Trabzonspor'un Çek futbolcu Filip Novak, kulüp dergisine açıklamalarda bulundu. Önce santrfor, sonra sol açık, ardından orta saha ve son olarak da sol bek ve stoperde görev yaptığını belirten Novak, "Her çocuk gibi küçük yaştan itibaren arkadaşlarımla sokak aralarında futbol oynamayı çok seviyordum. Futbol hayatımdaki ilk adımları doğduğum şehrin takımı Prerov'da attım. 2007'de Zlin altyapısına geçerek burada profesyonel oldum. Zlin'e transfer olduktan altı ay kadar sonra A takıma alındım ve o sezon 2-3 maç oynadım. Sol bek veya stoper değildim. Bazen santrfor, bazen de sol açık olarak görev yapıyordum. Hatta orta sahada da forma giydim. İkinci ligde birçok maçta santrfor olarak oynayıp çok sayıda gol attım. Önce santrfor, sonra sol açık, ardından orta saha ve son olarak da sol bek ve stoperde görev aldım. Mevkii anlamında yaşadığım bu gerileme sonrası ilk başlarda çok mutlu değildim. Gol atmak isteyen, en kötü ihtimalle o aksiyon alanı içinde yer almayı arzulayan bir oyuncuydum. Bu değişim Jablonec takımında başladı. Takımda yaşanan sakatlıkların ardından sol bek pozisyonu için oyuncu arayışı başladı. Bu bölge için iki adaydan biri bendim. Teknik heyet son olarak bende karar kıldı. Mutsuz olsam da kötü oynamadım. Sonrasında sevmeye başladım" diye konuştu.
"DURAN TOPLARDA POZİSYON ALIRKEN İÇİMDEN GOL ATACAĞIMI DÜŞÜNÜYORUM"
Bu sezon skor anlamında üretken bir futbol ortaya koymasına rağmen tek düşüncesinin takımına katkı sağlamak olduğunu ifade eden Novak, "Tabii ki gol atmak çok güzel ama ben kendimi tam anlamıyla takım oyuncusu olarak nitelendiriyorum. Dolayısıyla takım kazanıyorsa mutlu oluyorum. Rekor kırmak gibi bir beklentim yok. Tek düşüncem maksimum düzeyde takımıma katkı sağlamak. Şans yanınızdaysa top gelir sizi bulur. Atağa çıkarken içimde her zaman gol atma ve takıma ekstradan gol katkısı sağlama isteği oluyor. Duran toplarda pozisyon alırken içimden gol atacağımı düşünüyorum. Bu konuda pozitif bir yapıya sahibim. Olumlu düşünmek gerekir" şeklinde konuştu.
"TRABZONSPOR'A TRANSFERİMDE KARAR VERMEM ZOR OLMADI"
Trabzonspor'a transfer olma süreciyle ilgili de konuşan Novak, "Midtjylland'da iyi oynuyordum. Yöneticiler takım arkadaşlarım yaz transfer döneminde İngiltere veya Almanya gibi ülkelere transfer olmamı bekliyordu. Ancak çeşitli sebeplerden dolayı transferim gerçekleşmedi. Bu duruma üzülmüş, kulübüme ve menajerime kızmıştım. Çünkü gerçekten iyi bir sezon geçirmiştim ve iyi bir takıma transfer olmayı bekliyordum. Kış transfer döneminde menajerim Trabzonspor'un teklifinden bahsetti. Bu haber sonrası hemen internete girip takımı ve şehri inceledim. İlk gördüğüm şeylerden biri çılgın taraftarlarımızdı. Gördüklerimden sonra benim için karar vermek hiç de zor olmadı" ifadelerini kullandı.
"BEKLENTİM ŞAMPİYONLUK YAŞAYABİLMEK"
Trabzonspor'un zirveye oynaması gerektiğini anlatan Novak, "Takım olma adına iyi bir yolda olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü hiçbir takım yüzde yüz takım olamaz. Biz kaliteli insan ve iyi oyunculardan oluşan bir takımız. Sürekli gelişiyoruz. Biz iyi bir takımız. Adım adım gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kulübümüzün her kulvarda başarılı olması, her çıktığı müsabakada galibiyet alması ve zirveye oynaması gerekir. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Benim beklentim iki kulvarda da şampiyonluk yaşayabilmek. Bunun için büyük mücadele vermek gerekiyor. Bu yolda taraftarımızın da desteğine ihtiyacımız var. Onlardan destek görmek bizi ayrıca motive ediyor" diye konuştu.
"MAÇLARDAN SONRA KULAKLARIMIZDA ÇINLAMA OLUŞUYOR"
Teknik Direktör Ünal Karaman ve teknik heyetin yanı sıra taraftarlarla ilgili de yorum yapan Novak, şöyle devam etti:
"Hem teknik direktörümüzle hem de teknik heyetle çok iyi bir ilişkimiz var. Yeni bir yola çıktık. Onlar takıma yenilikler kattılar, biz de ihtiyaçlarımızı paylaştık. Sonuç olarak iyi bir ilişkimiz var. Çok özel taraftarlara sahibiz. Bize inanılmaz destek veriyorlar. Çok uzak deplasmanlara gittiğimizde bile kendilerine ayrılan alanı doldurup bizi çılgınca destekliyorlar. Bu her futbolcu için çok güzel bir duygudur. İşler ters gidince de doğal olarak bunun etkisini görüyoruz. Bunlar futbolun içinde olan durumlar. Daha önce oynadığım takımların taraftarları da iyiydi ancak Trabzonspor taraftarı çok özel. 'Bize Her Yer Trabzon' kavramının altını tamamen doldurabiliyorlar. Gerçekten her yerdeler. Özellikle İstanbul takımlarıyla oynadığımız maçlarda stadyumumuzda inanılmaz bir atmosfer oluşturuyorlar. Maçlardan sonra kulaklarımızda çınlama oluşuyor."
"KONTRATIMI UZATIP ŞEHİRDE KALMAK İSTİYORUM"
'Trabzon'da ister tek, ister ailemle nereye gidersem gideyim büyük bir ilgiyle karşılaşıyorum ve her gittiğim yerden mutlu bir şekilde ayrılıyorum' diyen Novak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle Trabzon'dayken başka bir ülkeyi veya yaşadığımız başka yeri özlemiyoruz. Buradayken sadece ailemi özlüyorum, onun dışında her şey çok iyi. Bu şehir size her türlü ilgiyi ve sevgiyi vermeye çalışan insanlarla dolu. Çok mutluyum. Bu nedenle kontratımı uzatıp şehirde kalmak istiyorum."
"FUTBOL ADINA NE GEREKİYORSA YAPIYORUM"
Novak, her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Formumu korumak için de böyle yapıyorum. Bazen ekstra çalışmalar yapıyorum, bazen de sadece dinlenerek kendimi rahatlatıyorum. Yaptığım işe göre ne zaman ne yapmam gerektiğini öğrendim. Vücudumu tanıyorum ve neye ihtiyacım olduğunu biliyorum. Yapmanız veya yapmamanız gereken şeyler belli. Futbol adına ne gerekiyorsa yapıyorum. Bazı durumlarda da futbolu kafanızdan atmanız ve başka şeylerle ilgilenmeniz gerekiyor. Bu gibi durumlarda kız arkadaşımla şehri geziyoruz. Trabzon'un hemen hemen her yerini gezdik. Bu şekilde her şey yolunda ilerliyor."
"KEMENÇEYE ÇOK ALIŞTIM"
Novak, kemençeye çok alıştığını belirterek, "Kemençeyi ve özellikle bu bölgedeki önemini biliyorum. Trabzon ve Trabzonsporla ilgili izlediğim birçok videoda kemençe sesi var. Kemençeye çok alıştım ve sesi de hoşuma gidiyor" şeklinde konuştu.
"CELUSTKA BANA, 'MUTLAKA TRABZONSPOR'A GİTMELİSİN' DEDİ"
Daha önce Trabzonspor formasını giyinen ve şuanda Antalyaspor'da futbol yaşamını sürdüren Celustka'yı çok iyi tanıdığını söyleyen Novak, "Zlin takımında iki genç oyuncu olarak birlikte oynuyorduk. Sürekli görüştüğüm, iyi bir arkadaşım. Inter ile oynanan Şampiyonlar Ligi maçında attığı golü duymuş ve çok sevinmiştim. Üstelik yakın arkadaşımın Trabzonspor gibi büyük bir kulübün tarihine adını yazdırması da beni çok mutlu etti. Trabzonspor'a gelme aşamasında yine beni ilk arayan kişi de Celustka oldu. Bana, 'Mutlaka Trabzonspor'a gitmelisin. Harika bir şehir ve harika taraftarlara sahip. Takım da çok iyi oyunculardan kurulu' dedi. Kendisiyle yaptığım görüşme de kararımda büyük rol oynadı" dedi.
"MİLLİ TAKIMDA YER ALMAK BÜYÜK BİR GURURDUR"
Ülkesinin milli takımında görev almasının kendisi için gurur olduğunu anlatan Novak, "Milli takıma gitmeyi bir rüyanın gerçeğe dönüşmesi olarak değerIendirebiliriz. Bir sporcu için ülkesinin milli takımında yer almak büyük bir gururdur. Liste açıklandığında ismimi görmek beni çok mutlu ediyor. Amacım sürekli milli takımda yer alacak seviyede olmak. Takımımın büyük turnuvalara katılmasına katkı vermek arzusundayım" diyerek açıklamalarını tamamladı.