitif tanı sayımız 40 fazla. Artışın kontrol altına alınması, hep birlikte bize bağlı. Maske, mesafe ve temizlik konusunda ödünsüz olun. Bu tabloyu, ihmallerin ve tedbirlerin belirlediğini unutmayın. https://t.co/RVlhe7786O pic.twitter.com/kGeQRyem79
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) August 19, 2020
"OKULLARIN 21 EYLÜL'DE AÇILMASINDAN YANAYIZ"
Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte özellikle eğitimle ilgilenen Halk Sağlığı ekibi Bilim Kurulu ile iletişim halinde. 21 Eylül'de okulların temelde açılmasından yana yaklaşım içindeyiz. Kademelendirme tarzında olur muhtemelen. Önümüzdeki haftalar Milli Eğitim Bakanlığımızla netleştirerek açıklaması yapılmış olur. Bazı sınıfların bir şekilde eğitime başlaması gerektiğini biliyoruz. Genel anlamda 21'inde eğitiminde temelde başlamanın esas, ama eğer salgındaki seyir farklı seyrederse kademelendirme yöntemiyle bir noktaya gelinmiş olur. Gerektiğinde uzaktan, online, hibrit gibi karma yöntemler de olabilir. Ama biz 21'inde başlaması şeklinde bir yaklaşımı benimsiyoruz.
SMA hastalarımızla ilgili sayın Bakanımız da açıklama yaptı. İlaca, erişime hiçbir sorun yaşanmayacak. Dünyada tip 1, tip 2, tip 3'ü bu kadar yaygın, vatandaşından ücret almayan nadir bir ülke olduğumuzu söylemek istiyorum. Son dönem ruhsatlandırılan, oral yolla alınan benzer ilacın daha geliştiğini, ruhsat aldığını bununla ilgili ayrıca hem Maliye hem SGK hem de bizler devrede olduğumuzu, bu ilaca da erişimi kolaylaştırmak noktasında Bilim Kurulumuz uygun görürse onun da önünü açma noktasında olacağız.
Pandemi döneminde ne olursun 83 milyon bir olalım. Siyaseti pandemiye bulaştırmayalım. Sağlık Bakanlığı yurt dışından alınan 8. 75 dolarlık kit dışında 9.8 liranın üstünde bir fiyat uygulaması yapmamıştır. İnsanları yanıltmayalım. Bu kadar net söylüyorum. Bu fiyattan veren başka kuruluşlar, üreticiler, 12 tane üretici de vermedi. Kitin arkasında nasıl küresel oyunların oynandığını çok iyi biliyorum, emin olun kitap yazılır. Lütfen vatandaşımızı yanıltmayalım. Kimlerin arkasında neleri hesap ederek konuştuğunu çok iyi biliyorum. Diyorum ki bakanlık 9.8 liralık kitin haricinde bir alım yapmamıştır.
Herkesin aşı olması gibi bir durum dünyada söz konusu değil, bu önerilmiyor. Bununla ilgili Bilim Kurulu'nda konu gündeme gelmiş oldu. Özellikle kimlere aşı yapılma zorunluluğun olduğunu biliyoruz ama Kovid döneminde kimler riskli olabilir, bununla ilgili bir iki hafta içerisinde çalışma yapılıyor olacak.
Bu yıl Kovid olduğu için daha çok risk taşıyan hangi hasta grubu olabilir. Bununla ilgili Bilim Kurulumuz çalışma yapıyor. Zorunlu olan hastalık durumlarında biz zaten grip aşısını Bakanlık olarak ücretsiz yapıyoruz. Grip aşısına ulaşım, temin açısından da her yıl aldığımız belli miktar aşı var. Bu yıl yine o aşının temini sağlanmış olacak. Bu yıla özel aşının daha fazla tüketileceğini, risk gruplarının daha fazla olduğunu biliyoruz.
65 yaş üzeri olan büyüklerimiz için bu çok gündeme getirilen, yer yer istismar da edilen, biz gerçekten büyüklerimizi bu virüse karşı korumak için 65 yaşla ilgili kısıtlama getirdik. 65 yaş virüsü bulaştırır diye değil, virüs bulaşırsa daha büyük risk olduğu için büyüklerimizi korumak istedik. Şu anda 65 yaşla ilgili genel anlamda kısıtlama yok, özel anlamda il bazında riskli bulunan illerde il kurulları tarafından bu kararlar alınabilir. Sadece bir ili söyleyeyim. Dün konuştuğumuz bir ilin, hastanede yatan hastaların yüzde 42'si 65 yaşın üzerindeydi. Yani ilin yüzde 6 toplam 65 üzeri oranı. Hasta olanlar yüzde 40'ın üzerinde. Bu il için bir önlem almanız gerekmez mi? Bunu büyüklerimizi korumak için aldığımızı bilin. 65 yaşla ilgili genel anlamda kısıtlamanın olmadığını, bunun illere bırakıldığını, 20'ye yakın ilimizde alındığını biliyorsunuz.
Daha önceki toplantılarımızda bu konuyla ilgili Maliye Bakanlığı ile çalışma olduğunu söylemiştim. Özellikle Kovidli hastalarla ilgili poliklinik, servis ve ilgili branş veya branş dışı sağlık çalışanları, hekimler olmak üzere ek ödemenin 1 Ağustos'tan itibaren 3 aylık bir zaman diliminde ödeneceğini buradan söylemek istiyorum. Ayrıca Kovidli hasta grubuyla daha çok uğraşmayan hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımızla ilgili Ocak ayı esas alınarak ayrıca düzenleme yapılarak ek ödeme planlanıyor. Aile hekimlerimizle ilgili olarak da gerçekten bu dönemde bütün hekim arkadaşlarımız gibi yoğun, özverili çalıştıklarını biliyoruz. Kovidli hastaların semptom takibi için sürekli devrede olmuş oldular. 1 Ağustos itibarıyla aile hekimleriyle ilgili olarak bir ek ödeme olacağını söylemek istiyorum. Bunun özellikle, sağlık çalışanlarımızın eforunun, gayretinin, özverisinin parayla ölçülemeyecek kadar çok çok önemli olduğunu iyi biliyoruz. İmkanlar ölçüsünde gayret ve çaba içinde çözüm getirildiğini bilsinler. İmkanlar ölçüsünde bu fedakarlığın karşılığını vermek noktasında gayret içerisinde olduğumuzu bilsinler. Bu noktadaki gayretlerinden ötürü de sayın Maliye Bakanımıza ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Daha önce biz entübe olan hastalar ve yoğun bakımda olan hastalar şeklinde tabloda gösteriyorduk. Burada özellikle yurt dışında bu hasta gruplandırılması entübe olan, yoğun bakıma yatan şeklinde değil bizde yoğun bakımlarımız 1. 2. 3. basamak şeklinde ayrıştırılır. Hafif vakalar, yoğun bakımda oksijen verdiğimiz hasta 1. basamakta takip edilir. Bizdeki ağır hasta tanımı da entübe olan ayrıca oksijen belli düzeyi olan hasta anlamına gelmektedir. Yurt dışının kritik dediği hasta olan tanımladığı 4. 5. hasta grubuna karşılık gerir. Entübe hastalardan daha fazla olan yoğun bakımda olan hastadan daha az olan. Tanım bundan dolayı oldu. Yurt dışıyla bu anlamdaki literatür eşitliğini yakınlığını sağlamak içindi. Yoğun bakım hasta sayıları dışında, ağır hasta vakalarımız niye her gün artıyor? Ağır hasta vakalarını her gün ben isyan ediyorum, artıyor diyorum. Yoğun bakımdaki hasta sayılarımız her gün artıyor. Çünkü yurt dışı bizim gibi hastaları takip etmiyor. Hasta solunum sıkıntısı yaşamadıkça hastaneye gelmiyor. Biz filyasyon yapıyoruz. Temaslı taraması yapıyoruz. DSÖ her kişiye test yapın demiyor. Biz semptomu olan kişilere testlerini yapıyoruz. OSB'lerden olsun tarama anlamında birçok bölgede tarama yapıyoruz. Bizim dünyadaki gelişimle, değerlerle aynı parametreleri konuşmadığımızı söylemek istiyorum. Dünyanın ağır hastayı tanımladığı, test yaptığı kişilerle biz hastane yükü oluşturan, yoğun bakım ve servis hastalarını daha çok önemsememiz gerektiğini söylüyorum.
Antiviral ilacı daha erken dönemde başlamanın imkanını oluşturduk. Hem üretim yapıldı hem bu anlamda kolay erişebilirliği sağlandı. İlaca erişerek kendisini izole ederek, başkasına bulaştırmayarak zatürre oluşumunu azaltması gerekiyor.
Kurallara uyum göstererek eğitimin tamamlanmasının sorun olmayacağını düşünüyoruz. Bizim özellikle filyasyonla yaptığımız pozitif olan hastanın temas ettiği kişileri bulabilir olmak. Temas edilen kişilerde semptom gelişmiş ise, yani ateş, öksürük, ishal benzeri semptom gelişmişse o durumda numune alınıp, testi yapılıyor olmalı. Pozitif ise erken dönemde ilacı başlasın istiyoruz. Bu kişiyi hastane şartlarına getirmek doğru mu? Evde doktor eşliğinde bu tedaviyi pozitif ise başlama en doğru olanı değil mi? Bu hizmeti yapan başka hangi ülkede hekim arkadaşlarımız var? Sunulan önemli bir hizmet, bize özgü hizmet. Hastalar pozitif ise evde izolasyonu. İzolasyonu olan kişilerin temas takibi hızla erken dönemde yapılmalı diyoruz. Riskli olan illerde filyasyon ekiplerinin sayısını arttırıyoruz. Sadece Ankara'da 800 ekibe çıktı. Birinci, üçüncü, yedinci ve ondördüncü gün çağrı sistemi ile bu hastalarımızı semptom takibi için aramış oluyoruz. Eğer semptom değişikliği varsa o durumda hekim arkadaşımızın evde ziyareti, hastaneye gelişi sözkonusu ise 112 ile hastayı hastanaye getirmek şeklinde bir yaklaşım geliştirdik. Bu yaklaşımı emin olun dünyada bulamazsınız. Vatandaşımız izolasyona fazlasıyla önem vermeli, erken dönem ilacını alma çabası içinde olmalı, bir başkasına bulaştırmamalı. Bizim de izolasyonlarını güçlü kılmamız gerekiyor. Birlikte bu mücadeleyi yaparsak başarılı olabiliriz.