Spor yazarları Macaristan-Türkiye maçını değerlendirdi

MUSTAFA ÇULCU - MONTELLA'YI KUTLARIM

Macarlar agresif ve sert başladı. Arda Güler'i sert müdahalelerle yıldırarak oynatmamaya çalıştılar. İlk 20 dakikada; 8 faul var, 7'sini Macarlar yaptı. 9. faulde Fiola'ya çıkan sarı kart "cuk" oturdu ki oyun disiplini ve hakem Felix Zwayer için bu kart otorite demekti.

Montella'yı kutlarım; çift ayaklı tur maçları nasıl strateji ve sabırla oynanması gerekiyorsa öyle oynattı. Arda'yı sakatlayacaklar diye biz izlerken korktuk, Montella cesur davrandı, 64'e kadar sahada tuttu. 19 yıl sonra deplasmanda Macarları 3-0 yenerek A Ligi'ne yükselen tüm oyuncularımızı ve teknik heyeti gönülden kutlarım.

Elit kategori hakemi 43 yaşındaki Alman Felix Zwayer ile VAR'daki vatandaşı Bastian Dankert; vazgeçilmez ikili. Aynı zamanda UEFA'nın en deneyimli isimleri. Zwayer, sert temaslı oyunu önce sözlü ikazlarla kontrol etmeye çalıştı. 14'te Hakan'a yapılan faulde Arda ile harika bir avantajı yakalamıştık, çevre kontrolü yapmayınca hücumu kesti.

36'da Fiola'nın İsmail'e dikkatsiz müdahalesine doğru bir penaltı verdi. VAR'dan da destek geldi. İlk yarıda 15 faulün 12'sini Macarlar yaptı ama 3 sarının 2'sini biz gördük! Hakem, Szoboszlai'ye karşı çok toleranslıydı.

51'de Arda'ya kontrolsüz giren Dardai'ye çıkan sarı kart sınırları zorladı. Zwayer, 72'de Abdülkerim- Varga arasında yaşanan basit didişmeyi uyarıyla çözebilirdi! Fakat Felix Zwayer'in bu maçtaki performansına baktığımızda asla bir Marciniak veya Turpin değildi.

TURGAY DEMİR - UĞURCANSIN!

Dünya bu kadar hızlı dönüyor işte; üç gün önce B Ligi'nde sıradan takımların arasındayken şimdi A Kalite takımlarla aynı kulvarda, yani hak ettiğimiz yerdeyiz. Helal olsun Bizim Çocuklar'a...

Direkt oynayanı, kenarda bekleyeni, kadroda olanı, olmayanı; hiç ayırmadan söylüyorum; belki de 100 yıllık futbol tarihimizdeki en iyi jenerasyona sahibiz… Arda, Kenan, Kerem, Hakan, Orkun, Mert Günok, Kaan, Mert Müldür, Enes, Rıdvan, Ferdi, Mert, Uğurcan, Merih, Deniz Gül, Yusuf Akçiçek, Demir Ege, Salih, Ahmed, Barış, Emre Mor, İrfan Can, Oğuz, Yunus...

Macaristan önde baskı kurmaya çalışırken, "Bir gol yersek yandık" korkusuyla ayaklarının titrediği gözle görülür bir gerçekti. Maçın başlarında karşı karşıya kaldıkları pozisyonda, Uğurcan'ın "altın eldivenine" takılmasalar belki gecenin hikayesi değişebilirdi. O nedenle, UğurCANSIN diyorum. Çünkü onların hayallerinin bitip bizimkinin başladığı an, o andı...

Alman hakem Felix Zwayer, adil bir yönetim gösterdi, penaltıyı tereddütsüz verdi. Konu futbolsa adaletli yöneten bir hakemle bu oyun çok daha güzel oluyor. Hakan penaltıyı attıktan sonra maç bitti ama Macarlar yine de can çekişiyordu. Kenan, Kerem, Oğuz paslaşmasının ardından Arda harika bir vuruşla fişi çekti.

Aslında okyanusları geçtikten sonra Karadağ deresinde boğulmadan çıkmalıydık ama olsun… Artık hak ettiğimiz yerdeyiz. Var olun çocuklar. Teşekkürler Montella.

ZEKİ UZUNDURUKAN - YÜREKLERİN GÖNDERİNE TÜRK BAYRAKLARI ÇEKİLDİ!

Bizim Çocuklar, Puşkaş Arena'da tarih yazdı. Hak ettiğimiz A Ligi'ne yükseldik. Maçın kırılma anı, 27'de Uğurcan Çakır'ın Gazdag'ın karşı karşıya vuruşunda yaptığı olağanüstü kurtarıştı. Bu kurtarış, Millilerimizi kendine getirirken; Macarlar'ın enerjisini düşürdü ve ümitlerinin küf tutmasına neden oldu! O dakikaya kadar önde top tutamayan, olgun bir atak geliştiremeyen Bizim Çocuklar, tahrip gücü yüksek futbol oynamaya başladı.

Önce Hakan Çalhanoğlu'nun penaltı golüyle Puşkaş Arena'nın sessizliğe bürünmesini sağladık. Ardından 'Altın Çocuk' Arda Güler sahneye çıktı. Harika bir golle Macarlar'ın sesini iyice kestik! İlk yarıda işi bitirdik. Alman hakem Felix Zwayer atmosferden etkilenmeden adil bir yönetim gösterdi. 2-0 önde olmanın morali ile ikinci yarıya müthiş başladık.

Üst üste gol pozisyonlarına girdik. Abdülkerim iki maçtaki muazzam oyununu süper bir golle süsledi! İlk maçta çok sert oynayan Macarlar, dün işi iyice abarttılar; adeta birer kasap gibi futbolcularımızı sakatlamaya çalıştılar. Özellikle Arda Güler'e acımasızca fauller yaptılar.

Futbolcularımız sakin kalmayı başardılar. Her anlamda Macarlara futbol dersi verdik. Sahadan sildik! İkinci yarıda Montella'nın Arda Güler ve Kerem'i kenara alıp; İrfan Can ve Barış Alper'i sahaya sürmesi de çok yerinde bir hamleydi. Maçın son bölümünde oyunu soğuttuk. Rakibi kalemizden uzak tuttuk.

Macarları iki maçta da iyi futbolla yenmek; bizleri Dünya Kupası yolunda umutlandırdı. Bizim Çocuklar, futbolda yeni bir çılgınlık daha ürettiler! Tebrikler Bizim Çocuklar! Durmak yok yola devam!