Spor Toto Süper Lig'in 30'uncu haftasında sahasında Galatasaray'ı konuk edecek Atiker Konyaspor, yaptığı antrenmanla bu maçın hazırlıklarını sürdürdü.
Teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde Kayacık Tesisleri'nde yapılan antrenman koşu ve ısınma hareketleri ile başladı. 5'e 3 ile devam eden antrenman şut çalışması ile tamamlandı.
Antrenmana tedavilerine devam edilen ve takımdan ayrı çalışan Ali Çamdalı, Selim Ay ve Petar Filipovic katılmadı. Antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Aykut Kocaman, "İkinci yarıya son derece güçlü bir başlangıç yaptık ve dördüncülük pozisyonuna geldik. Bunu hem oyun hem de oyuncuların özellikle kuvvetli ve istekli hali 'Pozisyonumuzu korumayı belki de bir adım öne taşıyabilir miyiz' sorusunu sordurdu hepimize. Bunu düşünen kişilerden bir tanesi de bendim. Fenerbahçe maçından sonraki konuşmamdı zannerdersem. 12 maçımızın kaldığını bunlardan 7'sinin içeride 5'inin deplasmanda olduğunu, içerideki sonuçlarımıza ve puan ortalamamıza bakıldığı andan itibaren de önümüzde bir şeylerin olabileceğini vurgulamaya çalışmıştım. Ancak 'İstediğiniz gibi oldu mu' diye sorarsanız tabii ki de istediğimiz gibi olmadı. Bunun iki tane temel gerekçesi vardı. Bir tanesi kendi içimizden. Bunu sık sık vurguluyorum. Özellikle bu maçtan sonraki sakatlıklar zinciri hem de özellikle ön taraftaki skor yapan oyuncularımızın sakatlıklarıydı. Gol yeme ortalamamıza bakıldığında son 6 maçta bu ortalamamız artmasına rağmen bütün olarak bakıldığı zaman yine de durumu kurtarır gibi gözüküyordu. Ancak skor yapma becerimiz bunu yapacak oyuncularımızın olmaması nedeniyle çok düştü. Bu da kendi adımıza bakıldığı andan itibaren direkt olarak sonuçlara yansıdı. Sonuçlara yansıması ile beraber ciddi bir özgüven kaybına neden oldu. Bunu son Ankaragücü maçı ile beraber kısmen azalttığımızı söyleyebilirim. Hele iç sahada oynadığımız DG Sivasspor karşılaşması bu özgüven kaybının nerelere geldiğini gösteren bir maçtı. 10 maçtır kazanamayan bir Atiker Konyaspor var. Son dönemlerine bakıldığı zaman bunun çok doğru ve uygun bir durum olmadığı ortada. Anormal bir durum bu. Bizim tarafımızdan anlattığım birtakım gerekçeler var. Diğer taraftan 10 maçın içerisinde her maçı da kötü ve rakiplerinden beceri anlamında aşağıda bir takım olarak oynamadık. Bununla beraber sonuçları etkileyen ciddi hakem hatalarının aleyhimize olduğu en az 5 maçı sayabilirim. Fenerbahçe maçından sonra '12 maçımız kaldı 7'si içeride 5'i deplasmanda' dediğim andan itibaren ondan sonra bir şeyler ters gitmeye başladı" dedi.
"ANKARAGÜCÜ MAÇI, GALATASARAY MAÇI İÇİN BANA UMUT VERDİ"
"Galatasaray'a karşı en son ne zaman galip geldiğimizi sorduğumda 16 yıl önce 2003 yılında cevabını aldım" diyen Aykut Kocaman açıklamalarına şöyle devam etti: "Geçmişi unutmamak lazımı hemen bu cümlenin içine koymak lazım. Birtakım şeyleri inşa etmeye çalışırken, yaşananları unutursak ve yaşananların doğru analizini yapmazsak o zaman geleceği de inşa etmek kolay olmuyor. Ne gibi engeller olabilir bu yolda hedefe doğru giderken ana hedeflerden biri olmalı. Bir taraftan takımımızın bu anormal gidişini normale doğru düzeltmeye çalışırken, kendi içimizdeki hataları kendimiz düzeltme becerisine sahipken, diğer taraftan bütüncül bir güce ihtiyacımız var. Bunu da tekrarlamakta fayda var. Özellikle Ankaragücü maçı takımda bir silkinme, bir derlenip toparlanma olduğunu, normal oyunumuza gelmeye başladığımız ve DG Sivasspor maçının bir dip olduğunu sergiler bir durum ortaya koydu. Ama bu ne kadar kalıcı ne kadar değil onu bilmiyorum. Maç öncesinde gözlem ve gözlem sonucunda burnuma gelen koku, bununla beraber oyuncuların maç içerisindeki davranış biçimleri normalimize yaklaşma adımını attığımızı gösteriyor ki bu Galatasaray maçı öncesi bana bir anlamda umut veriyor" diye konuştu.
"FORMDA BİR TAKIMA KARŞI OYNAYACAĞIZ"
Formda bir takıma karşı oynayacaklarını belirten Kocaman, "Bu maç ile ilgili iki çıkış yerimiz olacak. Birincisi çok uzun zamandan beri Galatasaray'a karşı Atiker Konyaspor'un kazanamama durumu, bu ciddi bir motivasyon olacak. Bu durumu güçlü bir şekilde tersine çevirmek istiyoruz. Ama bununla beraber güncele baktığımız andan itibaren 10 maçtır kazanamayan bir takımımız var. Bunu da artık kazanan takıma çevirmek istiyoruz. Ama karşımızdaki rakip bu durumu çevirmek adına çok mu uygun? Doğrusunu söylemek gerekirse yine onların güncellemelerinden gidecek olursak ikinci yarıya çok güçlü başladılar. 9 galibiyet ve 3 beraberlik aldılar. 30 puanlık bir başlangıç yaptılar. Neredeyse maç başına 2,5 puan. 3 beraberliğin 3'ünü de deplasmanda aldılar. Güçlü bir seriye sahipler. Dün oynadığı son kupa maçını da farklı kazanarak ciddi bir moral motivasyona sahip oldular. Kolay atabilen ve zor gol yiyebilen özgüveni yüksek bir takıma karşı oynayacağız. Bu bir gerçek. Ancak bu gerçeklerin hiçbiri futbolun kendine ait o kurallarını değiştirmiyor. Kağıt üzerindekilerin kağıt üzerinde kalabilme ihtimalinin en yüksek olduğu oyun futbol. Dolayısıyla hem bizim biraz toparlanma sürecine giriyor olmamız, Galatasaray'ın da özellikle deplasman karşılaşmalarındaki puan kayıpları ve zafiyetlerinin biraz daha ortaya çıkma durumu maç öncesi biraz daha bizi nasıl kazanmaya doğru gidebileceğimiz yolunda umutkar kılan etkenlerden bir tanesi. Ancak güncel anlamda son derece formda, kuvvetli ve artık şampiyonluk açısından maçlarını kazanmayı başarabildikleri zaman hiçbir engelinin kalmadığını bilen bir takımın olması bu anlamda zorluk derecesini biraz daha artıracak faktörlerden bir tanesi. Ama bu iş son derece güzel ve zevkli bir iş" dedi.
"10 MAÇLIK OLUMSUZ SERİYİ BİTİRMEK İSTİYORUZ"
10 maçlık kazanamama serisini Galatasaray maçıyla bitirmek istediklerini de ifade eden Kocaman, "Petar Filipovic dizinden ameliyat olacak. Dolayısıyla bu sezonun kalanında aramızda olma ihtimali yok. Ali Çamdalı'nın uzun bir sakatlık serüveni oldu. Birkaç hafta daha olmayacağı gözüküyor. Selim'de aynı şekilde aramızda olmayacak. Onun dışında 23 kişilik oyuncu kadrosunun 20'si bugün itibarıyla hazır görünüyor. Bu uzun zamandır yakalayamadığımız bir durumdu. Bunu nispeten geçen hafta elde etmiştik. Ligin son haftalarına gelirken sakatlıktan çıkması ve kadroda olması bir şey ifade etmiyor. Aynı zamanda form durumlarının da yükselmesi gerekiyor. Sakatlıktan sonra tekrar maç ritmini yakalamak çok kolay değil. Antrenmanlarla beraber fiziksel anlamda form durumlarını da yakalatabilirsek şu kalan 5 maçta arkada kalan 10 maçlık olumsuz ve şanssız seriyi silmek en büyük amacımız. Şu andan itibaren kafamdaki en önemli şey, bütün sporlarda en büyük sorunlardan bir tanesi özgüven kaybı. Yapabileceklerinizi yapma konusunda özgüveninizi kaybettiğiniz zaman çok büyük sıkıntılar başlıyor. DG Sivasspor maçı bu anlamda çok net göstergelerden bir tanesidir. Kalan maçlarımızı bir toparlanma sürecine girerken bunu sürdürebilir şekle getirmek, kafamdaki puan hesabından ziyade, daha çok galibiyete ve daha çok puana giden en önemli yol alışılmış ve çalışılmış şeyleri uygulama konusunda özgüveni sağlayacak o yeterliliği kaybetmemek. Kalan 5 maç buraya yardım ederse herhalde gelecek sezona aktarabileceğimiz en büyük sermaye, en büyük hazine olacak gibi gözüküyor. Umarım bunu bu haftaki Galatasaray maçı ile beraber skor ne olursa olsun özellikle o kuvvetli oyunu ortaya koyarak yapabileceklerimizi hatırlamak en büyük isteğim" şeklinde konuştu.