ERMAN TOROĞLU - TEMPO ARTMALI
Oyun başlıyor, Trabzonspor ile Giresunspor kafa kafaya oynuyor. Ne zamana kadar? Giresunlu Serginho sakatlanıp çıkana kadar. Türkiye'de bir oyuncu demek ki takıma ne kadar tesir ediyor.
ERMAN TOROĞLU - TEMPO ARTMALI
Oyun başlıyor, Trabzonspor ile Giresunspor kafa kafaya oynuyor. Ne zamana kadar? Giresunlu Serginho sakatlanıp çıkana kadar. Türkiye'de bir oyuncu demek ki takıma ne kadar tesir ediyor.
Trabzonspor yavaş yavaş tempoyu artırdı. Kalecinin büyük hatasıyla da bir gol attı. Futbolcular arasında yük herkese eşit binmiyor. Mesela dün gece Abdülkadir Ömür ile Bakasetas müthiş oynadı. Siopis gözükmedi ama tabiri caizse oyunun hamallığını yaptı.
2-0 olduktan sonra da oyuncu değişiklikleriyle Trabzonspor, rakibinin ipini çekti.
Trabzonspor'un daha doğrusu Abdullah Avcı'nın bir stili var: Önce gol yemeyeyim, kontrollü oynayıp açık vermeyeyim. İyi güzel de seyirci bu işi çok fazla sevmez. Zaman zaman tempo yapmak lazım.
Tamam oyuncu kalitesi ve futbol karakterine göre bu işler yapılır kabul ediyorum. Ama işte seyirci devamlı tempo ister hele Trabzonspor seyircisi... Bu olmayınca seyirci de maça gelmiyor. Maça ne kadar çok seyirci gelirse futbolcuyu o kadar kamçılar ve onu rakip takımın üstüne iter.
Ali Palabıyık hatalardan sonra yine sahneye çıktı. Aslında kumaşı kötü olmayan bir hakem ama maalesef bazen dağılıyor. Dün gece öyle ufak tefek itmelere prim vermedi. Doğru da yaptı.
Ama sen iyi niyetle bunu yaparken bazı topçular rakibin bileğine basar. Böyle anlarda onu yakalayıp cezalandırman gerekir. Hızlı oynatmanın bir de bu tarafı da var.
Dün ilk yarı uyuttu, ikinci yarı hareketli geçti. Futbol demek gol demek ama bazen öyle maçlar seyrediyoruz ki çok hareketli oluyor ve keyif alıyoruz. Trabzonspor'un biraz daha tempoyu yükseltmesi lazım.
ZEKİ UZUNDURUKAN - BARDHI'YI BIRAK NACİ'YE BAK!
Trabzonspor'dan Giresunspor karşısında güçlü ve potansiyelli bir oyun bekliyordum. Ama bordo-mavililer, maça yine birinci bölgede yana-geriye paslaşmalarla başladı.
Topla daha fazla oynamak, daha fazla pas yapmak sana maç kazandırmıyor. Alın size Karagümrük maçı. Bunları başarı ile yaptınız ama farklı yenildiniz. Günümüzde hızlı oynayan, topu hızlı çeviren, çabuk düşünen, öne oynayan takımlar başarılı oluyor.
Trabzonspor, 675 gündür evinde kaybetmiyor ve Giresunspor gibi rahat yenebileceği bir takımla oynuyor. Ama Trezeguet ile bulduğu hızlı hücumlarda önde çoğalamıyor. Bu takım sezon başından beri rakip ceza sahasında çoğalamıyor. Acaba neden?
Abdullah Avcı, oyuncularına 'Çok ileri gitmeyin, kaptırdığımız toplarda geri dönemiyoruz' mu diyor? Şampiyon hoca asla böyle bir şey demez. Dün savunmada bekleyip, kontrataklarla Trabzonspor kalesini zorlayan Giresunspor, daha fazla adamla gol aradı.
Visca'nın sakatlığından sonra sağ kanatta değişkenli olarak Abdülkadir Ömür ve Maxi Gomez'i gördük. Larsen de çok önde oynadı. Maxi Gomez bu takımın golcüsü. Servisi yapacak olan Gomez değil. Gomez'i orta yapmak için kullanacaksınız golü kim atacak?
Trabzonspor, Bajic'in sırtına çarpıp ağlara giden golle öne geçti. Sonrasında üzerindeki stresten kurtulup daha rahat oynamaya başladı. Ama düşük pas kalitesi, pozisyon zenginliği yaşanmasına engel oldu. Trabzonspor'da sahada Marek Hamsik olmayınca, oyun lideri eksikliği hissediliyor.
İkinci yarıda Abdülkadir Ömür içeri kat ederek oynayınca, Trabzonspor ataklarına bir lezzet geldi. Trabzonspor'a Enis Bardhi'yi kim aldırdı gerçekten çok merak ediyorum. Çok kötü oynuyor, takım bütünlüğünü bozuyor. Abdullah Avcı, Bardhi'ye nasıl 60 dakika tahammül etti inanılır gibi değil.
Transfer edilen oyuncuları 'kazanacağım' derken, lig elden gidecek. Kim hazırsa o oynamalı. Naci Ünüvar'a yazık değil mi? Çok zeki ve kıvrak bir oyuncu Naci. Abdülkadir Ömür-Naci Ünüvar ikilisi, rakipler için adeta bir kabus olur!
İkinci yarıda aynı dakika içinde Maxi Gomez'in süper iki kafa vuruşunda Onurcan Piri mükemmel kurtarışlar yaptı. Ama Maxi Gomez, yakaladığı 3. pozisyonda Onurcan'ı avladı. 2. golden sonra Trabzonspor taraftarı coştu. Ama Trabzonspor, geçen yıl şampiyonlukta büyük pay sahibi olan 12. adamın desteğini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. Dünkü maçta bilet fiyatları ucuz olmasına rağmen tribünlerde 20 bine yakın taraftar vardı.
Trabzonspor taraftarı sabırlı oyun değil, baskılı oyun istiyor. O yüzden Abdullah Avcı, bütün ezberlerini bir kenara bırakıp, güçlü bir oyunla bundan sonraki maçlara çıkmalı. Bu takımda potansiyel var. Ama bu potansiyeli hayata geçirmek için coşkulu ve iştahlı oyun şart. Tıpkı Monaco ve Fenerbahçe maçlarında olduğu gibi.
Sıkıcı bir ilk yarı oyunundan sonra daha güçlü bir ikinci yarı oyunu, Trabzonspor'a farkı getirdi. Peki ikinci yarıda neleri doğru yaptı Trabzonspor?
1) Hücum silahları gerçek bölgelerinde oynamaya başladı. (Gomez ve Abdülkadir Ömür)
2) Takımın oyununu bozan Barhdi çıkıp, Naci girince sol kanat da aktif hale geldi.
3) Dikine oyun ve daha fazla adamla hücum, pozisyon zenginliği getirdi.
Bundan sonraki maçlarda stoper hattı Vitor Hugo-Gbamin olmalı. Abdullah Avcı, mecbur kalmadıkça Bartra'yı kenarda tutmalı.
Bu galibiyet Trabzonspor'a ilaç gibi geldi. Ama Fırtına'nın zirve yarışında tutunabilmesi için seri galibiyetlere ihtiyacı var.