Trabzonspor bugün 44. Olağan Divan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi.
Trabzonspor Olağan Divan Genel Kurulu toplantısında konuşma yapan Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, özellikle ekonomik duruma ve transfere dikkat çekerek "UEFA'daki dosyamız , 5 Milyon euro aşılmaması gerekirken 55 Milyon TL aşmamız nedeniyle disiplin kuruluna sevk edildik." İfadelerini kullandı ve altyapıdan gelen oyuncuları överek "Yusuf ve Abdülkadir hakkında gelen transfer sorularına böyle yanıt veriyorum. Bu arkadaşları sakın bir futbolcu olarak görmeyin. Onlar bir kentin futbol felsefesinin yeniden doğuşunun liderleri. Genç kuşakların rol modelleri idolleri. Onlar Trabzonspor'un dünya futbolundaki marka elçileri. Onlar aynı zamanda ülkede irtifa kaybeden Trabzonspor sempatisine yüzde 300 geri kazandıran kişilerdir. Onlara şu kadar milyon Euro diye bakamayız." İfadelerini kullandı.
Ahmet Ağaoğlu'nun konuşmasının satır başları şu şekilde;
Biz vakti zamanında Trabzonspor'un şampiyonluklarıyla coştuğumuz yerde, zorlu süreçte görev almayı da fedakarlık olarak nitelendiremeyiz. Öyle olursa geçmişteki zaferlerle övünme coşma hakkımız yoktur.
Bu coğrafyada çocuk ana rahmine düştüğü anda oluşmaya başlayan bir sevdadır renk sevdasıdır. Beşikdüzü'nde bir okuldaki karne töreninde çocukların Trabzonspor formalarıyla coşkusunu gördünüz mü? Böyle bir şeyi dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz.
Yönetimi devraldığımızda 892 Milyon TL borç vardı. 1 Milyon 185 bin TL borca ulaşılmış durumunda. Aradaki fark 305 Milyon TL faiz ve kur farkıyla oluşmuştur. Bir yıllık süreci düşündüğünüzde 90 Milyon TL karla kapattık ancak kur ve faiz farkları tabloya yansıdı.
Yine UEFA'daki dosyamız, 5 Milyon Euro aşılmaması gerekirken 55 Milyon TL aşmamız nedeniyle disiplin kuruluna sevk edildik.
2-3 Milyon Euroluk bir transfer bütçesi kullanabileceğimizi anlatmaya çalıştık. Para var harcamıyorlar, başkan çok cimri tarzında anlaşılmasın. Alakası yok, UEFA'nın çizdiği sınırlar buna tekabül ediyor. Bunun aşılması demek Avrupa'ya gitme hakkının alınması demek ve aynı zamanda Trabzonspor'a ihanet demek. Bunun üstüne çıkmamız mümkün değildir. Bu şahsi bir karar değildir.
Biz yaptığımız hamlelerle diğer kulüplerin bir adım önünden gidiyoruz. Herkesin kendi tercihidir, ancak ligi Fransa'yı yenen, İzlanda ile karşılaşan milli takımda ligi şampiyon bitiren takımdan bir tane futbolcu varken Trabzonspor'dan kaç futbolcu olduğu ortadadır. Tekrar söylüyorum bir tercih meselesidir.
Bugün sokağa çıktığınızda taraflı tarafsız herkes aynısını söylüyor "Bu ülkenin futbola bakış açısını değiştirdiniz, gençlere güvenilmesi gerektiğini gösterdiniz". Bunu sportif başarı olarak görmüyoruz başarısızlığın bir tık üstü olarak görüyoruz.
Bu salonda altyapıdaki çocuklarla konuşurken ağabeyleri Yusuf'ları, Abdülkadirleri diğerlerini göstererek onlar aynı zamanda iyi futbolcular değil, kulüp ekonomisini kurtaran kahramanlardır dedim.
Yusuf ve Abdülkadir hakkında gelen transfer sorularına böyle yanıt veriyorum. Bu arkadaşları sakın bir futbolcu olarak görmeyin. Onlar bir kentin futbol felsefesinin yeniden doğuşunun liderleri. Genç kuşakların rol modelleri idolleri. Onlar Trabzonspor'un dünya futbolundaki marka elçileri. Onlar aynı zamanda ülkede irtifa kaybeden Trabzonspor sempatisine yüzde 300 geri kazandıran kişilerdir. Onlara şu kadar milyon Euro diye bakamayız.
Sonuç olarak bu borç ödenemeyecek borçlar değildir.
860 Milyon borcun 600 Milyonu banka kredileridir. Dönemizde 229 Milyon TL kredi kullandık. Dönemimizde oyuncu satışlarından 15.2 Milyon Euro kazandık. 2.2 Milyon Euroluk transfer gerçekleştirdik.
Sermaye artımından 35 Milyon TL gelir elde ettik. Önümüzdeki dönemde de 33 Milyon TL değerinde bir hisse gelirini de banka borcuna aktaracağız.
Bugüne kadar ödediğimiz rakam ise 450 Milyon TL.
Trabzonspor bütçenin yüzde 40 üzerinde faiz ve kur farkı ödüyoruz. Biz 220 Milyon TL ile hayatımızı sürdürebilecekken 305 Milyon TL kur ve faiz farkı ödeyen kulüp haline geldik.
Tarihimizde ilk defa 102 Bin forma satışı yaptık. Düşünün yıldızlar gitmiş yerlerine 20 yaşında çocuklar gelmiş. Yıldız gelirse reklam artar, forma satışı artar denilir ancak Trabzonspor'da sadece borç yükselmiş. Demek ki Trabzonspor taraftarının Trabzonspor'a bakış açısı farklı, özledikleri Trabzonspor farklı. Sahada Trabzonspor gibi mücadele eden takım gördüklerinde 25 bin ortalamaya oynadık.
Şuan sözleşmesi biten ve ayrılanlar Olcay ve Ibanez var. Rodallega'yla ilgimiz sürdüğü için onu da katarak baktığımızda 10 yabancı futbolcumuz var 20 yerli futbolcumuz var. Kamil Ahmet dışında yerliler altyapıdan gelme futbolcular.
Kadro maliyetini 13.4 Milyon Euro'ya gerilettik. Bize öngörülen maksimum kadro maliyeti 100 Milyon TL. Bu nedenle çok dikkat etmeliyiz. Toplum bir çok alışkanlığından vazgeçse de beni üzecek kadar bazı eleştiriler oluyor. "Şampiyonluğa bu gençlerle mi gideceğiz" diyorlar evet bunlarla gideceğiz. Gençlere güvenmeyenlerin spor adamlığından ben şüphe duyarım. Bu ülkede spor adamlarının en büyük görevi gençlerine güvenmektir. Birincil öncelik bu olmalı.
Çok ciddi bir tasarruf söz konusu. UEFA'nın mali kriterlerinin sınırlaması içinde kalma uğraşı içerisindeyiz. Bu uğraşı verirken asla zirve mücadelesinden de geri kalmayacağız. 3-1lik Galatasaray maçını hatırlıyorsunuz, o maçı kazansaydık şampiyonduk. Sözüm Galatasaray'a asla değil şampiyonluklarını da kutladım, ama hakem olarak yaptıklarıyla bir şampiyonluktan oldu. Ben 17 yaşındaki gençlerimi senin adaletine teslim ettik onu katledemezsin. Bir maç bir takımın kaderini nasıl etkiliyor görüyorsunuz. Ama bunu yapanların yanına kar kalmadı. İlk kez bir Trabzonspor maçı sonrası MHK istifa etmek zorunda kaldı. O hakeme bir daha görev verilmedi. Trabzonspor eski Trabzonspor değil. Sadece 77-79 sarı kart görerek iki sarıdan kırmızı bile görmeyen fair play sıralamasında sezonu lider bitiren ülke genelinde sempati kazanan kulübün başkanı da böyle konuşabiliyor. Biz Galatasaray maçında 3 puan kaybederek şampiyonluğu kaybettik ama 17 yaşındaki Arda'yı Türkiye 3 ay konuştu. Bunu hiçbir şeyle karşılaştıramazsınız.
Bir iki sitede okudum bugün sizden Yusuf ve Abdülkadir için onay alacakmışım. Heralde yaptığım açıklamalarla herşey açığa çıkıyor. Onlar bizim için milyon euorlarla ölçülemez.
Monaco ve Lille geldi teklif yaptı ancak en son şunu söyledim ; Kulübün borcu 160 Milyon Euro. Bu rakamı getirip masanın üstüne koysanız dahi bu sene futbolcularımı satmayı düşünmüyorum. Bu oyuncular ligin en değerli futbolcuları. Onları 8-10 Milyon Eurolara satmam. Satarsam hem Trabzonspor'a hem Türk futboluna hem ekonomiye ihanet ederim. Bu çocuklar prılanta diye geldiniz. Ozaman pırlantanın gerçek değerini vereceksiniz. Ancak gelecek yıl sonunda bu sene değil.
UEFA'ya verdiğimiz savunmada yaptıklarımızı anlattık. Sermaye artırımını, altyapı hamlelerimizi, transfer harcamalarını herşeyi anlattık. Bu arada Fenerbahçe bizden önce savunma yapmaya girdi. Ali Koç çıkınca bana "Başkan bizi çok zorladılar sizin altyapı hamlelerini mutlaka iyi anlat" dedi. Biz de zaten bu konuda önemli bir hazırlık yapmıştık. UEFA disiplin kurulu en fazla 5 Milyon Euro zarar olacak dedi ve biz 4 Milyon Euro civarında kapattık. BDDK ile ilgili olan anlaşmanın yapılmasını talep ettiler ki bunda da bir sorun bulunmuyor. 1 hafta 10 gün içinde UEFA kararını açıklayacaktır. Olumsuz karar çıkarsa tahkime gideceğiz. Her türlü tedbirimizi almış durumdayız.