MİLLİ TAKIM HABERLERİ - Stefan Kuntz'un sırrı ortaya çıktı! İşte zaferi getiren 5 dokunuş
Son dakika spor haberleri: 2022 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu'nu 2. sırada tamamlayarak play-off'a kalan A Milli Futbol Takımı'mızda Şenol Güneş'in ayrılığının ardından takımın başına getirilen Stefan Kuntz, önemli bir başarıya imza attı. Pozitif tavırlarıyla takımdaki kara bulutları dağıtan Alman teknik adamın sırrı ortaya çıktı. İşte detaylar...
Karadağ'ı deplasmanda 2-1 yenerek 2022 Dünya Kupası elemelerinde play-off'a kalan Milli Takım'ımızda büyük sevinç var. Eylül ayında Şenol Güneş'in yerine Ay-Yıldızlılar'ın başına geçen Stefan Kuntz kısa süre içinde önemli bir başarının altına imzasını attı. Peki, çıktığı 4 resmi maçtan 3 galibiyet çıkaran Alman hoca nasıl Milli Takım'ı hedefe ulaştırdı. İşte Takvim'in haberine göre Kuntz'un sırrı:
1- POZİTİF HAVA IN, NEGATİF HAVA OUT
EURO 2020'de yaşanan büyük hüsran ve Dünya Kupası elemelerinde üst üste yaşanan kötü skorlar takımda çok negatif bir hava yaratmıştı. Ancak Stefan Kuntz'un müthiş pozitif karakteri ve sürekli gülen yüzü, takıma kısa sürede olumlu bir hava getirdi.
2- ÖZGÜVEN DUYGUSUNU GERİ GETİRDİ
Kuntz göreve gelir gelmez hemen ilk iş olarak futbolcularla birebir toplantılar yapmaya başladı. Bu mini zirveler takıma çok büyük bir artı değer sağladı. Futbolcuların iyice kaybolmaya başlayan övgüven duygusu böylece yeniden yerine geldi.
3- HER MAÇA AYRI BİR TAKIM VE PLAN
Kuntz kafasında sabit bir sistem ve kadro belirlemedi. Rakibe ve günün şartlarına göre farklı futbolcular ve formasyonlar kullandı. Çok daha fazla isme şans tanıyarak takımda forma adaletilini yeniden sağladı. Kerem'i 11'e monte edip çok büyük verim aldı.
4- İDDİALI DEMEÇLER VE BASKI YOK
Basın toplantılarında sorular ısrarlı sorulara rağmen Kuntz'un ağzından hiçbir zaman iddialı sözler çıkmadı. Alman teknik adam böylece futbolcular üzerindeki baskıyı sürekli azalttı.
5- ÖNCE ARKADAŞ SONRA HOCA
Kuntz'un en önemli özelliklerinden birisi, futbolculara arkadaş gibi yaklaşması oldu. Alman hoca herkese kendini sevdirerek, futbolcuları kendisine ve hedefe inandırdı. Herkes verilen farklı görevleri bile eksiksiz yerine getirmeyi başardı.