Son dakika spor haberi: Usta yazarlar Hollanda-Türkiye maçını yorumladı!
A Milli Futbol Takımı'mız, 2022 Dünya Kupası Elemeleri G Grubu'ndaki 6. karşılaşmasında Hollanda'ya deplasmanda farklı kaybetti. Milliler, maçtan 6-1 mağlup ayrılarak gruptaki ilk yenilgisini aldı. Karşılaşma sonrası usta yazarlar mücadeleyi değerlendirdi. İşte o sözler... | Son dakika spor haberleri
- Milli Takım Haberleri
- 08 Eylül 2021, 09:09:51
Pes etmeyelim! (Reha Kapsal)
Avrupa Şampiyonası sonrasındaki Karadağ ve son oynadığımız ve galip geldiğimiz Cebelitarık maçı da dahil olmak üzere, Milli takım oyun olarak istenilen seviyeye bir türlü gelemedi. Hollanda maçı öncesinde en büyük sıkıntımız sadece bazı mevkilerde oynayan oyuncularımızın eksikliği değildi elbette.
Saha içindeki oyun organizasyonumuzdaki yetersizlikle beraber, ilk maça göre Hollanda milli takımının 6 oyunculuk bir rotasyona gitmiş olması, dolayısıyla oyun felsefesi değiştiği gibi saha içi disiplini de en üst seviyeye gelmiş bir takıma karşı bu durumda oynamak tabiiki kolay değildi. Bir de daha maç başlamadan sanki soyunma odasında 1-0 yenik başladık mücadeleye.
Bu golle beraber zaten daha önce kötü oynadığımız maçlarda olduğu gibi saha içi bütünlüğünden kopup, herkesin taktik disiplini bıraktığı, saha içinde çok şuursuzca bir oyun oynamaya başladık. Rakibi özellikle orta sahada bloklamamız gerekiyordu. Buradaki hattı oluşturamadık. Klaassen, De Jong, Wijnaldum üçlüsü; Hakan, Orkun ve Okay'a karşı üstünlük sağladığı gibi; takım halinde zaten saha içi enerjisi düşük olan, yediği golden sonra da takımımızın bu kadar çabuk skora teslim olması anlaşılır gibi değildi.
Bu kabullenmişlik, saha içindeki en zayıf gibi noktamız görünse de, eğer biz savunma yapacaksak bunu kalemizden uzak gol yemek üzerine değil, rakibi karşılayarak ortada çoğalmayı planlamalıydık. Zaten Çağlar atılmasıyla birlikte, eksik kaldıktan sonra böyle maçlar oyuncu topluluğu ve teknik heyet için de kolay kolay bitmez. Bu maçtan sonra konuşulacakların en başında da hangi kulüp takımından hangi oyuncunun oynaması olacaktır.
Esasen işin en acı noktası da bu sanırım. Çünkü biz hep oyunlarımızda bir felsefe ve derinlik olmadığından, hep şahısları konuşmaya, hakemi konuşmaya, VAR odası konuşmaya, çizgileri konuşmaya, federasyonda görev alan kuralları konuşmaya çok alışık bir ülkeyiz, nedense böyle bir tarzımız var.
Esas oyunumuzu nasıl geliştireceğiz, emek vereceğiz, kafa yoracağız, kendimizi nasıl geliştireceğiz, bu yaşadığımız sıkıntılı süreci doğru tespit edip çözümlerini nasıl bulacağız; bunlara kafa yormalıyız.
Futbolda tabiiki şahıslar bireysel olarak oynayacak ama ne zaman biz bu değerlendirmeleri saha içindeki oyuna odaklanıp bunun üzerinden zayıf yönlerimizi güçlü yönde geliştirmeyi, yapısal bozuklukları düzeltmeyi gündemimize taşırsak; ancak o zaman ülke olarak daha iyi seviyeye geleceğiz. Kalan 4 maçta da bir an önce toparlanıp, yanlışlarımızı görüp, sonuna kadar bu yarışın içinde olmak için de çabalamalıyız. Dün akşam sadece mağlup olduk, pes etmedik.
ŞENOL DE BOER (TURGAY DEMİR)
Bir takım sahaya çıkmadan maç kaybeder mi!? Biz kaybederiz! Şenol Güneş, Kenan Karaman ve Okay Yokuşlu'da bizlerin göremediği ne görüyor acaba? İnanıyorum ki, tahtaya bu isimler yazıldığında takımın morali yerle bir oluyordur… Belki aynı şekilde takımı olumsuz etkileyen başka birkaç isim daha sayabilirim… Hoca da ısrarla oynatıyor o isimleri. İlginç!
Garip değil mi, son yıllardaki en iyi jenerasyonlardan birini yakalamış durumdayız ancak sahadaki görüntü berbat ötesi… Bunun bir sebebi olmalı… Nasıl bir sebep derseniz, Hollanda Frank De Boer döneminde sapır sapır dökülüyordu… Bizden de dört gol yediler… Sonra, Van Gaal geldi, takımın yarısını değiştirdi ve bize dört attılar… Daha doğrusu önlerine gelene atmaya başladılar…
Sanırım benzer bir sorun yaşıyoruz, takımla hoca arasında hatlar kopmuş gibi… Maçın üstünü, başını anlatmaya gerek yok.
Başlarken gol yedik, olur yersin… Sonra yine gol yedik, sonra yine, sonra yine… Tüm bunlar olabilir ama arada sen de bir şeyler yaparsın… Yani beni üzen skor değil sahadaki manzara… Bizim Çocuklar'ın yüzlerinden düşen bin parçaydı.
Yürüyecek halleri yoktu, inançsız, umutsuz ve adeta hedefsizdiler, ilk 45'te rakibi seyretmekten başka bir şey yapmadılar… Maç gittikten sonra ikinci yarıda iki pozisyon bulduk hepsi o kadar… Asıl problem işte bunlar. Yoksa içerde dört attığın Hollanda'dan dışarıda dört yiyebilirsin, futbolda bu var.
Futbolda olmayan şey baştan teslim olmak. Bana göre bu film bitti… Şenol Güneş yemekler organize edip hepimizi toplasa, herkes yemeğini yer gider ve kimse hocayı dinlemez!
Peki TFF dinler mi!?
Hiç sanmam…
DİĞER HABERLER
-
A Milli Takım'ın 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu'ndaki rakipleri yapılan kura çekiminin ardından belli oldu. İşte Bizim Çocukların maç takvimi... -
Son dakika spor haberi: A Milli Futbol Takımı'mızın, 2026 FIFA Dünya Kupası yolundaki rakipleri belli. İşte Türkiye'nin yer aldığı grup ve rakipleri... -
A Milli Futbol Takımı'nın FIFA 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'ndeki fikstürü açıklandı. İşte ayrıntılar... | Son dakika spor haberleri