Spor yazarları Adana Demirspor - Trabzonspor maçını yorumladı!

ZEKİ UZUNDURUKAN - YA BİR YOL BUL YA BİR YOL AÇ YA DA YOLDAN ÇEKİL!

Enis Bardhi'ye 84 dakika sabreden bir hocası var Trabzonspor'un. Biz, Bardhi'nin kötü futbolunu eleştirmekten bıktık ama Bjelica oynatmaktan bıkmadı! Yenilen golde hatası var. Oyuna hiçbir katkısı yok. Top kaptırıyor, dağa taşa şut atıyor, karavana ortalar yapıyor. Hepsi bu. Ligin daha 8. haftası ve lider Fenerbahçe, Kasımpaşa'yı yenerse, zirve ile arasındaki puan farkı tam 12'ye çıkıyor Trabzonspor'un. Yani topladığı puan kadar puan farkı yemiş olacak Trabzonspor.

Ortada ilerisi için umut veren bir takım da yok. Yönetim, hocanın bir dediğini iki etmedi. Petkovic hariç kimi istediyse aldı. Ama ortada futbol oynayan bir takım yok. Saha içinde kimin ne yaptığı, kimin nerede oynadığı belli değil. Sözleşme yenilemek için 1 milyon 700 bin euro'yu beğenmeyen Bakasetas, Adana Demirspor karşısında kötü bir futbol ortaya koydu. Bu sezon iyi oynadığı maç yok denecek kadar az. Bjelica, Mehmet Can'ı neden kesti, Terezeguet'nin yerine Fountas'ı neden oynattı, ne yapmaya çalıştı? Anlayan biri varsa bana anlatsın!

Bjelica ile kazandığı karşılaşmalar da dahil, 'İste Trabzonspor bu' dediğimiz maç yok. Hoca saha kenarında ortaya akıl koyup, maçı çözecek hamleler yapamıyor. Her hattı ile dökülüyor Bjelica'nın Trabzonspor'u. İlk yarıda Yusuf Sarı, Eren Elmalı ile girdiği bütün ikili mücadeleleri kazandı. Patrick Kluivert, maçı kazanmak için taktik üzerine taktik geliştiriyor. Bjelica, takımı ayağa kaldırmak için hamle yapayım demiyor. Tam 71 dakika bekledi hamle yapmak için Bjelica. Trabzonspor koşmuyor, yenilgiye reaksiyon göstermiyor.

Sahada maç bitse de gitsek der gibi oyuncuların surat ifadeleri... Peki Bjelica'ya sabretmek ne kadar doğru? Ligin daha 4'te 1'i bitmeden lige havlu atmak üzere Trabzonspor! Onuachu gibi bir santrforun var. Top taşıyamıyorsun santrforuna. Orta alan çok yumuşak. Trabzonspor ne hücum yapabiliyor ne de savunma! Peki nasıl olacak bu iş Bjelica! Bize şunu söyleyebiliyor musun mesela; 'milli maç arasından sonra bu takım tabanca gibi olacak.' diyemiyorsan, Trabzonspor'a boşa vakit kaybettirme! Trabzonspor kaybederken bile savaşarak kaybetmeli! Senin takımın mağlup olurken, taraftarına azap çektiriyor Bjelica! Böyle gitmez Bjelica! Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil Bjelica!

REHA KAPSAL – DEĞİŞTİREMEZ

Trabzonspor'un kötü gidişe 'Dur' demesi açısından Adana Demirspor deplasmanında göstereceği performans, milli ara öncesi çok önemliydi. Nenad Bjelica yine geçmiş maçlardan herhangi bir ders almadığı gibi, aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekledi. Bu düpedüz çok büyük hataydı.

Savunmanın kenar bekleri Larsen ve Eren Elmalı üretken değil. Orta saha seçimi haftalardır kötü olduğu gibi rakibin de doğru analiz edilmediği ortaya çıktı. Çünkü ligimizin en hızlı orta sahayı geçen, öne doğru hücum geçişlerini en iyi yapan takımı Adana Demirspor'a karşı Berat Özdemir gibi temposuz bir 6 numara ile oynamak, Enis Bardhi ve Anastasios Bakasetas ile 11'de başlamak sıkıntıydı.

Bakasetas takımın el freni olmuş. Devamlı hakemle konuşup çenesini yoracağına biraz da ayaklarını konuşturmalı. Fountas sol çizgide, orada oynayacak bir futbolcu değil. Tipik bir santrfor arkasında, 10 numarada oynayacak bir futbolcu. Visca da haftalardır formsuz. Böyle olunca da Trabzonspor'un organize bir atağı olmadı. Özellikle Paul Onuachu gibi ceza alanı içinde etkili, uzun boylu pivot bir forvete kanat oyuncularından herhangi bir top gelmedi. Trabzonspor pozisyon bulmakta ve üretmekte ciddi sıkıntı yaşadı.

Ne Larsen ile Visca sağda, ne de solda Eren ile Fountas birbirini tamamlıyor. Bjelica'nın yine her maçtaki gibi 3 tane 10 numara oynatma sevdası anlaşılır gibi değil. 70. dakika oyuna müdahalesi çok çok geç. Hem maçın başında hem de sonrasında farklı formasyonları farkılı futbolcularla oynayabilirdi.

Takım gibi Bjelica da çok formsuz. Mantığı çok düz. Klasik bir antrenör profili çiziyor. Geldiğinden beri hiçbir zaman hem takıma eli değmedi.
Daha derin düşüncelerle farklı işler deneyip daha pragmatik bir hoca olduğunu göstermesi gerekir.

Büyük takımları çalıştırmanın hem temel hem de diğer meslektaşlarına göre fark yaratacak kuralı da teknik-taktik olarak liderliğiniz gibi farkınızı da ortaya koymanızdır. 'Fikrini değiştirmeyen insanlar hiçbir şeyi değiştiremezler'