Fikret Orman'ın açıklamaları şöyle;
Burada 31 oyuncumuz var. Ve hep beraber güzel bir kamp dönemi geçiriyoruz. Tabii ki transfer ihtiyaçlarımız var. Bu sezon hocamızla beraber iyi bir çalışma dönemi geçiriyoruz. Transfer 2 Eylül'de bitecek. 1 ay kadar bir süre var. Her seferinde söylüyorum Beşiktaş gibi bir kulüpte transfer yapmak dünyanın en kolay işi. Ancak bu transferin mali portresi çok zorluyor bizi. Çalışıyoruz.
Yoğunlaştığımız oyuncular var. Sezon başladığı tarihe kadar değil 2 Eylül'e kadar elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Sadece almak değil bazı oyuncular gidebilir de.
Quaresma çok duygusal bir kişilik. Futbol hayatının en uzun dönemini Beşiktaş'ta geçiriyor. Ben Beşiktaş'a başkan olduğum dönemden beri 2.5 senelik bir süreci var. Gitti geldi şu an 5. senenin içerisindeyiz. Duygusal bir arkadaş. Etkileniyor bu tip şeylerden. Esasında onun tecrübesinde olan birisi etkilenmemeli böyle şeylerden. Biz hiçbir oyuncumuzla ilgili gayri ciddi açıklamalarda bulunmayız. Herkes ona göre hareket etmeli. Gitmek isterse gelir şartları konuşuruz. Gitmek istemiyorsa zaten bizle 1 yıllık kontratı var.
Futbolda kimseyle alakalı böyle kesin konuşmamak lazım. Bugün söylediğiniz şey yarın farklı bir şekilde gelişebilir. Kamuoyunun önünde gelişen bir olay olduğu için de herkes istediği şekilde yorumlayabiliyor. Ama gerçekler de mutlaka bir gün ortaya çıkıyor.
Güzel bir sezona başlıyoruz, güzel işler yapma gayretindeyiz. Hep beraber pozitif bir havayla yapmaya çalışıyoruz. Beşiktaş'ın mutsuzluğu üzerinden hep aynı şeyi söylüyorum, bu camiaya yönelik bir mesajdır: Beşiktaş'ın mutsuzluğu üzerine plan yapmayın. Küçük resme baktığınız zaman Beşiktaş üzerinde hep bir negatiflik üzerine çalışan bir ekip var.
Bu negatiflik üzerine çalışan ekip sürekli oyuncular üzerine oynuyor. Ona gönderiyor, bunun hakkında şöyle böyle diyor. Ben 40 senedir Beşiktaş'ın içinde taraftarlık, yöneticilik, başkanlık yaptım. Hepsini yaşadım. İnternet üzerinden bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bir gündem yaratmaya çalışıyorlar. Bunun benzer olayları başka kulüplerde de oluyor ama onlar bunu gündeme getirmiyor.
Bugün 30 kişi bir yerde buluştu başka bir açıklama yaptı, diğer gün 40 kişi başka bir yerde buluştu şunu istemiyoruz dedi. Beşiktaş'ı temsil etme yetkisini bu insanlara kim verdi? Bir dernek kurarsınız ama yok. Taraftar temsilcisiymiş. Kim seçti sizi? Mevzu Beşiktaş'ı karıştırmak. Beşiktaş içinde kaos çıkarmak istiyorlar. Neden böyle bir şeye ihtiyaç var?
Farkındaysanız iki sene şampiyonluğun sonrasında 4. bitirmediğimiz günden itibaren bunlar başladı. Amaç ne? Burası çok büyük bir camia. Bu camianın taraftarları kongre üyesi olabiliyorlar. Seçilip başkan olabiliyorlar. Sistemi bunun üzerine kurulmuş. Kim bunları seçti ki bu işlerin liderliğine soyunuyorsunuz? Buradaki amaç Beşiktaş'ı karıştırmak.
Bu dönem bittiği zaman yeni bir başkan, yeni bir yönetim kurulu gelecek. Bırakın biz işimizi yapalım, Beşiktaş'ı mutlu etmek için çalışalım. Soruyorum 'Niçin istemiyorsun' diyorum, 'Bilmiyorum' diyor. Bunların Beşiktaş'a ne faydası var?
Ben Uşak'a gidiyorum. Beşiktaş başkanı Uşak'a ilk defa gitmiş. Orada taraftarlarla şakalaşıyoruz. Oraya 4-5 tane çocuk örgütleyip getiriyorlar. Onları fotoğraf çekiyorlar sosyal medyada paylaştırıyorlar. Ne kazanıyorlar bundan? Beşiktaş'ın bir kazancı yok.
Biz de elimize alalım pankartları, bakanlığın önünde "Türkiye Türklerindir" diye bağıralım. 'Şu bakanı istemiyoruz' diye bağıralım. Olur mu?
Orhan Ak çok faydalı bir çocuk. Beşiktaş için çağırıyor. Tarihimizde bunun benzer olayları yaşandı. Peki böyle gündem oldu mu? Yok. Bizde yapılmak istenen şey farklı. Yapmayın bunu arkadaşlar. Güzel günler göreceğiz. Müthiş stadımız, müthiş tesislerimiz var.
Bir şeye nasıl bakmak isterseniz öyle görürsünüz. Benim kadar Beşiktaş değerlerine sahip çıkan bir başkan olduğuna inanmıyorum ben. Süleyman abileri bunun içerisine katmıyorum. Beşiktaş'ın her duruşunda bir duruş göstermişizdir. Mehmet Üstünkaya'nın adına tesis yaptım, Şevket Belgin adına tesis yaptım.
Beşiktaş, Fenerbahçe maçına çıkmadı. Bu süreç içinde bu kararı Beşiktaş başkanı ve yönetimi dışında kim verebilirdi? Biz duruş olan yerde duruyoruz. Beşiktaş'a mutsuzluk yaratmayın. Bir kurumun içerisinde krizler olabilir. Ama bunları çözen ve üzerine giden bir başkan ve yönetim kurulu var.
Bizim kaptanlığımızı 5 seneye yakın Tolga Zengin yaptı. Kontratı bitti ve ayrıldı. Şimdi yeni bir kaptan ihtiyacı var. Kaptanlık mevzusu yönetim kurulunun vereceği bir karardır. Biz de kendi aramızda tartıştık. Burak'ın liderlik yapısı, takımı sahiplenmesi ve oyuncular üzerindeki saygınlığını üst seviyede gördük. Burak'a karar verdik.
Atiba inanılmaz derecede bir sembol oldu Beşiktaş'ta. O da ikinci kaptanımız oldu. Gökhan da üçüncü kaptanımız oldu. İnşallah Beşiktaşlıları mutlu edeceğiz.
İlk olarak Önder hocayla yapmak istedik, olmadı. Ben Beşiktaş'a başkan olduğumdan bu yana hemen hemen her departmanı profesyonelleştirdik. Konu yöneticilerin dışında profesyoneller tarafından yönetiliyor. Pazarlamada Umut Kutlu var beraber çalışıyoruz. Beşiktaş'ın marketingle alakalı tüm işlerini beraber yaptık.
İletişim ekibi profesyonelleşti. Basın sözcüsünün bile profesyonel olmasını istiyoruz. Hepsi artık bir yere oturdu.
Beşiktaş'ta son dönemim. Arkamda bırakacağım mirasta iyi bir kulüp yapısı olmalı.
Bizim 2 sene men durumumuz vardı. Şimdi o ceza bitti. İnşallah güzel kuralar çekeceğiz. Taraftar maça gelmek isteyecek tabii. Biletleri biz alacağız, adil bir şekilde dağıtmaya çalışacağız. Arada kırılanlar olacak mı? Olacak tabii. Ama imkanlar bu şekilde. Avrupa'da oynayan tek Türk takımı biz değiliz. Lütfen Beşiktaş'a kimse zarar vermesin.
Açıklama yapmış büyük bir kulüp başkanının açıklaması üzerine konuşup polemik yaratmak istemem. Geçen gün Nihat Özdemir Bey ile birlikte açıklamalarda bulunduk. Ben kendi doğrularımı söyledim. Galatasaray kulüp başkanıyla ilgili yorum yaparsam siz onu alıp kulüpler arasında kavga varmış gibi servis edersiniz.
Bizim yolumuz başka. Son forma lansmanımızda çıkan noktada söylüyoruz: Biz bir maçtaki skorla olan Beşiktaşlılar değiliz. Haksızlık üzerine sevinen bir kulüp değiliz. Hak üzerine kurulmuş bir kulübüz. Biz doğru için var olan bir camiayız. Birbirini seven bir camiayız. Bu yolda gideceğiz.
Serkan Çınar ve Bülent Yıldırım'la ilgili söyleyeceğim çok şey yok. Bülent Yıldırım en son Galatasaray-Beşiktaş maçını yönetti. 31. haftaydı. Serkan Çınar, Rizespor - Galatasaray maçını yönetti. Bunun yorumunu siz yapın. İki hakem şampiyonluğa giden maçlarda etkin olmuşlar ki alt lige düşürüldüler. Benim söyleyeceğim bu kadar.
Sistemin değişmesi lazım. İyiyi örnek yapacak bir düzene ihtiyaç var. Kötüyü örnek yaptığın zaman herkes kötünün arkasından gider. İyiyi örnek yaptığın zaman herkes iyinin arkasından gider. Ben oldum olası tüm MHK başkanları ile iyi geçinmişimdir. Ama bu düzenden hiçbir kulüp memnun değil. Şampiyonu veya küme düşeni hakem belirlediği zaman futbolun büyük zarar aldığını düşünüyorum.
Oyuncu değerlendirmek konusunda çok açık bir başkanım. Futbolcular bir bardak değil. Onların da duyguları var. Onların da istediği şeyler olduğunda Beşiktaş'ın da menfaatleri doğrultusunda aksiyon alırız. 'Onu satmam' gibi keskin ifadelere futbolda yer yok.
Yeni sezonda takım kadrosunda Dorukhan da var, bütün oyuncular var. Ama oyuncuların ve takımın menfaatine bir şey olursa tekrar konuşuruz.
Burada 31 tane oyuncumuz var. Ligde de 24 oyuncuyla oynayacağız. Transfer yapmak istediğimiz mevkiler var. Ama illaki de transfer yaparak taraftarı mutlu etmenin günlük kazançlar olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş'ın dördüncü olduğu sezona bakalım. Cenk Tosun santrfor. Pepe var, Talisca var. O sezonu dördüncü bitirdik.
Doğru transferler yapmamız lazım. Taraftarlarımızın bilmesi gereken bir şey var; biz futbol oyun düzenimizi değiştiriyoruz. Hocamızla beraber farklı bir oyun düzeniyle oynayacağız. 8 senedir farklı bir düzenle oynuyorduk. Şimdi farklı bir düzene geçiyoruz. Bu oyun düzenine yönelik oyuncular alma stratejisindeyiz.
Biz Kagawa'nın gitmesini istemedik. Onun bir İspanya'da top oynama sevdası vardı. Kal da dedik fakat onun aklında öyle bir durum kalmış vaziyette. Duyduğum kadarıyla da bir takımla anlaşıyormuş. Allah yolunu açık etsin.
Japonya'dan, Çin'den iyi oyuncu olursa hepsini alırız.
Yayıncı kuruluşla ilgili olarak; ben yarın dönüyorum. Öyle bir durum olacağını sanmıyorum. Yayıncı kuruluşun da sıkıntıları vardır, doğrudur. Ülkemizde döviz hızla düşüyor. Bu konuşmaların özellikle beIN Sports'a zarar verdiğini düşünüyorum. Bu kavgada kazanan olmaz. Türk sporu da kazanmaz, beIN Sports da kazanmaz.
Oyuncular kendilerini geliştirdikleri ve hoca onlara inandığı sürece hocamız onlara forma şansı verecektir. Bazı oyuncular önümüzdeki sezon Beşiktaş'ta kazanç olacak. İnşallah da öyle olur. Bizde maalesef ki taraftar beklentileri, isim, star talepleri doğrultusunda yöneticiler de bazen etkide kalıyor. Bu sezon takımda gençlere şans gelecek gibi gözüküyor.
Ülke olarak dövizde ve sponsorlarda sorunlar yaşıyoruz. 3-5 sene evvel yaptığımız sözleşmeleri bugüne baktığımız zaman değerlendirmek doğru değil. O dönem itibarıyla Veli Kavlak'la sözleşme yaptık mesela. Sözleşme yaptıktan sonra Veli'yi göremedik mesela takımda. O sözleşmeyi o gün yapmak doğru muydu? Doğruydu. Ama bugünleri görebilseydik yapmazdık.