Soldado ile başlamasa ona da "Niye başlamıyor" diyeceksin! Sorunun cevabı şu; ikisi de Fenerbahçe için çok yeterli santrforlar değil. "Kontradan gol yersek" diye düşünüyor Fenerbahçe... Şenol hoca ise "Gelirse gelsin, ben atarım" diyor. Aykut hoca, basketbol koçu gibi yönetmeye çalışıyor. Alex'i de 15 dakika oynatmaya çalışıyordu. İkinci yarıyı değerlendirecek olursak.... Bazı küçük rötuşlar, büyük sonuçlar doğurur.
Valbuena gitmeli!
Spor Toto Süper Lig'in 28. haftasında Fenerbahçe, sahasında Osmanlıspor'u 2-0 yendi. Sabah Gazetesi usta yazarı Rıdvan Dilmen, bugünkü yazısında karşılaşmayı değerlendirdi. İşte Rıdvan Dilmen'in yazısı...
Günümüz futbolunda duran toplar üçte bir değerinde.
Şampiyonluk yaşamış takımlara baktığımız zaman da duran topları iyi kullanan Hagi, Emre ve Alex gibi oyuncuları görürüz. Fenerbahçe ilk yarıda kenarlarla birlikte 8 tane duran top kullandı ama sonuç alamadı. İkinci yarıda, ikinci duran topta gol geldi. İlk golde yardımcı hakem topun çizgiyi geçtiğini gördü, tebrik ediyorum.
Bu galibiyetle Fenerbahçe'nin kazancı ne oldu? "Daha alınacak 18 puan var. İlk üçte olanlarla oynamayacağım, onların birbirleriyle maçları var" diye düşünüyorlar. Önümüzdeki sezon Aykut Kocaman ile devam edilecekse ki, bence devam edilmeli, bu takımın daha ofansif, yetenekli ve efektif oyunculara ihtiyacı var.
Şu gerçeği görmek lazım. Aykut hoca devam edecekse, Valbuena olmamalı. Kocaman'ın futbol tarzı bu. Kadrodaki oyuncular istediği oyuncular mı, tabii ki evet. Hedeflediği 11 bu mu tabii ki değil. Aykut Hoca, oyun anlayışı için koskoca Alex'i feda etti. Şunu da belirtmemiz lazım. Fenerbahçe son dört maçta hiç gol yemedi. Bu da bir beceridir.
"Ben gol yemeyim, nasıl olsa atarım" diyorsa, ilk yarıdaki futbolla olmaz. İkinci yarıdaki futbolla olur. Valbuea'nın riskinin sadece savunmaya yarımcı olmuyor anlamında görmemek lazım. Aykut hoca top kayıplarını da düşünüyor.
Bir gerçek var; Aykut Kocaman olacaksa Valbuena olmamalı. Kimse, haftaya Valbuena'yı yazmasın kadroya. Aatif oynayacak yine.
Aykut hoca, "Ben buyum, böyle çalışıyorum" diyor. Hocanın iyi bir tarafı var dış etkenlerden etkilenmiyor. "Kaybedeceksem kendi oyunumla kaybedeyim" diyor.
Hakem Halil Umut Meler, ilk yarıda Şener'in sert girişlerine kart göstermedi ama oyunu oynatmaya çalışan yetenekli bir hakem olarak görüyorum Meler'i.