Hürriyet Gazetesi Yazarı Murat Fevzi Tanırlı
İşte o yazı:
Şampiyonluğun başmimarı Abdullah Avcı, 1999'da İstanbulspor altyapısında başladığı antrenörlük kariyerinde, Başakşehir'de iki ayrı dönemde toplam 10 yıl görev yaptı. Hem bu 10 yılda hem de Beşiktaş/Trabzonspor dönemlerinde Türk futbol kültürüyle bağdaşmayan çok önemli 2 mesaj verdi:
1- Teknik direktörün işi asla hakem konuşmak değildir.
2- Teknik direktörün işi maç sonunda uzatılan mikrofonlara 90 dakikayı irdelemektir, artısıyla eksisiyle değerlendirme yapmaktır.
O HEP ISRARLA TEKNiK TAKTiK KONUŞTU
Hakem konusunda hastalıklı ülkemizde ısrarla ve istikrarlı şekilde bizlere oyun planından, istatistiklerden, koşu mesafelerinden, taktikten bahsetti Abdullah Hoca. Bu güzel oyunu anlamamıza, sahada gördüklerimizi yorumlamamıza katkı sağladı. 'Saygı' çerçevesinde milyonda bir bahsetti hakemden ki canı sağolsun. TFF, antrenörlük eğitim müfredatına "Saha dışında bir teknik direktör nasıl olmalı?" konu başlığıyla Abdullah Avcı köşesi açmalı. Çiçeği burnunda teknik direktör adaylarını gördükçe faydası olacağı aşikar.
8 Mart'ta yaratılan kaos, bilinmezlikler, ithamlar, soruşturmalar derken somut sunulamayan gerekçelere karşı hakemlerin hukuk mücadelesi...
Sayın Nihat Özdemir'in "Futbolun Yargıtay'ının alacağa karara saygı gösterilmesi" açıklamasına rağmen Tahkim'in kararının uygulanmadığı, TFF ve MHK süreci, istifalar derken yeni bir başlangıç yapıldı...
Camiayı tek liste altında birleştirebilecek nadir isimlerden sabri Çelik çatısındaki kurulla hakemlerin hayata dönüşü, camianın mutluluk barometresinin artışı...
Sadece 8 Mart'ta infaz edilen hakem ve gözlemcilerin değil, sezon başında emrivaki yapılarak VAR kadrosuna alınıp, 7. haftadan itibaren serdar Tatlı raporuyla 'istenmeyenler' listesine konulan Mustafa Öğretmenoğlu, Koray Gençerler gibi isimlerin de dönüş heyecanı.
Hatta içlerinde Bahattin Duran, Tarık Ongun'un da yer aldığı yardımcıların bu hafta yeşil zemine ayak basması muhtemel. Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde, kuvvetlinin hukuku mu geçerli oluyor derken ulu önder Atatürk'ün sözü noktayı koyuyor: "Herhalde dünyada bir hak vardır ve hak, kuvvetin üstündedir."
Emeğe saygı ve yöneticilik vizyonu budur
Her MHK döneminin prensleri de olur, unutulanları da... Jet terfiyle çıkarılanlar, siyasi gücüyle yer edinenler, tecrübe kazanmadan yükseltilenler, boyunduruk altına girmediğinden yok edilenler, performansı çok iyi olduğu halde MHK kanaatiyle (!) yerini kaptıranlar, kulüpler aracılığıyla ricacı olunanlar. Örnekler gani...
MHK'ların ömrünün kısa olduğu ülkemde nadir de olsa güzellikler yaşanıyor. Haziran ayından bu yana 4 kez MHK Talimatı değiştirildi. Neden? 8 Mart'ta olduğu gibi hakemleri oyuncağa çevirecek yapıya zemin hazırlamak, istediklerini alıp, istemediklerini her an şutlayabilmek için. Malumunuz TFF 16 Haziran'da seçim kararı aldı. Peki Ferhat Gündoğdu MHK'sının klasman belirleme takvimi ne zamandı?
Seçimden önce! Yeni TFF kendileriyle çalışmak istemezse gider ayak şekillendirebileceklerdi.
İlk etapta camiayı toparlama amacıyla gelen tecrübeli sabri Çelik MHK'sı ne yaptı? Klasman belirleme takvimini seçim sonrasına bıraktı. TFF'nin yeni yönetim kurulunun kendileriyle devam edip etmeyeceği belli olmadığından etik olarak fevkalade hareket sergilediler. Emeğe saygı, yöneticilik vizyonu ve adap bu olsa gerek!
Kurumsallık mı dediniz?
Beşiktaş, Zorbay Küçük'ün Trabzonspor maçındaki kural hatası; Altay Kulübü de 'Alper Çetin'in 8 Mart MHk kararları kapsamında hakemliği bittiği halde Antalyaspor maçında AVAR olarak görev aldığı' gerekçesiyle TFF'ye başvurdu. Trabzonspor, 2-2'lik Antalyaspor beraberliği sonrasında şampiyonluğunu ilan etti. Beşiktaş'ın kural hatası başvurusu ile ilgili TFF'den resmi bir karar açıklanmadı. TFF 'kural hatası olmadığını' şifahen anlamamızı buyurdu. Yalnız, Yeniceoba Gençliği Belediye Spor'un başvurusuna Tahkim Kararları'nda hemen cevap vermişler!
Suat Arslanboğa ve diğerleri
Keza Altay'ın da başvurusuna dair bir açıklama yok. "Altay'ın Alper Çetin için yaptığı 'hakem değil' başvurusu reddedildi. MHK'nın 8 Mart kararı Tahkim'de yok sayıldığından, Tahkim'e giden/gitmeyen herkesin eski klasmanı geçerli kabul edildi" gerekçesini karar almak çok mu zor? Ayrıca bu karar açıklanmadığından, hakkını aramak için Tahkim'e gitmeyen lakin MHK kararının reddiyle haklarını doğal olarak geri kazanan Suat Arslanboğa ve birkaç yardımcı hakem de görev alamıyor ne yazık ki.