Spor yazarları Türkiye - Macaristan maçını yorumladı!
A Milli Takım'ımız, UEFA Uluslar Ligi play-off turu ilk maçında Macaristan ile karşı karşıya geldi. Bizim Çocuklar müsabakadan 3-1'lik galibiyetle ayrıldı. Fotomaç Gazetesi yazarları da Türkiye - Macaristan mücadelesini flaş ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar... | Son dakika spor haberleri
Maçın geneline baktığımız zaman bir stratejiden ziyade, takımın bireysel becerileri üstüne kurulmuş bir planı olduğunu gördük. İyi oyuncularımız var. İyi takımlarda oynuyorlar. Doğru antrenmanlar yapıyorlar ve kaliteli teknik adamların elinde gelişiyorlar. Bunun yansımasını ofansif aksiyonlardaki çözüm üreten hareketlerde gördüğümüz gibi, top rakibe geçtiğindeki bocalama da karşımızda..
Böyle potansiyeli olan bir kadronun teknik adamı olmak da büyük lütuf. Montella bunun ekmeğini yiyor. Macaristan'ın hocası da İtalyan. Takımındaki her oyuncu, her durumda, ofansif veya defansif ne yapacağını, nasıl pozisyon alacağını biliyor. Baskıdan çabuk çıktıkları gibi, hızlı hücumlarda da doğru yerdeler.
Oğuz Aydın ve Kerem Aktürkoğlu skoru taşıdılar. Üç asist, bir gol çıktı bu ikiliden. "Sıfır" santrafor oyunu Montella'nın tercihi. Bu seçim ile Galler'i de yenemedik, Karadağ'ı da. Barış Alper'i kullanıyor uç noktada, çocuğa da eziyet ediyor aslında. Ama devam ediyor bu seçiminde. Aynı şeyi yaparak, farklı sonuç bekleyenler arasına yazacağız Montella'yı…
Kariyerli takımın sıkıntısı var sahada. Topu bulan kendi gösterisini yapmak istiyor. Kenan bunlardan biri. Maçın etkisiz elemanı. Hakan yine yönetti takımı. Orkun büyük hırsla oynadı ama bu ikili rakip topla yarı sahamıza geldiğinde destekte eksik kaldılar.
Neyse, uzun bir ara vermiştik milli maçlara. Bu tür bocalamaları normal karşılayalım. Hataların üstüne örten ön tarafımız var ve maçın raconunu da kestiler. Şimdi "sıfır" statik santraforla oynayacağımız, risk almayı rakibe bırakacağımız, defans arkasına hızlı oyuncularımız ile sarkacağımız rövanşa gideceğiz. Kendi sahasında kaybetmiyormuş Macaristan… Göreceğiz…
TURGAY DEMİR – ÇOK İYİYİZ!
Macaristan bize ters gelen bir takım ve son yıllarda futbolda iyi bir aşama kaydettikleri de aşikar. Yeteri kadar teknik bir takım ama daha çok fizik güçleriyle ön plana çıkıyorlar. Orban, Schafer, Nagy, Dardai, Fiola, temaslı oyun ustaları. Bizim Çocuklar ilk bölümde Orkun Körkçü'nün harika plasesiyle öne geçmelerine rağmen sert oyuna pek karşılık veremediler. Barış ve Kerem rakibi ön bölgede yıprattılar, Abdülkerim'in uzun topları da son derece etkili oldu. Buna karşılık Kenan Yıldız bu bölümde pek parlamadı. Hakan Çalhanoğlu da öyle…
İkili mücadelelerde genellikle kaybeden taraftık. İyi kontratağa çıkan Macaristan'ın önde yaptığı baskıyı kıramadığımız pozisyonda Schafer'in golüyle eşitliği sağladılar. Dahası Uğurcan bu yarıda üç net pozisyon çıkararak ayakta kalmamızı sağladı... Sakatlık nedeniyle Barış Alper ve Kaan çıkıp yerlerine Mert ve Deniz oyuna dahil oldu. Başta Kerem Aktürkoğlu ve Oğuz olmak üzere takım olarak maçı istiyorduk. Nitekim Oğuz çıktı denilen topu asiste çevirmeyi başardı ve Kerem'le golü attık.
Hemen ardından Kerem'in göğsünde yumuşattığı topu oyuna yeni giren İrfan Can ağlara gönderdi. Sonrasında, biz tekmelere alışırken Macarlar da deyim yerindeyse tekme atmaktan yoruldular. Kontrolünü bırakmadık ve Budapeşte'ye iki farklı avantajı cebe koymuş olarak gidiyoruz..
Yeterince koşup mücadele ettiğimizde yenemeyeceğimiz takım yok. Uğurcan, Kerem, Abdülkerim, Eren, İrfan, Orkun'la çok iyiyiz vesselam. Buna rağmen rövanş kolay olmayacak, tekmelere karşı hazırlıklı olmalı ve sakin kalmalıyız. Rakip kadar koşmamız da şart. Bunu yaparsak A Ligi'ne yükselmemiz işten bile değil. Haydi çocuklar; aynen devam…
MUSTAFA ÇULCU – HAKEM İDARE ETTİ
Maça önde baskı ve ayağa isabetli pas oyunu ile başladık, erken bulduğumuz gole kadar Macaristan'ı çıkarmadık. Golden sonra anlamsızca geriye yaslanınca Macarlar öne çıkmaya başladılar ve beraberliği buldular. Kontra çıkışlarda çabuk çoğalan geçiş oyununu başarı ile uygulayan bir takım. Nagy ve Kerkez ile sağ kanadımızdan her gelişleri tehlike yarattı. Hakan Çalhanoğlu odaklı oyunumuzda ilk yarıda önde Barış, Kerem, Kenan atletik oyuncularımız istenilen topları alamadılar.
Macarlar ikinci yarıya derin savunma ağırlıklı başladı. Kontrataklarla gol aradılar. Kaliteli ve yetenekli oyuncularımızla kalabalık merkez savunmayı özellikle sağ kanat ortalarıyla arka arkaya gelen gollerle açmayı ve öne geçmeyi bildik. Çıkana kadar Oğuz sağda, Kenan solda çok etkiliydi. Anlamlı bir galibiyetle rövanş ve A Ligi için avantaj bizde. Slovak İvan Kruzliak 40 yaşında Elit hakem. Geçen hafta yönettiği Milan-Feyenoord Şampiyonlar Ligi son 16 maçında VAR'a gidip gelirken çok yoruldu. Verdiği vermediği majör kararlarda bir ara şuursuz kaldı.
Maçın hemen başında Kenan- Bola pozisyonunda Kenan takılarak düşüyor penaltı yok devam kararı doğru. Sarısı olan Orkun'un 45+2'de Schafer'e yaptığı kontrolsüz hareketi net ikinci sarıdan kırmızıydı. Ligimizde olsaydı maçın hakemi yanmıştı ama Kruzliak, UEFA'nın maç yönetim tavsiyesine uydu bir 'tık' sabretti kart göstermedi.
45+4'te Fiola-Orkun mücadelesinde teması hissettiği an Orkun kendini bırakıyor penaltı söz konusu olamaz. Hakem temaslı oyuna izin verdi. Zaman zaman oyunun içinde kaldı. Nagy'nin 64 de Mert'e kontrolsüz hareketi sarının üst sınırıydı kırmızı verse 'hayır' diyemeyiz o sarıda kaldı. Diğer gösterdiği sarılar doğruydu. 30 faul ve 4 sarı kartla oyunu tamamladı.